Hastanelerde bıçak parası ve yolsuz kazanç
Eskiden hastanelerde vahim derecede yaygın “bıçak parası” ve yolsuz kazanç vardı.
Doktorun muayenehanesinden geçmeden düzgünce muayene olamıyor, neredeyse bıçak parası vermeden hiç ameliyat olamıyordunuz.
Bıçak parası, tıbbi müdahaleyi yapacak hekimin, sorumluluğu gereği yükümlü olduğu görevi yerine getirmek (ameliyatı gerçekleştirmek) için, hastadan resmi ödeme yükümlülüğünün dışında ayrıca kendisi için para talebinde bulunmasıdır.
2000’lerin başından itibaren, doktorlara, maaşlarına ek olarak gerçekleştirdikleri muayene ve ameliyat sayısına göre ödeme yapılmasını sağlayan “performans” sistemi devreye girdikten sonra önemli ölçüde azaldı.
Performans düzenlemesi sonrası, eski yoğunluk ve yaygınlıkta olmasa bile, bu rezalet hastanelerde halâ devam ediyor.
Bu defa, hastalar üzerinden yolsuz kazanç girişimleri yeni ve farklı boyutlar kazandı. Performansa bağlı daha çok ücret alınabilmesi için olur olmaz bahanelerle muayene, tahlil, tetkik ve görüntülemelerin sayısı arttırıldı, gereksiz ameliyatlar gündeme gelmeye başladı.
Düşünebiliyor musunuz? Devletin kadrolu elemanısınız. Devlet, size hastanede mesai saatleri içinde hastaları tedavi ve ameliyat etmeniz için maaş ödüyor.
Hatta, eskiden, ameliyat yapan doktora da yapmayana da aynı maaş ödenmesi sebebiyle ortaya çıkan haksızlığı gidermek üzere, getirdiği performans sistemiyle yaptığınız ameliyat başına ayrıca ücret ödüyor.
Yani az veya çok, bir şekilde maaşınızın dışında emeğinizin karşılığını alıyorsunuz. Ama buna rağmen, ayrıca haksız kazanç peşinde koşuyorsunuz. Devletin işgücünüzü kiraladığı mesai saatleri içinde, kamunun hastane yatağını, araç ve gerecini kullanarak ücretini maaş olarak aldığınız iş için hastadan ayrıca para alıyorsunuz.
Bu açıkça yolsuzluktur, ahlâksızlıktır.
Maaş karşılığı çalıştığınız özel bir mühendislik bürosunda, firmanız adına çizdiğiniz her bir proje için müşterinin firmanıza ödediği proje bedelinin dışında, patronunuzun onayı ve izni olmadan kendisinden ayrıca para aldığınızı düşünün. Yapılanın, bundan hiç bir farkı yoktur. Hatta, mühendislik karşılığı aldığınız fazla para ile sadece patronunuzun hakkına girerken, devlette ameliyat başına aldığınız bıçak parası ile 85 milyonluk tüm ülke halkına karşı haksızlık ve sahtekârlık yapmış oluyorsunuz.
“Efendim, ben bıçak parasını devletin bütçesinden aşırmıyorum, vatandaşın cebinden alıyorum, bunda ne sakınca var?” diyemezsiniz. Hastalar, güle oynaya bu parayı vermiyorlar. Kimse zor durumda kalmasa ve mecbur olmasa size böyle bir ödeme yapmaz.
Hastalardan “bıçak parası” veya “ek tedavi ücreti” olarak kayıt dışı ve elden alınan para, ceza hukukumuzda yerine göre, “görevi kötüye kullanma,” “rüşvet” veya “irtikap” gibi suçlarla ilişkilendirilmiş ve bunlarla ilgili ciddi cezai müeyyideler öngörülmüştür.
Ha devlet okulunda öğretmen öğrencilere verdiği ders karşılığında veya nüfus memuru çocukları nüfusa kaydetme karşılığında iş sahiplerinden para alsın, ha doktor hastalardan yaptığı ameliyat karşılığında para alsın…Bunların üçü de birer yolsuzluk örneği ve kamu hizmetinin yerine getirilmesi sırasında görevi kötüye kullanma fiilini oluşturuyor. Verilen hizmetin tıbbi tedavi veya ameliyat olması, onu diğer kamu hizmetlerinden farklı hale getirmiyor ve görev sırasında para alınmasını meşru ve haklı çıkarmıyor.
