Market alışverişi için Berlin’e mi gitsek, Londra’ya mı?
Lübnan, Zimbabwe, Türkiye, Mısır, Ruanda, Gana, Surinam, Sierra Leone…
İç ve dış güçlerin önünü kesmeye çalıştığı büyük Türkiye’nin bu ülkeler arasında ne işi olabilir?
Cevap, televizyonları kapattıktan sonra evde baş başa kaldığımız en somut hakikatimizle ilgili: Hayat pahalılığı.
TÜİK rakamlarına göre Türkiye’de mart ayında tüketici fiyatları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 50,51 arttı.
Türkiye, ‘düştüğü’ iddia edilen ama hala her şeyin pahalanmasına neden olan bu enflasyon oranıyla dünyada en yüksek enflasyona sahip 9’uncu ülke oldu.
Enflasyon oranı Türkiye’den daha düşük olan 10’uncu, 11’inci, 12’inci… ülkeler sırasıyla Haiti, Gana, Küba, Sierra Leone, Laos, Pakistan, Sri Lanka, Etiyopya…
Enflasyon oranı Türkiye’den daha yüksek olan sekiz ülke yine sırasıyla; insanların bankalardan kendi paralarını bile silahlı soygunla çekebildiği Lübnan, 1 kilo tavuk almak için kasaya bir kilo para bırakılan Venezuela, iç savaştan yeni çıkmış Suriye, Türkiye’nin 70’ler cosplay gibi olan Arjantin, inen uçaklara bile ateş açılan, iç savaşın sürdüğü Sudan, aylardır sokaklardan protestolarla sarsılan, ambargo altındaki İran ve haritada yerlerini çok az insanın gösterebileceği Surinam ve Zimbabwe…
Türkiye, enflasyon oranında dünyadaki 9’uncu ülke iken, Avrupa’da birinci, G-20 ülkeleri arasında ise Arjantin’den sonra 19. sırada.
O kadar ki Avrupa’daki en düşük enflasyonu olan ilk 12 ülkenin enflasyon oranlarını topladığınızda Türkiye’nin enflasyonu yapıyor.
Ama sokak röportajlarına, onlardan hallice olan tv programlarındaki iktidar sözcülerine bakılırsa “dünyanın her yeri aynı.”
Biraz daha bilgi sahibi olanlar pandemi ve Ukrayna savaşını mazeret olarak gösteriyor.
Halbuki bunlar da artık mazeret değil.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), küresel gıda fiyatlarının martta aylık yüzde 2,7, yıllık yüzde 47,7 oranında gerilediğini açıkladı.
Böylece dünyada gıda fiyatları art arda 12 ay düşmüş oldu.
Yani ne pandeminin ve ne de Ukrayna savaşının etkisi kalmadı.
Peki, Türkiye’deki gıda fiyatları ne durumda?
Dünyada gıda fiyatları 12 aydır düşerken, TÜİK'e göre Türkiye’de gıda fiyatları aralıksız 31 aydır yükselişte.
Son iki senede dünyada gıda fiyatları yüzde 6 artarken Türkiye’de ise yüzde 187 arttı.
Türkiye'de gıda enflasyonu mart ayında yüzde 67,8 oldu
Bu oranla Türkiye, mart ayında dünyada gıda enflasyonu en yüksek beşinci ülke oldu.
Ama gıda enflasyon oran şampiyonları listesinde de yalnız değiliz.
Vaziyetin bizden daha kötü olduğu dört ülke sırayla; Lübnan, Zimbabwe, Arjantin, İran.
Gıda fiyatları Türkiye’den daha az artan ülkeler ise; Mısır, Ruanda, Gana, Surinam ve Sierra Leone.
Ama durumun vahametini istatistikler tam olarak anlatmıyor.
Bir noktadan sonra sanki bu rakamlarda anlatılan biz değilmişiz gibi bir yabancılaşma hissi oluşuyor.
Rakamlar ile günlük hayat arasındaki makası kapatmak için Avrupa’daki dört ülkede yaşayan dört arkadaşımdan yardım istedim.
Almanya, Hollanda, Fransa ve İngiltere’de yaşayan dört arkadaşım yaptıkları son market alışverişlerinden birinin fişini gönderdi.
Marketten temel gıda ve günlük temel ihtiyaç ürünlerini aldıkları alışverişlerine ait fişlerdi bunlar. Yani bizim her gün yaptığımıza benzer alışverişleri.
Alışveriş yaptıkları marketlerin bazıları indirimli, bazıları orta düzeyde marketlerdi. En ucuz fiyatları toplamadık. Nereden alışveriş yapıyorlarsa o marketlerin fiyatlarını esas aldık.
O yüzden fiyat karşılaştırmasında da ortalama olsun diye Migros sanal marketteki muadilleri esas alındı.
Alışveriş fişlerindeki temel ihtiyaç olmayan, daha kişiye özel ürünleri, aynı marketin sanal mağazasındaki daha sık alınan temel ürünlerle değiştirdim.
Ama esas olarak orijinal alışveriş fişine sadık kaldım.
Durumun vahametini anlayabilmek için bu yazı yazılırken ki son döviz kurlarını da yazalım.
Bu yazı yazılırken; 1 Euro, 21.36 TL’ydi. 1 Sterlin ise 24,24 TL.
Bizi kıskanan, oradan Türkiye’ye tatile gelen Türklerin burada yaşayanları nankörlükle suçladığı Almanya’dan başlayalım.
Arkadaşım Berlin’de yaşıyor ve alışverişi yaptığı marketin adı Lidl.
Önce şüphe edenler için orijinal fişi koyalım:
Alışverişe başlayalım.
Domates kg 2,096 Euro 29,90 TL
Mantar 500 gr 1,99 32,90
Muz kg 1,45 49.90
Elma kg 1,99 19,90
Tavuk kanat 1 kg 2,79 133,90
Tavuk but 1 kg 4,89 69,75
Dana Kıyma kilosu 12 279,90
Sıkmalık portakal 2,19 52,90
Taze soğan 0,65 16,90
Maydanoz, 0,99 7,90
Salatalık 500 gr. 1,69 14,25
Cheddar peynir paket (400gr) 1,49 85,50 ya da lüks kaçtığı için onun yerine taze kaşar 127,90 (400gr)
Barilla makarna 1,79 22,75
Şeker 1kg, 1,49 28,90
Beyaz un 1 kg 0,79 25,90
Kağıt havlu 4’lü 2,85 64,90
Çamaşır suyu 1,65 26,90
Bulaşık makinesi tablet 40 adet 1,35 153,90
Tereyağı 250 gr 1.88 74
Ayçiçek 1 litre 1.88 48.50 (Yudum)
Kuru soğan 1.99 29.90
Toplam: 49.886 Euro 1281,75
Şimdi 49, 886 Euroluk Berlin’deki market alışverişinin faturasını TL’ye çevirelim.
