AK Parti, nevrotik örgütler?

AK Parti’de 31 Mart seçim sonuçlarının değerlendirilmesi amacıyla basında çıkan haberlere göre 4 ayrı komisyon kurulacakmış ve kayıp ile ilgili birçok parametre detaylı olarak incelenecekmiş. Parti içinde elbette detaylı araştırmalar yapılacaktır yalnız dışarıdan bir gözün konuyla ilgili yorumlarının daha kıymetli olacağı düşüncesindeyim. Öte yandan AK Parti’nin son yıllarda sürekli olarak kan kaybettiği bir sır değil. Dolayısıyla bu incelemelerin çok önceden yapılması ve buna göre önlemlerin alınması gerekirdi.

Bu bağlamda; AK Parti’nin oy kaybının altında yatan sebeplere genel olarak bakacak olursak;

Öncelikle AK Parti’nin rekabet yeteneğini kaybetmeye başladığı, yani performans düşüşünün başladığı söylenebilir. Lider partiden ikinciliğe düşmesi bunun somut bir göstergesi olarak belirtilebilir. Ayrıca partide eksik yönlerin zamanında görülmemesi; bir taraftan da her şey iyiymiş gibi davranılması ve dolayısıyla önlemlerin alınmaması; merkezi yapı sebebiyle kararların çoğunlukla yukarıda alınması; aşağıdan gelen önerilerin duyulmaması ve en önemlisi de partide entelektüel derinliği olan siyasetçilerin sayısının gittikçe azalması ya da tasfiye edilmesi gibi birçok sebep sıralanabilir.

Genel olarak buna benzer örgütlerde (organizasyonlarda, partilerde) yaratıcılık yerine ya da değer katan ekipler yerine örgüt içinde ‘iç çekişmeler, çatışmalar, iletişim kopuklukları’ yaşanabilir.

Bir anlamda nevrotik bir örgüte doğru dönüşme eğilimi başlayabilir. Açıkçası AK Parti’nin de yaşadığının tam da bu olduğu düşüncesindeyim. Adını koymak gerekiyor. Diğer taraftan bir zamanlar CHP nevrotik örgüt olarak belirtiliyordu. Ki şu an öyle değil. Köprünün altından çok sular aktı ve şimdi bunu AK Parti için telaffuz ediyoruz.

Nevrotik örgüt kavramı ve özellikleri (belirtileri), “Örgüt Teorisi” kitabında (Prof. Dr. Halit Keskin, Prof. Dr. Ali Ekber Akgün, Dr. İpek Koçoğlu, 2016) detaylı bir şekilde anlatılmaktadır. Bu vesileyle Örgüt Teorisi’ni özellikle yöneticilerin ve lider adaylarının okumasını tavsiye ediyorum.

Buradan hareketle; kısaca ‘nevrotik örgüt ve özellikleri’ konusunda Hocalarımızın belirttiği teorik bilgiyi örneklerle detaylandırmaya çalışacağım. Bugünkü yazı biraz uzun ve teknik konuları içerebilir ve fakat bunların da yazılıp çizilmesi gerektiği düşüncesindeyim.

Başlayalım o zaman…

Örgütlerin (partilerin) organizasyon şeması, görev-yetki sorumluluk tanımları gibi hepimizin bildiği görünen bir yüzü mevcuttur. Bir taraftan da düzensizliğin, irrasyonelliğin, iletişim kopukluklarının, çatışmaların yer aldığı örgütlerin bir de bizlere görünmeyen yüzü vardır. Bu bağlamda ‘nevrotik örgütler formel yapının dışındaki göze görülmeyen düzensizlikleri, irrasyonelliği ve problemleri temsil ediyor’ denilebilir.

Şimdi nevrotik örgüt özelliklerini (belirtilerini) AK Parti üzerinden örnekler belirterek detaylandırmaya çalışalım.

