Gönlüne göre beyanname arıyorsan...
6 parti bir araya geldiniz. Bir yıldır makul aralıklarla toplanıyorsunuz. Toplantılarınızın verimli geçtiğini söylüyorsunuz.
İyi de siz iktidara geldiğinizde ne yapacaksınız?
6 farklı parti her bir sorunun çözümüyle ilgili olarak fikir birliği içinde olamaz. Öyleyse, her bir partinin kendi konumundan biraz taviz vermesi, kendisini birlikteliğin şartlarına uyarlaması lazım.
Uyarladınız mı? Yoksa kervan yolda düzülür mantığıyla mı hareket edeceksiniz?
Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölgeler konusunda ne düşünüyorsunuz? İktidar muhitlerinde dedikodu çok.
O dedikoduları haklı çıkaracak şekilde, Akdeniz’i, Ege’yi Yunanistan’a mı teslim edeceksiniz?
Yoksul ailelere yapılan yardımları kesecek misiniz?
Savunma sanayiinin kapısına kilit mi vuracaksınız? Siz geldikten sonra İHA’ları, SİHA’ları üretemeyecek miyiz?
Terörle mücadeleyi bırakacak mısınız? Şehir hastanelerini kapatacak mısınız?
Buna benzer sorular 6’lı Masa’nın kurulduğu günlerden beri soruluyor.
Ben de zaman zaman sordum.
Geçen pazartesi bu nevi sorulara cevap olabilecek bir program yaptılar.
Heyetler halinde aylar süren yoğun çalışmaların semeresini “Millet İttifakı Ortak Politikalar Mutabakat Metni” başlığı altında kamuoyuna açıkladılar.
Programa davet ettiler, ben de gittim.
(Davet edildiğim yere gitmeye çalışıyorum. Evvelce bazı bakanlar Ankara temsilcilerini davet ettiklerinde beni de çağırırlardı. Son yıllarda çağırmamaya başladılar. Umursadığım yok, kendi noksanlıkları, kendi arızaları, kendileri bilir.)
Yeterince kalabalıktı programın yapıldığı Congresium.
Ama yeterince.
İçeride boşluk kalmamış ve insanlar dışarıya taşmamış.
Zannediyorum davetli sayısı salona göre ayarlanmış. Ve davetliler ihmal etmeyip gelmiş, salon dolmuş.
Muhalif tabanda yakın bir iktidar beklentisi olsa salonun içi ve dışı daha kalabalık olur muydu?
Olurdu gibime geliyor.
Katılımcıların heyecanı nasıldı?
Ağırlıklı olarak orta yaş civarı. Buna rağmen heyecanlıydılar.
Sağımdaki ve solumdaki iki bey hemen her şeyi alkışladılar.
Hiçbir şeyi alkışlamadığım için bana bozuluyorlar mıdır acaba diye aklımdan geçti.
Adettir, gazeteciler alkışlamaz, ama adamlar nereden bilsin?
Alkışlar bazı hassas noktalarda daha kuvvetli.
Mesela Deva Partisi Genel Başkan yardımcısı İbrahim Çanakçı Cumhurbaşkanı’nın uçaklarının satılacağını, onların parasıyla yangın söndürme uçağı alınacağını söylediğinde.
2 bin 500 madde, 9 ana başlık, 73 alt başlık. ‘Kitapçık’ diyorlar ama 240 küsur sayfalık büyük boy kocaman bir kitap.
Metnin ‘nicel’ özellikleri çok da önemli değil. Önemli olan içinde ne yazdığı.
Savunma sanayiinin kapısına kilit vuracaklar mı mesela?
Vurmayacaklar.
“Geliştirme takvimleri sürekli sarkan Milli Muharip Uçak, Jet Eğitim Uçağı, Altay Tankı, TF 2000 Firkateyni… gibi projelerin hayata geçirilmesi için” özel bütçe tahsis edeceklerini yazmışlar.
Terörün peşini bırakacaklar mı?
“Tüm terör örgütleri ve terörizmle mücadeleyi tüm güç unsurlarımızı kullanarak kesintisiz sürdüreceğiz.”
Demek ki bırakmayacaklar.
Sosyal yardımlar?
“Geliri belirli düzeyin altındaki ailelere… hak temelli, arz odaklı ve kurumsallaşmış bir yapıda Gelir Desteği sağlayacağız.”
Yolsuzluk?
“Yolsuzluktan elde edilen ve yurt dışına kaçırılan gelirleri ülkemize geri getirecek, bu çerçevede “Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi”ni kuracağız.”
Şehir hastaneleri kapatılacak mı?
Kapatılmayacak. Ancak şehir hastaneleri kurulduğunda kapatılan şehir içindeki hastaneler yeniden açılacak.
Mutabakat metni herkesin gönlüne göre değilmiş, bazı hususlar daha iyi vurgulanmalıymış.
Kardeşim 6 ayrı partisiniz, 2 bin 500 maddede uzlaşmışsınız.
Gönlüne göre beyanname arıyorsan tek başına iktidara geleceksin.
Sonuçta, icraattan bahseden, pozitif içerikli bir sunum.
“Bana bunlarla gel” diye basmakalıp bir laf var ya.
Mutabakat metnine ve yapılan sunuma bakarak şunu da söylemek mümkün:
6 partinin liderleri vatandaşın huzuruna dağınıklık görüntüsünü besleyen ince hesaplar, kafa karıştırıcı beyanatlar, medya üzerinden laf sokmalar yerine bu tür icraat içerikli çalışmalarla çıksalardı daha çok rağbet görürlerdi.