Yani 49, 886 çarpı 21,36 eşittir: 1,065 TL.
Şimdi de muadil ürünlerden Türkiye’deki Migros sanal marketten yaptığımız alışverişin toplamına bakalım: 1281,75.
Sonuç inanılmaz.
1 Euro, 21, 36 TL olmasına rağmen yani Almanya’da fiyatlar bizden otomatik olarak 21 kat fazla olmasına rağmen Berlin’deki bir marketteki gündelik temel gıda alışverişi artık Türkiye’den daha ucuz.
Son olarak Almanya’daki asgari ücreti de yazalım: 1920 Euro.
1920’yi bir zahmet yine 21.36’yla çarpın.
Peki, bu Almanya’ya, Berlin’e ya da o alışveriş yapılan markete özgü bir durum mu?
Kıta Avrupa’sından Londra’ya gidelim.
Londra’da yaşayan arkadaşım da yine orta sınıf bir market olan Asda’nın online mağazasından aldığı son ürünlerin fiyatlarını gönderdi.
Köpek maması, Hindistan cevizi sütü gibi elit kalemleri eleyelim.
Fişimiz şöyle oldu:
Zeytin yağı 1 lite 5,10 Sterlin 154 TL
Domates püresi 200 gr 0,60 10,90
Tuvalet kağıdı 6’lı 1,99 74,90
Kağıt havlu 2’li 1,19 48,90
Dana biftek 1 Kg 6,30 359
Tavuk butu 1 kg 6.00 112, 90
Kırmızı mercimek (yarım kilo) 1,35 22,50
Kahve 200 gr 2,5 79,90
Diş macunu 0,98 49,90
12’lik yumurta 2,45 46,90
1 litre süt 0,90 34,90
1 kilo soğan 1,10 29,90
2,5 kilo patates 1,60 35
200 gr beyaz peynir 0.90 24,50
TOPLAM 32,96 Sterlin 1083 TL
Londra’da yapılmış 32, 96 Sterlin market alışverişini 24,24 ile çarpıp TL’ye çevirelim: 798,95 TL.
Peki, bu alışverişteki ürünlerin Türkiye’deki muadilleri toplamı ne; 1083 TL.
Yani Berlin’deki durum bir rastlantı değil.
24 kat kur farkı bile Türkiye’deki fiyatların Londra’dan daha pahalı olmasını artık engelleyemiyor!
Bu arada İngiltere’de asgari ücret saatlik olarak 10,42 Sterlin. Yani bu market alışverişi alt sınıf bir İngilizin üç saatlik çalışmasına denk.
Asgari ücretin aylık ne kadara geldiğini ve bunun Türkiye’deki asgari ücretle kıyasını artık siz hesaplayın.
Üçüncü durağımız Hollanda’nın Rotterdam şehri olsun.
Şehrin orta üst sınıf marketi Albert Heijn’da alışveriş yapan, ürün tercihi konusunda organikçi, elit arkadaşımın alışveriş fişi önce.
Nazik arkadaşım Dutch dili bize hiçbir şey ifade etmediği için yanına Türkçelerini de yazmış.
Biz yine bu fişten daha sıradan günlük ürünleri seçip bir sepet yapalım.
Ispanak paket 1 kg 2,99 24,90
Somon Füme 4,99 144,90
Yarım kilo kıyma 4,19 140
Soda paket 0,99 23,75
Kabartma tozu 0,85 11,60
Maya paket 0,95 16
Esmer şeker 1,25 46,50
Gezen yumurta 3,99 72,75
Tahin 3,39 61,25
Taze soğan 0,82 16,90
Avokado 2,89 60 TL
Turp 1 kg 0,89 22
Tavuk göğsü 1 kg 4,9 99,9
Brokoli yarım kilo 2,14 47,90
Maydanoz 1,39 7,9
Çilek 1,49 29
Salatalık 1 kg 1,99 14,25
Ton balığı 3,99 44,5
Pirinç 1,99 36
Tereyağı 250 gr 2,89 74
Ayçiçek yağı (1 litre) 4,59 48,5
Zeytin yağı (1 litre) 7,49 154 TL
Yoğurt 2,59 29,5
Organik süt 1 şişe 1,69 47,9
Diş macunu 3,69 89.9
TOPLAM 69,02 1205 TL
Rotterdam’daki bu orta sınıf marketten yapılan alışveriş TL cinsinden 1474 TL tutuyor.
Bunun daha az kaliteli ürünlerle Türkiye’deki bir marketteki muadili ise 1205 TL.
21 katlık kur farkına rağmen neredeyse rakamlar birbirine yaklaşmış.
Bu arada Hollanda’da asgari ücret 1756 Euro.
Emin olmak için bir de dünyanın en pahalı şehirlerinden Paris’e gidelim.
Paris’te yaşayan arkadaşım orta sınıf Monoprix market zincirinden en son yaptığı temel gıda ve temel ihtiyaçlar alışveriş faturasını gönderdi.
Önce yine işimizi sağlam tutalım ve fişi koyalım.
Alışveriş fişindeki bazı temel gıda olmayan ürünlerin yerine aynı marketten temel gıda ürünlerini koyalım.
İşte bu da Paris market alışverişimiz:
Soğan (kg) 1,80 19,90
Portakal suyu 1,45 (1lt) 35
Peçete 100’lük 2,29 29,90
Tereyağı 250 gr.2,15 74
Yumurta (12li) 4,09 47,45 (10’lu)
Patates (2,5 kg) 4,99 34,975
Bulaşık deterjanı (500ml) 1,65 32,75 (500 ml)
Tuvalet kağıdı (6’lı) 2,75 74,90 (8’li)
Süt (1lt) 1,75 7 27,50
Kıyma (kg) 12,90 279,90
Tavuk kanat (kg) 5,54 133,90(kg)
Keçi peyniri (180gr. ) 13,83 123 (200 gr.)
Toplam: 55, 19 Euro. 953,19
Paris’te orta sınıf bir marketten yapılan market alışverişi 55,19 Euro yani 1178 TL. Daha az kaliteli Türkiye’deki muadilleri 953 TL tutuyor. 21 katlık kur farkı Türkiye’deki enflasyon yüzünden neredeyse 1,5 kata düşmüş.
