Kuzey Irak’ta 13 kişinin PKK tarafından vahşice katledilmesi olayında muhalefet hükümetin sorumluluğunu işaret etti: Bu harekat neden yapıldı? Bugüne kadar bu tür operasyonları başarıyla yürüten askerimiz neden böyle bir sonuçla karşılaştı? Bu işte siyasetin parmağı var mı yok mu? Erdoğan ‘Başarısız bir operasyon’ oldu diyor. Peki bunun sorumlusu kim?
O KAHROLASI MAĞARA LABALEB ŞEHİT DOLUYKEN
AKŞENER: Dünyaya örnek olan askerlerimizin neden böyle bir sonuçla karşılaştığını öğrenmek isteriz. Bu işte siyasetin parmağı var mı yok mu bilmek isteriz. (Erdoğan’a) Devleti idare edenler, terör örgütünün alıkoyduğu evlatlarımıza ‘Esir’ diyemez. Şuursuz şuursuz söylediğin her söz ileride karşımıza çıkar. O kahrolası mağara lebalep şehit doluyken sen ‘salon lebalep dolu’ diye sevinemezsin. Böyle aymazlık olmaz.
MÜJDE AÇIKLAMASIYLA OPERASYONU İFŞA ETTİ
DAVUTOĞLU: Bu operasyon planlama, uygulama ve kamu iletişimi açısından tam bir başarısızlık. Erdoğan ‘Başarısız bir operasyon’ oldu diyor. Peki bunun sorumlusu kim? Terörle mücadelede tecrübeli silahlı kuvvetlerimizin bu derece açık hata yapacağına ihtimal dahi vermek istemiyorum. Muhtemeldir ki siyasi otorite sorunları unutturabilmek için müjdeler bulma ihtiyacı hissetti ve bu yönde talimat verdi.
BU HAREKAT NİYE YAPILDI? BUNUN CEVABI VERİLMELİ
KARAMOLLAOĞLU: Bu harekât niçin yapıldı? Bu sorunun cevabının mutlaka verilmesi lazım. Cumhurbaşkanının açıklamalarından başarısızlıkla sonuçlanan bir kurtarma operasyonu olduğu anlaşıyor. Buna rağmen iktidarın, sanki bu başarısızlık muhalefete aitmiş gibi bir tavır sergilemesini kabullenmek mümkün değil. Cumhurbaşkanının kongrede şehit annesini aramasını bir şov olarak görüyorum.
ANA MUHALEFET LİDERİNE BÖYLE SESLENDİ:
BUNU NASIL SÖYLERSİN TERBİYESİZ YÜZSÜZ HERİF
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: Bay Kemal ‘13 şehidin sorumlusu Cumhurbaşkanı’ diyorsun. Sen ne yüzsüzsün. 5-6 yıldır bu şehitlerimizi yakından takip ediyoruz, nasıl bunu söylüyorsun, terbiyesiz herif. Sana Milli Savunma, İçişleri Bakanımı gönderiyorum bilgilendirsinler diye. Sen bunlara layık değilsin. Sen önce teşkilatlarındaki DHKP-C’lileri temizle. Bunları önüne koyacağız merak etme.
KILIÇDAROĞLU’NDAN ERDOĞAN’A:
‘BEŞ SORU’YA CEVAP VERMİYOR HAKARET EDİYOR
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine yönelik sözlerine ‘İnsan için ahlak elbiseden daha önemlidir’ notuyla paylaştığı videoyla cevap verdi: 16 şehidimizin hakkını savunduğum için kontrolünü kaybedip ‘terbiyesiz’ diyor. Bana hakaret ediyor. İşin reklamına kaçıyorsun. Ben 16 şehidin hakkını sonuna kadar savunacağım. O beş sorunun cevabını mutlaka senden alacağım.
