Türkiye “Can”, Hürriyet “Cam” Derdinde…

Şehidin kanı, Türkiye’nin canı mı, Hürriyet’in camı mı? Her gün şehit haberleriyle uyuyan ve uyanan Türkiye’de, Hürriyet Gazetesi’nin kırılan camlarının hesabını soruyorlar. PKK’nın şehit ettiklerinin hesabını sormak akıllarına gelmiyor
nedense. Hürriyet’in camı, şehidin canından daha değerli anlaşılan...

Türkiye iç ve dıştan PKK terörüyle kuşatılmış, iç savaş senaryoları için sokaklar fıkır fıkır kaynarken; Türkiye “can” derdindeyken, Hürriyet “cam” derdine düşmüş. Ne değerli camınız varmış arkadaş, Türkiye’nin canından daha değerli.

Gezi olayları ve terör olayları sırasında camı bırakın, ekmek teknesi, evleri başlarına yıkılan vatandaşın haklarını neden vandallara, teröristlere karşı bir kelimeyle savunmadınız. Camı kırılanları savunmayı bırakın, camının hesabını soran vatandaşa Türkiye’yi dar edip, Fas’a kaçırttınız…

Dağlıca’da PKK’nın askerlerimizi pusuya düşürüp, zırhlı araçlarını havaya uçurduğu, kaç askerimizin şehit olduğunun tam bilinmediği saatlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan bir televizyon kanalında gündemdeki konularla ilgili soruları cevaplıyordu. Programda bir partinin 400 milletvekili kazanmasının neden önemli olduğu soruldu. Cumhurbaşkanı da anayasayı değiştirmek için bu sayının öneminden bahsetti.

Cumhurbaşkanı’nın açıklamasının üzerinden 5 dakika geçmeden Hürriyet Gazetesi, “Cumhurbaşkanı Dağlıca saldırısını değerlendirdi: ‘400 milletvekili alınsaydı, Dağlıca olmazdı” yalanını yaydı. Bu uydurma twiter mesajının üzerinden 5 dakika geçmeden Zaman Gazetesi aynı ifadeyle yalanın kuyruğuna takıldı. Kılıçdaroğlu, her oltaya atlamaya hazır sazan gibi konuya balıklama daldı.
Ondan sonra bir grup vatandaş Hürriyet Gazetesi’nin bu yalan haberine tepki olarak gazete önünde protesto gösterisi yaptı. Bu gösteri sırasında Hürriyet’in giriş kapısının camları kırıldı…

Vay siz misiniz Hürriyet’in camını kıran. Hürriyet dokunulmaz ya…

Gazetenin yayın yönetmeni oturduğu saray yavrusu köşkünden apar topar CNN Türk’ün stüdyosuna gelip, yalan haberleriyle ilgili kınayıcı, özür dileyici, pişmanlık ifade eden tek bir cümle kurmadan; demokrasiden, basın özgürlüğünden, Hürriyet’in gücünden, camlarının ne kadar kıymetli ve dokunulmaz olduğundan bahsedip evine uyumaya gitti.

Dağlıca’da şehit olan 16 askere hala ulaşılmamış, irtibat kesilen özel birlikler timinden de hala haber alınamıyordu o saatte. Ama Hürriyet görevini ifa etmiş, patronu ve yöneticileri hizmet ettikleri ağababalarına huzur içinde hesap vermenin rahatlığıyla, çoktan başlarını kuş tüyü yastıklarına koymuşlardı. Hürriyet, ordunun Başkomutanı Erdoğan’a başsağlığı twit’i atacağına, iftira twit’i atarak amiral gemisinin rotasından en ufak bir sapma yapmadan üstün hizmetlerine (!) devam ediyordu.