Yine Fransa’da aylık asgari ücret 1353 Euro. Yani en düşük ücretli 28.900 TL alarak bu alışverişi yapıyor.
Fransa’daki bir asgari ücretli bu alışverişi ayda 21 kez, Türkiye’deki bir asgari ücretli 10 kez yapabilir.
Tablo felaket.
Türkiye’deki enflasyon o hale geldi ki Avrupa’daki ülkelerle olan 20 kat üzeri kur farkını bile kapattı ya da kapatacak.
Nasıl Bulgarlar alışveriş için Edirne’ye geliyor, eğer komşu olsaydık herhalde biz de daha karlı bir market alışverişi için Berlin’e ya da Londra’ya gidebilirdik.
İşte Türkiye’nin herkesi ilgilendiren esas büyük meselesi; hiçbir terör suçlaması, savaş gemisi, din popülizmi, Ayasofya Camii propagandasıyla örtülemeyecek esas büyük hakikati budur.
İktidar bütün maharetiyle bu büyük gerçeğimizi örtmeye çalışıyor, muhalefet kısıtlı imkanlarla bunu anlatıyor.
Ama soru açık…
Lübnan, Zimbabwe, Arjantin, İran, Türkiye, Mısır, Ruanda, Gana, Surinam…
Anlattığınız o büyük Türkiye’nin bu ülkeler arasında ne işi var?
Son beş yılda Türkiye’de dünyada olmayan ne oldu?















Bir bilene soru? İyi arkadaşım herkes bulunduğu ülkenin parasıyla maaş veya kazanç sağlayıp geçimini sağlamaya çalışıyor? Fransa da 2300 Euro kira ödeyen birisi en 7000/7500 Euro kazanıyor demektir. Bizim ülkemizde en ucuz kira 2+1 ortalama 4000/5000 arasında değişiyor. İstanbul, İzmir, Ankara gibi illerde daha da yüksek. Kaldı hayat pahalılığı çok fazla , geçimini sağlamak çok zor. Düşünün lokanta bir öğün yemek yediğiniz de ortalama ödeyeceğiniz ücret 100 TL, 30*100=3000
Yanıtla (0) (1)Hocam Fransa'da 500 euro'ya da kiralık ev var. Yukarıdaki Paris'in göbeğinden örnek veriyor.
Yanıtla (0) (0)Yapılan hesaplamanın fiyat haraketini ölçen hiç bir bilimsel dayanağı yok. Siz enflasyona değil satın alma gücüne bakmışsınız. Satın alma gücünde Avrupada gıda her zaman Türkiyeden hesaplıdır. Birde kirayı dikkate alsaydınız. Pariste normal bir bölgede ödenen kira 2300 euronun üzerinde. Bu tl cinsinden 48 bin tl eder. Türkiyede nerede bu kadar yüksek kira var söylermisiniz. Bütün Avrupa başkentleri aynı. Normal sıradan bir evin bedeli 700-800 bin euro. TL cinsinden 14-16 milyon yapar.
Yanıtla (8) (44)Çok önemli bor noktayı yakalamışsınız. Yazar çok önemli bir noktayı atlamış, sizin gibi cingöz okurları hesaba katmamış!!! Aslında Avrupalı açlık pençesinde inim inim inliyor!!! O nedenle her yaz koşa koşa Türkiyenin sahil bölgelerine gelip karınlarını ancak doyuruyorlar!??! Halbuki bizim halkımız karnı tok olduğu için evinden başka bir yere kıpırdaması gerekmiyor, ucuz ekmek ve ucuz gıda kuyrukları dışında. Avrupalı ise açlıktan dünyayı dolaşıyor. Yazık onlara değil mi???
Yanıtla (43) (7)Yazarın da belirttiği gibi, Paris Avrupa'nın en pahalı kentlerinden biridir. Paris'te ortalama gelir ne kadar?
Yanıtla (5) (0)Kadiköyde çok var
Yanıtla (6) (1)Arkadaş konuyu saptırmak için en uç örneği vermiş Parisden. Ben avrupa da 2+1 daireye asgari ucretin yarısı kadar kira ödüyorum. Dubleks bahçeli , otoparkli evde oturan arkadaşımda asgari ücretin 2/3 ü kadar ödüyor sadece. Eşim öğrensin diye 1 asgari ücret parası ile aldığımız otomatik 2008 model araba şuan sahibinden.com sitesinde TR fiyatı 300 bin TL civarı. Yani 30 küsur aylık parası. Sen ne diyon dayı boş boş.
Yanıtla (19) (0)Aloo arkadaşım TL olarak bile Avrupa gıda da dahq ucuz diyor anlamadın mı. Satın alma gücünü de ters anlamışsin. Onu baz alirsak fark daha da artiyor zaten. Ev fiyatlarini da sallamişsin. Artik Istanbul da siradan daire paraı ile ben Avrupa da yaşadığım yerde dubleks bahçeli garajli müstakil ev aliyorum .Neymis 800 bin Euro muş. Sanki herkes Londra Berlin merkezden ev aliyor. O zaman sende Kadıköy, Bebek daire fiyatlarini baz alacaksin ki oradaki fiyatlarda Londra Parisi zaten geçmiş.
Yanıtla (14) (0)Anlayabilse zaten bu kadar şeye rağmen bu düzeni savunmazdı
Yanıtla (3) (3)yorumun bu kısmıda sana gelsin.türkiyedeki gayri menkul fiyatlarının ucuz olmasının sebebi belkide yapı stoğumuzun eskiliği ve yeni yapılan binaların kalitesizliğindendir.sevgili mutahitlerimizin çalmasından yerelde belediyelerimizin buna göz yummasından olabilir.buda her yirmi yılda 50 bin insanın canıyla ödenir.yani anlayacağın avrupada yaşa orda kal.kira ucuz diye dönme canınla ödersin…
Yanıtla (2) (0)2300 evro lira imiş. Pariste kaldığım otel 60 avro idi. Üstelik kahvaltı bedavadır. Ev tutmadan otelde kalsan 1800 avro ödersin.
Yanıtla (4) (0)İşte bu kendini bilir zanneden bilmezler yüzünden bu haldeyiz. Hesabı istediğin yöne çevir, lafı istediğin gibi anla ama mızrak sığmıyor minareye. Sen o minareyi çalanlara ..... selamımı söyle
Yanıtla (1) (1)Avrupa'da gıda her zaman Türkiye'den hesaplı mı?? Güzel kardeşim, bizim de birden fazla ülkeye ailece tatile gidip kısa süreli ev kiralamışlığımız var. Gıda ile ilgili sözün kuyruklu yalan, kiraları da abartmışsın.
