Bunun bircok nedeni var ama bunlardan bir tanesi, Türkiye'deki talep enflasyonudur. Türkiyede sayilari tahmini 15 milyonu bulan kacak ve siginamci var ve bu insanlar da, tipki bizim gibi, günde 2-3 ögün yemek yiyorlar. Ülkenin üretim kapasitesi bunu karsilayamiyor. Bu, dogal olarak cok ciddi bir talep enflasyonu yaratiyor. Tabii kacak ve siginmacilarin en büyük savunucularindan biri olan Yildiray Ogur icin asla böyle bir sey yoktur. Kacak ve siginmacilar ülkeye sadece bolluk ve huzur getirir.

80-90’larda Türk muhacirler için aynısı söyleniyordu. Ülkenin nüfusu 10 milyon da olsa yönetim ve sevk konusunda beceriksiz olursan sıkıntı yaşarsın.

1 milyon da olsa yaşarsın. Mesele yönetim, göçmenler değil.

Tüketici bu inanılmaz enflasyona maruz kalıyor ama üretici yada esnaf da kâr etmiyor. Kâr etse de ettiği kâr reel olarak 5 yıl öncekine göre düşük. Herkesin aynı anda kaybettiği(bir avuç müteahhit, lthalatci ve rantçı hariç) bir düzen kurmayı da ancak Rte yapabilirdi, bravo!

Yetmez ama evet demiştik, yetti mi?

Kusura bakmayın ama yazıda bahsedilen konu tam olarak esnafın fırsatçılığı.
Ekonominin berbat yönetilmesi bir yana 5 lira maliyetli ürünü 15 e sattığında kâr edeceği yerde 80 liraya satan bir esnaf da fırsatçının ve ekonomik ahlaksızlığın dik alasıdır.
Esnafımız bu düzende gayet iyi kâr etmektedir.

Emlak rantı olduğu sürece birçok şeyin fiyatı düzelmez. Fahiş kiralar ile işletmeciler mecbur pahalı kalıyor.

Özellikle tarımda üretim maliyetlerini dusurmedikce gıda fiyatı düşmez. Bunu bastaki yetkililer nasıl dusunemiyor, anlaşılır gibi değil. Oysa çok basit, üretici ne diyor, gübreyi, mazotu, suyu, yemi bana ucuz ver. Avrupa öyle yapıyor, biz neden yapmıyoruz? Bir de kontrolsuzluk, 3 dolara ithal edilen et 600-700 TL.. liberal ekonomi dediysek bu kadar da kontrolsüz ekonomi demedik...

"Barcelona’da yaşayan birinden üç kat, Tokyo’da yaşayan birinden dört kat daha az kazanıp,..." yanlış ifade. Üç kat değil üçte biri, dört kat değil dörtte biri olmalı. Matematiği dile kurban etmeyelim.

Hem Türkçe hem de matematik kurban edilmiş bence.

Burada en büyük suçlu: TÜKETİCİ. 1 ay bu mekanlara insanlar gitmese o fiyatlar makul bir seviyeye iner. Devlet denetlemiyorsa tüketici uyanık olmak zorunda.

Fiyatlar makul seviyeye inmez. Sadece işletmeler kapanır.

Aristo mantığı öyle diyor. Ama hayatta önce miktarlar ve kaliteler düşer, her kes her yerde yiyemez, hayat standardı düşer.

Eski bir maarif nazırının "okullar olmasa maarifi ne kadar güzel idare ederdim" dediği de rivayet edilir! Kimse yemese gıda maddeleri para etmez!

Yazıyı anlayarak okuyun lütfen, su var listede. Su içmeyelim mi. Ya da neden bizi fakirliğe daha layık görüyorsunuz. Eşim ve çocuklarımla dışarıda yemek yeme hakkım bir Yunan ya da Japon vatandaşı kadar yok mu. Sudan olup rahatlayalım mı. Yazı gıda fiyatlarından bahsediyor lüks restoranlardan, nusret ten filan bahsetmiyor.

Gıda bizde ucuz beterin beterini göreceğiz.Sulama kooperatifleri gıda üretiminin önünde en büyük engel gölet boş olmasına rağmen sulama ücretine yüzde yüz zam yapıldı dekarı 800tl oldu.Bu su basınçla tarlaya geliyor maliyet yok denecek kadar az ama üretici höcüreleri doyuramıyor.Bu sene sebze ekmeyeceğim üreticilikten tüketilciliğe terfi edeceğim.Ganaralar doyarsa üreticilerde doyacak o zaman gıda fiyatları düşecek beklemekten başka çaremiz yok.

