Kararları bağlayıcı olan AYM, alt mahkeme Berberoğlu hükmüne uymayınca yeniden ‘hak ihlali var’ dedi. Yüksek mahkemeyi aynı konuda ikinci kez hüküm vermek zorunda bırakan çarpıklık, hukuk sisteminin geldiği vahim noktayı ortaya koydu. Bakanların ‘siparişle tutuklama’ polemiği de hukuktaki sıkıntıların bir diğer dikkat çekici yansıması oldu. Acil reform gerekliliğini gösterdi.
Tartışma yaratan adımın ardından Berberoğlu’nun yeni başvurusunu görüşen AYM oy birliğiyle ikinci kez ‘hak ihlali’ kararı verdi. Dikkatler, daha önce bağlayıcı kararı uygulamayan yerel mahkemenin yaklaşımına çevrildi.
‘KİMSE TUTUKLAMA SİPARİŞİ VERMESİN’
Ardından Gül “Tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum, kimse adalet bakanından müdahale bekleyemez” dedi. Soylu’nun aynı hassasiyeti siyasete ve medyaya organize saldırılar için göstermemesi de eleştirildi.
AYM DE HUKUK ARIYOR
Anayasa Mahkemesi, Enis Berberoğlu hakkındaki kararın yerel mahkemece uygulanmaması üzerine yaptığı yeni başvuruyu görüştü. Yüksek mahkeme, kararını yineledi ve oy birliğiyle aldığı kararda “ihlal var” dedi. Kararları bağlayıcı olan AYM’nin aynı konuda ikinci kez karar vermesine neden olan gelişme, hukuk sistemindeki sıkıntının en dikkat çeken yansıması oldu.
CHP’li Enis Berberoğlu, MİT TIR’ları görüntülerinin Can Dündar’a verdiği iddiasıyla 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Dokunulmazlığının kaldırılmasının ardından yargılanan, ancak yeniden milletvekili seçilmesine karşın yargılaması durdurulmayan Berberoğlu’nun mahkumiyet kararı TBMM’de okununca milletvekilliği düşürülmüştü. Berberoğlu, bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.
Yüksek Mahkeme, Berberoğlu’nun seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine 17 Eylül 2020’de karar vermişti. AYM, ihlalin giderilmesi için Berberoğlu hakkındaki yargılamanın durdurulması talebiyle kararın örneğini İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermişti.
Ancak 14. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM’nin yerindelik denetimi yaptığın öne sürerek “karar verilmesine yer olmadığına” hükmederek, AYM kararını uygulamamıştı. Bunun üzerine Berberoğlu’nun avukatı Yiğit Acar, yeniden AYM’nin kapısını çalmıştı.
Anayasa Mahkemesi, başvuruyu yeniden gündeme aldı. Bugün yapılan görüşmede, Berberoğlu’nun “Anayasa Mahkemesi ihlal kararının gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği” iddiasını yeniden yerinde bularak bir kez daha oybirliğiyle ‘ihlal’ kararı aldı.
Karara tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Engin Altay “7 aydır seçilmiş bir milletvekilinin hakları yürütmeden yüz bulan yargı eliyle gasp ediliyor” diyen Altay, “Ey ilk derece, ey İstinaf, ey Yargıtay; artık yargıyı daha fazla çürütmeyin, yargının üzerindeki vesayet gölgesini kaldırın kardeşim” dedi.
Gelinen nokta Türkiye’deki hukuk sisteminin içinde bulunduğu sistem sorununun en dikkat çeken unsurlarından biri oldu. Bundan sonraki süreçte ise gözler, kararın gönderildiği 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin ne yönde bir karar vereceğine çevrildi.
SOYLU: ANNEME KÜFREDEN SERBEST
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Adalet Bakanı Abdülhamit Gül arasında “tutuklama” polemiği çıktı. Soylu, hastanede tedavi gören annesine twitter üzerinden hakaret eden kişi serbest bırakılınca, gece gece yarısı “Annemle fotomun altına küfreden alçak mahkemeye çıkıyor ve adli kontrolle serbest. Ne yapmalıyım, bakan olsam ne yazar” paylaşımı yaptı.
GÜL: SİPARİŞLE TUTUKLAMA OLMAZ
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ise bu mesajdan 10 saat sonra “Klavye başına geçip sosyal medyada bana her gün tutuklama siparişi verenlere sesleniyorum. Türkiye’de kanunlar, kurallar, usuller işler; hukuk işler. Bu işleyişi beğenmeyen gider itiraz hakkını kullanır ama yargıya parmak sallayamaz.
Adalet Bakanının hakim, savcı cübbesi yoktur, görevim süresince o cübbeyi giymedim ve hiç kimse kusura bakmasın asla da giymeyeceğim” açıklaması yaptı. Gül kişi ve kurum belirtmese de açıklamaların Soylu’nun mesajının ardından gelmesi dikkat çekti.
