Muğla'nın Milas ilçesinde partililere seslenen DEVA Partisi lideri Babacan, hükümeti sert sözlerle eleştirdi. "Gelir artmadan milli gelir nasıl artıyor?" diyen soran Babacan, ekonominin gazla çalışmadığını ve kötü yönetim nedeniyle sıkıntıların çözülmesinin de mümkün olmadığı belirtti.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Milas İlçesi Kongresi'nde konuştu.
"Sırf şahsi bekaları uğruna, sırf şahsi hırsları uğruna bu halkın onurunu her gün çiğniyorlar, her gün eziyorlar. Kimse kusura bakmasın, buna müsaade etmeyeceğiz" diyen Babacan, ekonomi üzerinden iktidarı eleştirdi:
'Ekonomi büyüdü' diyorlar. Bu nasıl bir büyümedir ki, kendi açıkladıkları rakamlara göre, hem çalışan sayısı hem de çalışılan saat azaldı. Hayali bir tablo çizecekseniz bari rakamları tutarlı hale getirin."
İstanbul Sözleşmesi tartışmaları da eleştiren Babacan "Kadına şiddetin en yoğun olduğu ülkelerden birisi olan Türkiye'de, İstanbul Sözleşmesi'nin devletin en tepesinde tartışma konusu haline getirilmesi kabul edilemez. İşiniz mi yok, başka işlerle uğraşın. Kadınların yakasından düşün" diye konuştu.
Babacan'ın açıklamaları şöyle:
"Merkez Bankası'nın kar ettiğini süsleyip duruyorlar. Ziya Paşa'nın dediği gibi, 'Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın?". Merkez Bankası nereden kar eder? Merkez Bankası'na kar ettirdik diye övündükleri; bastıkları para, vatandaşın sırtından aldıkları faiz ve mirasyedi parasıdır.
Birincisi, Merkez Bankası para basar. Kağıt paranın maliyeti yaklaşık 50 kuruş. Üzerine 200 lira yazıp, 200 liraya verir. O 50 kuruş ile 200 lira arasındaki fark karıdır. Demek ki Merkez Bankası çok para basmış, onu anlıyoruz. İkincisi, Merkez Bankası piyasaya borç verir ve karşılığında faiz alır. Merkez Bankası’nın ettiği kar, vatandaşın ödediği faizdir. Vatandaştan çok faiz aldık diyorlar.
"KAÇA SATTIKLARINI AÇIKLAMIYORLAR"
Asıl konu, Merkez Bankası’nın elindeki dövizi sattığında muhasebede görünen kardır. Bizim bu milletin alın teriyle, üretimiyle, ihracatıyla damla damla biriktirdiğimiz rezervi bunlar iki yılda çarçur etti. O dövizin alış fiyatı da eski alış fiyatıydı, Merkez Bankası bunu 1,5 liradan, 2 liradan, 2 buçuk liradan aldı.
Kaça sattıklarını açıklamıyorlar ama günü geldi 5-6 liraya sattılar. Kar ettik diye övünüyorlar. Bu neye benzer? Bir çocuğa babasından miras kalır. Diyelim ki değerli gayrimenkulü satar, der ki "Ben para kazandım." Onu sen kazanmadın ki. Baban kazandı, sen sattın ve şimdi yiyorsun.
"PASA BASAN KURUMU BİLE BORCA SOKTULAR"
"Devletin başına hiç gelmeyen bir iş geldi. Para basan kurum borçlu olur mu ya? Bunu da yaptılar. Merkez Bankası’nın 140 milyar dolar döviz borcu var. Bu borcun önemli bir kısmı bankalardan zorunlu karşılık adı altında borç aldığı döviz. Diğer önemli kısmı da swap anlaşmalarıyla piyasadan ve diğer ülkelerden borç aldığı döviz. Doğmamış çocuklarımıza kadar memleketi borçlandırdılar.
"NEDEN PİYASADAN GİZLEDİNİZ?"
Hükümete soruyorum. Merkez Bankası'na neden hukuk dışı müdahalede bulundunuz? Merkez Bankası'nın döviz müdahalelerini piyasadan neden gizlediniz? Merkez Bankası'nın resmi sitesinde en son döviz müdahalesi 23 Ocak 2014'te gözüküyor. Bu nasıl oluyor? Hani, nerede bu kayıtlar? Bu satılan dövizleri ne zaman, kime, hangi kurdan, hangi yöntemle sattınız? Bu babanızdan miras kalan bir şey değil. Döviz rezervi, bu milletin alın teriyle kazandığı döviz. Biz yıllarca kara günler için biriktirdik.
Açık ve net cevaplar bekliyoruz, siz hesap verme makamındasınız. 130 milyar dolar nerede? Öyle akraba bakanı ortadan kaybedelim, olanları unutturalım diyemezsiniz. Millet buna kanmaz. Bunu unutturmayız. İstedikleri kadar gizlemeye çalışsınlar, DEVA Partisi buna müsaade etmeyecek. Cevabımızı alana kadar soracağız. Bugün alamazsak, yarın iktidar olduğumuzda kayıtları açıp bakacağız ve açıklayacağız.
BU NASIL BİR BÜYÜME?
Diyorlar ki, 'Türkiye ekonomisi büyüdü'. Algıları Ayarlama Enstitüsü'nün yeni oyuncağı da bu. Bu nasıl bir büyüme? Kendi açıkladıkları rakamlara göre hem çalışan sayısı hem de çalışılan saat azaldı. Hayali bir tablo çizecekseniz bari rakamları tutarlı hale getirin. Kimsenin geliri artmıyor da milli gelir nasıl artıyor?
İzah etsinler, esnafın işi büyümüyorsa ekonomi nasıl büyüyor? Türkiye'de bütçe açığı büyüdü. Hazinenin borcu büyüdü. Esnafın borcu büyüdü. Küçük işletmecinin borcu büyüdü. Cari açık büyüdü. Gelir dağımı arasındaki uçurum büyüdü. Çarşı pazar enflasyonu büyüdü. İşsizlik büyüdü.
"BİZDE DEVLET ORTADAN KAYBOLDU"
G-20 ülkeleriyle karşılaştırıyorlar. G-20 ülkeleri arasında Türkiye enflasyonda kaçıncı, hayat pahalılığında kaçıncı? Salgında vatandaşa doğrudan destek verme noktasında kaçıncı? Türkiye vatandaşına doğrudan destek veren sondan ikinci ülke. Gelişmiş devletler bu dönemde vatandaşının önce sağlığına odaklandı, sonra ekonomik yükünü hafifletti.
Bizde devlet ortadan kayboldu. Başından beri 'Vatandaşa doğrudan destek verin' dedik. Onlar vatandaşı daha çok borçlandırdı. Kredi üstüne kredi verip, üstüne de faiz eklediler. Siftah yapamayan esnafa kredi vermenin ne faydası var? Şimdi de borcu önceki taksitleri de ekleyerek erteliyorlar."