Bu iftira aslında Hürriyet’in ne ilk ne de sonra ihaneti değildi. Bundan sonra daha alçakça saldırıları olsa şaşırmamak lazım. Hürriyet’in mazisinde neler yok ki…

Darbeye çağrı…

Darbeye şak şakçılık…

Teröre destek…

Teröriste övgü…

Siyasi partilerin kapatılmasına taşeronluk…

Rutin yalan haberlerini, siyasilere yönelik haksız ve gerçek dışı haberleri, insanların kişilik haklarına, itibarlarına yönelik linç kampanyalarının baş aktörü hep Hürriyet olmuştur.

Hürriyet’in günah galerisinde neler yok ki…

Bu halkın, bu ülkenin menfaatine ne varsa Hürriyet hep onun karşısında dimdik durmuştur…

Bu ülkeye hizmet için kim siyasi ve ekonomik olarak bir şeyler yapmaya çalışsa Hürriyet onun karşısına kılıç/kalkana dönüştürdüğü kalemlerini ve gazete sayfalarını savaş alanına sürmekte biran tereddüt etmemiştir.

Hürriyet’in istediği, hükümetler Türkiye’ye değil, Aydın Doğan ve Doğan İmparatorluğuna hizmet etsinler. Hürriyet’in ve Aydın Doğan’ın Tayyip Erdoğan’la mücadelesi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan itibaren başlamıştır. “Saldırılar bizi korkutmaz, korkutamayacak” ifadeleriyle de meydan okumayı sürdürüyorlar…

Biz sizin kimden korkacağınızı iyi biliriz. Doğru diyorsunuz sizi ne Erdoğan, ne Davutoğlu, ne AK Parti, ne de Türk halkı korkutamaz. Ondan şüphemiz yok. Siz Obama, Merkel, Neo-Conlar, Netanyahu ve İsrail’den korkarsınız. Binanızın önüne gelip sizi korkutmak isteyenlerin bunu bilmemesini saflıklarına verin(!)
“400 milletvekili alınsaydı Dağlıca olmazdı” yalanıyla Cumhurbaşkanını halkın önüne yem olarak, linç edilmek üzere atanlar, hedef gösterilmekten şikayet ediyorlar. Ne kadar komik bir durum. Biz de siz de biliyorsunuz ki bu ülke de kimse sizin kılınıza dokunamaz. Ancak sizin hedef gösterdiğiniz medya organları bombalanıyor, patronları araçlarında silahlı saldırıya uğruyor…

“Bizim vatan sevgimizi sorgulamak kimsenin haddi değildir” sözünüz tam da vatan sevginizin sorgulanması gerektiğini aklımıza getirdi. Sizin vatanınız para kazandığınız ve babanızın çiftliği gibi yönettiğiniz yerdir. Sizin için bunun Türkiye, Almanya veya İsrail olmasının bir farkı yoktur.

Şimdi Aydın Doğan’a ve kızlarına soruyorum.

Sizin için Türkiye’nin “canı” mı, onlarca vatan evladı şehidin “kanı” mı kıymetli? Yoksa Hürriyet’in “camı” mı? Cevabını verinde, bilmeyenler de sizin kim olduğunuzu öğrensin.

Kimsenin Hürriyet’ten gerçekleri gizleme, kendi kendine sansür uygulamasını beklediği yok. İstenilen Hürriyet’in gerçekleri çarpıtmaması…

Hürriyet, AK Parti dönemi hariç Türkiye’nin varlığından daha değerli idi. Türkiye’nin varlığı Hürriyet’in varlığına armağan edilmiş ya da adanmış gibiydi. Bu arkadaşların anlamakta ve uyum sağlamakta zorlandıkları konu Türkiye eski Türkiye değil. Pijama ile başbakan karşılama dönemi biteli 13 yıl oldu.

Tavsiyem bu değişime alışmaları, bu yeni durumu kabullenip, bir an önce sindirmeleridir. Yoksa 1948’de birlikte kuruldukları İsrail dünyadan ayrılırken, kendilerinin de basın dünyasından çekileceği gerçeğiyle yüzleşecekleridir.

Türkiye’nin varlığının adandığı Hürriyet, kendi varlığını İsrail’e adamışken bunun çok da uzun sürmeyeceğini bilmeli…

YORUMLAR (4)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
4 Yorum