Hayat da ölümsüzlük de ölüme muhtaç

Arapçada mevt, vefat, helâk gibi kelimelerle ifade edilen “ölüm”, sözlükte “hayatın sona ermesi” anlamına gelir (1,2).

Genellikle “ruhun bedenden ayrılması suretiyle kişinin maddî hayat kaynağını yitirmesi” şeklinde açıklanan ölüm ve ölüm sonrası hakkındaki algılama, inanış ve uygulamalar kültürden kültüre, devirden devire değişmektedir. Daha çok günah ve yargı kavramlarıyla birlikte tasavvur edilmeye çalışılan ölüm fikri ve ölüm korkusu ile kurtuluş ve ölümsüzlük ümidi dinin ve felsefenin en tartışmalı konularından biri olmuştur (1).

Ölümün taşıdığı anlam; ilgili kültür, inanç ve felsefenin hayata yüklediği mana ile bağlantılı biçimde şekillenmiştir. Ölümün mahiyeti, insandaki ölümlülük bilinci veya ölümsüzlük arzusu ilahiyatçıların, antropologlar ve filozofların ilgi alanındadır (1).

Ölümün bir geçiş olarak görüldüğü, bedenin ya da ruhun çeşitli biçimlerde hayatını sürdürdüğü inancının yanı sıra, ölümü kesin bir son şeklinde kabul eden inanışlar da vardır.

Semavi dinlerin tamamı ve semavi olmayan dinlerin çoğu dünyanın (fiziksel alemin) dışında ve ölümden sonra yaşanacak ahiret hayatına, Cennet ve Cehennem inancına sahiptir.

Hint kültüründe ve Hindu inancında tenasüh (reenkarnasyon) inancının bir uzantısı olarak insanın sonsuz doğum ve ölüm çemberini kırıp mutlak saf ruh durumuna (nirvana) ulaşıncaya kadar farklı bedenlerde veya biçimlerde tekrar doğacağına inanılmıştır.

İnsan, “akıllı ve ölümlü varlık” diye tanımlanır. Bu tanıma göre, ölüm olmasaydı insan da olmazdı. Yani bir varlık ölümlü değilse insan da değildir (3).

Gazali, ölümü “bir durum değişikliği” olarak tanımlayıp ruhun bedenden ayrıldıktan sonra azap çekerek veya mutlu olarak varlığını sürdüreceğini belirtir. Ruhun bedenden ayrılmasının anlamı beden üzerindeki yönetiminin sona ermesidir. Ruhun sahip olduğu acıyı ve sevinci algılama yeteneği ölümden sonra da devam eder. Ancak, organlar aracılığıyla elde ettiği nitelikler bedenden ayrıldıktan sonra yok olur (3).

EDEBİYATIMIZDA ÖLÜM

Ölüm filozofların ve antropologların sürekli ilgisini çektiği gibi edebiyatçıların da temel ilgi konusudur. İnsanı konu alan edebiyatın, insanın temel özelliği olan ölümü konu edinmemesi düşünülemez.

Ölüm deyince, edebiyat kültürümüzde aklımıza gelen ilk isim Mevlâna’dır.

Mevlâna öldüğü zaman sevdiğine kavuşacağı için ölüm gününü düğün günü olarak tanımlıyor, öldükten sonra ardından ağıtlar yakılmamasını vasiyet ediyordu. Vasiyetine bağlı olarak düzenlenen “Şeb-i Arus” törenleri yüzyıllardır devam ediyor. Bazı ritüeller kimi ulema tarafından eleştirilse de Mevlâna’nın ölümle ilgili “düğün günü” benzetmesi kıyamete kadar yaşayacak.

Bu konuda Necip Fazıl’ı anmazsak olmaz:

Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber…

Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber…

Patiska kefen çürük teneşir isli kazan.

Minarede “ölü var!” diye bir acı salâ…

Er kişi niyetine saf saf namaz… Ne alâ!

Böyledir de ölüme kimse inanmaz hâlâ!

Ne tabutu taşıyan ne de toprağı kazan…

Gönüller sultanı Yunus de şöyle demiş:

Ana rahminden geldik pazara,

Bir kefen aldık döndük mezara.

