İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, çocuklarının dağa kaçırıldığı iddiasıyla Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde eylem yapan annelere ilişkin, "Bir siyasi partiyi, PKK terör örgütüne adam alma merkezi olarak değerlendirdiklerini bütün Diyarbakır'da ve doğu, güneydoğu vilayetlerinde yaşayan bütün vatandaşlarda biliyorlar." şeklinde konuştu.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Tunceli'ye gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, merkeze bağlı Çayır Tepe Yaşam Alanlı Güvenlik Kulesini ziyaret etti.
Tunceli Valisi Tuncay Sonel, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Turgay Aras, İl Emniyet Müdürü Doğu Ateş, İl Jandarma Komutanı Albay Sinan Şen ile güvenlik kulesini gezerek bilgi alan Soylu, daha sonra Mehmetçik ile buluştu.
Buradaki temaslarının ardından Pülümür Vadisi'ndeki Mertal Tepe Yaşam Alanlı Güvenlik Kulesi'ni ziyaret eden Soylu, ilgililerle bir süre görüştü.
Süleyman Soylu, temaslarının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, bulundukları alanın Tunceli-Pülümür yolunda olduğunu söyledi.
Terör örgütünün Türkiye'deki birkaç kara yolunu kendisine ait eylem alanı olarak belirlediğini ifade eden Soylu, şu değerlendirmede bulundu:
"Bu yollardan bir tanesi de Tunceli-Pülümür kara yoludur. Bunu sağlayarak da buradaki varlığını, burada yaşayan vatandaşlarımıza ve esas itibariyle Türkiye'ye ifade etmeye, kanıtlamaya çalışıyordu. Bundan yaklaşık 2,5 yıl evvel şimdiki Genelkurmay Başkanı Yaşar Paşa ile geldiğimizde Sayın Valimiz de vardı, bu vadiyi gezdik. Bu vadide bir daha güvenliğin aksamaması konusunda tüm arkadaşlarımızla birlikte ortak değerlendirme yaptık. Yaklaşık buraya o gün ilk etapta yol güzergahını kontrol altına almak için 13-14 kulenin yapılması daha sonra 22 kulenin yapılması konusunda bir değerlendirme, tespit daha sonra adımlarımızı atabilecek bir süreci başlatmış olduk."
"3 YILDA YAKLAŞIK 370 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ"
Soylu, 17 kulenin hizmete girdiğini belirterek, bunların olduğu yere yol, elektrik gibi imkanların sağlandığını dile getirdi.
Güvenlik güçlerinin bu kulelerdeki güvenlik tedbirini en üst seviyede tuttuğunu aktaran Soylu, "Yaklaşık 3 yıldır burada öldürülen terörist sayısı 333, toplam ölümle etkisiz hale getirilen terörist sayısı da yaklaşık 370. Kuleler arttıkça, etkisiz hale getirilen terörist sayısı arttıkça, Tunceli'deki turist sayısı da artıyor. Ortalama Tunceli'ye bundan 4-5 yıl önce 350-400 bin araç girerken, geçen yıl 2 milyon, bu yıl da 3 milyon araç girdi." diye konuştu.
Bölgede yaşanan huzurla birlikte insanların kentteki doğal güzellikleri görme imkanı bulduğuna dikkati çeken Soylu, terörle mücadele konusunda bölgeye dikilen her kulenin sadece yolu değil aynı zamanda terörün baskısını şehirden yoksun bıraktığını aktardı.
Tunceli dağlarında 60-65 teröristin kaldığını anlatan Soylu, "Geçen yıl 98, bir yıl önce 103 teröristi etkisiz hale getirmiştik. İnanıyorum ki biraz daha yüklenince bu dağlar tertemiz hale gelecektir. Tunceli, Elazığ'ımız da buradan ulaşılan tüm il ve ilçeler huzur içerisinde olacaktır. Gayretimiz devam edecektir. Bu gayretin neticesinde de Türkiye bu beladan, bu musibetten kurtulacaktır. Her şey çok net ortada, milletimizin duası ve desteği buradaki evlatlarımız, kahraman güvenlik güçlerimizle birliktedir." ifadelerini kullandı.
