Adalet Bakanı Gül, İnce'nin FETÖ elebaşı Gülen'in iadesi ile ilgili iddialarına ilişkin yöneltilen soruya, "Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanlığına talip olan birisinin Türkiye Cumhuriyeti'ni ilgilendiren bir konuda Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinden değil de, Amerika Birleşik Devletleri yetkililerinden bilgi alması, bunun üzerine kamuoyuna bilgi vermesi, bu bilgiye inanması gerçekten Türkiye adına, bu ülkenin bir vatandaşı, hemşehrisi olarak üzücü bir tablodur" dedi
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanlığına talip olan birisinin Türkiye Cumhuriyeti'ni ilgilendiren bir konuda Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinden değil de, Amerika Birleşik Devletleri yetkililerinden bilgi alması, bunun üzerine kamuoyuna bilgi vermesi, bu bilgiye inanması gerçekten Türkiye adına, bu ülkenin bir vatandaşı, hemşehrisi olarak üzücü bir tablodur." dedi.
Çeşitli ziyaret ve programlar dolayısıyla Artvin'e gelen Bakan Gül, ilk olarak Artvin Valiliğini ziyaret ederek Vali Ömer Doğanay ile görüştü.
Ardından yürüyerek Belediye Başkanlığına giden Bakan Gül, İnönü Caddesi boyunca esnafla sohbet etti.
Bakan Gül, Artvin Belediye Başkanı Mehmet Kocatepe ile basına kapalı görüşmesi sonrası AK Parti İl Başkanlığına geçti.
Basına kapalı ziyaretin ardından Bakan Gül, İl Başkanlığında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
AA'nın aktardığına göre; bir gazetecinin, "CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin, FETÖ elebaşısı Gülen'in iadesiyle ilgili bazı iddiaları olmuştu. Bu konuda neler söylemek istersiniz?" sorusu üzerine Bakan Gül, Türkiye Cumhuriyeti'nin hem uluslararası sözleşmeler hem kendi mevzuatına göre yapması gereken tüm prosedürleri usulüne uygun şekilde yerine getirdiğini vurguladı.
Gül, şunları kaydetti:
"Burada yerine getirmeyen taraf Amerika Birleşik Devletleri'dir. Bir terörist başının, bir FETÖ terör örgütünün elebaşısını her türlü delile rağmen ve 7 kez iade talebi gönderilmesine rağmen bunu yerine getirmeyen Amerika Birleşik Devletleri'dir ve iade için her türlü prosedür hem darbe girişimi öncesi hem darbe girişimi sonrası Amerika'ya iletilmiştir.
Burada hazin olan taraf şu; Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanlığına talip olan birisinin Türkiye Cumhuriyeti'ni ilgilendiren bir konuda Türkiye Cumhuriyeti yetkililerinden değil de Amerika Birleşik Devletleri yetkililerinden bilgi alması, bunun üzerine kamuoyuna bilgi vermesi, bu bilgiye inanması gerçekten Türkiye adına, bu ülkenin bir vatandaşı, hemşehrisi olarak üzücü bir tablodur. Siz Türkiye Cumhuriyeti'nin yönetimine talip olacaksınız, Türkiye ile ilgili bir konuda, Türkiye Cumhuriyeti'nin Adalet Bakanı var, Adalet Bakanını bir arayıp 'Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı yetkililerinden bilgi alayım' demek yerine Türkiye'deki meseleyi 10 bin kilometre öteden bir Amerikalı yetkiliden bilgi alırsanız bu gerçekten Türkiye adına çok üzücü bir tablodur. Acaba Türkiye'yi yönetirken de Türkiye'nin kendi dinamiklerinden değil de ta okyanus ötesinden, başka yerlerden, Washington'dan, New York'tan, Pensilvanya'dan, başka yerlerden gelen bilgilerle mi Türkiye'yi yöneteceksiniz?"
"TEKRAR ISITILIP GÜNDEME GETİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR"
Bu konuyla ilgili daha önce de söylenen, 'Çeviriler, tercümeler yapılmadı', bu FETÖ'nün ortaya atmış olduğu bir algı operasyonuydu." ifadesini kullanan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"1,5 yıl önce söylenen bir ifadeydi ve nitekim onun doğru olmadığı da ispat edilince haberler çekilmişti, 1-2 gün sonra. Şimdi bunlar tekrar tekrar ısıtılıp gündeme getirilmeye çalışılıyor. Bunların hiçbir şekilde Türkiye'deki gerçeklikle bir alakası bulunmamakta, bunlar tamamen FETÖ'nün daha önce de kullanıp attığı iddialardır. Buralarda Türkiye Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanlığına talip olan birisi için ciddiyetle Türkiye Cumhuriyeti'nin yetkili makamlarıyla iş birliği, diyalog, telefonlarımız açık, yerimiz belli, makamımız belli. Bir bilgi almak isterse Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı 24 saat Sayın İnce ulaşabilir, Adalet Bakanına sorabilir, Adalet Bakanlığı yetkililerine sorabilir. Mahkemeler bu iadeleri istiyor, mahkemelerden her türlü bilgiyi alabilir. Hal böyleyken ve buna imkan varken kalkıp bir başka alınan bilgi üzerine ve bunu da tüm Türkiye'yle paylaşıp doğruymuş, gerçekmiş gibi söylemek bir devlet adamına elbette yakışmaz."