Kötü kararlara bağlılık: Kötü karardan kasıt kurumun (partinin) yararına olmayan bir anlamda rasyonel olmayan kararlarda ısrar edilmesi olarak belirtilebilir.

Örneğin ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ söyleminde ısrar edilmesi. Ya da AK Parti’nin reformlardan gittikçe uzaklaşması. Bir taraftan da kararlar alınırken ekiplerin önerilerinin, eleştirilerinin yeterince dinlenmemesi. Böyle bir çerçevede partinin rekabet yeteneğinin zamanla azalacağı söylenebilir. Bunu seçim sonuçlarından da görüyoruz doğrusu.

Hak etmeyen örgüt (parti) üyelerinin yükselmesi: Tecrübeli, bilgi brikimi olan kişilere fırsat verilmemesi anlamına geliyor. Bu da örgütsel adalet duygusunu zedeliyor. Bu noktada liyakatli ekiplerin motivasyonları düşüyor, belki de kurumdan ayrılıyor. Bir anlamda gidenler kurumsal hafızayı da beraberinde götürüyor, bu da ister istemez partinin performansına yansıyor. Öte yandan yöneticinin, liderin etrafını saran liyakatsiz ekipler sorunları yönetim katına iletmeyebiliyor. Ya da bu kişiler liyakatli kişilerin yönetim katına ulaşmasını engelliyor. Bir anlamda iletişim kopuklukları ya da çatışmalar yaşanabiliyor. Bu da kuruma (partiye) zarar veriyor.

Örneğin ekonomide Nebati dönemi. Bir ayağım sahada olduğu için bunu rahatlıkla söyleyebilirim. O dönem AK Partililer yani taban Nebati’nin performansından şikâyetçiydi. Ama bu konuda uzun süre herhangi bir iyileşme adımı atılmadı.

Örgütün hayali mükemmelliği: Örgütün kendi performansını hep iyi görmesi ve başarısızlığı kendi dışında araması.

Buna en güzel örmek çokça belirtilen ‘Şöyle şahlanıyoruz, böyle uçuyoruz’ sözüdür. Birçok konuda geriye gidiş olmasına rağmen bütün göstergeler iyiymiş gibi davranıp herhangi bir olumsuzlukta da bunu ‘dış güçler’ gibi faktörlere bağlamak olarak belirtilebilir. Bir anlamda problemler bizden kaynaklanmıyor, başarısızlıklar ise dışsal faktörlere bağlanıyor.

Yönetimin izolasyonu ve iletişimden kopma: Yöneticinin / liderin makam odasına hapsedilmesi olarak belirtilebilir. Burada yönetici örgütü yönettiğini düşünse de aslında yöneticinin etrafını çevirenler yönetiyor denilebilir. Bir anlamda yönetici bir fanusa hapsediliyor. Sürekli yöneticiye çok iyi yönetiyorsunuz deniyor. Yönetici gerçek gündemi takip edemiyor. Diğer örgüt üyelerinden de beslenemediği için gündemi tam olarak göremiyor.

Açıkçası tabandan kopuyor, gerçek gündemden kopuyor. Önceki yazılarımda belirttiğim AK Parti’deki taban ile tavan arasındaki makasın açılması hadisesi.

Kendini çalışmaya adayan örgüt üyelerinin dışlanması: Örgütteki sorunları özveriyle çözmeye çalışan, katkı sağlamaya çalışan kişilerin dikkate alınmaması. Bir anlamda çalışanların motivasyonları düşürülerek kurumun yenilikçi olması, gelişmesi engelleniyor. Bu da vasatlığı beraberinde getiriyor. Bir kurum (parti) için en kötü özellik olarak söylenebilir. Belki de bu kişiler partiden tasfiye ediliyor.

Kontrol ve aşırı merkezileşme: Çalışanların kendilerini hiyerarşik rollerine hapsetmeleri, benim iş tanımım bu, bunun dışına çıkmam diyerek bir anlamda işi tam olarak sahiplenmemesi ya da esnek olmaması olarak belirtilebilir.