“Sağlık hakkı, çoğu durumda öngörülemez ve geciktirilemez bir hak olduğundan, hastanın ve yakınlarının tıbbi müdahalenin ihmal edilmesini veya gereği gibi yerine getirilmemesini kabul etmesi mümkün değildir. Bu sebeple burada, hasta ve hasta yakınlarının, içinde bulundukları hassas ve kritik durumdan yararlanılarak iradelerinin baskı altına alınması ve kendilerinden ‘icbara yakın’ bir zorlama ile menfaat elde edilmesi söz konusudur.”(Eser Erçelik)
Neresinden bakarsanız bakın, bıçak parası, “utanç verici” ve “yüz kızartıcı” bir eylem ve suçtur. Menfaatin, hastanın içinde bulunduğu şartların ve hassas durumun istismar edilmesi suretiyle zoraki elde edilmesi, eylemin haksızlığını ve suç niteliğini daha da ağır hale getiriyor.
Devletin verdiği maaşı ve ek performans ücretini beğenmiyorsanız, orada sizi zorla tutan kimse yok. İstifa edip özel hastaneye geçersiniz veya kendi muayenehanenizi kurup hastalarınızdan istediğiniz parayı alırsınız.
Bundan 3-4 yıl öncesine kadar doktor maaşları, yaygın serzenişleri haklı çıkartacak derecede düşüktü…
O dönemde hekimlerimiz ciddi maaş yetersizliği nedeniyle haklı olarak ülkeyi terk edip Avrupa ülkelerine gidiyorlardı. Malum, “giderlerse gitsinler!”tartışması halâ hafızalarda tazeliğini koruyor.
Son yıllarda maaşlarda %300’e yakın oranda artış sağlayan oldukça ciddi bir iyileştirme yapıldı.
Öyle ki, normal maaş ve performans ödemeleriyle birlikte doktorların eline geçen ücret, Avrupa’da kamuda çalışan meslektaşlarının eline geçen miktarlara yakın bir seviyeye geldi. Hatta Avrupa’da hayat şartlarının daha pahalı, dolayısıyla Türkiye’de satınalma gücü paritesinin daha yüksek olduğu dikkate alındığında, nominal (rakam) olarak daha düşük gözüktüğü durumlarda bile, belki bazı ülkelere göre daha iyi seviyede olduğu da söylenebilir.
Bir çok hekimimiz Türkiye’de durumun daha iyi bir düzeye gelmesi nedeniyle tekrar geri dönmeye başladı. Ülkeyi terk eden 6000 doktorun geri döndüğüne dair haberler medyada yer aldı.
Burada doktor veya sağlık personeli maaşlarının miktarını ve yeterlilik durumunu tartışmıyoruz. Alınan maaşın yeterliliği veya yetersizliği, kişilerin beklenti ve tatmin düzeylerine göre değişebilir nitelikte olması dolayısıyla ayrı bir tartışma konusudur.
İhtiyaçlar ve beklentiler her zaman sınırsız, buna karşılık sağlanan kaynaklar sınırlıdır. Bu noktadan bakıldığında, hiç kimseyi tatmin etmek mümkün olmaz ve bu çerçevedeki tartışmaların sonu hiç bir zaman gelmez.
Sadece, yapılan düzenleme sonucunda, maaşlarının yetersizliği gerekçesiyle yurt dışına giden doktorların geri dönmesini sağlayacak derecede mali haklarının iyileştiğini tespit etmekle yetiniyoruz.
Velev ki, gerçekten yetersiz olsun…
Hiç bir neden veya gerekçe ve bu bağlamda yapılacak karşılaştırmalar, resmi görevin yerine getirilmesi sırasında, hastanın içinde bulunduğu zor durumdan yararlanılarak devletin sağladığı araç ve imkanlarla, devletin binasında yerine getirilen bir hizmet karşılığında, vatandaştan haksız ve yolsuz bir bedel alınmasını haklı ve meşru göstermez.
Cansiperane ve fedâkarca hizmet sunan, mesleğinin hakkını tam olarak veren hekimlere ve sağlık personelimize sözümüz yok!
Fakat, ne yapsanız, hangi tedbiri alsanız olmuyor.
Sağlık hizmetlerinin sunumunda, ilgisizlik, verimsizlik, yolsuz uygulamalar ve yetkilerin kötüye kullanımı yoluyla haksız kazanç sağlama girişimleri bir türlü bitmiyor.
