Arazi vitesi ve takoz
Ekonomi kimin kime oy verdiğine bakmıyor.
“Ben Erdoğan’a oy verdim, bana soğanı 5 liradan ver.”
“Kiraz bana da mı 60 lira?”
“Kıymayı bari 250’den ver.”
“Ben de mi 20 bin lira ev kirası vereceğim?”
“Ben Ak Parti’ye oy vermedim benim kiramı arttırma.”
Diyemiyorsunuz.
Şunu diyenler var:
“Sen Erdoğan’a oy verdin, zamlardan şikâyet etmeye hakkın yok.”
Hatta… “Oh olsun. Canıma değsin.”
Bunlar iş değil.
Bazısının tuzu kurudur. Zamlar onu etkilemez. Domatesin 10 lira olmasıyla 40 lira olması arasındaki farkı fark etmez. Etse etse kârdan zarar eder.
Geri kalanlar, yani toplumun büyük çoğunluğu aynı mengeneden geçecek.
Kime oy vermiş olursa olsun.
‘Mengene’ dediğim acı reçete.
Piyasa daraltılacak.
Ücretler görünürde artacak belki ama reel olarak düşecek. Rakam büyüyecek, alım gücü küçülecek.
Krediler azalacak.
Dolaşımdaki para miktarı azalacak. Yatırımlar azalacak.
Dövizin önü açılacak.
Ben tabii ki iktisatçı değilim. Ama içinde bulunduğum hanenin bütçesini idare ediyorum.
Ev idaresi insana yeteri kadar iktisat öğretir.
Ben nasıl bütçemi denkleştirmek için harcamalarımı azaltıyorsam.
Dışarıda daha az yemek yiyorsam, daha az seyahat ediyorsam, sebzeyi meyveyi manav yerine halden alıyorsam, giyime kuşama daha az harcıyorsam, çocuklarıma daha az harçlıkla idare etmeleri gerektiğini söylüyorsam devlet de öyle yapacak.
Aklım öyle kesiyor.
(Bu tabire fazla rastlamazsınız. Aklın ölçüp biçip bir kanaate kani olması bazı yörelerimizde en çok da Karadeniz’in doğusunda ‘aklım öyle kesiyor’ diye ifade edilir.)
Bu kadarını eski bakan Nurettin Nebati’nin bile bilmesi lazımdı.
Veya Kavcıoğlu’nun.
Yapmadılar.
Şimdi yeni Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yapacak.
Onun yakınlarında bir yere, BDDK’ya, Şahap Kavcıoğlu’nun başkan olarak atanması Şimşek kendisini çok serbest hissetmesin diye mi?
Olabilir.
Bazı idareciler yetki verdiği kimseyi huzursuz etmekten hoşlanırlar.
Kavcıoğlu hakkında suizan mı ediyoruz?
Kavcıoğlu politika faizini öyle inandığı için değil de Cumhurbaşkanı Erdoğan öyle istediği için düşürmüş olamaz mı?
Erdoğan faizi yükselt deseydi bu sefer yükseltmeyi savunurdu.
İyi de böyle olunca hüsnü zan mı oluyor? Bu dediğin ilkesizlik değil mi?
Biraz.
Ama günümüzde kimseye ilkesiz demiyorlar. Akıllı bürokrat deyip geçiyorlar.
Ayın 22’sindeki PPK toplantısında yeni başkanı Hafize Gaye Erkan’la Merkez Bankası politika faizini yükseltir mi?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hepimize öğrettiği ‘düşük faiz’ ilkesiyle tezat teşkil etse de bir izah yolu bulup yükseltmesi lazım.
Piyasayı ekonomi yönetiminin “rasyonel zemine” döndüğüne ikna etmek için.
Bir de Şimşek’e ekonomiyi düzeltmesi için bir kredi, bir yetki verildiğini hissettirmek için.
Bazı vasıtalarda ‘arazi vitesi’ vardır. Çekişte zorlanınca ‘araziye takar’sınız.
Arazi vitesine taktığınızı piyasanın ve vatandaşın anlaması için.
Kolay değil Şimşek’in işi.
Ekonominin arızaları büyük.
Ayrıca ‘acı reçete’ ile çelişen gerçeklerimiz.
Önümüz seçim.
Yeniden seçim ekonomisine başlamamız gerekebilir.
Bir de Cumhurbaşkanı’nın emekliye, memura, işçiye zam vaatleri.
Dua edelim de arazi vitesiyle çıkalım şu yokuşu.
Takoz koymak zorunda kalmayalım.
Takoz?
Değişik çağrışımlar yapabilir. Ben düz söyledim.
Muavinler bilir, araba geri kaçmasın diye.