Öteki muhalefet
Siyaset iki ana yoldan yürüyor. Birisi iktidar. Lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan. Meclis’teki çoğunluğu MHP’nin desteğiyle sağlıyor.
İki partinin kendileri için oluşturdukları şemsiye ‘Cumhur İttifakı.”
Vatan Partisi de zaman zaman bazı itirazlarını dillendirse de söylemleriyle iktidara yakın duruyor.
MHP ve Vatan Partisi bu ilişkiden faydalanıyor mu?
Adı konulmuş bir ‘fayda’ yok.
Adı konulmasa da ülke siyasetinde, ülkeyi yöneten kadrolar üzerinde katkıları ölçüsünde bir etkinlik elde ettikleri düşünülebilir.
Mesela MHP’nin Ak Parti’nin ideolojik duruşunda milliyetçilik yönünde bir tahavvüle yol açtığı söylenebilir. Bu bile bir etkinlik sayılır.
İkinci ‘ana yol’ CHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin oluşturdukları ‘Millet İttifakı.’
Bu oluşum bir süredir gelişme, genişleme istidadı gösteriyor.
Uzun zaman Ak Parti içinde siyaset yapan genel başkanlık, başbakanlık dahil birçok üst düzey görevlerde bulunan Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi ile yine Ak Parti hükümetlerinde başbakan yardımcılığı, ekonomi ve dışişleri bakanlığı yapan Ali Babacan’ın DEVA’sı Millet İttifakı’na katılmadılarsa da muhalif bir uzlaşma zemini olan 6’lı masaya dahil oldular.
Bu kadar mı?
Cumhur ve Millet ittifaklarının dışında siyaset yapılmıyor mu?
Yapılıyor. Hem de çok.
Bu iki ‘ana yol’ iktidar olma ya da iktidara talip olma iddiası daha gerçekçi görünen siyasi zeminleri ifade ediyor.
Bu iki şemsiyenin dışında da siyaset var.
Mesela HDP.
HDP, PKK’yla iltisaklı olmakla suçlanıyor. Gerçi aynı sebeple ‘çözüm süreci’nde devlet tarafından kendisine önemli bir rol verilmişti. Başında bir kapatma davası var. Parti tabanıyla irtibatı sağlam görünüyor. Son aşamada tabanının muhalefeti destekleyeceği düşünülüyor. İktidarın bu desteğin yönünü değiştirmek için bazı hazırlıklar yaptığına dair söylentiler var.
Nasıl söylentiler?
Açık kaynaklarda Türkiye’nin Sesi Partisi lideri Ayhan Bilgen’in “Ak Parti’nin Kürt sorununa ilişkin Öcalan’ın dahil edileceği ve MHP’nin de ikna edilmeye çalışıldığı yeni bir çözüm süreci başlatabileceğine” dair sözleri yer alıyor.
Başka kaynaklardan da Ayhan Bilgen’in bu açıklamasını teyit eden rivayetler geliyor.
Eğer gerçekse, muhtemelen bu HDP tabanının seçimdeki tercihlerini etkileme gayesini gözeten bir çaba.
MHP’nin böyle bir sürece nasıl ikna edileceğini benim bilmem mümkün değil.
Yerel seçimlerde İmralı’dan gelen mesaja ve TRT’de beyanat veren Osman Öcalan’a kulak asmayan HDP seçmeninin böyle bir adıma nasıl bir tepki vereceği önemli.
Bu muhtemel adım aşikâr olduğu zaman seçmenin ‘milliyetçi’ olan kesiminin iktidara nasıl tepki vereceğini de keza, düşünmek lazım.
Henüz vaki olmadı. Belki de olamayacak. O yüzden mütalaayı burada keselim.
Memleket Partisi lideri Muharrem İnce tecrübeli bir siyasetçi. Geçenlerde yarı şaka yarı ciddi 6’lı masanın kendisini cumhurbaşkanı adayı göstermesini istedi. Söylemleri ‘eski CHP’ye hitap ediyor gibi. Henüz umduğunu bulamadı.
Ama zannediyorum Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ umduğundan fazlasını buldu.
Göçmen sorununun toplumda bir karşılığı var.
O sorun üzerinden toplumun bir kesiminin nabzını yakaladı.
Bazı anketlerde oy oranı yüzde 4’e 5’e çıkıyor. 7-8 diyenler de var.
Teşkilatlanmasını tamamlamamış. Seçime girme ihtimali zayıf. Ancak seçime girme şartlarını yerine getirmiş bir başka partiyle iş birliği yapabilir.
Böyle bir oy potansiyeline illa ki bir müşteri çıkar.
Yeniden Refah Partisi de ‘öteki muhalefet’in ihmal edilemez bir parçasını oluşturuyor.
Söylemleri sağlam. Yolsuzluğa, israfa, kalkınmaya, ekonominin yeniden yapılanmasına dair açık mesajlar veriyor.
Ak Parti’nin gidişatından rahatsız olanların bir kısmının Yeniden Refah’a meylettikleri fark ediliyor.
Üstelik, eski Ak Partililer Fatih Erbakan’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek verebileceğine dair açıklamasından rahatsız olmuşlar. O da bu düşüncesinden sarf-ı nazar etmiş.
Bütün bunlar şunu gösteriyor:
‘Öteki muhalefet’in ne yapacağını bilmeyince 2023 seçimlerinin nasıl sonuçlanacağını tahmin edemezsiniz.