MUHALEFET GARA’NIN PEŞİNİ BIRAKMIYOR
BU SORULARA CEVAP VERİN
Gelecek Partisi lideri Davutoğlu Gara şehitşlerinin yasını tutmak için pazardan itibaren üç gün boyunca faaliyetlerini durduracaklarını açıkladı. Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘müjde’ açıklamalarını da eleştiren Davutoğlu “Bütün operasyonu ifşa etme gafletinde bulundu. Sonuç müjde yerine büyük bir acı ve keder olmuştur” dedi ve ekledi: Hesap sormak bize cevap vermek size düşer. Bu başarısızlığın sorumlusu kim? Bu giden canlarım sorumlusu kim?
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu düzenlediği haftalık basın toplantısında konuşmasına Gara’daki 16 şehidi anarak başladı. “Bu ağır acının yasını tutmak üzere Gelecek Partisi olarak pazar gününden itibaren üç gün boyunca, kamuya açık, her türlü siyasi faaliyetimizi durdurduk” dedi.
“Evine ateş düşen kardeşlerimizle dertlenelim onların acısını paylaşalım istedik” diyen Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Biz bu duygularla üç gündür yasımızı tutalım derken karşımıza artık taziye adabına, yas ahlakına, evine ateş düşenin acısına ve hepsinden önemlisi şehitlerin hatırasına zerre saygı göstermeyen duyarsız bir yaklaşıma şahit olduk.
16 evde ağıtlar yükselirken Cumhurbaşkanı Erdoğan bir taraftan coşkulu ve kahkahalı bir kongre gerçekleştirdi, diğer taraftan acıları umursamaz bir şekilde istismar etmeye kalktı. Öte yandan iktidar sözcüleri ve onların trol çeteleri ağız birliği etmişçesine hedef saptırarak sağa sola hakaretler savurmaya başladı.
Buradan operasyonun başarısız olduğunu itiraf etmek zorunda kalan Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. Bir kez olsun aileler ile empati yapın. Samimi bir şekilde muhasebe yapın, ‘nerede hata yaptık?’ diye sorun, kendinize çevrenize çeki düzen verin.
HESAP VERMEK SİZE DÜŞER
Evet haklısınız sayın Erdoğan; son derece başarısız bir operasyon gerçekleştirildi ve 16 canımızı yitirdik. O zaman sormak bize, hesap vermek ise iktidara düşer. Bu operasyon planlama, uygulama ve kamu iletişimi açısından tam bir başarısızlıktır. Operasyon sonrası sergilenen tavır ise sorumsuzluk ve duyarsızlıktır.
Planlama hatası var; dünyanın hiçbir yerinde kurtarma operasyonu ile kapsamlı terör operasyonu aynı anda icra edilemez. Kurtarma operasyonunda esas olan kurtarılacak kişilerin hayatıdır ve onların hayatını riske edecek hiçbir adım atılamaz.
Bunun için dakik, noktasal ve ketum bir planlama yapılır. Kapsamlı terör operasyonunda ise esas olan terör örgütüne mümkün olan en büyük zararı vermektir; bunun için de en yıpratıcı, caydırıcı ve kapsamlı araçlar kullanılır.
Şimdi sormak vaktidir: Siz kurtarma operasyonu mu, yoksa kapsamlı bir terör operasyonu mu yapmak istediniz? Öte yandan Cumhurbaşkanı, operasyonlar sürerken, akıl almaz bir şekilde müjde vereceği açıklaması ile bütün operasyonu ifşa etme gafletinde bulunmuştur. Sonuç müjde yerine büyük bir acı ve keder olmuştur.
BAŞARISIZLIĞIN SORUMLUSU KİM?
Ülkenin başındaki Erdoğan ‘başarısız bir operasyon’ oldu diyor, Tamam peki, bu başarısızlığın sorumlusu kim? Milli Savunma Bakanı çelişkili ifadeleri tekrarlayıp duruyor. İç işleri bakanı zaten kaptırmış kendisini sürekli slogan atarsam kimse beceriksizliklerimi fark etmez diye düşünüyor. İçinizde bir tane ciddi, sorumlu ve ahlaklı birisi çıkıp bu sorumluluğu almayacak mı? Bu giden canlarım sorumlusu kim?
