Erdoğan, yargıda ve ekonomide tıkanan politikalardan geri dönüş sinyali vermiş, HSK’nın 1109 gün sonra Kavala dosyasını raftan indirmesi de bu yöndeki beklentileri beslemişti. Kritik süreçte MHP liderinden dikkat çeken çıkış geldi.
İktidar, ekonomi yönetimindeki değişikliklerin ardından rasyonaliteye dönüş sinyali verdi. Osman Kavala dosyasının 1109 gün sonra raftan inmesi ‘hukuk reformunda’ uygulamadaki ilk adım olarak algılandı.
Ancak Bahçeli, Çakıcı’nın tehdit ettiği CHP liderini eleştirirken “Kılıçdaroğlu’nun terörist Demirtaş’a ve Soros’un tetikçisine sempatisi biliniyor” ifadelerini kullandı. Bu sözler “Bahçeli ‘yeni dönem’e kapıyı kapattı” şeklinde yorumlandı.
'YENİ DÖNEM'E BAHÇELİ ŞERHİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifasının ardından 11 Kasım’daki grup toplantısında ‘yeni dönem’ ve ‘reform’ mesajları vermişti. Hukuk, demokrasi, ekonomi ve dış politikada ‘yeni dönem’ vurgusu yapan Erdoğan, dokuz günlük süreçte katıldığı birçok programda bu yöndeki ifadelerini sürdürdü.
Erdoğan’ın sözlerinden bir gün Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de “Aslolan tutuksuz yargılamadır. Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun” ifadelerini kullanmıştı.
Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) da aynı gün iş insanı Osman Kavala hakkında tutuklama kararı veren ve tahliye taleplerini reddeden tüm hakimlerin listesini istedi.
Tutukluluğunun 1109’uncu gününde Kavala dosyasıyla ilgili bu gelişme, reform ve hukuk mesajlarına ilişkin ‘uygulamaya bakarız’ eleştirilerine karşı ‘fiili adım’ olarak algılandı.
Ancak suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın Kılıçdaroğlu’na yönelik yayımlandığı iki tehdit mektubunun ardından MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu konudaki değerlendirmeleri ‘yeni dönem’ ve ‘reform’a ilişkin soru işaretlerine neden oldu.
Bahçeli, Kılıçdaroğlu’nu eleştirdiği paylaşımlarında, Çakıcı’nın ‘dava arkadaşı’ olduğunu belirterek, şu görüşlere yer verdi: “Kılıçdaroğlu’nun terörist Demirtaş’a (HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş) hürmet ve hayranlığı bellidir. Soros’un tetikçisi ve tedarikçisi Osman Kavala’ya sevgi ve sempatisi bilinmektedir.
Ülküdaşım Alaattin Çakıcı’ya mafya bozuntusu demek, yeraltı dünyasının karanlık yüzü suçlaması getirmek müfterilik, seviyesizlik, rezilliktir.”
Bahçeli’nin bu sözleri ‘yeni dönem’e ilişkin ‘ilk sinyal’ olan Kavala’nın tutukluluk sürecindeki olumlu beklentilere karşı ‘kapı kapatma’ olarak yorumlandı.
SORUŞTURMAYI AK PARTİ DUYURDU
Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun tehdit edilmesinin ardından ‘savcılar neden sessiz’ eleştirileri yapıldı. Tehditten iki gün sonra Çakıcı hakkında soruşturma açıldığı öğrenildi. Bunu AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’ın duyurması ise dikkat çekti.
Turan “Hukuk reformundan söz edilen bir dönemde böyle bir tehdit gelmesi ve buna karşı herhangi bir şey yapılmaması samimiyet açısından soru işaretlerine neden olmuyor mu?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Hakaret, tehdit, küfür, kötü söz kimden gelirse, kime karşı yapılırsa bu yanlıştır. Hukuk çerçevesinde gereği yapılır, yapılmalıdır.
Hukuk, AK Parti’nin vazgeçilmez ilkesidir. Bugün edindiğim bilgiye göre zaten savcılık gerekli soruşturmayı başlatmış, konuyla ilgili hukuk kendi mecrasında yürüyecektir. İlgililerimizden edindiğim bilgi bu yönde.”
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise “Cumhuriyet savcıları, AK Parti yöneticilerine bilgi vererek çalışıyorlar. Bizim bunu en azından Anadolu Ajansı’ndan duymamız gerekirdi” diyerek soruşturmanın AK Parti aracılığıyla duyurulmasını eleştirdi.
Altay “Bu bile yargının yürütmenin vesayetine nasıl sokulduğunun açık göstergesidir. Kılıçdaroğlu’na, ‘Alaattin Çakıcı’yı niye bu kadar sinirlendirdin’ diye bir soruşturma da açılmış olabilir.
Bugün bu zatın dokunulmazlığı, TBMM üyelerinin dokunulmazlığından daha güçlü. O mektubun içinde Erdoğan ile Bahçeli’nin adı geçmese biz onlara ‘niye susuyorsunuz’ demezdik. Erdoğan ve Bahçeli’ye övgü, Kılıçdaroğlu’na tehdit ve hakaret. Konuşmak boyunlarının borcu.
Bahçeli, ‘mektubun arkasındayım’ dedi. İlgili şahsın bu mektubu yazma cesaretinin nereden geldiğini anladık. Şimdi suskunluğunu bozacak olan Erdoğan’dır” ifadelerini kullandı.
‘HUKUK REFORMU DEĞİL DEFORMU’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek de yargı reformu iddialarına ilişkin “Hukuk reformu yapamadılar, hukuk deformu yaptılar” dedi.
Erkek “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, her şeyi hızlandıracak” denildiğini, ancak hiçbir şeyin hızlanmadığını belirtti, bir soruşturma dosyasının ortalama 416 gün beklediğini ve davaların yıllarca sürdüğünü söyledi.
Diğer taraftan tehdit mektubuna ilişkin MHP’den ikinci açıklama geldi. Bahçeli’nin Çakıcı’ya yönelik destek mesajlarının ardından Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da “CHP, Kılıçdaroğlu ve avenesinin ellerinde siyasetin mafyası, demokrasinin altını oyan yeraltı dünyası hâline gelmiştir” iddiasında bulundu.