Meclis Başkanlığı seçimleri Başbakan Davutoğlu için 7 Haziran'dan sonraki en önemli sınavıydı. Hoca, seçimleri koalisyonun ön pazarlığı yapmadı ve muhalefetin durumundan yararlanmasını bildi.
KARAR YORUM
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran'dan sonraki en kritik sınavını Meclis Başkanlığı seçiminde verdi. Siyaset esnaflarının yönlendirme girişimlerine aldırmayan Başbakan, Meclis Başkanlığı seçimi ile koalisyon tartışmalarını ayrı tuttu. "Meclis Başkanı CHP'de olursa, AK Parti-CHP koalisyonu kurulur" diyenlere aldırmadan Meclis Başkanlığı'nın AK Parti'de olması gerektiğinde ısrar etti.
Davutoğlu bunu da kamuoyuna net bir şekilde açıkladı ve Meclis Başkanlığı'nın asla pazarlık konusu yapılmayacağını İsmet Yılmaz'ın adını açıkladığında ilan etti.
Başbakan bu tercihi ile hem AK Parti tabanının beklentilerini karşıladı hem de muhalefeti "durarak vurma" stratejisinin işe yaradığını gösterdi.
Meclis Başkanlığı tartışmasına girmeden, AK Parti'nin adayının seçilmesini sağlayan Davutoğlu, muhalefete ve kamuoyuna "AK Parti'nin yüzde 41 oyu ve 258 milletvekili iktidarın belirlenmesinde yeterli" mesajı verdi.
Başbakan Davutoğlu'nun bu tavrı, koalisyon görüşmelerinde izleyeceği strateji için de ipucu veriyor. Meclis Başkanlığı seçimlerinde izlediği strateji, Hoca'nın koalisyon görüşmelerinde de tabanını rahatsız edecek tavizler vermeden, dik durarak hükümeti kuracağını gösteriyor. Tabii muhalefetin açıklarından da sonuna kadar yararlanacağını...