Alzheimer hastalığı belirtileri neler? sorusu 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü nedeniyle googlede trend oldu. Yazımızda Alzheimer hastalığı ile ilgili merak edilenleri ve 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü ne zamandan beri kutlandığını ve neden 21 Eylül tarihinin seçildiğini merak edenler için derledik. İşte Alzheimer hastalığı ve Alzheimer günü hakkındaki ayrıntılar...
21 Eylül Dünya Alzheimer Günü nedeniyle vatandaşlar 'Alzheimer hastalığı belirtileri neler?' sorusunun yanıtını arama motorlarında araştırıyor. Alzheimer hastalığının nasıl anlaşıldığını ve hastalığın nedenlerini haberimizde bulabilirsiniz. Halk arasında bunama olarak anılan Alzheimer hastalığında farkındalık yaratmak için her yıl 21 Eylül Dünya Alzheimer Gün olarak anılmaktadır. İşte Alzheimer belirtileri ve bu hastalığın tarihçesi...
ALZHEİMER HASTALIĞI BELİRTİLERİ NELERDİR? NASIL TEDAVİ EDİLMELİDİR?
21 Eylül Dünya Alzheimer Günü nedeniyle Alzheimer hastalığı hakkında araştırmalar başladı.
Alzheimer hastalığı yaşlılığa ve beyin dokusunda meydana gelen yıkıma bağlı olarak ortaya çıkan, kazanılmış yeteneklerin kaybıyla sonuçlanan bir hastalık türüdür.
Alzheimer hastalığının en dikkat çeken belirtisi unutkanlıktır. Ayrıca Alzheimer belirtileri arasında eskiden yapılabilen bir işi yapamama, uygunsuz davranışlar gösterme ve uyku düzeninin bozulması, ciddi sıkıntılar yaratabilmektedir.
Bozukluğun ilerlemesiyle bilişsel yeteneklerdeki kayıp artıyor, frontal ve temporal lob ile ilişkili dil, ince motor hareketler ve tanıma becerilerinde işlev kaybı başlıyor.
DSÖ, dünya çapında yaklaşık 50 milyon kişinin demasla yaşıyor olmasına rağmen sadece birkaç ülkenin halihazırda ulusal demans planları olduğuna dikkati çekiyor. Örgüt, demansla yaşayan hastaların ve onlara bakıcılık yapan kişilerin yaşam kalitesini iyileştirmek ve hizmetlere adil erişimlerini artırmak için üye ülkeleri kapsamlı kamu politikaları oluşturmaya davet ediyor.
Uluslararası Alzheimer Hastalığı Kurumu (ADI) ve Yaşlanma Üzerine Küresel Koalisyonun (GCOA), temmuz ayında ABD'de düzenledikleri konferansta yayınladıkları indekse göre, 2050'de nüfusun yaşlanması sonucu bunama yaşayanların yaklaşık yüzde 70'i gelişmekte olan ülkelerde olacak.
DSÖ'nün son verilerine göre, demans hastalığının dünya ekonomisine maliyeti 818 milyar dolar. Örgüt, durumun ciddiyetine dikkati çekmek için "Demans bir ülke olsaydı, dünyanın en büyük 18'inci ekonomisi olurdu. Bir şirket olsaydı yıllık geliriyle Apple (742 milyar dolar) ve Google'ı (368 milyar dolar) aşarak dünyanın en büyük şirketi olurdu." değerlendirmesinde bulundu.
21 EYLÜL DÜNYA ALZHEİMER GÜNÜ TARİHÇESİ?
İlk kez 1906'da Alman psikiyatrist ve patolojist Alois Alzheimer tarafından tanımlanan ve 65 yaş üstü kişilerde beyin dokularında ağır hasara neden olduğu tespit edilen Alzheimer hastalığı için hala etkili teşhis ve tedavi yöntemi bulunmuyor. Hastalık adını bu hastalığı bulan doktorun soy adından allmaktadır.
Alzheimerla ilgili farkındalık oluşturmak ve bu hastalıkla yaşayanlara destek olmak amacıyla her yıl 21 Eylül, "Dünya Alzheimer Günü" olarak kutlanıyor. Her 3 saniyede bir yeni Alzheimer astası teşhisi yapılıyor. Alzheimer 21. yüzyılın kabusu olarak görülüyor.
DSÖ, dünya genelinde demans hastalarının sayısının 50 milyon olduğunu, 2030'da bu rakamın 83 milyona, 2050'de ise 152 milyona yükseleceğini öngörüyor.
İlerleyen yaşın demans için bilinen en güçlü risk faktörü olmasına rağmen bu hastalığın yaşlanmanın normal bir parçası olmadığını vurgulayan örgüt, demansın halihazırda dünya genelinde ölümlerin önde gelen 7'nci nedeni olduğuna işaret ediyor.