BU YOL YOL DEĞİL SAYIN ERDOĞAN
Muhtemeldir ki siyasi otorite, ülke gündeminde can yakıcı şekilde var olan ekonomik ve siyasal sorunları unutturabilmek için, Karadeniz’de doğal gaz keşfi ve aya gitme projesi gibi yeni müjdeler bulma ihtiyacı hissetti ve bu yönde talimat verdi.
Siyasi taktik olarak da her halukarda ‘kazan-kazan’ formülünü sağlayacak bir iletişim stratejisi benimsendi. Operasyon başarılı olsaydı yoksulluklar, yolsuzluklar ve yasaklarla boğulmuş gündemi örtecek bir bahar havası estirilecekti.
Başarısızlık halinde ise bütün bu süreçten habersiz olan muhalefeti terörle ilişkilendirip itham ederek yeni bir kutuplaşmanın önü açılacaktı. Operasyon başarısız olunca ikinci yol tercih edildi. Bu yol yol değil, bu üslup üslup değil Sayın Erdoğan.
Cumhurbaşkanı olarak sizin birincil göreviniz terörle mücadele gibi milli duruş gerektiren bir konuda milleti birleştirmektir, asılsız ithamlarla bölmek değil. Beceriksizliğinizi slogan atarak unutturamazsınız, hamasetle örtemezsiniz. Bu, başarısız bir operasyondur. Bu, sorumsuz bir operasyondur. Sorumlusu da sizsiniz.
BAHÇELİ ÜLKEYE ZARAR VERİYOR
Sizi bir kez daha aklı selime davet ediyoruz. Terörle mücadele edebilmenin ön şartı hukuk devletidir. Sn. Bahçeli, hukuk devletine hakaretler savurarak, AYM Başkanını tehdit ederek, Yargıtay’a emirler yağdırarak sadece ama sadece bu ülkeye zarar verirsiniz.
Bütün bunları ülkeyi yönetemediğiniz için yapıyorsunuz. Hali hazırda ekonomi ve demokrasi standartlarında geri döndüğümüz 1990’lara terör anlamında da mı geri dönelim? Kendinize gelin. Bölücülük yapmayın.
Fitne fesat üretip durmayın. 1990’larda da böyleydi. Ülkeyi yönetemedikçe slogan atarlardı. Ülkeyi yönetemedikçe bağırmaya başlarlardı. Milleti birbirlerine düşürürlerdi. Siyasi partileri hain, şeriatçı, bölücü nitelemelerle kapatmaya yönelirlerdi.
Sonuç felaketle bitti. Aynı yolda tam gaz gidiyorsunuz. Diliniz demokrasiyi zihniniz hukuk devletini unuttu. Vicdanınız köreldi. Basit bir taktikleri var: yalanı büyüt, palavrayı büyüt acı gerçekler görülmesin.
İNSAN HAKLARI İNLEMEKTEDİR
Bu iktidarın amigo siyasetinin altında insan hakları inim inim inlemektedir. Bakınız, dünyanın her yerinden feryatların yükseldiği bir büyük zulmü de Çin’de Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz yaşıyor. Bakın, dünyanın feryat ettiği bu olaya biz kahroluyoruz. Bütün Dünya ayakta, bir tek Türkiye hariç.
Hatta Türk Dış İşleri Bakanı böyle bir dönemde tarihe bir utanç abidesi olarak geçecek şu cümleleri telaffuz edebildi: “Çin’in güvenliği bizim güvenliğimizdir. Çin aleyhine hiçbir harekete hatta yayınlara dahi izin vermiyoruz”. Bu nasıl bir onursuzluktur. Sadece iki şey yap yeter. Bir, çık açıkça Çin’in soykırım politikalarını eleştir. İki, bu mazlumların Türkiye’deki akrabalarına zulmetme.