Yanıtla (0) (0)En azından denetlenmiş kaliteli ürünler tüketirdik
Yanıtla (0) (0)Kişi dilinin altında gizlidir; yani sözler sahibini tarif eder. Tükürmek; fikri acizliğe, çaresizliğe, kültüre işarettir. Rüzgara karşı olan tükürüğün sahibine yapışması da kaçınılmazdır.
Yanıtla (2) (0)Milli ve yerli olmak öncelenmediği, mevcut yönetime alternatif mandacı zihniyet ve bölücülük olduğu sürece, her ne yazılsa vıdı vıdı.
Yanıtla (8) (12)Senin milline ve yerline tüküreyim. Elindeki tespihten başındaki takkeye kadar Çin yapıyor. Sen halen daha vıdı vıdı.. Global dünyada ahmakları kekleyen sihirli sözcükler "YERLİ ve MİLLİ"
Yanıtla (6) (5)Ekonomiyi batırıp ülkeyi mahvedince, sonradan durumu toparlayamayınca yapacağınız tek şey vatan, millet sakarya edebiyatı tabi. Dış güçler, hainler, mihraklar, hayali düşmanlar...Saltanatı sürdürmek için söylenmedik yalan kalmadı
Yanıtla (9) (1)İki yılda %187 enflasyon mu? Makarna 2:30 kuruş idi şimdi 11:45 Nohut 6:90 kuruş idi şimdi 32.90, şeker 4 lira idi şimdi 20 lira, et 40 lira idi şimdi 300 lira, peynir 26 lira idi şimdi 140 lira diğer gıdalar bunlardan daha fazla pahlandi. Muz hariç%300'den az pahalanan gıda maddesi gören varsa yazsın.
Yanıtla (5) (0)Berlin'e Londra'ya gitmenize hiç gerek yok! Ucuz alışveriş yapmak için Türkiye'de her hangi bir kasabaya gitmeniz yeterli.Siz işi Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine getiriyorsunuz ama Avrupa ülkelerinde iş insanlarını tehdit eden bir muhalefet var mı? Yabancı yatırımcıya yatırım yapmayın diyen bir muhalefet var mı?
Yanıtla (3) (15)Yönetimde daha iyi alternatif olmadığı sürece aleyhe veryansın, yani “yıkalım gitsin” söylemleri milletin ferasetinden geri dönecektir.
Yanıtla (1) (5)Halkı ezan,bayrak edebiyatıyla uyutup güzel soydular.Uyuyan kesimin soyulması artık umrumda değil.Daha fazlasını hak ediyorlar.Bu kadar mı derin uyunur?Lakin kendime ve benim gibi olanlara çok üzülüyorum. Çok yazık...
Yanıtla (7) (1)Yıldıray Oğur yazılarını belli bir mantığa oturtur ama bu yazıdaki Matematiksel Mantık sorunlu.
Yanıtla (2) (4)Londra’ya gitmeye ne hacet! Yunan adalarına gidin. Oturduğunuz masaya iki kocaman bardakta ve mevsimine göre kocaman bardaklarda musluktan içilen buzlu su da gelir masanıza.
Yanıtla (10) (1)Hem de adalarında.
Menülerinde başka dil bilmeyen komşudan gelenler için Türkçe de var.
Peynirlerine iç yağı, kırmızı biberlerine boyanmış hızar talaşı doldurmuyorlar.
Depremde göçük altında gelenleri kurtarmaya gelenlerin gözyaşlarını da unutmadık…
Yunan adaları denilince “bir hoş” olup, bizde olanları, gördüklerinizi, yediklerinizi, içtiklerinizi içinize sindiremediniz değil mi? Gazete haberlerini tarayın; hangi yiyeceğimizin içinde -diğer haberler bir yana- hangi tarihte, hangi resmî kurumumuzun, ne kadar yiyeceğimizin içinde insan sağlığına zararlı olduğu tespit ettiği maddeleri görün. İçinize sinip sinmemesi sizin probleminiz. Denilebilir ki yayımlanmasın, elalem görmesin, tek biz bilelim. Demokrasilerde tercihte sınır yok.
Yanıtla (3) (0)Cumhurbaşkanımız çok katlı inşaat yapan müteahhide küser de, vatandaş küsemez mi? Biz de küstük. Başta, -bizi o fiyatlara ve bu maaşlara mahkûm eden onca yıllık iktidara, -bazı muhalefet siyasetçilerine, yazarlara ve akademisyenlere… Emek sarf edin, barışmaya çalışın. Oy veriyoruz, yaptıklarınızı takip ediyoruz, yazdıklarınızı okuyoruz. Meclise seçilmedik diye “hiç” değiliz. Hepiniz bize muhtaçsınız. Biz vatandaşız. Değerimizi taktir edin.
Yanıtla (0) (0)Her gün kendimizi Avrupa hatta Amerika’nın kıskandığı ülke olarak tarif edince esnafımız gaza gelmiş ne var bunda.
Yanıtla (1) (0)Tek adamın, Yani, Başekonomistin "Faiz sebep, enflâsyon neticedir" olarak özetlenen "Ekomi modeli" uygulanmaya başlandı!..
Yanıtla (3) (1)Yildiray bey birakin Parisi Berlini, kurtköyde viaport un karsisinda köy ürünleri satan bir bakkal var oraya gidin. Orda biz türkler arasinda küflü peynir olarak bilinen peynirin kilosu bundan yaklasik 2 ay önce yaklasik 1900 tl idi. Ayni peynir Köln de 26.50 eu. Bundan 2 ay önce 1900 eu yaklasik 100 eu yapiyordu. 26,50 eu luk peynir icin almanyada 2 Saat calismaniz yeterli. 1900 tl icin Türkiyede kac saat veya gün calismaniz gerekir onuda siz hesap edin.
Yanıtla (9) (1)Yalandan kim ölmüş ki Yıldıray bey. Serpilen arpa kırıntısını yiyen civciv var mı yok mu?. Yalanı bildiği halde ısrarla duymak isteyen var mı yok mu?. Bu zihniyet değişmez , biz tesadüfen geri kalmadık, ninni tatlı geliyor, uyanmak istemiyoruz, uyutanda tatlı söylüyor , hakkını teslim etmek lazım…!!