Alzheimer, 65 yaş üstü grubun yüzde 2 ila 4’ünde, 85 yaş üstü grubun ise yüzde 20'sinde görülüyor.
ALZHEİMER'A 100'DEN FAZLA İLAÇ İLE ÇARE ARANIYOR
Modern çağın kabusu olan Alzheimer hastalığı bilim dünyasının odağındaki en önemli hastalık. Türk Nöroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, "Şu an itibarıyla Alzheimer hastalığı tedavisine yönelik yapılan faz aşamasında 112 ilaç çalışması var." dedi ve hastalığın tedavisinin olmasa da şiddetinin azaltılmasının mümkün olduğunu vurguladı.
Unutkanlık, günlük yaşam aktivitelerinde ve davranışlarında bozulma ile başlayan ve kesin sonuç alınan tedavisi bulunmayan Alzheimer hastalığına, yaklaşık 112 faz aşamasında ilaç çalışması ile çare arandığı belirtildi.
Türk Nöroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Demet Özbabalık Adapınar, “yaşlılık hastalığı” olarak bilinen Alzheimer’da şu anki tedavi seçenekleriyle, oluşan hasarın geri dönüşünün mümkün olmadığını vurguladı.
Alzheimer hastalığının kesin tedavisi henüz olmamakla birlikte süreci yavaşlatmanın ve bazı belirtilerin şiddetini azaltmanın mümkün olduğuna dikkati çeken Adapınar, belirtileri tedavi etmeye yardımcı olabilecek ilaç ve ilaç dışı seçeneklerin bulunduğunu söyledi.
Prof. Dr. Adapınar, araştırmacıların, altta yatan hastalığı tedavi etmek ve en sonunda belirtilerin kötüleşmesine yol açan hücre hasarını durdurmak ya da geciktirmek için bir çığır açmaya çalıştıkça, geliştirme ve test etme konusunda birçok umut verici ilaç geliştirilmeye çalışıldığını ifade etti.
Demet Özbabalık Adapınar, yurt dışında hastalığın tedavisine ilişkin önemli bilimsel çalışmalara imza atıldığını aktararak, “Şu an itibarıyla Alzheimer hastalığı tedavisine yönelik yapılan faz aşamasında 112 ilaç çalışması var.” dedi.
Bu ilaçların farklı deneme alanlarında olduğuna işaret eden Adapınar, şöyle devam etti:
“Bu olası moleküllerin yüzde 63’ü ‘hastalığın nedenlerini iyileştiren ya da hastalığı geri çeviren’ olarak isimlendirilen modifiye tedaviler, yüzde 22’si ‘hastalığın bulgularını düzelten’ tedavileri, yüzde 12’si ‘psikiyatrik ve davranış bozukluğu belirtilerini yok eden’ tedavileri hedeflemiştir. Ayrıca, son bir yılda farklı deneysel alanlara katılan yeni aday adayı 26 ilaç çalışması var. Bilimsel çalışmalara rağmen şu an yaşlılık döneminin en tanıdık yüzü Alzheimer hastalığı, gerek bilgi, bulgu ve ilerleyişi, gerekse tedavisine ait çok yönlü çabaları ile gelecek dönemin en hatırı sayılır hastalığı olmaya devam edecek.”
“EGZERSİZ, HASARI AZALTIYOR”
İlaç dışında egzersiz, müzik, sanat gibi seçeneklerin yapıldığını belirten Prof. Dr. Adapınar, “Örneğin, yürümek ve koşmanın Alzheimer riskini azalttığına ilişkin çalışmalar vardır. Koşucu ve yürüyüşçüler üzerine yapılan sağlık çalışmalarından alınan ilk verilere göre, yaşamın erken döneminde başlayan egzersizler, alzaymır hastalığına ait hasarı düşürebilmektedir.” diye konuştu.
Adapınar, beslenme şekli ve hastalık riskine ilişkin ise şu bilgileri verdi:
“Beslenme ile Alzheimer oluşma riski arasındaki ilişkiyi inceleyen yeterli sayıda ve güçlü çalışmalar bulunmamakla beraber, bazı çalışmalarda olumlu sonuçlar gösterilmiştir. Örneğin, bir çalışmada vitamin C ve E’den zengin bir beslenmenin Alzheimer gelişmesi riskini azaltabileceği gösterilmiştir. Ancak vitamin desteklerinin özellikle doğal yollarla karşılanması önerilmektedir.
Doymuş ve trans yağ tüketiminin azaltılması, sebze ve meyve tüketiminin artırılması, doğal besin maddelerinden alınan vitamin E tüketiminin artırılması, vitamin B12 alımının artırılması, multi vitaminler kullanılıyorsa demir ve bakır gibi ağır metalleri içeren vitamin komplekslerinden kaçınılması, alüminyum içeren ürünlerin ve ilaçların kullanımından kaçınılması ve aerobik egzersizi önerilmektedir.”