İKTİDAR GARA BAŞARISIZLIĞINI MUHALEFETİN GİBİ GÖSTERİYOR
Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partisinin kongresinde, bir şehit annesini aramasını eleştirdi. Olayı şov olarak gördüğünü söyleyen Karamollaoğlu “Kurtarma operasyonu başarısız olmuştur. İktidar tarafından sanki bu başarısızlık muhalefete aitmiş gibi bir tavır sergilenmesini kabullenmek mümkün değil” dedi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Haftalık Basın Toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Gara şehitleri üzerinden iktidara yüklenen Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir şehit annesinin,
AK Partisi Rize Kongresi’nde aranmasına da tepki gösterdi. Karamollaoğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Gara’da hunharca infaz edilen şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor; yüreğimizi yakan, canımızı acıtan terörü lanetliyorum. Bu harekat niçin yapıldı? Bu sorunun cevabının mutlaka verilmesi lazım.
Sayın Cumhurbaşkanının açıklamalarına bakılacak olursa; başarısızlıkla sonuçlanan bir kurtarma operasyonu olduğu anlaşıyor. Buna rağmen iktidarın, sanki bu başarısızlık muhalefete aitmiş gibi bir tavır sergilemesini kabullenmek mümkün değil. Üzülerek ifade ediyorum ki Sayın Cumhurbaşkanının kongrede bir şehit annesini aramasını bir şov olarak görüyorum. Bu tavır ayıptır!
ABD’NİN PKK’YA DESTEĞİ SÜRÜYOR
ABD yıllardır yapmış olduğu gibi Biden döneminde de Türkiye’ye karşı hasımlığını devam ettirerek, PKK’ya açıkça destek verdiğini ifade ediyor. İktidar adeta hedefini bilmeyen bir gemi gibi seyahat ediyor. Ne yapacağını, nasıl karar alacağını, dostunu ve düşmanını bilmiyor. Büyük Ortadoğu Projesi kabul edilemez!
ABD’nin Ortadoğu’daki nihai hedefi; BOP’un gerçekleşmesi ve Büyük İsrail’in kurulmasıdır. Bu gerçeği sağır sultan anladı ama bizimkiler hala anlamadı! Bugünkü şartlar altında NATO artık eski hüviyetini kaybetti. Artık NATO sadece İsrail’i korumak için var olan bir ittifak haline geldi. NATO artık bizim karşımızdadır!
18 sene içinde bütün İslam ülkeleri ile bağlarımızı kopardık. Batı ile olan ilişkilerimiz de gelişmeyince ortada kaldık. Nereye gidiyoruz, ne yapmalıyız? Bunları düşünmeliyiz. Biz, hem ülkemizde hem de coğrafyamızda huzur ve barışı sağlamak adına çalışmalıyız.
ESNAF KIVRANIYOR
İş yerlerini kapatıyorsunuz, esnaf kıvranıyor! Bu sırada sayın Cumhurbaşkanı pandemi şartlarına rağmen lebaleb doldurduğu kongre salonlarıyla mutlu oluyor. Bizim ifade ettiğimiz sorunları 2000’lerde sayın Erdoğan çok daha şiddetli bir şekilde dile getiriyordu. Kendisinin o konuşmalarını hatırlaması gerekir!”
TUİK başkanı değişiyor. Niye? İşsizliği düşüremedi diye. 2021 Ocak ayı bütçe gerçekleşmelerine göre; bütçe giderlerinin 113 milyar 763 milyon, bütçe gelirlerinin 89 milyar 609 milyon, bütçe açığımızın ise 24 milyar 154 milyon olduğu açıklanmıştır. Bütçede gösterilen faiz giderleri ise 21 milyar 943 milyondur. Böyle bir bütçe ile Türkiye hiçbir yere gidemez!”