Partideki aşırı merkezileşmeye sığınarak, işimi yaparım başka da bir şeye karışmam gibi bahanelerin üretilmesi. Burada da verimliliğin ortaya çıkması düşünülemez.

Yaratıcılık kaybı: Yenilikçi düşüncelerin ortaya çıkamaması, yeni fikirlere yer verilmemesi. Açıkçası örgütte çatışmanın, irrasyonelliğin arttığı bir ortamda yaratıcılığın ortaya çıkması da zordur.

Çevreye düşman bir düşünce yapısı geliştirilmesi: Diğer örgüt üyelerini, katkı sağlamak isteyenleri izole etmeye çalışmak, görmezden gelmek. Bu da örgütün (partinin) ilerlemesini engelleyen bir etken olarak belirtilebilir.

Gelinen bu noktada; AK Parti’den şu kişi gönderilecek, şuna şu cevap verilecekten ziyade kökten bir değişime ihtiyaç olduğu ve asıl öncelikle düşünce yapılarının değiştirilmesi gerektiği söylenebilir.

YORUMLAR (27)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
27 Yorum
  • Abuzer Çelik / 14 Nisan 2024 20:37

    Doğru yapan kazanır. Doğru duvar yıkılmaz.
    Çok araştırmaya gerek yok.

    Yanıtla (1) (0)
  • Cevat / 14 Nisan 2024 18:20

    Akparti kimliğinden uzaklaşmış sadece maddiyatı öne çıkaran ve kendilerini zengin dahada zengin edecek politikalara yönelmiştir.Bitmistir artık kendine gelemez ve bir daha belini doğrultacak duruma gelemez.Yani ömrünü tamamlamıştır.

    Yanıtla (4) (0)
  • Fatma Sultan Ağaoğlu / 14 Nisan 2024 15:32

    Akp milletvekili Monaco'ya gidip İstavroz yemiş ve paylaşmış. Ama helal olsun MKYK üyesi Mücahit Bilici sert tepki koyup istifaya çağırdı. Mücahit Bilici gibi kaç kişi var.

    Yanıtla (2) (0)
  • Hasan Uygun / 14 Nisan 2024 16:30

    Milletvekili Şebnem Bursalı
    O paylaşımı yapınca MKYK üyesi sert çıkış yaptı ve istifa et dedi.
    İşte bu çıkışlar zamanında yapılsaydı bu durumlar yaşanmazdı. Şöhretli diye insanı milletvekili yapmamak örnek olacaksa, artı değer üretecekse olur başka rastgele seçilmez, yer yarılıp seçkin insan kıtlığı mı var?
    Halkına, şehrine çalışan seçilmeli. Mücahit Bilici hiç tanımadığım halde yürekten alkışlıyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • Mütevazı, dürüst adanmış şahsiyetler olmalı / 14 Nisan 2024 09:49

    Kayırma, torpil.
    Akrabası siyasetçi olanın hızla yükselmesi.
    Sevilmeyen kişilerin yetkiyi ele geçirmesi. Sevilmeyenlerin milletvekili veya belediye başkanı olması. O kişiler de sevilmeyen kişileri bilhassa akrabalarını yönetime seçmeleri. Dar kadroculuk. Hava atma/kibir. Bir işin düştüğünde yapmamak, ilgilenmemek ama kendi çocuklarını kamuya memur yaptıklarını görürsün. Soğuma ve mesafe böyle başlar.
    Liyakat ve adalet terk edilmişse kayıp başaşağı gider. Adalet yoksa kayıp vardır demektir.

    Yanıtla (7) (0)
  • Harun Kırmızı / 14 Nisan 2024 11:39

    Liyakatsizi kim ister liyakatsiz ister. Siyaset kurnazı ehil insanı asla istemez çünkü tutarlı duyarlı sempatik olanın yıldızı parlarsa kendisininki söner. Al sana kayıp.

