Görüşler

Yrd. Doç. Dr. Vügar İmanbeyli yazdı: Putin Suriye’den çekiliyor mu, yoksa bu bir taktik mi?

Yrd. Doç. Dr. Vügar İmanbeyli yazdı: Putin Suriye’den çekiliyor mu, yoksa bu bir taktik mi?

Putin sürpriz bir hamle yaparak Suriye’den çekilme kararı aldı, kafalar karıştı. Rusya, gücü tükendi, parası bitti de sahadan çekiliyor mu? Moskova ile Washington gizlice anlaştı mı? Yoksa bu son hamle iç politikaya dönük bir adım mı? Yanıtı, Şehir Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Vügar İmanbeyli verdi.

[Karar]
YRD. DOÇ. DR. VÜGAR İMANBEYLİ

14 Mart akşamı Rusya lideri Vladimir Putin’in, Suriye’de konuşlanan birliklerini “geri çekme” kararını ilan etmesi ve hemen ertesi gün de birtakım uçakları geri çekmesi, sadece dünya ve bölgedeki liderleri değil, Rusları da çok şaşırttı. Karar, Savunma ve Dışişleri bakanları ile yapılan ve dokuz dakikalık bölümü televizyondan yayınlanan toplantı esnasında “büyük bir zafer kazanılmış” edasıyla sunuldu. Hemen akabinde ise resmi propaganda araçları ve iktidar yanlısı uzmanlar canhıraş bir şekilde söz konusu kararın ne kadar “rasyonel ve zamanında” alındığı fikrini yaymaya koyuldular. Peki, Moskova’yı bu kadar kısa sürede “tahmin edilemez” adımı atmaya ne sevk etmişti? Ne oldu da beş buçuk ay önce “uluslararası terörizmle mücadele” amacıyla Suriye’ye gönderilen Rus uçaklarının, görevlerini başarıyla tamamladıkları söylendi?

Öncelikle söz konusu çekilmenin kısmi olduğunu belirtmek gerekiyor. Tarsus ve Hmeymim üslerinde konuşlu önemli sayıda ağır silah, tank, uçak ve helikopter ile Rus özel birlikleri görevlerine devam edecektir. Böylece Putin, bir taşla iki kuş vurma peşinde; bir yandan “Suriye’den çekildiğini” bizzat ilan ederek uluslararası arenada “pozitif algı” oluşturmakta, diğer yandan da birliklerini yine orada bırakarak Esad rejimini ayakta tutmakta.

‘Çekilme’ kararı ile Putin, ülkede ve iktidar grupları arasındaki Suriye operasyonuna karşı olanların pozisyonunu zayıflatacaktır.

Putin’in iyi bir taktisyen olduğu, beklenmedik ani hamlelerle rakiplerinin dengesini bir süreliğine bozduğu bilinmektedir. “Çekilme” taktiğinin arka planında da muhtemelen bir dizi iç ve dış politika hesapları yatmaktadır. Öncelikle iç politikadan başlayalım. 2015 yazında Ukrayna meselesinde sıkışan, kötüye giden ekonomik duruma çözüm bulamayan ve petrol fiyatlarının dalgalanmasından dolayı 2016 bütçesinin nasıl yapılacağı tartışmalarından “bunalan” Putin, Suriye operasyonu ile dış politikada yeni cephe açarak bir çıkış arıyordu. Putin’in reytingleri Ukrayna ve Suriye operasyonlarından sonra tavan yapsa da, ülke içinde rejime olan güven pek şüpheli idi. Suriye krizinin devam etmesi ve Rusya için daha fazla riskler barındırması, iktidar gruplarını Putin’e karşı konsolide olmaya itebilirdi. Söz konusu operasyonun ülkeye ek bir siyasi risk ve ekonomik yük getirdiğini düşünen pek çok na-memnun kişi olduğu bilinmektedir. “Çekilme” kararı ile Putin, ülkede ve iktidar grupları arasında Suriye operasyonuna karşı olanların pozisyonunu zayıflatacaktır. Putin, 2014’de Ukrayna’ya müdaheleden beri kendisini pek güvende hissetmiyor olacak ki, iki koruma müdürünü değiştirmiş ve bunlardan birini İçişleri Bakanlığı yardımcılığına, diğerini de iç güvenlik örgütü FSB’nin başkan yardımcılığına atamıştır. Ayrıca, Eylül 2016’da Rusya parlamentosuna seçimler yapılacaktır. Her ne kadar Duma, ülkedeki karar alma mekanizmaları sırasında pek ön sıralarda yer almasa da, yine de seçimlerin eleştiriden uzak sakin bir atmosferde yapılması önemlidir. Ciddi bir resesyon içinde olan Rus ekonomisinin durumuyla sıkışan Putin’in seçimler öncesi dış politikada başka hamleler de atması muhtemeldir.