TERBİYESİZ HARİF FATURAYI BANA KESMEYE ÇALIŞIYOR
Cumhurbaşkanı “13 şehidimizin sorumlusu Erdoğan” diyen CHP liderine sert ifadelerle yüklendi. “Sen ne yüzsüzsün ya. Terbiyesiz herif. Sana Savunma Bakanımı, İçişleri Bakanımı gönderiyorum. Bunlara layık değilsin” dedi. Erdoğan “Önce teşkilatlarındaki DHKP-C’lileri temizle. Bunların da her şeyini ortaya çıkararak önüne koyacağız merak etme” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin Ankara Spor Salonu’nda düzenlenen il kongresine katıldı. Erdoğan, Gara’daki operasyon üzerinden kendisine beş soru yönelten CHP liderine son zamanlarda kullandığı en sert ifadelerle yüklendi. Erdoğan ayrıca pandemiye karşın dolu salonlarda kongre yapmasının eleştirildiği günlerde bu etkinliklerde insan sağlığının riske atılmadığını savundu.
“Biz 534 gündür evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerinin sabrıyla yürüyoruz. Bay Kemal, acaba sen Diyarbakır annelerinin feryatlarını duydun mu?” diye soran Erdoğan, şöyle devam etti: “Utanmadan 13 şehidimizle ilgili olarak ‘bunun sorumlusu Cumhurbaşkanıdır’ diyorsun. Ya sen ne yüzsüzsün ya. 5-6 yıldır bu şehitlerimizi yakından takip eden bizlere ‘bunların sorumlusu Cumhurbaşkanıdır’ diyorsun.
Terbiyesiz herif. Sana Milli Savunma Bakanımı, İçişleri Bakanımı gönderiyorum seni bilgilendirsinler diye. Sen bunlara layık değilsin, utanmadan sıkılmadan kalkıp Cumhurbaşkanına fatura kesmeye kalkıyorsun. Senin bu yaklaşımınla bu ülkede biz terörizmle mücadeleyi durdurmayacağız, sen teröristlerle el ele Ankara’dan İstanbul’a yürüyebilirsin.
Ama biz teröristlere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz, sen de tribünlerden seyret. Biz bu yolda ‘Ağlayarak teröristi sevindirmeyeceğim’ diyen şehit babalarının asaletiyle yürüyoruz. Biz bu yolda 15 Temmuz gecesi tanklara meydan okuyan kadınlarımızın dirayetiyle yürüyoruz. Sen 15 Temmuz gecesi tankların arasından korumalarla Bakırköy Belediyesi’ne giden korkak bir adamsın.”
Terörle mücadele mesajları veren ve CHP liderine eleştirilerini sürdüren Erdoğan, şunları söyledi: “Bu teröristlere o inleri mezar edeceğiz mezar. Hırsları için Türkiye düşmanlarına el açanlara inat, onurumuzundan taviz vermedik, vermiyoruz. İttifak ortaklarını incitmemek için bölücü terör örgütünü kınayamayanlar bize insanlıktan bahsedemez.
Bay Kemal, şu teröristlere bir gün terörist de be. Diyemez, onlarla ortak. Biz gümbür gümbür üzerine gidiyor ve bunları çökertiyoruz. ‘PKK’nın Suriye uzantısını terör örgütü olarak görmüyorum’ diyenler Bay Kemal ve yandaşlarıdır. Bize bunlar terörle mücadele dersi veremez. Kılıçdaroğlu ve şürekası bilsin ki, baş veririz ama onlar gibi teröristler karşısında baş eğmeyiz. Bu cennet vatanı canımız pahasına FETÖ’cü hainlere de PKK’lı katillere de teslim etmedik, etmeyiz.
Biz bu yola kefenimizle, tam bağımsız Türkiye hedefiyle çıktık. Bugünlere nice katil sürüleriyle mücadele ederek geldik. Sen önce teşkilatlarındaki DHKP-C’lileri temizle. Ey Kılıçdaroğlu, bunların da sana her şeyini ortaya çıkararak önüne koyacağız merak etme.”