Bıçak parası ve benzeri kazançlar, yalnızca doktordan hastaya para transferi sağlayan sıradan bir olay değildir. Yolsuzluk kategorisindeki diğer eylemler gibi, kamu hizmetinde adalet, eşitlik ve liyakat ilkelerini derinden zedeleyen bir suçtur.
Hekimin yerine getirmekle yükümlü olduğu sağlık hizmetini bıçak parası veya başka bir menfaat karşılığında sunması;
-Hizmetin eşit, adil ve tarafsız biçimde yerine getirilmesi ilkesini zedeler,
-Yoksul kesimleri yeterli ve nitelikli sağlık hizmetine erişmekten mahrum bırakır; zengin ve ayrıcalıklı kesimleri hizmete erişimde daha avantajlı hale getirir,
-Vatandaşların devlete, kurumlara ve topluma olan güvenini sarsar.
Bıçak parasının hala devam etmesi, Türk sağlık sisteminin ciddi bir ayıbıdır ve buna son verilmesi için gerekli tedbirler bir an önce alınmalıdır.















Yazının ana fikri açıktır: " kamuda çalışan doktorun bıçak parası alması suçtur ve ahlaksızlıktır." Katılıyorum. "Ama" diye başlayan her cümle bu ahlaksızlığa kılıf hazırlamaktır. Bunu, suç işleyen herkes yapar. "Ama"lı cümleler meşruiyet sağlamaz. Aldığı parayı az bulan doktor özelde veya yurtdışında çalışabilir.
Yanıtla (2) (0)Özel hastanelerin sgk ile ilişiği tamamen kesilmelidir.
Yanıtla (7) (3)Kamudaki doktorlara maaş kaymakam ve genel müdür aralığında olmalı.
Hastanelerin tıbbi cihazlarının kasıtlı bozulmasının önüne geçecek önlemler alınmalı. Sarf malzemeleri tedarik ve kullanımı çeteleşmeden sağlanmalı.
Bebekleri istismar edebilen doktorların para hırsı herşeyi yaptırır.
Toplumun en zekileri, en hırsızları haline gelmemeli.
Özel hastane sgk lılara ek ücret alarak baksın tamam ama, ek alınacak hizmetlerin limiti belirlenmeli. Sgk belli hizmetlere ödeme yapsa olur. Kaymakam vb ücreti ile kıyaslama doğru değil MV ile kıyaslasın :))
Yanıtla (0) (0)Hangi tür işler riskli veya beceri bilgi ister o işi yapanlar zaten bilir. Yeterki devlet yönetenler kuralları belirlesin. Sadece mesai saatinde randevu alabilelim, randevu alamayıp hastane yada hekimliklere kalırsa iş yandı keten kumaş.:(.
Doktorun maaşı kaymakamla kıyaslanmasın dediğiniz kişi onun amiri…
Yanıtla (2) (4)Ayıp denen bir şey var.
Bir ilçede tek bir kaymakam, yerine göre 300 doktor var.
Kaymakamı, yani amirini doktora göre nasıl küçük görebilirsiniz?
Bu kadar sağlık sorunu şehir hastaneleri aile hekimlikleri yenidoğan ölümleri hastanelerdeki bozuk cihaz sorunları bitti doktor sağlık çalışanlarının az para alıyorlar çok almalılar derdimi kaldı?
Yanıtla (1) (0)20 bin asgari ücret 15bin emekli aylığı
Arasındaki kıyası muhalefet yapsın sorunu onlar dile getirsin ki seçmen oy versin. Emeğin zorluk ve riskine göre ücret belirlenmelidir! Kıyasla olmaz bu iş.
Sayın yazar önemli bir konuya parmak basmışlar,teşekkürler. Hiçbir şey talep etmeden görevini bi hakkın yapanlar da var. Ben boyun fıtık ameliyatı oldum. Asistan doktorlar yapacakken bölüm başkanı prof.Hoca ameliyata ben gireceğim diyerek ameliyatımı yaptı. Operasyon sabah 08.30'dan akşam 19.30'da bitmiş.Demek ki Hoca ciddiyetini bilmiş.
Yanıtla (1) (0)Yazınız dogru..!..Prof .Cerrah ve Ehil farkı icin insanlar gönüllü ödeme yapmak istiyorlar sanırım..Sonuctan emin olmak icin....Burada bir kanuni ayrıcalık tanınanabilir...Prof farkı diye....