    Yanıtla (4) (0)
  • Abuzer Çelik / 14 Nisan 2024 15:22

    Babam esnaf ama yaşlandı artık müşteri kaybediyor. Günbegün müşteri kaybı var. Böyle giderse dükkanı kapatır.

    Yanıtla (2) (0)
  • Suat sayıner / 14 Nisan 2024 15:14

    İl ilçe başkanları, yönetimdekiler her şeyi şirin, sütliman gibi gösterecek, sorunlar budur, bizim tavrımızdan doğmakta yani bizzat bizim şu yapımızdan kaynaklı der mi demez. Siyaetçi bsşka şehrin politik kimlikli isimleri mercek altına alır mı, sanmam alsa da yanıltıcı alır. Fren yoksa mercek ne işe yarar. İniş aşağı fren ve işlevi.

    Yanıtla (1) (0)
  • Artık metal yorgunluğu başlamış. / 14 Nisan 2024 14:55

    Araştırma yapmak isteyen gider şehir şehir araştırır, siyasetçiye sormaz, vatandaşa sorar. Nedir talebiniz, memnuniyetiniz nedir şikayetiniz. Sizi yöneten sorumluları nasıl görüyorsunuz onların halka yaklaşımı nasıldır. Adil ve şeffaf davranıyorlar mı? Bir personel alınacaksa liyakata yeteneğe ve ihtiyaca mı bakılıyor yoksa tanıdıklar mı seçilir.
    Sevilmeyen kişiler seçilirse ben niye niçin seveyim.
    Şehrimde depreme dayanıklı yapılar yapılıyor mu? Deneyim var mı, kentsel dönüşüm var mı

    Yanıtla (1) (0)
  • Sebahattin Gül / 14 Nisan 2024 12:00

    Semra hanım,akp nevrotik örgütten ziyade yolsuzluk bataklığına saplanmış,kibir budalası bir yapıya donusmustur .Akp nin iki seçim sonra tıpkı ANAP 'in yaşadığı serüveni yaşayacaktır.Umarim iktidara gelecekler adaletsizliklere sapmayacak ahlaklı insanlar ölür..Dindar demiyorum.Ahlakli,kul hk.yemeyecek insanlardan teşekkül eder. .......
    ....

    Yanıtla (5) (0)
  • Sema yıldırım / 14 Nisan 2024 14:38

    Aynen öyle. Önce ahlaklı olmak. Esas mühim olan karakter, adalet.

    Yanıtla (2) (0)
  • karar okuru / 14 Nisan 2024 12:54

    Yöneticinin aşağıda olan bitenden haberi olmuyor yargısı doğru değil. şimdi, Erdoğan'ın Yazılı sınavda yüz üzerinden 95 alan adayın, mülakatta 50 verilerek elendiğinden haberi yok mu?

    Yanıtla (5) (0)
  • İsmail / 14 Nisan 2024 14:34

    Çok güzel bir örnek.

    Yanıtla (1) (0)
  • Erc 60 / 14 Nisan 2024 13:07

    Yazılarınizı okumaya devam...

    Yanıtla (3) (0)
  • Handan Aydın / 14 Nisan 2024 11:34

    İnsanlar artık ihtiyar siyasetçi görmek istemiyor. genç kadro istiyor. Genç başkan dinamik ekip istiyor. Fatih Erbakan genç diye parlıyor. Özgür Özel genç diye parladı. Her Gün ama her gün aynı sesler aynı profiller sıkıcı.

