Alınları açık, başları dik

Siz de şöyle hikayeler dinlediniz mi?

Bir belediye, şehrin içinde veya şehre mücavir bir araziyi yeşil alan haline getiriyor.

Böylece bahse konu arazinin istikbali karartılıyor.

Tabii olarak arazi sahibinin canı sıkılıyor.

Sonra, hatırlı birisi, artık değeri düşmüş olan araziye talip oluyor.

Arazi sahibi de ‘hiç yoktan iyidir’ deyip araziyi satıyor.

Sonra o ‘hatırlı kişi’ belediyedeki veya bakanlıktaki ahbaplarıyla temasa geçiyor.

Şehir planında değişiklik yaptırıyor. Araziyi yeşil alan statüsünden kurtarıyor.

Eski sahibinin yok pahasına sattığı araziye bir süre sonra kocaman bir AVM veya dikey mimariyle upuzun bir otel inşa ediliyor.

İşin sonunda anlaşılıyor ki, zavallı arazi sahibi hariç, hikayede rol alan herkesin birbiriyle ‘duygusal’ irtibatı var.

Hepsi değişik aşamalarda yapılan işten müstefid olmuş.

Hikayenin ‘yeşil alansız’ versiyonları çok daha yaygın.

Araziyi alıyorsun, planda değişiklik yapıp ‘bir emsal’den ‘üç emsal’e çıkarıyorsun, köşeyi dönüyorsun.

Ben çok dinledim böyle hikaye.

Televizyon programlarında hocalara rastlıyorum. Aralarında tanıdıklarım da var.

Bu programlardan bazıları ‘reality şov’a dönüştürüldü.

Karım beni terk etti ne yapayım?

Kocam beni terk etti ne yapayım?

Ağlamalar, sızlanmalar, teselliler, temenniler, dualar.

Acaba televizyondaki hocalara bu kabil imar, emsal meseleleri niye sorulmuyor diye içimden geçirdim.

Sonra, o ‘meseleler’in fetvalaştırılma sürecini hayal ettim.

Belediyenin, şehirdeki bir araziyi yeşil alan ilan etmesi caiz midir?

Ne desin televizyondaki hoca?

Caizdir.

Hatta sevaptır. Millet bir yeşillik görecek, ağaçların altında gölgelenecek, ferahlayacak.

Sadaka-i cariye bile olur! Öldükten sonra sevap yazılır!

Peki, yeşil alan yapılması planlanan o araziyi sahibinden satın almak caiz midir?

Zorla almıyorsun. Para veriyorsun. Sahibi de satıyor. El-Cevap: Caizdir.

Konu kapandı. Arazi cepte.

Şimdi ikinci perde başlıyor.

Planda yeşil alan görülen bir araziyi, ilgililerle görüşerek inşaat yapılabilecek bir araziye dönüştürmek caiz midir?

Dinen bir sakıncası var mıdır?

Kurulacak fetvayı tahmin edebiliyorum.

En kötü ihtimalle:

“Eğer civarda yeşil alan yapılabilecek başka araziler varsa caizdir.”

Buraya kadar salimen geldik mi?

Geldik.

Bu arada, arazinin değerini ilk satıldığı fiyatın on katına, yirmi katına, belki elli katına çıkardık mı? Çıkardık.

Otele, AVM’ye fetva bulunur mu?

Biraz zorlanılsa da bulunur.

Bir hocanın vermediği fetvayı öteki verir.

Ayrıca yarışma diliyle söylersek, ‘kutu’yu açtırmak zorunda değilsin. Buraya kadar kazandıklarını alıp yarışmayı terk edebilirsin.

Araziyi bir otelciye, bir AVM’ciye satarsın olur biter.

Bu satıştan elde ettiğin kazanç ‘helal’ midir?

Görünüşe göre helal.

Git ye. Çocuklarına da yedir, içir.

Camiden çıkarken kapıda kurulmuş teberru masasına da bir uğra, üç beş kuruşluk bir makbuz kestir. Ne verirsen elinle o gider seninle.

Çöktüğün arazi adı üstünde ‘gayrı menkul.’ Gelmez seninle!

Hatta dengine getirebilirsen bir de umre yap, ferahlarsın.

Aralardaki, birbirini ‘menfaatlendirme’ işlemlerini hocaya anlatmak zorunda değilsin.

Kaldı ki, usulünce anlatırsan, araya ‘hakkım zail olacaktı’ gibi ‘ben yapmasam başkası yapacaktı’ gibi fragmanlar sıkıştırırsan, durumu ‘zaruret’e sokup ‘caizdir’ dedirteceğin hocalar çıkar.

Demek ki fetva her durumda doğruyu göstermiyor. Fetvayı, sorarkenki maharetiniz nispetinde kendiniz üretebiliyorsunuz.

Ben de saf saf fetva hikayesi anlatıyorum. Tamamen hayal mahsulü!

Çünkü bu işleri yaparken fetva sorma külfetine katlanan bir kimseyle karşılaşmadım.

Engebesiz, engelsiz, açık bir yolda yürür gibi... Tereyağından kıl çeker gibi... Herhangi bir kaygıya kapılmaksızın yapıyorlar.

Alınları hepimizden daha açık, başları hepimizden daha dik.

Bugün niyetim Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun ‘Müslümanlığımızla Yüzleşme’ kitabına devam etmekti.

Kitabın ortalarında yer alan “Ahlakın fıkıh kuralları arasında buharlaşması” başlığının yaptığı çağrışımlar beni buralara kadar getirdi.

YORUMLAR (75)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
75 Yorum