2023 seçimlerinde bir iktidar değişikliği olup olmayacağını bilmiyorum.
Hiçbir veri iktidar veya muhalefet için kesin bir başarıyı garanti etmiyor.
Muhalefetin yol haritası hazır değil.
Bir yol haritaları olacak mı, o da belirsiz.
Amiral gemileri var mı?
Var gibi de yok gibi de.
Amiralleri?
Var da… Amiral birden fazla olunca istikamet belirlemek zor oluyor.
Yola çıktıklarında her biri ayrı bir istikamete gidebilirler.
Bu görüntüyü değiştirmek, içinde durdukları fasit daireden çıkmak için muhtemelen her birinin taviz vermesi, her birinin fedakârlık yapması, her birinin bulundukları konumdan yarım adım geri çekilmesi gerekiyor olabilir.
Aralarındaki kişisel ya da siyasi rekabeti refakate dönüştürmenin formülünü bulmaları gerekiyor olabilir.
Fakat henüz öyle bir alamet görünmüyor.
İçlerinde tecrübeli siyasetçiler, başarılı bürokratlar, iyi ekonomistler, iyi diplomatlar bulunduğuna şüphe yok.
Hatta şunu bile söylemek mümkün.
İktidar iyi ekonomistleri idareden uzaklaştırdı.
Yapmak istedikleri her şeyi onaylamaya, isabet buyurdunuz, siz bilirsiniz demeye yatkın, gözlerinin içi gülen ekonomist ve siyasetçileri yetkilendirdi.
Böylece, bilhassa iktisadi sahada iktidar gerilerken muhalefet kuvvetlendi.
Muhalefet kadrolarındaki iktisatçıların ekonomi idaresinin zirvesindeki idarecilere senelerce iktisat dersi verebilecek donanıma sahip oldukları söylesem abartmış mı olurum?
Hiç zannetmiyorum.
Buna rağmen, muhalefetin bu kapasiteyi yeterince kullandığını söylemek zor.
Bu, belki de bir siyasi odaklanma sorunu.
Muhalefetteki parçalı görüntü enerjisinin de dağılmasına sebep oluyor.
Bu performansı kriter olarak alırsak, muhalefetin seçimde iktidarı yenemeyeceğini bile söyleyebiliriz.
Peki iktidarın performansı nasıl?
İktidarın ‘odaklanma’ sorunu yok. Bilhassa siyasi açıdan.
Odaklanıyorlar.
Ama bazen doğruya bazen yanlışa odaklanıyorlar.
Yanlışa odaklandıkları zaman o yanlıştan rücu etme kapasiteleri çok düşük.
Bunu en çok ekonomide gözlemliyoruz.
Faize odaklandılar. Tamam, odaklanın.
Fakat denediniz, baktınız olmuyor düzeltin, düzeltmeyi deneyin.
Gözünüzle görüyorsunuz, talimatla durmuyor döviz fiyatları, talimatla, temenniyle, tebessümle inmiyor enflasyon.
Dün yine pazara gittim.
Yazın ortasındayız artık. Her tarafın domatesi, biberi, fasulyesi çıktı. Ucuzlamıştır fiyatlar diye düşünüyordum.
Duvara çarpmış gibi oldum.
Fasulyenin iyisi 30 lira. İyi olmayanı 20 lira.
Domatesin iyisi 20 lira.
Acı sivri biberi bir yere sordum 40 lira. Başka bir tezgâhta 30 liraya bulunca sevindim.
Şeftali 35 lira.
Allahtan 10 liraya erik buldum. 5 kilo aldım.
Yani dinlemiyor seni pazardaki domates, fasulye.
Yanlıştan vazgeçseydin belki domatesi 10 liradan alacaktık.
10 lira bile bu mevsimde pahalı ya…
Ay başında TÜİK enflasyon açıklayacak. Temmuz enflasyonunu yüzde 3-4 açıklarsa dünyada inanmam.
Yani iktidar da bu performansıyla seçim kazanmaktan uzak.
Anladığım şu:
Bu gidişle iktidar da muhalefet de kendi performanslarıyla seçimi kazanamayacak.
Bu saçma değil mi? Seçimde bir taraf kaybeder bir taraf kazanır.
Evet saçma.
E ne olacak?
Kim kazanırsa veya kim kaybederse vatandaşın performansıyla kazanacak ya da kaybedecek.
Yoksa şu halleriyle ikisi de kaybetti.