Yanıtla (7) (0)Bu hesaplamalar teknik olarak doğru mu bilmiyorum ama kendi alım gücümün son 6-7 yılda ne kadar gerilediğini biliyorum. Arabam bozulsa yenisini alamayacağımı, eskiden iki haftada bir dışarıda yerken artık ayda bir ancak eve sipariş verdiğimi, geçen senelerde ucuza maletmeye çalışarak gittiğim tatile artık gidemeyeceğimi, artık ev alma hayaliyle internette bakınmadığımı biliyorum.
Yanıtla (4) (0)Şaka değil yazın TR ye gelirken yiyecek içeceğimizi de getirmeye karar verdik artık. 3 harfli marketlerin markasiz dandik urunleri bile buradan pahalıya geliyor. Eskiden dönüş de giyim ucuz diye biseyler getirildi. Artık don almaya bile gerek kalmadı TR den AKP sayesinde. Hizmet budur :) Sayelerin de arabanın bagaĵı boş dönüyoruz, yakıt tüketimi düşüyor:) Allah aklı başında % 50 lik kesime kolaylık versin.
Yanıtla (7) (0)Senin bu yapmış olduğun araştırmanın hiçbir geçerliliği yok.çünkü listede bulunan ürünlerin birçoğunun gramajı yok ayrıca paran varsa gel hollandada alışveriş yap.bu listedeki ürünler nereden bakarsan 400 euroyu geçer
Yanıtla (3) (26)Ben yapıyorum o alışverişi hem de Utrecht'te. Yazarın Hollandadan verdiği örnek Albert Heijn, hollandanin migrosu demis ama AH migros tan oldukca daha pahalı, hollandanin en elit zincir marketi. Eğer Lidl veya Aldi gibi, bizim Türklerin en çok gittiği mağazalarla karşılaştırsaydı Hollanda daha ucuz çıkardı. Eren Hollanda rumuzlu kişi herhalde ağırlık birimlerinden habersiz. Madem Hollanda o kadar kötü, dönsene Türkiye’ye tutan mı var?
Yanıtla (24) (0)Hollanda da yaşıyorsun dünyadan haberin yok. Böyle bir market fisine sen Hollanda da 400 Euro ver. Halk 2. Fransiz ihtilalini yapar. Bu arada sevgili dostlar 400 euro ya orada araba da alinabiliyor. Yalan desin bakalım.
Yanıtla (17) (1)Pandemi boyunca yatan ama maaşını tam olarak alan memur ve işçiler,
Yanıtla (9) (76)İhtiyaçı olmasa bile kısa çalışma ödeneğinden faydalanan özel şirketler,
Kapatmalarla azalan vergi gelirleri daralan ekonomik döngü,
Döviz artsın diye dua eden milyonlar,
Kayıt dışı çalışan vatandaşlara yardım.
Hastane,tedavi,personel,aşı paraları,
Gerçekçi her politikada her kesimden suistimal,
Bütün bunlara rağmen hiç azalmayan tüketim hırsı
Ne olacaktı peki.
Maalesef yazar konumu gereği bunları göremez.
Sürekli değişen ekonomi yönetimi, akıl almaz faiz kararları, bitirilen tarım ve hayvancılık, ne olduğu anlaşılamayan Türk tipi ekonomi. Daha sayayım mı
Yanıtla (51) (3)Herkes ama herkes suçlu ama faiz neden enflasyon sonuç diyen ekonomi dehası suçlu değil. Size az bile ama olan memlekete oluyor
Yanıtla (39) (4)Bugday , Yag , Tohum , Gubre , Saman , Misir , say , say bitmez Inek , Okuz Yurtdisindan Getirirsen Tabikide Pahali Olur Koylumuz Ekmemeye Baslar
Yanıtla (10) (2)Pandemi bir tek Turkiye'de mi oldu? O saydiklarinizi -maasi tam odenen memurlar, kisa calisma, asi vs- kat kat fazlasiyla yapti Avrupa ulkeleri.
Yanıtla (9) (2)Bu yorumu yaparken aslında durumun vahametini görmüşsünüz ama klasik yine bir bahane bulma yöntemi devreye girmiş. Birincisi sn. yazarın da belirttiği gibi niye o zaman uçuyoruz edebiyatı var? İkincisi de bu ülkeler de pandemi yaşadı ve saydığınız tüm destekleri verdi neredeyse. TR en az destek yapan ülkeler arasında yer aldı hatta milletten para topladı.
Yanıtla (14) (2)Kapasiteleri bir cift maskeyi dagitamadi Kalkmislar ekenomi yonetecekler Soganin cucuguyle oynayin
Yanıtla (14) (3)El insaf be. Vicdan.
Yanıtla (2) (1)Her ülke kendi vatandaşına yardım etti. Enaz yardım Türkiyede yapıldı. Üstelik iban numarası verildi. Para gönderin diye. Kul arkadaş olan biteni daha iyi gözlemler.
Yanıtla (7) (2)Bu pand3mi savas Bi tek Türkiyede oldu sanırım trolice
Yanıtla (7) (1)pandemi bir tek türkiye’yi mi vurdu? abd’de avrupa bunun kaç misli yardımlar yapıldı. niye oralar sudan seviyesine inmedi? çünkü orsnın idarecileri hırsız değil. çünkü oranın idarecileri halkarının malını yetimlerin hakkını yandaşkarına oeşjeş çekmiyor. çünkü oranın idarecileri “ben ekonomistim, faiz sebep enflasyon sonuç” zırvalığıyla ülke yönetmeye çalışmıyor. çalışamazlar, çünkü oranın halkı buna müsaade etmez. anladın mı olayı kardeşim? nasıl hakkedersen öyle yönetilirsin
Yanıtla (4) (1)Pandemi boyunca evimde yatsaydım o bahsettiğin kısa çalışma ödeneğini kimse alamazdı Çünkü kısa çalışma ödeneğinin işlemlerini yapan ben ve benim gibilerdi.
Yanıtla (1) (0)Kimin kulu olduğun belli!
Yanıtla (1) (0)Ben avrupada yaşıyorum. Verdiginiz şu örnekle yüzleri kızarması gereken paralı troller aşağıda muhalefet etmiş. TR nin tek avantajı gida ve giyimde 50 yıldır avrupadan ucuzdu. Artik onlar da reisleri sayesinda buradan pahalı. Sadece fiyatlara bakmışsınız ama kaliteyi de görseydiniz keşke. Yoksa TR de satilanlari gıda diye ağziniza almazdınız.
