Çin’in Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine uyguladığı zulümün detayları ortaya çıkmaya ediyor. ABD’de yayınlanan bir rapora göre Pekin toplama kamplarının içinde kurulan fabrikalarda Uygurlu işadamı, yazar, akademisyen ve siyasetçileri zorla çalıştırıyor. İtiraz hakkı bulunmayan Uygurların başında askerler bekliyor.
OĞUZ ERDİNÇ
Doğu Türkistan’da milyonlarca Müslüman Uygur Türkünü ‘eğitim’ adı altında toplama kamplarına kapatıp işkence ve asimilasyon uygulayan Çin’in Uygur aydınlarını ve iş adamlarını zorla çalıştırdığı belirtildi. Washington Post gazetesinde yer alan haberde Çin’in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki kamuoyunun tepkisini çeken kamplarda Uygurlu Türklerin zorla çalıştırıldığı belirtildi. Haberde, Sincan’ndaki Çin zulmüne ilişkin yeni detaylara yer verildi.
Çin’in, bölgedeki toplama kamplarında ‘mesleki eğitim verilen kişilerin hepsinin mezun olduğu ve mutlu bir yaşam sürdürdükleri’ iddiasına atıfta bulunulan haberde, kamplardan ayrılan bir çok kişinin ciddi kısıtlamaların olduğu fabrikalarda zorla çalıştırılmaya başlandığı kaydedildi. Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı’nda Çin araştırmaları uzmanı olarak görev yapan Adrian Zenz tarafından hazırlanan bir raporun kaynak alındığı haberde, fabrikaların bazılarının söz konusu toplama kamplarının içinde yer aldığı ve Uygur Türklerinin neredeyse hepsinin burada polis ve kamera gözetiminde çalıştırıldığı vurgulandı.
Haberde konuya dair şu ifadelere yer verildi: “Xinhe Endüstri Parkı’nda bulunan bir tekstil fiması, Xinhe semt kampından gelen 500 Uygur Türkünü çalıştırmaya başladı. Devlet ise bu fabrikaya polis ve özel eğitmenler yollayarak yarı askeri bir yönetim oluşturdu. Bir firma, oradan kaçmak isteyenleri zorla tutmak amacının haricinde neden polise ihtiyaç duyar ki?” Haliyle geleneği, dini ve aile hayatını yıkmayı amaçlayan zorunlu işçilik, şu an Uygur toplumunun her köşesine yayılıyor.” Bununla beraber, söz konusu Uygurlu Türklerin ayda 175 dolar aldığı kaydedilen haberden, bu fabrikalardaki Uygurluların arasında eski iş adamları, entelektüeller ve bilim adamlarının olduğu belirtildi.
UYGURLARIN AVRUPA'YA İHTİYACI VAR
Avrupa Parlamentosu’nun insan hakları ve ifade özgürlüğü için mücadele edenleri onurlandırdığı Saharov Ödülü Strasbourg’da düzenlenen törenle Uygur ekonomist ve insan hakları aktivisti İlham Tohti’ye gıyabında verildi. Çin’de uydurma delillerle hakkındaki ömür boyu hapis cezası nedeniyle 2014 yılından beri cezaevinde bulunan İlham Tohti’nin 50 bin euro değerindeki ödülünü onun adına kızı Cevher Tohti aldı. Babası adına ödülü alan Cevher Tohti, AB’nin baskı altındaki Müslüman Uygur azınlığın hakları için Pekin’e baskıyı arttırmasını umut ettiğini söyledi. Ödül töreni öncesinde konuşan Cevher Tohti, Brüksel’in Çin şirketleri ile ülkede Uygurların tutulduğu kamplarda üretim yapan Batı’lı firmalara yaptırımı gözden geçirmesi gerektiğini belirtti. Doğrudan Çin’e yönelik yaptırımlara ise sıcak bakmadığını dile getirdi. Ödül töreninde Avrupa Parlamentosu’ndaki vekillere de seslenen İlham, “Uygur halkının size ihtiyacı var” dedi. Cevher Tohti, babası İlham Tohti ile en son 2017 yılında görüşebildiklerini, bu nedenle hayatta olup olmadığını bile bilmediklerini ifade etti. ABD’de yaşayan Cevher Tohti, babasının Avrupa Parlamentosu İnsan Hakları Ödülü Saharov’a layık görüldüğünden haberdar bile olmadığını tahmin ettiğini dile getirdi.