Memleket kurtulur mu?

Eskiden bütün dünyayı kurtarmanın mümkün olduğunu düşünmeye çok müsaittik. Soru küçüle küçüle bu hale geldi.

Memleket kurtulur mu?

Bu sorunun cevabı tecrübeye göre değişiyor.

Evvela “Kurtulur.”

“Ben kurtarırım.”

“Biz kurtarırız.”

Sonra, memleketi kurtarmaya soyunanların bir kısmının memleketi değil de kendilerini kurtardıklarına şahit ola ola memleketin kurtulmayacağını, batmayacağını, ama üzerinde yaşayanların eza ve cefaya maruz kalabileceğini, bazılarının batıp bazılarının çıkabileceğini düşünmeye başlarsın.

“Memleket elden gidiyor.”

Ne demek bu?

Üzerindeki insanlar sıkıntıya düşecek mi demek?

Yoksa “Memleket benim elimden gidiyor” mu demek?

“Bu vatan bizim” derken bir temlikten, bir tapulamadan mı söz ediyorsun? Senin mi yani?

Sen mi memlekete aitsin, memleket mi sana?

Vatan, Millet, Sakarya diye beni çağırırken memleketi mi kurtarmamızı istiyorsun seni mi?

Doğrusunu isterseniz “Memleketi kurtarmak mümkün mü” sorusunu sorarken bu kadar derine ineceğimi düşünmüyordum.

Yüzeysel, güncel politikayla alakalı olarak sormuştum.

Önümüzde seçim var.

Bir sürü de derdimiz var.

(“Ne derdimiz var, nankör? Telefonunu göster” diyecekler için söylemedim bunu, derdi olanlar için söyledim.)

Seçimden sonraki hükümet -velev şimdiki iktidar yeniden iktidar olsun- dertlerimize çare olur mu anlamına bile gelirdi sorduğum soru.

Cevabı da kolaydı.

Eğer şu anda birtakım sorunlarımız olduğunu düşünüyorsanız şimdiki iktidarın devamı halinde sorunlar çözülmez çünkü sorunların büyük kısmı iktidarın tam yetkili olduğu bir siyasi ortamda vücut buldu.

Yani varsa sorun, faili kendisi.

Ayrıca neyi çözecek?

Çözmek için önce sorunun mevcut olduğuna kani olması lazım.

Halbuki ne adalet ne hukuk ne yolsuzluk ne eğitim ne ekonomi sorunu var memleketimizde.

Kuvvetler birliği rejiminde işler uygun adım yürüyor.

Her bakımdan iyiyiz, mükemmeliz.

Her bakımdan mükemmelsek düzeltmeye gerek yok ki…

Memleket kurtulmuş durumdadır; böyle devam.

Memleket mi kurtulmuş sen mi kurtulmuşsun sorusunu sormaya bile gerek yok bu durumda.

Peki muhalefet eğer iktidara gelebilirse çözer mi?

Muhalefet memleketimizde birçok sorun olduğunu düşünüyor.

Sorunların ne olduğunu da söylüyor.

Ne zaman?

Kendi içindeki ihtilaflardan, ince hesaplardan fırsat bulduğu zaman.

Söylüyorsa yani sorunun mevcudiyetinden haberdarsa çözme ihtimali var demektir.

Ama ihtiyatlı olmak lazım.

İktidar da başlangıçta çözüyordu sorunları, bir kısmını çözdü de. Sonra çözmemeye başladı.

Şimdiki muhalefetin de çözüp çözemeyeceğinden emin olamayız.

Eğer seçimi kazanırsa o zaman öğreneceğiz.

Kazanamazsa belki de hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz.

Soruyu biraz daha güncelleyelim.

İktidar seçime kadar birkaç aylığına ekonomik görüntüyü kurtarmak, doları euroyu zapt edebilmek için doğalgaz borçlarını erteletiyor, ödünç dövizler alıyor, EYT’yi çıkarıyor, asgari ücrete yüzde 50 küsur zam yapıyor.

Öyle ki Rusya, Suudi Arabistan, BAE seçime taraf oldu.

Fakat bunlar seçimden sonraki ‘acı reçete’nin dozunu arttıracak tasarruflar.

İktidarda kalırsan acı reçeteyi millete sen yedireceksin.

Hele seçimi kazanalım, ondan sonra milletin eti benim kemiği senin.

Kazanamazsan? Muhalefet kazanırsa?

Bana ne, onlar düşünsün.

Düşünüyor mu muhalefet?

Düşünüyor mutlaka. Harıl harıl çalışıyorlar, ama açıklamıyorlar. Bu ayın sonuna doğru açıklayacaklarmış.

Açıklasalar da anlasak memleketin kurtulup kurtulmayacağını.

YORUMLAR (47)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
47 Yorum