Yanıtla (9) (1)Emeğinize sağlık.. Sorun şu, Tüm bu ispatlı verilere rağmen toplumun bir kesimi açlık ve yollukla hayat mücadelesi verdiği, 2 sene önce aldığı bir ürünü bugün 10 katına aldığı yâda alamadığı hâlde ve tüm bunlara sebep olanların "batı bizi kıskanıyor" lafına inanıyor olması.. Ben bir dönemi ne gördüm ne duydum nede yaşadım..
Yanıtla (5) (4)Yazı için teşekkür ederiz. Ancak https://www.numbeo.com/cost-of-living/comparison.jsp adresinde her şehrin fiyatlarını karşılaştıran ve güncel verilerden oluşan bir hesaplama aracı var. İstanbul ile sizin baz aldığınız dört şehri karşılaştırdım ve sonuçta hem yemek, hem de genel yaşam maliyeti noktasında Avrupa'daki bu dört şehir çok daha pahalı kalıyor. Site verisine göre 54000 liraya istanbulda yaşarken bu dört şehirde 94000-11000 lira arasında yani çok daha yüksek bir maliyetle yaşamak mümkün
Yanıtla (0) (5)Karşılaştırma sadece avro bazında. Ücretler dikkate alınmıyor yani. Ayrıca Avrupa'da asgari ücretli oranı %5 civarında, burada ise %50-60.
Yanıtla (8) (1)her yönüyle siyaset bir geçim kaynağı hatta zenginleşme aracı olmaktan çıkarılmadığı müddetçe sıradan vatandaş hep enflasyon ve gelir eksikliği karşısında ezilecektir. eğitimsiz kitleler sloganik söylemlerle coşturulur uyutulur arkadan kasalar doldurulur. batı dünyasında insanlar uyanık ve bilinçli haklarına sahip çıkıyorlar
Yanıtla (2) (1)Bu ülke 70-80 yılda kişi başı gelir 3 bin dolar, gsmh 150 milyon dolar, ihracat 30 milyon dolar. Doğru düzgün alt yapı yok. Sanayileşme yok.Şu an kişi b.g.10 bin dolar, gsyih 850 milyon dolar, ihracat 250 milyon dolar bir uzaya gitme kaldı oda olacak.bu ülke 100 küsür enflasyon oranını, 2000-3000 bin gecelik faizleri unuttu ne yazık ki.
Yanıtla (7) (17)Kendi geçmişine bakıp bu şekilde sonuç çıkarmak hesap bilmemektir. 70 80 yıl önce aynı durumdaki ülkelerin durumuna bakıp karşılaştırmayı öyle yap. Dünya ekonomisi büyüyor kardeşim yerinde durmuyor ve senin bundan aldığın pay son 10 yılda sürekli düşmüş, sürekli geriye gidiyorsun, diğer ülkeler ise yukarı çıkıyor.
Yanıtla (11) (2)Sayın bir bilen, bir bilene anlatır gibi anlatayım: Şöyle bir örnek vereyim: Diyelim ki 100 kişilik bir maraton yarışına girdik, herkes koşmaya başladı biz de koşmaya başladık ve yarışın ortasına geldiğimizde diğer yarışmacılar bize fark atmaya başladı. Bu yarışta biz sondan 9. sıraya kadar düşmüşüz diyelim. Şimdi biz yarım saat önce 1 kilometre koşmuştuk ama şu anda 20. kilometre'deyiz, çok yol katettik diye bununla övünebilir miyiz? Niye bunu akıl edemiyorsunuz Sayın bir bilen?
Yanıtla (13) (3)Yani diyetini ödemeye devam mı edelim? Yapılan iyi bir şey varsa onun da mimarları şimdi millet ittifakında. Babacan ekonominin dümeninden ayrıldı ulke tepetaklak. Madem vefadan bahsediyorsun Milelet ittifakına oy vermen gerekmez? Mevcut iktidar freni boşalmış araba gibi duvara toplamak üzere. Kaldı ki 21 yıl iyi bir şeyler yapsınlar diye oy verdik, saraylarda bize hoöt zöt etsinler diye değil. Kendimize ömür boyu padişah seçmedik, teba değiliz. İşini yapacak birini arıyoruz.
Yanıtla (6) (0)Bu iktidar kalırsa o kişi başı gelirin 3 bin dolar olduğu günleri bile mumla ararız
Yanıtla (5) (1)Ayrıca yemek ve restoran fiyatlarında ise İstanbula kıyasen %100-200-300 lere varan oranla bu dört şehrin yaşam maliyeti ve fiyatları çok daha yüksek görünüyor.
Yanıtla (1) (1)Her şey ucuzken de Kahvaltı için Paris'e gidiyordunuz. Şimdi uçak biletleri mi pahalı gelmeye başladı
Yanıtla (5) (16)Gerçekleri yazman, birilerinin zoruna gitmiş kardeş
Yanıtla (4) (3)Aynen öyle bu iktidardan önce paris senin, londra benim geziyorduk.
Yanıtla (4) (0)Dünya ekonomisinden aldığın paya bakarsan Türkiye bir milim bile artiramamis eksilmiş yıllardır belki 80 yıldır Dünya ekonomisinin yüzde birine sahipti. Şimdi kalem oyunları yapılsa da 1 in çok altında. Sudan sehir yapısıyla çok benziyor uçaktan goruntuler gerilik bozuk kentleşme yoksulluk çok net . Sudan dediğim ülke olarak.Şimdilik Afganistan dan iyiyiz.
Yanıtla (4) (0)Sanayisi gelismis Avrupa Ulkeleri ile kiyasta gerideyiz bu TARTISILMAZ..Bizim bu kisisel Vatandaslik sorumlulugumuz ve çalışma,uretme kapasitemiz ile Balkan ülkeleri ve Dogu Avrupa ile KIYAS YAPALIM..Guguldan da bulabilir becerikli olanlar..Ciddi fark var aramızda..Benzin fiyatları 1.70 euro asgari ucret 400 euro civari,,,Et fiyatlarida oyledir..herkes alamaz. Misal..Karadag'da yasayan Arnavutluga gider alışverişe..Bizim Cografyamiz ise Muhtesem,herseyimiz var,,,sadece DÜRÜST olmak yeterli..
Yanıtla (2) (4)Zenci Musa madem gelişmiş ülkelerle kıyaslanamayız, bu gelişmiş ülkeler bizim neyimizi kıskanıyor o zaman. Açıklayabilir misin? Motorunu Bosh'un, pilini Çin'in, taswrimini İtalya'nın yaptığı TOGG'u mu, altındaki lüks mercedesi mi yoksa Boing ve Airbus'in yaptığı 13 uçağı mi? Neyi? Benim aklıma sadece feraseti cehalet olan seçmenleri kıskanıyor olabilecekleri geliyor. Adam yanar dönerliğin 10 cilt kitabını yazdı siz hala şak şak alkışlıyorsunuz.
