Son günlerin en çok konuşulan partisi hiç şüphesiz Yeniden Refah Partisi…
Partiye dikkat kesilenler çoğunlukla başta ekonomi olmak üzere birçok sorundan dolayı memnun olmayan, bir o kadar da kazanımlarını kaybetmek istemeyen seçmenler.
Buradaki kazanımlarını kaybetmek istemeyen kısmı önemli.
Bu konuyu detaylandırmak isterim: Uluslararası sistemin değerlerinin, kurallarının hemen hemen hiçe sayıldığı, güç mücadelelerinin, büyük güçler arasında kapışmaların yoğun bir şekilde yaşandığı, krizlerin arttığı bir dönemden geçiliyor. Bir taraftan da gelir adaletsizliği, yoksulluk artıyor, teknolojideki değişimlerde cabası.
İşte böylesi belirsizliğin, bilinmeyenlerin arttığı bir dönemde bireyler elindekine daha çok sarılabilir, sahip olduklarını muhafaza etmeye çalışabilir. Kendisini, ailesini, etrafını muhafaza etmeye çalışabilir. Zira dışarıda öncesinden daha farklı, alışkın olmadığı bir şeyler oluyor. Dolayısıyla burada neşet eden bir damardan bahsedilebilir.
İşte Yeniden Refah Partisi de tam da böyle bir alana, damara sesleniyor gibi.
Ayrıca hem kazanan tarafta hem de yaşanan olumsuzlukları sert bir şekilde eleştiriyor. ‘Rantçı belediyecilik’ diyerek ya da ‘mücahitlerin değil müteahhitlerin dostudurlar’ diyerek sert bir şekilde iktidarı eleştirebiliyor. Ya da aşı meselesi gibi konularda hiç çekinmeden sert tavırlar alabiliyor. Eleştirdikçe de dikkatleri üzerine topluyor. Zira burada neşet eden bir damarın varlığından söz edilebilir.
Dünkü aday toplantısında “rantçı belediyecilik, heykelci belediyecilik, örgütçü belediyecilik” diyerek tüm tarafları eleştirip kendisine yeni bir alan açmaya çalışıyor ve kendi alanını da “ahlaklı belediyecilik” olarak tanımlıyor. Bir anlamda yeni bir konumlanma ortaya koyuyor, yeni bir pozisyon alıyor.
Buradan hareketle; Cumhur İttifakı’nda yani kazanan tarafta yer alan Yeniden Refah Partisi’ne yönelen seçmende kazanımlarını muhafaza edebiliyor, ekonomi gibi zorlandıkları konularda ya da kızdıkları diğer konularda yeni bir duruş ortaya koyan Yeniden Refah Partisi’ne yönelebiliyor.
Ayrıca partinin teşkilat çalışmalarında da fark yarattığı görünüyor.
Şimdi buraya kadar partinin hikâyesini incelemeye çalıştık. Yalnız partinin bulunduğu alanda, bir anlamda genişlemeye çalıştığı alanda doğal olarak rakiplerin de adımları olacaktır. Şu ana kadar rakiplerin adımlarını güçlü bir şekilde görmedik gibi.
Bu konuyu detaylandıracak olursak;
Bazen lider marka bulunduğu pazarı kontrol altında tutmak için pazarda bulunan diğer küçük markalarla ilgili stratejiler geliştirebilir. Bu durumu dışarıdan takip edenler sezmeyebilir ama işi bilenler yaşananları görebilir.
Bu noktada lider marka kendisine rakip gördüğü markaların önünü kesmek için görece kendisine daha yakın markaya ya da markalara alan açabilir, bu markanın palazlanmasına ses çıkarmayabilir. Burada önemli olan bu alan açmanın tamamen kendisinin kontrolünde gerçekleşmesidir. Kendisine tehdit olacağını gördüğü anda da yapacakları bellidir.
Açıkçası AK Parti tüm bu gelişmeleri bu zaviyeden izliyordur demiyorum. Ama nedense Yeniden Refah’ın ilerleyişini izleyince örnekte belirttiğim pazardaki lider markanın adımları aklıma geldi doğrusu. Ayrıca bu durum sadece yerel seçimler için değil yerel seçim sonrasındaki tablo için de önemli olabilir. Nihayetinde genel seçimler sonrasında kuralların değiştiğini bir anlamda yeniden bir oyunun kurulduğunu görüyoruz.
******
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ın yeniden CHP'den aday gösterilmesiyle ilgili tartışmalara ilişkin birkaç kelam etmek isterim.
Elbette her parti kendi adayıyla ilgili tercihleri yapacaktır. Buna hiçbir sözümüz yok. Yalnız Hataylıların bu denli şikâyet ettiği bir adayda neden ısrar ediliyor? Merak ediyorum bu soru üzerine ne düşünülüyor?
Hatay ve diğer depremi yaşayan şehirlerimiz çok büyük acılar yaşadı. Bizler de onların acısına ortak olmaya çalıştık ama ne çare?
Ve acıları hala dinmedi. Kanıyor, açık yara gibi kanıyor
Bir fırtınada dalın kırılması gibi gönülleri kırık
Toprak canından bezmiş, çiçekler kahretmiş, omuzlar düşmüş
Tam vazgeçtik derken defneler gönüllerden tutuyor
Ve Asi Nehri sarıp sarmalıyor güzelim Hatay’ı…
Dilerim bu adaylık konusunda bir kez daha düşünülür.