Yanıtla (0) (1)Ulvi bey yazdıklarınızın çoğuna katılıyorum. Ancak bilerek bilmeyerek yanlışlıklar da var, anestezi reanimasyon prof’u olarak maaşım 77 bin, 2 yıllık asistanım istifa edip Almanya’ya gitti. Asistan Maaşı nöbet ücreti dahil 5.300 Euro! Bu şartlarda hekimi nasıl tutarsınız!? Kalanından da nitelikli hizmet alamazsınız, görüldüğü üzere..
Yanıtla (6) (7)Yazıda da amacının doktor ücretlerinin yeterliliği olmadığı belirtilmiş
Yanıtla (5) (4)Gerek Pof hekim gerek uzman hekim kök maaşı 2025 yılı için 109 bin iken döner sermaye ve özel muayene ödemeleriyle bunun 200 binlerin üzerine kadar çıkabildiğini ve bunun ildeki en üst amir olan valinin maaşının 1.5 katı, kaymakamın 2 katı olduğunu unutmayalım.
Devletin bütçe imkanlarına göre uzman niteliğindekilerden en yüksek maaşı doktora verdiği bilinmeli ve şikayet edilmemeli
O dediğiniz rakamları alanlar vardır ancak ben öğretim üyesi Prof olarak rüyamda dahi göremem rakamları! Genelleme yapmayın lütfen!
Yanıtla (4) (3)Bir Dr uzman müfettiş ceo rectör prof vb tabiki yüzbin civarı aylık almalı. Ama fakat, cerrah benzeri işler ekstra (örnek polislik) vb yaptığı iş kadar tazminat almalı. Beeebere bile (ustura elinde!) sakal traşı olmayan biri:) olarak EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET talep etmeyi bilip savunmsyan herkimse Allah müstahakını vere diyebilirim ancak.
Yanıtla (1) (0)Cahili çok olan toplumlar para ile dahi tedavi . Cahili az olanlar ucuza tedavi olur.
Yanıtla (3) (0)Üniversite hastanelerinde bu yasal hale gelmiş. Afiliye olanlar hariç. Özel muayene isteyenler ilgili vezneye muayene ve tedavi için ücret yatırıyor. Bu durum yasal. İster istemez herkes özel muayene oluyor yoksa hocaya ulaşamıyor. Ancak maaş düşük. Emekli maaşları da çok düşük.
Yanıtla (3) (0)Ulvi bey, kamuyu eniyi bilenlerden biri olarak, fırsatını bulupta para almayan(istisnalar hariç) kaldı mı ??? Balık baştan kokar derler di !!!
Yanıtla (4) (1)5- SABAH MUAYENE OLUYORSUNUZ, TAHLİL ÖĞLEDEN SONRA ÇIKACAK. ÖĞLEDEN SONRA GİDİYORSUN ÇIKMADI. YARIN SABAH GEL. GİDİYORSUN. DOKTOR BUGÜN YOK.
Yanıtla (2) (2)Editörün notu: Büyük harfle yazdığınız yorumlar yayınlanmıyor.
Kamuda ücret barışında gelinen nokta; yeni mezun gencecik doktor herhangi bir profesörden fazla maaş alıyor...Peki bu durumda doktorlar muayene ettikleri herkese nasıl bir psikoloji ile algı ile bakar ve nasıl bir hizmet verebilir ve vermektedir acaba...En zekilik idda ları a gelince ; ilk Bine girenlere bakın Binde 650 si Mühendis Boğaziçi li ODTÜ'lüdür, onlar da kamuda doktorun ANCAK yarısı kadar maaş almaktadır. NOKTA.
Yanıtla (5) (1)deve ye demişler ki boynun eğri ; o da nerem doğru ki demiş
Yanıtla (2) (0)Uzun süredir toplum olarak "selam verdim rüşvet değil diye almadılar" seviyesine geldik. Artık bir çok iş rüşvetsiz çözülmüyor. Adliye, belediye, ihaleler vs vs.
Yanıtla (4) (1)Asla bıçak parası almayacak bir hekim kitlesi de maalesef kamuda bilerek ve isteyerek çalıştırılmıyor.
Verilerden yola çıkmayan bir yazı olmuş. Ajitasyon da bolca yapılmış. 1. Doktorlar en zeki ve en çalışkanlar arasından seçiliyor. 2. Son derece zor bir eğitimden geçiyorlar. 3. Bıçak parası yanlıştır doğru, ama bunu yazarken son derece zor ameliyatlar için performansta doktora ne kadar ek ücret verildiğinin yazılması gerekir. 4. Avrupa ve Amerika'daki doktor ücretleri nedir? Verilerle ortaya konmamış, ayrıca iş yükü nedir? 5. Doktorlara saldırmak kolay, ama doktorluk sevilerek yapılır.
