Avrupa’da iki kritik oylamanın sonuçları geldi. Avusturya’da aşırı sağcı Hofer’in seçimi kılpayı kaybetmesiyle moral bulan Avrupa, İtalya referandumundan ‘hayır’ çıkmasıyla endişelendi. Irkçı bir adayın neredeyse yüzde 50 oy aldığı bir seçimin ‘iyi haber’ olarak görülmesi durumu özetler nitelikte.
Avrupa’da dikkatle izlenen İtalya anayasa değişikliği referandumu ve Avusturya Cumhubaşkanlığı seçimlerinin sonuçları, ‘bir iyi, bir kötü haber’ şeklinde yorumlandı. Avusturya’nın yeni Cumhurbaşkanı, oyların yüzde 53’ünü alan Yeşiller Partili aday Alexander Van Der Bellen oldu. Aşırı sağcı ve Avrupa Birliği (AB) karşıtı Özgürlük Partisi’nin adayı Norbert Hofer ise yüzde 47’de kaldı. Mayısta yapılan, ancak usulsüzlük gerekçesiyle iptal edilen seçimlere göre Van Der Bellen yüzde 30, Hofer yüzde 17 artış gösterdi. İtalya’da parlamentonun iki kanadından Senato’nun yetkilerini törpülemeye yönelik anayasa değişikliği paketi referandumu ise Başbakan Matteo Renzi açısından hezimetle sonuçlandı. İtalyan halkının yüzde 65 gibi yüksek olarak değerlendirilen bir katılım gösterdiği halkoylamasından, yüzde 59 ‘hayır’ oyuna karşılık yüzde 41 ‘evet’ oyu çıktı. İçişleri Bakanlığı’nın açıkladığı sonuçlara göre, 20 idari bölgesi bulunan İtalya’da sadece 3 bölgede ‘evet’ oyları, ‘hayır’ oylarından fazla kullanıldı. İtalya’nın ikinci büyük partisi olan AB karşıtı popülist Beş Yıldız Hareketi (M5S) ve aşırı sağcı Kuzey Ligi, referandumun kazananları olarak gösterildi. Renzi, Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’ya istifasını sundu.
İngiltere’nin hazirandaki referandumda AB’den ayrılma (Brexit) kararı alması, ardından kasım ayındaki ABD Başkanlık seçimlerini Donald Trump’ın kazanması, Batı dünyasında aşırı sağ ve popülist hareketlerin yükselişine hız kazandırdı. ‘Kurulu düzen karşıtı’ olarak gösterilen hareketler İtalya’daki referandum sonucuyla bir mevzi daha kazanırken, AB yanlısı Van Der Bellen’in zaferi Avrupalı liderlerde sevinç yarattı. Ülkesinde aşırı sağın baskısı altında olan ve 2017’deki seçimlerde yeniden aday olmayacağını açıklayan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Twitter’dan paylaştığı mesajda “Avusturya Avrupa’yı seçti” dedi. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier ise seçim sonuçlarını ardından “Bütün Avrupa’nın rahatladığını” söyledi. Ancak bu sevinç atmosferi yalnızca birkaç saat sürdü. İtalya referandumunun sonuçlarının açıklanmasının ardından, iyimserlik yerini endişeye bıraktı.
İtalya’da dile getirilen ilk senaryolar ise; Mattarella’nın, Renzi’den ülkeyi hemen seçime götürmesini ve bu sürede koltukta kalmasını istemesi ya da parlamentonun her iki kanadında çoğunluğu bulunan Renzi’nin partisinden bir parlamenterin liderliğinde içinde teknokratlar ve meclisteki diğer siyasi partilerin de bulunduğu karma hükümet oluşturması veya genel seçimlerin yapılacağı normal zaman olan 2018’e kadar ülkeyi teknokrat bir kabinenin yönetmesi olarak öne çıkıyor. Kurulacak olan hükümetin ilk görevi geçerli bir seçim yasası olmayan ülkeye bir seçim yasası kazandırmak olacak. Bunun da nedeni, Anayasa Mahkemesi’nin 2013 yılında mevcut seçim düzenlemesini, temsilde haksızlık gerekçesiyle iptal etmesi. Bu gelişmeden sonra Renzi hükümeti, ‘Italicum’ adıyla dün referandumda reddedilen paketi tamamlayıcı nitelikte bir seçim yasası hazırlamıştı. Fakat, parlamentoda onaylanan bu yasa da seçimde birinci olan partiye hak ettiğinden daha fazla sandalye verdiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne götürülmüştü. Mahkemenin Italicum’un geleceği hakkında vereceği karar büyük önem taşımakla birlikte yeni hükümetin, ülkeye bir seçim yasası kazandırması ve bunun ardından seçimlere gitmesi dile getirilen senaryolar arasında.
TORUN MUSSOLİNİ: SIRA MERKEL’DE
İtalya Başbakanı Renzi’nin istifa kararı almasının ardından, İkinci Dünya Savaşı döneminde İtalya’da faşist diktatörlük kuran Benito Mussolini’nin torunu Alessandra Mussolini’den ilginç bir yorum geldi. Sosyal medya platformu Twitter üzerinden paylaştığı mesajda, üç Avrupalı liderin görevine veda ettiğini hatırlatan Mussolini, sıranın Almanya Başbakanı Angela Merkel’e geleceğini savundu. Mussolini’nin paylaştığı bir fotoğrafta, Renzi’nin yanısıra Brexit’ten sonra görevini bırakan eski İngiltere Başbakanı David Cameron ve nisanda yapılacak seçimlerde aday olmayacağını açıklayan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın fotoğraflarının üzerinde çarpı işareti yer aldı.
‘FAZLA KOLTUKLARI KALDIRAYIM DEDİM, BENİM KOLTUĞUM ORTADAN KALKTI’
Referandum sonucunun ardından Başbakanlık sarayında bir basın toplantısı düzenleyen Matteo Renzi, görevini bıraktığını açıklarken duygusal anlar yaşadı. Referandumu, katılımın yüksek olması nedeniyle “demokrasi bayramı” şeklinde tanımlayan Renzi, “İtalyan halkı, açık ve net şekilde konuştu. Hayır cephesi kazandı. Bu net bir yenilgidir. Bu yenilgi benim. Hayır cephesinin liderlerini kutluyorum. Kendi adıma sorumluluğu üstleniyorum” derken gözyaşlarına hakim olamadı. Renzi, halkın onayına sunulan anayasa değişikliği paketinde 315 olan senatör sayısını 100’e düşürme planına göndermede bulunarak “Fazla koltukları kaldırmak istedim. Ancak ortadan kalkan benim kolduğum oldu” diye konuştu.
HALK ‘ÇAV BELLA’ DEDİ
İtalya’da yüzde 59 oranında ‘hayır’ çıkan referandum sonuçları, Renzi karşıtları tarafından sevinçle kutlandı. Kutlama yapanların arasında popülist lider Beppe Grillo’nun Beş Yıldız Hareketi’nin yanısıra hem aşırı sağcıların, hem de aşırı solcuların olması dikkat çekti. İlk sonuçların gelmesinin ardından Başbakanlık sarayının önünde toplanan solcu Birleşik Sendikalar örgütünün taraftarları, “Anayasayı değiştirmek mi istiyorsun? Elveda güzelim” yazılı büyük bir pankart taşıdı. Beş Yıldız Hareketi lideri Grillo ise halkın referandumda kurulu düzene “S..tir” dediğini söyledi. Referandumun kazananları olarak göterilen popülist partiler, erken seçim ve avrı bölgesinden çıkılması için yeni bir referandum yapılması çağrılarında bulundu.