Yanıtla (3) (2)marketler acisindan durum americada da benzer. balik tavuk et sut urunleri cok ucuz. meyve sebzede nisbi bir pahalilik olsa da orada kazanalar icin tahammul edilmez bir durum yok. tercih edilecek market kategorisi cok.bazilari cok pahali oldugunu bildikleri halde pahali yerlerden alisveris yapiyor. ust bas giyecek fiyatlari komik denilecek kadar ucuza bulunabiliyor. elektronikler cok ucuz ikinci el otomobiller birkac aylik kazancla alinabilir. birkac yuz dolara akilli telefon alinabiliyor.
Yanıtla (3) (0)"Çanlar susmasın" benzeri söylemlerle oy alamayınca öyle oluyor, burada da... Avrupalı siyasetçiler, dini demagojiyle oy alamadıkları için bizimkileri kıskanıyor olabilirler.
Yanıtla (1) (0)Et 300 lira, ortalama kira 10 bin olmuş. Gençler ev, araba almanın hayalini bile kuramıyor. Ancak tek görmemizi istedikleri siha, savaş gemisi, uzay yolculukları, hayali düşmanlar...Sovyet ülkelerine ne kadar benziyor, ya da Kuzey Koreye
Yanıtla (10) (2)Milli hassasiyeti ön planda tutan ekonomi politikaları kesinlikle doğru. 95 yıldır yüksek ve pozitif faiz uygamışsın ama sonuç yok. Artık politikanı farklılaştırman gerekiyor. Keşke bu topluma ehil yöneticiler tarafından anlatılabilse. Şansızlık ekonomiyi yönetenlerin bu liyakata sahip olmaması. Kredibilitesi yüksek birinin bakan yapılması her şeyi düzrltir. Ekonominin yüzde 60 ı algı, 20 si politika, 20 side kararlılıktır.
Yanıtla (1) (8)Iktidar hayat pahalılığı ile ilgili tek kelime söylemiyor, ekonomi ile ilgili bir vaatleri yok çünkü ekonomide bir sorun olduğunu kabul etmiyorlar. Garip olan şu ki aldığı maaşın yarıdan fazlasını kiraya veren vatandaş, 50 yıl çalışsa ev alamayacak ücretli bunu görmüyor, oy vermeye devam ediyor. En azından toplumun yüzde 40'ı
Yanıtla (5) (2)Bu kadar uzun köşe yazısını kim okur, kaç kişi karşılaştırma yapar bilemem. Vatandaş olarak kendi testimi kendim yaparım. Kime, niçin ve hangi nedenle güveneceğime kendim karar veririm. Sadece burada eşitiz. Her vatandaşın sandıkta bir oyu var. Eşit olduğumuz tek yer!
Yanıtla (2) (1)Bu şampiyonlar ligine girmek herkese nesip olmaz maşallah sübhanallah tütütütühhhh
Yanıtla (5) (2)Pandemi de gördük bunları maskeyi ben dağıtacağım diye tutturdu beceremediler. Problemi eczaneler çözdü. Maskeleri tıkır tıkır sorunsuz dağıttılar.
Yanıtla (8) (3)Eczaneleri bastılar; kaçakçı muamelesi yaptılar. Vatandaş olan vatandaş rica etti, “satılmasına izin verin de ihtiyacımızı karşılayalım” dedi.
Yanıtla (2) (1)Depremde göçük altında kalan, canın derdine düşen vatandaşın yardım çağrısına cevap veremeyen, “bir dişlik bile” sinyal veremeyen GSM/ telefon şirketlerinin bugünlerde yaptığı “havalı” reklâmlara bir diyeceğiniz yok mu? “Hava cıva”ymışlar mı diyorsunuz siz de depremzedeler gibi?
Yanıtla (3) (0)Devasa köprüler yaptılar. Geçmeye parası yok. Devasa havalimanı yaptılar. Uçmaya parası yok. Devasa binalar yaptılar. Oturmaya parası yok. Devasa hastene yaptı içinde kalifiye doktor yok. Parası olmayanların para içinde yüzen insanları savunduğu bir sistem kurdular. Dünyada örneği yok.
Yanıtla (15) (2)ihale mafyası iktidar hepsini ihalesi için yaptı. halk için değil. işin özü burada.
Yanıtla (2) (2)uzun ve karışık bir yazı olmuş. insanlar dolar euro sterlin ve tl ile geçinmezler. normal şartlarda emekleri ile geçinirler. 1 saatlik yahut 8 saatlik asgari ücretle standart bazı ürünlerden nerede ne kadar alınabileceği hesaplanıp gösterilseydi çok daha aydınlatıcı olurdu. sadece batılıların değil birçok halkın bizden nasıl 6-7 kat daha müreffeh olduğu daha net ortaya konmuş olurdu...
Yanıtla (4) (0)Cumhurbaşkanı öyle söylemiyor. Avrupada raflar boş millet benzin kuyruğunda Avrupalıların sürünüyor. Tabi her zamanki gibi inananları var. Onların gözüne sokmak lazım bu alış veriş fişlerini.
Yanıtla (5) (0)Birçok muhalefet partileri bunları anlatmaya çalışıyor ama böyle somut belgelerle anlatsalarya Televizyonlarda tartışmamalarda söyledikleri böyle belgeler olmayınca vatandaşlar bunları sadece bir iddia gibi görüyor Umarım bu sizin yazdığınızı kullanırlar
Yanıtla (2) (0)İnsanlar bu durumu kanıksamış, kim gelirse gelsin sefalet ülkenin kaderidir gibi bir yaklaşımları var. Bu sebeple, dini duygular da devreye girince bari Erdoğan'a oy verelim mantığı var. Muhalefetin derde derman olacağına dair bir inançları yok. Kılıçdaroğlu faktörü de bunda etkili. Muhalefet bunu görmeli ve daha somut şeylerle meydanlarda, ekranlarda, her yerde olmalı.
Yanıtla (3) (1)Türkiye yoksulluğun dibini görüyor. Propaganda aygıtları sürekli perdeliyor. Aman millet görmesin. 14 mayısta herkes gereğini yapsın. İnceye ogana oy vererek muhalefetin gücünü kırmayın. Truva atlarına dikkat edin. Adayımız KK. Basın mührü gönderin bunları.