Bölgesel politika düzeyinde hangi gelişmeler, Putin’i bu “çekilme”yi düşünmeye itmiş olabilir? Muhtelemen Esad rejiminin göründüğünden daha zayıf olması ve Suriye’nin tümünde kontrolü ele geçirmesinin zor olabileceği burada önemli rol oynamış olabilir. O nedenle, Moskova, Esad rejimini yıkılmaktan kurtarmakla kendisinin asgari hedefinin gerçekleştiğini düşünmekte ve belki de bu “çekilme” ile Esad için daha fazla risk alamayacağını iletmektedir. Bu bağlamda, Şam ve Moskova arasında veya Moskova’nın Suriye’deki müttefiki Tahran ile ilişkilerinin de pek sorunsuz olduğu söylenemez. Ayrıca, geçen hafta muhaliflerin uçaksavarla Esad’ın bir uçağını düşürmeleri, askeri açıdan sahada dengelerin değişebileceğine dair gelişmeler olabileceğine işaret etmektedir. Burada son dönemde Rusya’nın sivil yerleşimleri ve hastaneleri hedef aldığına dair uluslararası basında giderek artan suçlamaları da dikkate almak gerekir. Ayrıca, Moskova, Suriye müdahelesi akabinde Türkiye ve Suudi Arabistan gibi bölgesel güçlerin ortak cephe oluşturmasıyla karşı karşıya kalarak ilave riskler almıştır.

Putin, çekilme hareketi ile iç politikada yeni bir hareket alanı açmayı, dış politikada ise izolasyondan kurtulmayı amaçlıyor.

Son yıllarda Rusya’nın en doğal partneri sayılan Türkiye ile ilişkilerin keskin bir şekilde koparılması, “yakın çevre”de Moskova’ya karşı yeni ittifaklara yol açmıştır. Kiev-Ankara stratejik görüşmeleri buna misal verilebilir. Son olarak, Ukrayna’da ayrılıkçı Lugansk ve Donetsk bölgelerinde askeri hareketliliğin artması, muhtemel büyük çaplı çatışmalar öncesinde Moskova’yı “iki cephe”de savaşmamak için önlem almaya itmiş olabilir.

Uluslararası düzlemde Putin’in Suriye müdahelesinin amacı, Rusya’nın Kırım’ın işgali ve Ukrayna’nın doğu bölgesini istikrarsızlaştırma politikalarına karşı ABD ve AB’nin uyguladığı izolasyonu kırmaya yönelikti. Beş buçuk ay boyunca bu izolasyon pek delinemedi. ABD daha geçtiğimiz günlerde ambargoları bir yıl daha uygulayacağını beyan etti. AB ise en son ambargoları “müzakereye açmadan” hazirana kadar uzatma kararı aldı. Ciddi kaynak sıkıntısı yaşayan Rusya’nın uluslararası piyasalara sunacağı yeni tahvillerinin alınmamasına dair ABD ve AB’nin bankalara telkini ise cabası.

Sonuç olarak, tüm bu hesaplardan hangisinin daha öncelikli olduğunu ve hangilerinin tutup tutmayacağını şimdiden söylemek zor. Fakat görünen o ki, Putin, “çekilme” taktiği ile kendisine iç politikada yeni bir hareket alanı açmayı, dış politikada ise Batılı güçlerle iletişimini artırarak izolasyondan kurtulmayı amaçlamaktadır.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Bunlar da İlginizi Çekebilir