Erdem Beyazıt hayatın ölüme olan ihtiyacını ne güzel ifade ediyor:

Toprak ölüme aç, ölüme muhtaç hayat!

ÖLÜMSÜZLÜK

Erdem Beyazıt’ın dizlerinde ifade ettiği gibi: “Ölüm muhakkak. Ve ölüm mutlak, tek kapısıdır ölümsüzlüğün.”

İman ehli için ölüm, hayat vazifelerinin külfetinden bir terhistir. Hem dünya meydanındaki imtihandan, talim ve talimat olan kulluktan bir paydostur. Hem öteki aleme gitmiş yüzde doksan dokuz ahbap ve akrabasına kavuşmak için bir vesiledir. Hem hakiki vatanına ve ebedi saadet makamına girmeye bir vasıtadır. Dünya zindanından, Cennet’e bir davettir (4)”

Dünya hayatını noktalamak, meşakkatli dünya hayatından kurtulmanın, eskimiş yuvası olan cismini toprak altında bırakıp berzah aleminde seyahat etmenin, bütün dost ve sevgililere kavuşmanın, Cennet’e girmenin, ebedi saadeti yaşamanın, sultanlar sultanının huzuruna çıkmanın ve Allah’ın cemalini görmenin yoludur, vesilesidir (5).

Nasıl ki tohumun toprakta çürümesi yeni bir fidan hayatıdır, insan da ölümle ebedi hayata mazhar olur.

Evet, mevt yalnız tahrip ve sönmek değildir ki sebeplere verilsin, tabiata havale edilsin. Belki, nasıl bir tohum zahiren ölüp çürüyor; fakat batıni olarak bir sümbülün hayatına ve yoğurmasına, yani cüz’i tohumluk hayatından, küllî sümbül hayatına geçiyor. Ölüm de zahiren bir çürüme, yok oluş gibi göründüğü halde, hakikatte, insan için sonsuz hayata başlangıç oluyor.

Ey insan! Yokluğa, hiçliğe, çürümeye, dağılmaya gittiğinizi zannetmeyin. Siz yokluğa değil, bekaya, ölümsüzlüğe sevk olunuyorsunuz. Hakiki Malik’e gidiyorsunuz (6).

Ölüm mukadder ise de insanın dünyaya gelmesinin amacı ölmek değil yaşamaktır. Allah, ruhundan üfleyip yarattığı ve şuurla bezediği Adem’in nesline aslında ebedî hayat vermiştir. Ancak hayat iki devreye ayrılmış olup ilk devre bir tür eğitim ve sınav, ikincisi ilk devrede elde edilen sonuçların şekillendireceği ebediyet sürecidir. Ölüm hayatın bu iki dönemini birbirine bağlayan ve insanı ebedîleştiren bir araçtır (2).

HOŞ BİR SEDA BIRAKMAK

Şairler sultanı olarak bilinen Baki’nin de ifade ettiği gibi, “bu alemde baki kalan hoş bir seda” bırakmaktır.

Babası, çilekeş dedem Molla Rıfat gibi çilekeş annemin de bu aleme hoş bir seda bırakarak veda ettiklerini düşünüyor, Rabbimin de kendilerinden hoşnut olması için dua ediyorum.

Bu vesile ile annemin vefatı sebebiyle acımızı paylaşan tüm dostlara selamlarımı, sevgilerimi ve saygılarımı sunuyorum.

Herkes ölümü tadacaktır; yaptıklarınızın karşılığı size eksiksiz olarak ancak kıyamet gününde verilecektir (Ali İmran, 185).

Doğrusu biz Allah’a aitiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz (Bakara, 156).

  1. Salime Leyla Gürkan. Ölüm. İslam Ansiklopedisi.
  2. Bekir Topaloğlu. Ölüm. İslam Ansiklopedisi.
  3. Mustafa Çağrıcı. Ölüm. İslam Ansiklopedisi.
  4. Said-i Nursi. Lem’alar.
  5. Said-i Nursi. Mesnevi-i Nuriye.
  6. Said-i Nursi. 20. Mektup.

YORUMLAR (7)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
7 Yorum