Özetle: ülke düzgün yönetilmiyor.

Fiyatlarin bu duruma gelmesinin en büyük nedeni AKP'nin uyguladigi sacma sapan, dünyanin hicbir yerinde örnegi olmayan göc politikasidir. Ülkeye son 10 yilda, ev satisiyla vatandaslik alanlari da kattitigimizda, 15 milyondan fazla kacak ve siginmaci girdi. Bu yeni gelenler ülkede artan kira ve gida fiyatlarinin en temel nedenidir. En basitinden, 5 kisi bir evde kalsa, en az 3 milyon yeni konut lazim bu insanlara, degil mi? Ensar-muhacir yalanlarina basvursan da, sandikta bunun bedelini ödersin.

hıcbırseyı beceremedınız,akıl,bilim,teknolojı,barı tarımı yapabılseydınız,batırmasaydınız.Bu kadar kotu yonetım olurmu,yazık bu mıllete.

Batan gemiden farkı olmayan ülkede bir tek bu mu dert oldu !

Konunun en sıkıcı yanı biraz da genetik ile ilgili olması.

nass var nass, sana bana noluyor? yani düşünmeden sorgulamadan inanıyorsan, bilenlerin uzmanların uyarılarına kulak asmıyorsan, olmadığın halde ben ekonomistim diye iddia ediyorsan, saçma sapan insanları ekonomi başdanışmanı yapıyorsan ülkenin geldiği bu sonuç kaçınılmazdır, ki henüz bir şey görmedik, kkm faciası sonrası dolar gerçek değerine ulaştığında bunlar iyi günlerimizmiş diyeceğiz..

"Barselona, Tokyo, Atina ve İstanbul: Hayaller-hayatlar"..
Bu saydığınız yerlerde faiz enflasyona sebep iddia ediliyormu?
Faiz için "Nas" referans gösterilip, geride yüzde 50 ye çıkarılıyor mu?
Parası olana KKM ile tomarla faiz verilip,
Mevcut pahalılık ve enflasyonun ortaya çıkmasında zerre dahli suçu kabahati kusuru ihmali olmamış, 16 milyon EMEKLİYE "size verecek kuruş dahi yok" deniyormu?
Tüm bunlara sebep iktidar partisi girdiği son seçimde yüzde 35 oy alabiliyor mu?

sayın yazar gıda dışında kiraları da karşılaştırmışsınız tablolara eğitim ve sağlık da eklenseydi on numara olurdu

Olan oldu da ne yapılmalı artık. Bu konuda bir toplantı yapılmalı bilenlerce ve alınan kararlar hükümetçe değerlendirilmeli. Ben gelende yaparam olmaz. Sen gelirsen yaparsan da.... Milletin sabrını asgari süre için denemeli... Çabukça çözüme evrilmeli. Vakit daha daha geç olmadan.

Akıl ve bilim sebep, zenginlik ve refah sonuçmuş demek ki Recep efendi. 25 yılda deneme yanılma yoluyla bunu öğrendin de olan milyonlarca kobaya oldu.

"soğan ekmek yer, reisi yedirmeyiz" diyenler tencere kaynamayınca reisi unutmuşlar. "Ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz" sözü bir kez daha teyit edilmiş oluyor.

O saydığınız ülkeler de; YİD sistemi yok, Yargı-Yasama-Yürütme erkleri tam bağımsız-Merkez Bankaları Bağımsız Laf dinlemiyor diye Bşk. azl edilmiyor, Hukuk herkes için eşit kararlar veriyor ve Bağımlı değil, Tarıma-Hayvancılığa sübvansiyon tam, Sarayları yok, 3 yılda bir Vergi affı yok, İktidar olunca geçici olduğunun bilicinde, yani Devleti sahiplenmiyor, Devlet Milletin refahı için vardır vb yüzlerce onlarda olup bizde olmayan meziyetler.

Peki bunun sebebi ne

Faiz sebep enflasyon sonuç (!)

Demek ki, Süleyman Demirel doğru söylemiş.

Az üretim yapıyoruz. Verimlilik düşük. Ülkenin yarısı emekli maaşı ile geçiniyor. Çalışma hayatı rezalet. Kimse Çalışmak istemiyor.