Avrupa’da aşırı sağın yükselişi korkutuyor

Avrupa’da aşırı sağın yükselişi korkutuyor

Avrupa’da aşırı sağ hareketlerin yükselişi devam ediyor. Son olarak İsveç’te yüzde 17 oy alan aşırı sağcılar,hükümeti tayin edecek konuma geldi. Sağ popülist partiler İtalya, Macaristan ve Avusturya’da iktidardayken, Fransa, Almanya ve Hollanda’da anamuhalefet konumunda.

Göçmen krizinin başlamasından bu yana Avrupa genelinde yapılan seçimlerde sağ partiler oylarını artırırken, bunun başlıca nedenlerinin “göçmen karşıtlığı, İslamofobi ve AB projesine güvenin azalması” olduğu belirtiliyor. İsveç’te 9 Eylül’de yapılan seçimlerde aşırı sağ görüşlü Demokratlar Partisinin (SD) oy oranının yüzde 17,6’ya kadar yükselmesi dikkati çekti. 2014 seçimlerinde yüzde 12’lik oy oranı ile ülkenin üçüncü partisi durumuna gelen SD, oyunu artırmayı sürdürdü. Ekonomik göstergelerin pozitif seyrettiği İsveç’te popülist sağcı partinin oylarını artırmasının sebebinin göç konusu olduğu görülüyor. SD göç konusunu seçim kampanyasının merkezine oturtmuştu. İsveç’in yanı sıra Almanya, İtalya, Avusturya, Almanya, Macaristan, Fransa ve Hollanda’da da yapılan son seçimlerde sağ partilerin oylarında artış gözlendi. Sağcı partilerin oylarını artırmasındaki nedenlerin başında “göçmen karşıtlığı, İslamofobi ve AB projesine güvenin azalması” olduğu belirtiliyor. Öte yandan İtalya Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini, 23-26 Mayıs 2019’da yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine atıfta bulunarak, “Eminim ki birkaç ay içinde (Macaristan Başbakanı) Viktor Orban’la birlikte kendimizi Avrupa’yı yönetirken bulacağız” dedi. İtalyan ANSA ajansının haberine göre, Salvini Avrupa Birliği (AB) Güvenlik ve Göç Toplantısı’na katılmak için bulunduğu Avusturya’nın başkenti Viyana’da gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. AP hakkında yaptırım prosedürü açılması çağrısı yapan raporu onaylayan Macaristan’a destek veren Salvini, gelecek sene yapılacak AP seçimlerine atıfla “Eminim ki birkaç ay içinde (Macaristan Başbakanı) Viktor Orban’la birlikte kendimizi Avrupa’yı yönetirken bulacağız. Macaristan hükümetine ve halkına yönelik yaptırımlar siyasi bir eylem, değişmeyi kabul etmeyen sol görüşlü Avrupa’nın bir çılgınlığı” ifadelerini kullandı.

AB Göç, İçişleri ve Vatandaşlık Komiseri Dimitris Avramopulos ile göçmenlerin yola çıktığı Afrika ülkelerine ilişkin ortak misyonlar başlatacaklarını aktaran Salvini, göçmenlerin geri dönüşlerinin yükünü azaltmak için kurtarma işleminin ardından gemide kimliklerinin saptanabileceğini anlattı.

Fransa: Aşırı sağın yükselişinin en ciddi örneklerinden biri Fransa’da görülüyor. Yabancı, göçmen ve İslam karşıtı söylemleriyle dikkati çeken Ulusal Cephe’nin (FN) eski lideri Jean-Marie Le Pen’in partisi FN, 2015 yerel seçimlerde de yüzde 27,7 oy almıştı. Sağcı FN’nin, 2017 yılının mayıs ayında Emmanuel Macron’a karşı ikinci tura kalması, bu oylamanın Avrupa’nın geleceğini tayin edeceği şeklinde algılanmıştı. Ulusal Cephe ikinci turda oyların yüzde 33,9’unu toplamıştı.

Hollanda: 2017’deki genel seçimde Başbakan Mark Rutte’nin başında olduğu parti 33 milletvekili almış olsa da Geert Wilders’in Özgürlük Partisinin (PVV) 20 milletvekili alması, oylarını yükseltmesi ve milletvekili sayısını artırmış olması endişe verici bir durum olarak yorumlandı. PVV son genel seçimde yüzde 13’lük oy oranıyla ikinci parti oldu. İsveç’te şu an yaşandığı gibi Wilders’in partisi ile de kimse ortaklık kurmaya yanaşmadı.

Almanya: AB’nin ekonomik olarak en güçlü ülkelerinden Almanya’da aşırı sağ kanatta Almanya için Alternatif (AfD) partisi öne çıkıyor. İlk başta Avro bölgesine karşı olan AfD zamanla İslam ve göçmen karşıtı bir söylem geliştirdi. Ülkede aşırı sağın son yıllardaki yükselişinin 2015’teki mülteci kriziyle hızlandığı belirtiliyor. Alman hükümetinin yaklaşık 1 milyon sığınmacıyı kabul etme kararı ülkedeki aşırı sağcı kesime desteği artırdı. AfD, 2017 genel seçimlerinde yüzde 13,3 oyla Federal Meclis’e girmeyi başararak anamuhalefet partisi oldu.

Avusturya: Aşırı sağcıların Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ), son yıllardaki seçimlerde aldığı yüksek oy oranlarıyla dikkati çekiyor. FPÖ, 2008 genel seçiminde yüzde 17,5 olan oy oranını 2013’te yüzde 20,6’ya çıkardı. İslam karşıtı politikalarıyla bilinen Avusturya Halk Partisi (ÖVP) de Ekim 2017 seçimlerine Sebastian Kurz liderliğinde girdi. ÖVP, seçimlerde yüzde 31,5 oyla birinci olmuş, hükümeti kurabilecek çoğunluğu ise sağlayamamıştı. FPÖ ise yüzde 26 oyla üçüncü sırada yer almıştı. Sağcı FPÖ ve muhafazakar kimliğiyle öne çıkan ÖVP geçen yılki seçimlerde koalisyon hükümeti kurmuştu.

İtalya: İtalya’da göçmen karşıtı tezleriyle bilinen Lig ile popülist söylemleri aşırı sağınkiyle benzerlik gösteren Beş Yıldız Hareketi (M5S) son yıllarda öne çıkıyor. M5S, 2013’teki genel seçimde yüzde 25 civarında oy alarak ikinci parti konumuna yükseldi ancak diğer partilerin koalisyon kurmasıyla iktidar dışında kaldı. Son seçimde yüzde 32,6 oy oranıyla tek başına en çok oyu alan M5S ile yüzde 37 oyla seçimlerden birinci sırada çıkan merkez sağ ittifakının en çok oy alan partisi Lig oldu. İki parti hükümet kurdu.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Diğer Haberler
Son Dakika Haberleri
KARAR.COM’DAN