Yanıtla (7) (3)Akp li var burada fransada onu matkete goturuyorum hersey ayan beyan ortada oldugu halde inanmiyor. Turkiye de kilere ne anlatsanda inanmaz. Bos verin bence hepimiz akp ye oy verelimde biraz daha ulke perisan olsun da belki o zaman akillanirlar
Yanıtla (10) (2)Gıda fiyatları anketlerde görüldüğü üzere bu yüce milletin oy tercihini etkilemez. Yeter ki camiler kapanmasın ezanlar susmasın. Ayasofya da açıldı. Daha ne istesin?
Yanıtla (15) (11)Siz oyle soyleyin cambazlarda da mali gotursun 40-50 sene once Aziz Nesin 60 rakamini ortaya atmisti bunca yil azalmasini bekletken son 21 yilda roket gibi firladi bu oran
Yanıtla (8) (1)Fransada askari ücret haftalik 35 saat calisma üzerinden hesaplaniyor. Almanya'da haftalik 40 saat calisma üzerinden heseplaniyor, 40 saat üzerinden hesaplandiginda fransa'da askari ücret Almanya'ya oranla biraz daha yüksektir.
Yanıtla (4) (0)Siz bu kıyaslamaları yaparken yurdum insanının bir ürüne koyduğu yüzde 85 zamların diğer ülkelerde olmadığını da araştırsanız daha gerçekçi olur.
Yanıtla (0) (3)Korkarım bu gerçeği örtüyor iktidar. Anketlerde akp oyları %40-45'lerde... Bu durumda ben de çoğunluğa uyacağım. Battı balık yan going...
Yanıtla (0) (4)Hasbelkader 1 aydır Almanyadayım. Yiyecek fiyatlarında durum yazdığınız gibi değil. Et fiyatları 20 avro/kg civarında, ama hazır kıyma Türkiye'den ucuz. Dışarda yemek daha pahalı (1 döner sandviç 8-9 avro). Fakat şu son 3 yılda dünyada ve Türkiye'de neler yaşandığını (pandemide aylarca kapanan işyerlerini, Ukrayna savaşında kapanan ayçiçek ve tahıl yolunu) hatırlatmadan böyle bir yazı maalesef yeni bir algı türetmekten başka bir amaca hizmet etmiyor.
Yanıtla (5) (13)Mevcut tablonun oluşmasında Suriyede göçünde etkisi çok oldu. Net olarak göçmen sayısını bilmiyoruz. Dört milyondan sekiz milyona kadar rakam söyleniyor. Seçimden sonra bu problem mutlaka çözülmeli. Sınırlar sağlam tutulmalı. Suudlar da para çok alsın baksın kendi soydaşları.
Yanıtla (7) (0)Bu karşılaştırmalar tam olarak doğruyu göstermiyor. Bence en doğrusu discount/indirim marketlerinin kendi ürünleri ile karşılaştırma yapmak. Karşılaştırmada kira/ev taksiti de, ulaşım da yer almalı. Fakat bunları yapmaya gerek var mı bilmiyorum. Bizim en kötü çıkacağımız garanti, zira Avrupa ülkeleri gelişmiş, katma değer üretimi yüksek, bu da insanların gelirlerine sirayet ediyor. Bence 10 sene önce maaşımızla bugünkü maaşımızın alım gücünü kıyaslamak daha doğru olur. (Süt 1pint 1 litre değil)
Yanıtla (3) (0)Cumhurbaşkanı ben ekonomist im benim alanım ekonomi diyordu. Bütün bunlar ondan olmasın. Hazineden kkm ye ödenen 200 milyar merkez bankasının yok olan 130 milyar doları. Merkez bankasının anlamsız hale gelen politika faizi ve tarım ve hayvancılığa verilmeyen destekler. Garanti ödemeler sonuç bu işte. Seçimden sonra daha kötü günler bekliyor ülkeyi.
Yanıtla (4) (0)Insanlarin Alim Gucu Avrupada Daha Yuksek TL ye Cevirmeden Karsilastirin Avrupada Asgeri Ucretli Doyasiya Et Yiyebiliyor
Yanıtla (4) (0)Dış güçler daha nasıl kesecek önümüzü. sayın yazar üşenmemiş iyi bir çalışma yapmış. umarım gözleri pörtlemiştir okuyanların.
Yanıtla (2) (1)Yazık, gerçekten yazık. Bu fiyatlarla İsviçre, Zürih’te rahatlıkla temel tüketim ürünleri alışverişi yapabilirsiniz. İsviçre’nin kişi başına yıllık geliri 90 bin doların üzerinde, ortalama aylık maaş 6600 İsviçre Frangı=143500 Lira. Türkiye’de 14300 olmadığına eminim.
Yanıtla (4) (0)Son bes yilda ulke SAHSIM tarafindan Turk Usulu sistemle yonetiliyor. Bol hamaset uretiliyor. Hamaset ise mutfakta hic bir ise yaramiyor.
Yanıtla (6) (1)Cumhuriyet tarihinin ezilmişlerinin kültürleri ve birikimleri de doğru değilmiş sonuç ortada. Bu kültürü iyi bilen iktidar nasıl olur da daha fazla söğüşlerim çalışmalarına devam ediyor. Korkarım ki millet efsunlanmaya meyyal duruyor. Birilerinin çaldığını, başkası çalmadı ya diye meşrulaltırabilen bir milletiz. Ne kadar övünsek azdır haklılığımıza.
Yanıtla (2) (1)Bu günkü kötü durum da gerçekte çok daha beter olabilir ekonomi kkm vb koltuk değnek lerı ile Rusya vb ülkelerin geçici subvanseleri ile zorla ayakta tutuluyor sanki ölmek üzere bir insana bir anlık fotoğraf çektirmek için kıyafet giydirip saçı başı taranmış gibi. Asıl durum seçimden bir süre sonra ortayacikar.
Yanıtla (15) (2)somut verilerle desteklenen, çok aydınlatıcı bir yazı olmuş Yıldıray bey, emeğinize kaleminize sağlık. teşekkürler
Yanıtla (19) (3)Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Neo klasik ekonomi düşüncesinden epistemolojik bir kopuşu temsil eden heteredoks yaklaşım, günümüzde giderek ön plana çıkan davranışsal ekonomi ve nöro ekonomiyle daha fazla önem kazanmaktadır” Başka söze gerek var mı? Ben EKONOMİSTİM! Dünyada olmayan.
Yanıtla (16) (0)