Bakan Gül, bu konularda ihtiyaç duyulursa her türlü belge, bilginin verileceğini yineleyerek, şöyle konuştu:
"Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı bu konularda tecrübesi olan, müktesebatı olan hakimler, savcılar, mahkemeler bu konularda her türlü yazışmaları, her türlü usulü yerine getirmektedir. Yerine getirmeyen, göz göre göre bu darbeyi yapanları koruyanlardır. Daha geçtiğimiz günlerde Hakan Atilla davasında Amerika'dan maaş alarak çalıştığını söyleyen kişilerin beyanı üzerine mahkemeler kurulmuştur ve Türkiye'de vatandaşlarımızı şehit edenler Amerika'dan korunmaktadır, iade yapılmamıştır. Dolayısıyla bu konularla ilgili başkalarının avukatlığına soyunmak değil Türkiye'nin ortak menfaatlerine, Türkiye'nin ortak meselelerine doğru bilgilerle kamuoyunu aydınlatmak elbette sorumluluk gereğidir."
Yaklaşan seçimlerle ilgili bir soru üzerine Gül, yarın aday listelerinin Yüksek Seçim Kuruluna verileceğini anımsatarak, AK Parti'nin bütün Türkiye'den, toplumun bütün kesimlerinden oy alacak çok güzel bir liste ile vatandaşların, seçmenin karşısına çıkacağını söyledi.
Gül, toplumun her kesiminden oy alacak, kuşatıcı, kucaklayıcı bir aday profilleri olacağını belirterek, 24 Haziran'da Türkiye'nin geleceğine dair projesi olan tek partinin AK Parti ve Türkiye'yi 2023 hedeflerine taşıyacak tek liderin de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu kaydetti.
"BU PROJEYE VATANDAŞLARIMIZ SANDIKTA 'DUR' DİYECEK"
Muhalefeti eleştiren Gül, şöyle konuştu:
"Gün geçtikçe daha da net bir şekilde görülüyor ki muhalefetin ortaya koyduğu tek proje 'Recep Tayyip Erdoğan gitsin' projesidir. Türkiye'yi ekonomik olarak, Türkiye'nin istikrarına, Türkiye'nin siyasetine, Türkiye'nin diplomasisine, ulaşımına, yatırımına şu kadar katkı yapacağım ve şu şekilde yapacağım diye hiçbir proje duymadık. Duymamız da mümkün değil. Bunların hepsinin bir araya gelişinin temel gayesi, Türkiye ekonomik olarak, siyasi olarak üç kat büyüdü, yatırımlar da üç kat büyüdü. Bu yatırımları nasıl durdururuz? Bunları yapan 'Türkiye'nin bu gidişatını nasıl engelleriz' projesi. 'Tayyip Erdoğan gitsin de Türkiye ne olursa olsun' projesi. Bu projeye vatandaşlarımız, seçmenlerimiz sandıkta 'Dur' diyecektir, izin vermeyecektir."
Bakan Gül, yapılacak çok daha işleri olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de AK Parti hükümetleri dışa bağımlı ekonomik, dışa bağımlı bir dış politikadan kendi ayakları üzerinde durabilecek bir imkana kavuşmuştur ama daha fazla özgürlüğü sağlayacağız. Daha fazla hukuk, daha fazla adalet, daha fazla ekonomik büyümeyi vatandaşlarımız için kazanılmış bir hale getireceğiz. Daha yapacak çok şeyimiz var. Yargıda reformlarımız, ekonomide reformlarımızda vatandaşımızın cebine giren parayı, vatandaşımızın sofrasındaki ekmeği büyütmeye devam edeceğiz. Bunu yapacak olan tek parti AK Parti'dir. Bunu yapacak olan tek siyasi lider de Recep Tayyip Erdoğan'dır çünkü yapılanlar ortada."
Yapılanları yeterli görmediklerini dile getiren Gül, "Daha fazla da büyüteceğiz, genişleteceğiz. Bunun da sözünü milletimize veriyoruz. İnşallah 24 Haziran'da Cumhur İttifakı'na vereceği destekle hem Mecliste hem de cumhurbaşkanlığı seçiminde en güzel sonucu inşallah almış olacağız." dedi.
"HİÇBİR ZAMAN ZULÜMLE ABAT OLUNMAZ"
Bakan Gül, Kudüs konusuna da değinerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kudüs mitingimiz var. Diyarbakır'da şu anda başlamak üzere, Sayın Başbakanımız katılacak. Yenikapı'da cuma günü bir miting yaptık. Bu da Türkiye'den başka mazlumların yanında duran başka bir ülke, Cumhurbaşkanımızın ortaya koymuş olduğu bu kararlı duruş, bu zulme karşı tepkiyi gösteren başka bir lider, ülke görmedik ama biz ne olursa olsun doğruyu söylemeye devam edeceğiz. Bu vesileyle zalim İsrail terörünü lanetliyoruz ve en kısa zamanda bu yaptıklarını, uluslararası mahkemelerde de İsrail bunun hesabını verecektir. Uluslararası toplum bunu taşıyacaktır ve bunun hesabı sorulacaktır. Çünkü hiçbir zaman zulümle abat olunmaz."
Gül, hem İstanbul Yenikapı'da hem Selahaddin Eyyubi'nin torunları olarak Diyarbakır'da Kudüs'e verilen destekten dolayı vatandaşlara teşekkür ederek, şehitleri rahmet ve minnetle andı.