"OPERASYONLAR KIŞ BOYUNCA DEVAM EDECEK"
Soylu, Kıran-1 ve Kıran-2 operasyonuna da değinerek, bu operasyonların devamının geleceğini belirtti.
Operasyonların, kışa girmeden hem terör örgütünün üslenme kabiliyetini ortadan kaldırabilmek hem de terör örgütünün yaşam alanlarında onları tamamen tasfiye edebilecek ve daraltabilecek bir hamleyi içerdiğini söyleyen Soylu, şunları kaydetti:
"Operasyonlar tüm sezon boyunca devam edecek. Yaklaşık 3 yıldır devam ettiğimiz gibi kış boyunca devam edecek. Bunu milletimizin de bilmesini istiyorum. Birileri bir şeyler söyleyebilir. Güvenlik güçlerimizin, milletimizin bu konudaki kararlığını sekte vurmak isteyebilirler, teoriler geliştirebilirler. Kim ne yaparsa yapsın, tüm güvenlik güçlerimizin hem ahdidir, hem andıdır, Türkiye'de bu teröristlerin ülkemizin huzurunu bozmalarına, hedeflerine ve istikametlerine ulaşmayı engellemelerine müsaade edilmeyecek, bunlar tasfiye edilecektir. Türkiye'nin gücü bunu yapabilecek bir kabiliyettedir."
Kulelerin bulunduğu yüksek rakımda güvenlik güçlerinin vatandaşın güvenliği ve şehrin huzuru için büyük uğraş ve mücadele verdiğini vurgulayan Soylu, "Bu mücadelenin sonunun, teröre kıran girmesini sağlayabilmektir, kırılacaktır, kimsenin endişesi olmasın." diye konuştu.
"ANNELER TERÖR ÖRGÜTÜNDEN ÖCÜNÜ ALIYOR"
Bir gazetecinin dağa kaçırılan çocuklarına kavuşmak için Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önünde mücadelesini sürdüren annelere ilişkin sorusu üzerine Soylu, şu değerlendirmede bulundu:
"Terör örgütü, maalesef bu coğrafyada anaları, kadınları ve genç kızlarımızın düşüncelerini, duygularını istismar ederek kendisini bir noktaya oturtmak istedi. Hep, kadın üzerinden terör örgütünü güçlendirmeye çalıştı. O kadınların, annelerin maalesef dizlerinin dibinde olan evlatları terörizme gitti. Bunların acısını yıllarca yaşadılar ama bir taraftan da terör örgütünün baskısı onların söz söylemelerini ve bu konudaki feryatlarını engelliyordu. Bugün demokrasi, özgürlük, huzur, güven ve kardeşlik ortamı oluşunca insanlar içlerindekini rahatlıkla ifade edebiliyorlar. Diyarbakır'da herkes terör örgütüne nereden katılım yapıldığını biliyor, tam adresinin önündeler. Bir siyasi partiyi, PKK terör örgütüne adam alma merkezi olarak değerlendirdiklerini bütün Diyarbakır'da ve doğu, güneydoğu vilayetlerinde yaşayan bütün vatandaşlarda biliyorlar. Anneler terör örgütünden öcünü alıyor."
Diyarbakır Barosunun konuyla ilgili tutumunu eleştiren Soylu, şunları aktardı:
"Diyarbakır Barosu yöneticileri için söylüyorum. Bu Diyarbakır Barosu içerisinde daha da küçülecekler, mini minnacık olacaklar. Çünkü herhangi bir şey olunca seslerini terör örgütünün paralelinde çıkarmayı çok seviyorlar. Ben vicdanlarından yoksun olduklarını, hukuk bilgisinden de yoksun olduklarını, insanlıklarından da yoksun olduklarını düşünüyorum. Ne zaman terör örgütü onlara, 'Konuşun' dediği zaman, Diyarbakır Barosu konuşuyor. Ne zaman terör örgütü, 'Bir söz söyleyin, bir eylem yapın.' dediği zaman Diyarbakır Barosu eylem yapmaya çalışıyor. Burunlarının dibindeki bir feryada, bir acıya ses çıkaramayacak kadar zavallılar, zavallılar, zavallılar...Daha öte sözler de söylemek istiyorum da bugün şu buranın haleti ruhiyesine daha fazla onları ağzımıza almak ve konuşmak yakışmıyor."
TUNCELİ/AA