90. Akademi Ödülleri’nde ‘En İyi Film’ dahil 5 dalda Oscar adayı ‘Lady Bird’ 2000 sonrası değişen ABD’de ergenlik çağındaki bir gencin yaşamından kesit sunuyor. Her sahnesinde dönüşümü anlatan önemli detayların yer aldığı filmde gönül işleri, arkadaşlık ilişkileri, kuşak çatışması, idealler ve sosyo-ekonomik koşulların farklılaşması beyazperdeye yansıyor.
ERKUT TEZERDİ / İSTANBUL
Milenyumun başlangıcında tüm dünyada yaşanan değişimden en büyük payı kuşkusuz ABD alıyordu. İş sahaları değişiyor, Nu metal müzik türünün yükselişi gençlerin yaşam tarzına yansırken 2001’deki Mortgage sorunu ve ekonomik kriz işsizliği artırıyor, İkiz Kuleleri yerle bir eden 11 Eylül saldırıları da tehlike çanlarını çaldırıyordu... Haliyle ABD toplumu sarsıldı: Bu, yeni bir çağın doğuşu demek! Eskiden üniversite mezunları tabiri yerindeyse havada kapılırken artık mezun olmak bile yetmemeye başladı. Kurgusal olup da belki de hiçbir film geçiş sürecini bu kadar detaylı anlatmamıştı: 90. Oscar Ödülleri’nde ‘En İyi Film’ dahil 5 dalda aday ‘Lady Bird’ (Uğur Böceği), 2000’in ilk yıllarında yaşanan sosyo-ekonomik değişimi, ergenlik çağındaki bir gencin yaşamıyla paralel aktarıyor.
Greta Gerwig tarafından yazılıp yönetilen ‘Lady Bird’ filminde lise öğrencisi Christine ailesiyle yaşıyor. Babası işten çıkarılınca annesi hemşirelik yaparak geçimlerini sağlıyor. Üniversite mezunu kardeşi kendi alanıyla ilgili iş bulamadığı için markette çalışıyor. Christine ise fakir ailesinin hayatını, yaşadığı evi beğenmiyor, gittiği özel Katolik okulunda arkadaşlarına yalanlar söylüyor. Aşık olduğu kişi de beklediği gibi biri çıkmıyor. Üniversiteyi New York’ta okumak istiyor ama hem iyi bir üniversiteye girmek için istenen yüksek not ortalaması hem de maddi imkânsızlık buna izin vermiyor. Fakat Christine namıdiğer ‘Lady Bird’ isteklerinden vazgeçmiyor, hayallerini yaşamak istiyor. Yapımın genel hikâyesi böyle.
Çatışma: Filmde özellikle yetişkin ile genç kuşak üzerinden ortaya çıkan bir çatışma yani fikir dövüşü var. Christine’nin annesiyle yaşadıkları “baskı kuşaktan kuşağa aktarılır”ı doğruluyor. Çünkü annesi de annesinden bunları görmüş. Ayrıca okul ve sosyal yaşamda karşılaşılan çatışma Christine karakteri üzerinden veriliyor. Christine kendini var etmek isterken gerek annesi karşısında gerekse de karşılaştığı kişiler önünde çenesini tutamıyor. Bu dünyada sadece kendisinin isteklerinin olduğunu düşünüyor ve bu uğurda kimseyi düşünmüyor. Senaryo bu açıdan çok tutarlı, dengeli ve inandırıcı.
Dil: Karakterler kendilerinden beklendiği gibi gerekçi, öz konuşuyor. ‘Lady Bird’ anlatım ve konuşma dili göz önüne alındığında minimalist sinemaya dahil edilebilir.
Karakter: Filmde ana kasta dahil edilecek herkes karakter (3 boyutlu), ‘tip’ (2 boyutlu) yok. Ve hepsinin filmin sonunda bir dönüşüm geçirdiğini söylemek mümkün. Bu değişimlerin nedeni ise ekonomik koşullar; maddi yetersizlikler, zamana mecburen ayak uydurma isteği: Aynı işe başvuran Christine’nin babası ile kardeşinin bakıştığı sahne buna örnek gösterilebilir.
Genel: Bağımsız yapım ‘Lady Bird’, yaşamın içinden öyküsüyle izleyiciye ergenlik çağındaki bir gencin yaşamından kesit sunuyor. Keyifli bir film. Ama ana akım sinemaya dahil edilemeyeceği için haliyle bu da popüler yapım isteyen genel izleyici kitlesinin zihninde “Neydi şimdi bu?” sorusunu doğurabilir. Filmi izlemek işkenceye dönüşebilir çünkü yapımda ne aksiyon ne ilgi çekici kılınan bir aşk hikâyesi ne de katarsis (rahatlama) var. Eğer gerçekçi, samimi öyküleri seviyor, basit anlatımı tercih ediyor veya son haftalarda izleyiciyle buluşan bol efektli greenbox mucizelerinden sıkıldıysanız ‘Lady Bird’ü sevebilirsiniz.
KARAR/IN PUANI: 10 / 7,5