    Yanıtla (4) (0)
  • Levent Alioğlu / 14 Nisan 2024 11:28

    Boş boş kişilere görevler verilmiş. Adamlar da etrafa hava atmakla meşgul. İl ilçe yönetimindekiler kimler, ya başkanın ya vekilin akrabaları veya alkışçıları. Amigo tipler egoyu şişirip durur. Halkla düzeyli diyalog sıfır. Siyasetçi profili bunlarla dolmuş. Herkes sadece kendilerine çocuklarına yatırım peşinde. Bunların şikayetçi oldukları bir şey yok ki sorun görsün, çözüm bulsun, öneri geliştirsin. Çark böyle dönse başka şarkı istemez. Tuzu kuru olan sorun bulmaz öyle derdi yok.

    Yanıtla (4) (0)
  • Pele / 14 Nisan 2024 11:13

    Tayyip Bey, seçim sonuçlarını analiz ettiriyormuş! Analizi yapmakta olan arkadaşlar kendisine şunu söyleyebilirlerse sorun çözülür; Her şeyi kontrolün altında tutmaya çalışıyor, her şeye sen karar veriyorsun. Dolayısıyla alt kademelerde görevli kim olursa olsun herhangi bir sorumluluk hissetmediği gibi, inisiyatif de almıyor, yukarıdan bekliyor. Böyle bir örgüt başarısızlığa mahkumdur. Bararısızlığın yegane sebebi olan bu tutum sona ermelidir.

    Yanıtla (4) (0)
  • OKUR / 14 Nisan 2024 09:48

    akp den kurtulmadan hıcbırsey duzelmez.ıflas buyuyerek,hızlanarak devam eder.

    Yanıtla (5) (0)
  • Okumam / 14 Nisan 2024 09:20

    Emeklilere 5 bin TL zam yapılsaydı, seçim sonuçları nasıl olurdu

    Yanıtla (2) (0)
  • Okumam / 14 Nisan 2024 09:19

    Asıl olay ekonomi. Vatandaş ekonomik kriz kendisine dokununcaya kadar sesini çıkarmadı.

    Yanıtla (4) (0)
  • okur / 14 Nisan 2024 09:03

    Sayın yazar AKP için yolun sonu görüldü. Reis bitti parti bitti.

    Yanıtla (2) (0)
  • karar okuru / 14 Nisan 2024 08:54

    Siyasetçi sorunları tespit ederse kayıp daha çok olur çünkü esas eleştirilecek nesnel sorunları görmez tali sorunlara değinir. Mesela demez ki Adıyaman'ın falanca ilçesindeki müdür hangi vekilin akrabası mesela demez ki ildeki sağlıktaki müdür hangi vekilin kardeşi, şube müdürü niye sınavsız atandı nasıl oldu da sınavsız şube müdürü oldu neymiş karısı kadın kollarında bir vakitler görev almış eee sınavsız kocası amir olmuş. Peki niye sınav var, sınavla atama şartı niye var.içten içe tepki büyür

    Yanıtla (5) (0)
  • Karar okuru / 14 Nisan 2024 08:45

    İkinci parti oldu.

    Toparlayıcı adımlar mevcudu koruyamaz. Eldeki gitmese yine iyi. Çünkü sorun yaygın, fail çok müdahale güç.

    Akparti tek değil, MHP var. İrili ufaklı çok parti var. Tek karar yok kontrol güçleşir.

    Sendika her konuya burnunu sokup atama yaptırıyor, karar aldırıyor sonra ğyelerğnden çok vitrindekilere/yönetimindekilere amirlik falan veriyor ziyan hızlanıyor.

    Milletvekili o şehirde daire amirlerini dayısının oğlundan, kardeşlerinden seçiyor tepki kartopu gibi büyüyor. ...

    Yanıtla (6) (0)
  • haluk d / 14 Nisan 2024 08:20

    AKP de orgut murgut yok .TEK ADAM VAR orgut gerekli ise onada TEK ADAM karar verir.

    Yanıtla (6) (0)
  • okur / 14 Nisan 2024 07:31

    Hocam, tespitleriniz çok iyi. Partinin entelektüel derinliği olan siyasetçilere ihtiyacı var. Bu kadrolarla çözüm zor.

    Yanıtla (3) (0)