Tarihimizde ilk defa bir önceki seçim kadar önemli olmayan bir seçime gireceğiz.
Bilmiyorum, belki siyasetçiler 117 gün sonra yapılacak mahalli seçimlerin de bütün seçimlerden önemli olduğuna bizi ikna edecek söylemler üretebilirler.
Bir önceki seçim kadar önemli değil. Ama önemsiz de değil.
Bilhassa İBB başkanı Ekrem İmamoğlu için.
İmamoğlu önümüzdeki seçimi tekrar kazanırsa muhalefeti hayata döndürme fırsatı bulabilir.
Yanlış anlaşılmasın, seçimi kazanmakla bulacağı sadece fırsattır. Muhalefeti hayata döndürmek daha kapsamlı ve daha çok boyutlu bir mesai gerektirir.
Kazanabilir mi?
Birden fazla faktöre bağlı.
Bu faktörlerden biri Hedep seçmeninin desteği.
Hedep’in, iktidarla, başkanlığı kazandığı belediyelerdeki kayyım uygulamasının kaldırılmasını da içeren bazı hususlarda uzlaşma arayışı içinde olduğu rivayet ediliyor.
Bu doğru olsa ve gerçekleşse bile son aşamada kararı Hedep’in seçmeni verecek.
CHP’liler Hedep seçmeninin en azından bir kısmının kazanma ihtimali olan muhalif adaya, yani İmamoğlu’na oy verme ihtimalini kuvvetli görüyor.
Bir diğer faktör, İyi Parti’nin hiç olmazsa İstanbul’da ve Ankara’da CHP ile iş birliği yapması.
Bu sıralar İyi Parti’nin üstesinden gelemediği sıkıntıları var.
Ortalıkta dolaşan ve henüz vuzuha kavuşturulamamış yolsuzluk dedikoduları.
Bu dedikodulara eşlik eden istifa haberleri.
İyi Parti’nin böyle dumanlı bir havada CHP ile iş birliğine odaklanıp odaklanamayacağı şüpheli.
İş birliğine evet diyebilir.
Ama verimli bir iş birliği yapabilir mi?
CHP’liler İyi Parti seçmeninin de Hedep seçmeni gibi kazanma ihtimali olan muhalif adaya yönelebileceğini düşünüyor.
En önemli faktör İmamoğlu’nun kendisi.
Bir siyasi karizması var. Bunu 2019 seçimlerinde İstanbul ölçeğinde bir görüşe göre eski Başbakan Binali Yıldırım’a, bir diğer görüşe göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’a galip gelerek kanıtladı.
Saçma sapan gerekçelerle iptal edilen seçimi bu kez 800 bin farkla kazanarak bir daha kanıtladı.
Son olarak CHP’deki genel başkan değişimine de öncülük etti ve başarılı oldu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda başarılı mıydı?
Medyanın kalabalık kısmı başarısız, başarısız, başarısız deyip duruyor.
Benim gözlemim.
İstanbul’un belediye hizmetlerinde gözle görülür bir aksama olmadı.
Her şey tıkır tıkır işledi demiyorum.
Sular kesilmedi, metro projeleri, doğalgaz işleri devam etti.
İstanbul’un şimdiye kadar çözülemeyen sorunları da çözülememeye devam etti.
Trafik sorununu kimse çözemiyordu. İmamoğlu da çözemedi. Bundan sonra gelebilecek herhangi bir başkan da çözemeyecek.
Belediye meclisinde CHP’nin azınlıkta kalması zaman zaman elini kolunu bağladı.
Göreve geldiği günden beri taksi sorununa neşter vurmaya çalışıyor, UKOME’deki çoğunluk mâni oluyor.
İETT’den çok şikâyet duyuyorum. Arızalanan, zamanında gelmeyen otobüsler…
Merkezi yönetimin desteğinden mahrum olduğunu göz önünde bulundurarak bu şartlarda başarılı sayılır diyebilirsiniz.
Hayır, bu şartları biliyordu, engelleri aşmanın yolunu bulmalıydı, başarılı olamadı da diyebilirsiniz.
Kimin ne diyeceğini şehrin gerçekleri belirlemeyecek aslında. Hangi tarafta olduğunuz belirleyecek.
İstanbul’daki seçim Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından da çok önemli.
2019’un rövanşını almayı çok istiyor.
Bunun için doğru aday arıyor.
Yani, ‘kazanacak aday.’
Cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetin aldığı ağır yenilgiye ve tabandaki moral bozukluğuna rağmen İmamoğlu’nun kazanma şansı var.
‘Kazanacak aday’ı bulabilirse Erdoğan’ın da kazanma şansı var.
Zannediyorum vaktiyle görev süresi dolmadan görevden aldığı rahmetli ‘Kadir Abi’ gibi şehirli, beyefendi bir aday arıyor.