Yanıtla (10) (9)Hangisini düzeltmeli bilemedim. En zeki ve en çalışkan... Kime göre neye göre... Sınav sistemine göre, ailelerin eğitime ayırdığı bütçeye göre,...
Yanıtla (6) (1)Eğitim sistemi var olan bilginin ezberlenmesi üzerine kurulu bir ülkede zeki ögrenciyi seçmek mümkün değildir.
Sayın yazar, bu yazınızda doktorlara çok haksızlık etmişsiniz.Tıpı kazanmak ve okumak sonrada uzmanlaşmak aşırı zor ve emek istiyor. Sonra doktorun çıplak maaşı 60 bin civarı, zabıta 70 bin alıyor. Günde 100 civarı hasta bakmak zorunda, Avrupa da 15 hasta bakılıyor. Hiçbir şekilde emeğinin karşılığını alamıyor. En iyi hekimler özel hastanede, devlette sıra bulmak zorlaştı. Sonra liyakatsız idareciler mobing uyguluyor, çalışma şartları ve özlük hakları iyileştirilmeden bıçak parası düzelmez.
Yanıtla (4) (4)Çok para verirseniz bıçak parası almazlar düşüncesi doğru değil. ne kadar çok para verirseniz o kadar fiyatı yükselir.
Yanıtla (1) (1)Çok önemli bir sorunu dile getirdiğiniz için teşekkürler. Veriye falan gerek yok. Bunlar acı gerçek.
Yanıtla (3) (0)"Ülkeyi terkeden 6000 doktorun geri döndüğü haberi medyada yer aldı" iyi bir açıklama değil. Buna ait resmi bir belge , kanıt var mı? Yoksa yalan haber mi? Çünki hekimler açısından, düne göre düzelen hiç birşey yok.
Yanıtla (7) (1)Çok doğru bir yazı
Yanıtla (5) (4)Maalesef Turkiyemiz Yolsuzluk Ligi'nde sampiyonluga oynuyor. Yeni Turkiyede Yolsuzluk her alana yayildi, adeta basat kultur oldu...???
Yanıtla (6) (1)Ülkemizdeki sorunların içerisinde ahlak yoksunluğu oldukça büyük bir yer tutmaktadır. Maalesef bunun din ile de pek alakası yoktur. Kendini dindar veya sosyal hayatın her hangi bir yerinde tanımlayanların ortak özelliği ahlak yoksunluğu olabilmektedir. İşin tuhaf kuşamı, kimse bunu üzerine alınmayarak düzgün davranmayı karşıdan beklemekte, bulamayınca da kendisinde her türlü ahlaksızlığı yapma hakkını görmektedir. Toplumu düzeltmeye kendimizden başlamak zorundayız.
Yanıtla (3) (0)Aynen ve daha fazlası. Bizde - varsa-her iyi niyetli uygulama muhatabı elinde yozlaşır. Her adalet, hak diyen aslında imtiyaz talebindedir. Bakkal nizam özel hastaneler nasıl karlı bir dümen olduğunu gösterir. Muayeneye gelmiş gariban kadıncağıza it muamelesi yapan piç, kendisi gibi laf kıvıramadığı için düz konuşanı şiddet sebebiyle polise teslim etme imtiyazına dönüştürdü. Halka karşı hak olmaz.
Yanıtla (3) (0)Sağlık sektörü tamamen parayla sömürü düzenidir. Kullanılan ilaçların hiç bir tedavi edici özelliği yok; ilaç adı altında çeşitli kimyasalları dayayıp insanları boş yere uğraştırıp paralarını almaktadırlar.
Yanıtla (3) (0)en büyük ticarethaneler,özel hastanelerdir..
Yanıtla (6) (0)Doktorların kendi aralarındaki sohbetler aldığı arabanın ,yatın modeli markası fiyatı, aldığı sattığı daire ,arazi, gittiği tatilde yediği içtiği.
Yanıtla (7) (2)Devlet size ne kadar para verirse vatandaştan para almazsınız? Sorusuna cevap veremeyen Dr arkadaşım oldu. Durdurulamaz para hırsı ruhlarını kemiriyor!
Haksız kazancın bir numaralı kapısı devlet
ihaleleri, ikincisi ise sağlık sektörü.
Çoruna çocuğuna gelecek inşa etme gereği her yola saptırıyor!
