Şu cümle kulağınıza tanıdık geliyor mu?

“Bu seçim çok önemli.”

“Bu seçim, bütün seçimlerden önemli.”

1965 seçimlerinde annemle babamın oylarını Osman Bölükbaşı’nın Millet Partisi’ne verme niyetleri olduğunu hatırlıyorum.

Osman Bölükbaşı radyodaki propaganda konuşmalarını “Mührü Kartalın altına basın” cümlesiyle tamamlardı.

Annem’in bu cümleyi aktardığını hatırlıyorum. Bir de Bölükbaşı’nın güzel konuştuğunu söylediğini.

Zannediyorum babamın müezzinlik yaptığı Davut Paşa Camii’nin imamı Mustafa Sak Hoca’nın telkinleriyle oylarını Adalet Partisi’ne verdiler.

Muhtemelen Mustafa Sak Hoca babamı “Bölünmemek lazım” diyerek ikna etmiştir.

Yine muhtemelen 65 seçimlerinin hayat memat meselesi olduğunu da söylemiştir.

Sonraki seçimlere aklım daha iyi eriyor.

Hele 70’lerden bu taraftaki seçimlere daha da iyi.

O gün bugündür “Çok önemli” denilmeyen bir seçim hatırlamıyorum.

Her seçim, yapılmış bütün eski seçimlerden ve gelecekteki bütün seçimlerden daha önemliydi.

Belki bunun basit bir sebebi vardı.

Önceki seçimler için bir şey yapamazsın artık. Gelecekteki seçimler için de yapabileceklerin sınırlı.

Ama bu seçimde oy vereceksin. Dolayısıyla önemli olan bu seçim.

Fakat ‘bu seçim’in önemli olduğunu kendimize ve başkalarına daha manalı cümlelerle ifade etmeyi tercih ederiz.

“Ak Parti’nin bu seçimi mutlaka kazanması gerekir” diye düşündüğüm vakidir.

Kendimce sebebim vardı.

Bütün vatandaşların, bütün etnik, siyasi, dini, mezhebi toplulukların, bireylerin her türlü görüş mensuplarının hak ve hukuklarının bir daha ellerinden alınması mümkün olmayacak şekilde teminat alındığı bir anayasal düzen tesis edilse… diye düşünüyordum.

Sonra, Ak Parti iktidardan gitse bile o kadar önemli değildi.

Böyle bir önceliği var mıydı Ak Parti’nin? Herkesin hakkını teminat altına almak gibi?

Belki vardı ya da ben öyle umuyordum.

Hala var mı?

Olsa iyi olur.

Bunu bütün partiler için temenni ederim.

Demek istediğim, insanlar ille de bu seçimin en önemlisi olduğuna kendilerini ikna edebiliyorlar.

Neden önemli sorusunun sayısız cevabı var.

Bu seçim çok önemli çünkü bütün kazanımlarımızı kaybederiz.

Bu seçim çok önemli çünkü SİHA biter, mavi vatan elden gider.

HDP gelir.

CHP gelir.

Vatan elden gider.

Ya da… Bu seçim çok önemli çünkü böyle giderse göçmenler, Suriyeliler, Afganlılar zaten çok çocuk yapıyorlar, çoğunluğu ele geçirirler, azınlığa düşeriz.

Ya da ekonomi battı zaten, enflasyon, döviz, fırladı gitti, hükümette ekonomiden anlayan kimse de yok, iyice batar.

Kuvvetler ayrılığı kaldırıldı, denetim, dengeleme mekanizmaları ya yok ya işlemiyor, tek adam bir kararıyla ülkeyi akıbetini bilemeyeceğimiz istikametlere sürükleyebilir.

Bu seçim çok önemli çünkü yargının bağımsız ve tarafsız olması lazım.

Çünkü yolsuzlukların durması lazım.

Kutuplaşmanın hız kesmesi, mümkünse bitmesi lazım.

Her şeyin seviyesi düştü. Ne ilim ne akıl artık, ille de hamaset, ille de slogan. Bu halden de kurtulmamız lazım.

Görüyorsunuz, herkesin gerekçesi kendine göre.

Seçimin önemli olmadığı ülkeler var mı?

Var. Dünya nüfusunun çoğu seçimin önemli olmadığı rejimlerle yönetiliyor.

Tek parti her girdiği seçimi yüzde 80-90 küsurla kazanıyor.

Hiçbir seçim kritik değil, hayati değil, sonuçlarını merak etmeye bile değmez.

Gide gide, seçimin önemli olmadığı bir ülke haline gelir miyiz?

Gelmesek iyi olur.

O ülkelere benzemek ister miyiz?

Zannetmiyorum.

Demek ki seçimlerin çok önemli olması şikâyet edilecek bir şey değil.