Salgına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Cumhurbaşkanı, sözlerini şöyle tamamladı: “Bay Kemal, Almanya’ya kaçmış olan Dündar’ı savunuyor, Selo’yu savunuyor. Bunların suçlu olmadığına hükmediyor. Bizim teröristleri savunmak diye derdimiz olamaz. Bu yüzden hedeflerimizle aramıza kimsenin girmesine müsaade etmeyeceğiz. Siyaseti başkaları gibi sırça köşklerde değil, milletimizin arasında yapacağız.”
KONGRELERİMİZE FETÖ TAKTİĞİYLE ÇAMUR ATIYORLAR
Mart sonunda 7. olağan büyük kongrelerini gerçekleştireceklerini ifade eden Erdoğan “Her ne kadar salgın yüzünden kongrelerimizi istediğimiz şekilde yapamasak da heyecanımızda eksik yaşanmıyor. İnsanımızın sağlığını riske atmadan kongrelerimizi demokrasi şölenine çeviriyoruz.
Kendi yaptıkları her kurultayı birer gladyatör arenasına dönüştürenlerin AK Parti kongrelerine çamur atmasını tebessümle karşılıyorum. FETÖ taktikleriyle önünü arkasını kırpıp kuşa çevirdikleri görüntüler üzerinden bizim coşkumuzu örselemek isteyenler boşuna uğraşıyor, mızrak çuvala sığmaz” dedi.
KONTROLÜNÜ KAYBEDİP HAKARET EDİYOR:
BEŞ SORUNUN CEVABINI SENDEN ALACAĞIM
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine yönelik sözlerine yanıt verdi. Twitter hesabından “İnsan için ahlak, elbiseden daha önemlidir” notuyla video paylaşan Kılıçdaroğlu “Beş soruya cevap ver dedim. Ama sen bütün bunları bırakıyorsun, bana hakaret ediyorsun. O beş sorunun cevabını mutlaka senden alacağım” dedi.
Kılıçdaroğlu, yaptığı paylaşımla Erdoğan’a şu yanıtı verdi: “Bugün Erdoğan bana hakaret ediyor. Kontrolünü kaybedip ‘terbiyesiz’ bile diyor. Niçin söylüyor bunları? Ben 16 şehidimizin hakkını savunduğum için. Kendisine beş soru sordum. Şehit aileleri adına sordum. Milletimiz adına sordum. ‘Beş soruya cevap ver’ dedim. Toplum neyin ne olup ne olmadığını öğrensin diye. Ama sen bütün bunları bırakıyorsun, bana hakaret ediyorsun. Hangi gerekçeyle hakaret ediyorsun. İşin reklamına kaçıyorsun. Ben 16 şehidimizin hakkını sonuna kadar savunmaya devam edeceğim. Ve yine sana söylüyorum. O beş sorunun cevabını mutlaka senden alacağım.”
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de 23 saniyeyle Meclis’teki en kısa süren basın toplantısını gerekleştirdi. Özel “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu hakkında yaptığı tüm iftira, hakaret ve küfürleri kendisine aynen iade ediyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu, 13 vatandaşın Gara’da şehit edilmesinin ardından partisinin grup toplantısında Erdoğan’a beş soru iletmişti. CHP lideri, şu soruları sormuştu: Bölücü terör örgütünün 5.5 yıl elinde tuttuğu vatan evlatlarını kurtarmak için ne yaptınız?
Terör örgütü başı Öcalan’dan seçimlerde yardımcı olması için mektup dilenirken, şimdi niye çağrı yapmasını istemediniz? ‘Dostum Trump’ dediniz, niye dostluğunuzu vatan evlatlarını kurtarmak için kullanmadınız? Ulusal insan hakları örgütü ve uluslararası insan hakları örgütlerine çağrıda bulunmak hiç aklınıza gelmedi mi? Bu başarısızlığın sahibi kim?