Bazı bebekler üzerinden para kazanmak gibi bir rezâleti biraz konuştuk, güya vicdanımızı rahatlattık… İş edinip, ciddiye alıp sağlık sisteminin/sektörünün her tarafında ne kadar “yenidoğan çetesi” olduğunu bilseydik herhalde kafayı bozardık! Bizim dünyamızda çağdaş bir yönetim anlayışı ve uygulaması yok, bal gibi ve her düzeyde “yönetici saltanatı” vardır!
Yanıtla (5) (0)Hekim ol ,yaz.Aferin diyeceğim..
Yanıtla (2) (2)Bu ülkede Lobi gücü doktorlar kadar güçlü bir başka meslek gurubu yoktur. Ne açlık sınırında yaşayan 15 milyon emeklinin ne de 20 milyon askeri ücretli insanın durumu , onlar kadar gündeme gelmez. Onların işyerlerinde ki inanılmaz kötü koşullar doktorlara göre hep normaldir. Oysa bir aile hekiminin eline ayda 150 bin, uzman bir doktorun eline ayda ortalama 250 civarında para geçer. Her meslek kutsaldır. Yada her meslek saygıyı ve iyi kazancı hak eder.
Yanıtla (2) (2)Önce müslumanlığını öğrenmeli
Yanıtla (1) (3)Iktidarin sagligi özellestirmesini yaziniz. Zaten doktor kalmadi memlekette. Yasanacak yer olmaktan çikti ülke, 5 dk.da hasta bak denilen, tucarilestirilen , sosyal devletin yokedildigi, kamu hastanelerinin kapatilip Sehir hastanesi garabetine hastalarin mahkum edildigi rantci düzeni yazin. Zübeyde hanim, Sami Ulus kapatildi yenile. Kadim kamu hastaneleri. Doktorlar gitti, millet kamu hadtanelerinde bir çok bölümde doktor bulamiyor, Hele üniversite hastaneleri..doktor az, çok az. Bunlari yaz..
Yanıtla (3) (2)Ulvi bey 25 Aralık 2023 te yazdığınız ‘Türkiye’de Usta ve Vinç Operatörleri neden Mühendisten çok maaş alıyor?’ yazınıza yanıt vereyim! Liyakat değersiz olduğu için! Onun yerine cahil biat ederek rant sağladığı için!
Yanıtla (4) (2)Sen lise mezunu uçak hostesine 120-150 bin, 23 yıllık uzman hekime 64 bin maaş verdiğin sürece sorunu ÇÖZEMEZSİN, boşuna yorma kendini! Üniversite mezunu hemşireye 39 bin, partiden gelen orta okul mezunu poliklinik sekreterine 42 bin maaş verdiğin sürece de doğru tıbbi hizmet ALAMAZSIN! Önce ‘malum’ hırsız gidecek, sonrası DÜZELİR!
Yanıtla (3) (2)Ulvi bey, dediğiniz durum devlet okullarında öğretmenin dersine girdiği kendi öğrencisine ders vermekle başlıyor ve toplumun her tarafına sirayet ediyor.Nen Başakşehir de oturan bir vatandaş olarak öğretmenlerin okullarini özel ders bankası olarak kullanmasını geçtik, okullar etik, hukuki olmayan bir şekilde, öğrencilerden ciddi şekilde paralar toplayarak kurslar yapıyorlar.M.Emin Saraç iho, Akif İnan İho, Oğrenciden armağan Al.vs...Ama yetkililer 3 maymunu oynuyorlar.
Yanıtla (3) (0)Sayın Saran, bıçak parası en bilinenlerden biri… Buna benzer şekilde, sistemin her tarafında yolsuzluk, haksızlık ya da ahlaksızlık var! Benim anlayamadığım, başta bakanlık olmak üzere, sağlık müdürlüklerinin, rektörlerin, başhekimlerin, tabip odalarının “ bostan korkuluğu” gibi durmaya nasıl razı olduklarıdır. Velhâsıl, bütün türleri ile hayatın her alanında ahlaksızlığın neredeyse kurumsallaştığı bir dönemdeyiz!
Yanıtla (3) (0)Yazarin eline saglik. Bu tur konulari lutfen islemeye devam edin. Bicak parasi o kadar yaygin ki basina gelmeyen hasta yok gibi. Asil mesele, bu bilindigi halde uc maymunlarin oynanmasidir. Iste bu curumusluktur. Bunda hepimizin payi var.
Yanıtla (5) (3)