Erdoğan’a karşı kazanmak nasıl mümkün?

Türkiye’nin çok ağır bedeller ödemesine rağmen ısrarla sürdürdüğü Suriye politikası, elverişli gelecek vadeden bir evreye ulaştı. Meselenin Türkiye’nin iç politik meselesi gibi algılanmasının nedeni de burada yatıyor. Sayın Erdoğan’ın kendisi için siyasi olarak çok büyük riskler içeren Suriye politikalarında sebat etmesi ve sonucunda başarı elde etmesi çok şeyi değiştirecek. Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan çıkarılması ve dolayısıyla Kürt sorununun, Suriye’deki gelişmeleri de etkileyecek şekilde çözülme ihtimali Erdoğan’ı yeniden bir umut haline getiriyor. Kendisi için olumsuz sayılabilecek koşullarda seçimler kazanmasını bilen Erdoğan’ın kendisi için çok uygun bu konjonktürde yeni siyasi başarılar elde edemeyeceğini düşünmek siyasi körlük olur.

Erdoğan’ın ilk iktidara geldiği dönemden beri çok yanlış bir muhalefet geleneği gelişti ve bu hala devam ediyor. Sayın Erdoğan’ın Türkiye için elde ettiği tüm kazanımlar görmezden gelindi ve değersizleştirilmeye çalışıldı. Muhalefet, Erdoğan tercihleri söz konusu kazanımlara dayanan seçmenleri de görmezden geldi hatta aşağıladı ki, iktidar olmak için şimdi pek çoğu kararsız olan bu seçmenin ikna edilmesi gerekiyordu.

Son gelişmelerden bağımsız olarak siyasi geleceği parlak gözükmeyen Erdoğan, Suriye’deki gelişmeler ve muhtemel Öcalan hamlesiyle, siyasette sadece kendisine mahsus olan ‘’vazgeçilmezlik’’ payesini yeniden kazandı. Muhalefet ise yıllardır tekrar ettiği yanlış geleneğin baskısı altında neredeyse hareket edemez durumda. Ya Erdoğan’ın kazanımlarını görmezden gelme inadını terk ederek, yapıcı bir muhalefeti tercih edecek, ya da kazanımları görmezden gelmeye devam edecek. Her iki durumda da avantajlı durumda olan yine Erdoğan.

****

Suriye’deki gelişmeler aslında Türkiye için özellikle muhalefet için yeni bir başlangıç olabilir. Erdoğan’ın işine yarıyor sarmalından sıyrılıp, Suriye hakkında coğrafyanın gerçekleri ile çelişmeyen bir söylem geliştirilebilir. Bu noktada Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkanı Sayın İmamoğlu’nun TBB’nin Suriye kentlerine heyetler göndererek işbirliği imkanlarını araştıracağı yönünde attığı adım takdire şayan. İmamoğlu’nun şu açıklamasına kim itiraz edebilir ki: "TBB üzerinden, şehirlerimizin Suriyeli belediyelere verecekleri kapsamlı desteğin, farklı etnik ve inanç gruplarından oluşan Suriye halkının eksiksiz tamamının barış, huzur ve refah içinde yaşamasına önemli katkı sağlayacağına yürekten inanıyoruz".

Bu noktada Türkiye’deki Suriyeliler hemen ülkelerine dönsün ezberini de bozmanın zamanı geldi. Suriye’nin alt yapısı, henüz böylesi bir geri dönüşü kaldıracak durumda değil. Öte yandan Türkiye’deki Suriyeliler de tüm hata ve eksiklere rağmen Türkiye’ye görece uyum sağladı. Bunun ötesinde Türkiye’nin ekonomisi için vazgeçilmez bir rol oynuyorlar. Yani kademe kademe geri dönüşün ötesinde bir acelecilik her iki taraf için de anlamsız bir zarar olur. Muhalefet ırkçılığı körüklemekten başka faydası olmayan ‘’geri dönsünler kışkırtmasından’’ sıyrılıp makul, mantıklı ve insani bir geri dönüş için çözüm üretmeye katkı sağlayabilir.

Muhalefet derken başta CHP olmak üzere sadece partileri kastetmediğimi beyan etmek istiyorum. Biz konuyu siyasi olarak konuşurken, milyonlarca Suriyelinin insani dramını görmezden geliyoruz. Büyük acılar yaşamış bir ulus şimdi yeni bir başlangıç imkanı buldu. İçimizde sesleri sayılarından fazla çıkan ırkçılar bir yana, Türk halkı mazlum Suriyelilere destek konusunda iyi bir sınav verdi. Türkler, coğrafya için tarihi sayılabilecek büyük bir dayanışma örneği sergiledi. Siyasi planlar, menfaat hesapları bir yana baki kalan bu dayanışmadır. Bu dayanışma iki ulus arasında kolay kolay çözülemeyecek sağlam bir bağın tesis edilmesini sağlamıştır.

****

Türkiye’yi bölgede güçlü kılan birçok faktörden söz edilebilir. Ama belirgin olan tüm arızalarına rağmen demokratik bir ülke olmamız. Bir ülkenin demokratik olduğunun en bariz göstergesi ise kendini ifade edebilen, iktidara talip olabilen ve bu hakkını da seçimlerle kazanabilen bir muhalefetin olması. Bu tecrübeden yoksun Suriye’de Türkiye muhalefetinin sunacağı katkı belki de iktidardan bile daha fazla. Konu Erdoğan’ın fayda edip etmemesi değil, coğrafyanın kaderini değiştirecek bir dönüşümün ateşlenmesi. Muhalefet Erdoğan kompleksinden sıyrılarak Suriye’de iktidardan bir adım öne geçebilir. Aslında paradoks gibi gözüküyor ama değil: Erdoğan’a karşı kazanabilmek için işe Erdoğan kompleksi aşılarak başlanabilir.

YORUMLAR (55)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
55 Yorum
  • Ali Rıza / 29 Aralık 2024 23:22

    Erdoğan’ı kimse koltuğundan indiremez, tekrar aday olur, seçimi bal gibi kazanır, çünkü BOP devam ediyor, henüz bitmedi, yerine bir eş başkan bulunursa karar vericiler ne der ne yapar, onu bilemem, zaman gösterecek. Yani bu işe bizim bir dahilimiz yok!.

    Yanıtla (1) (1)
  • okumam / 29 Aralık 2024 09:39

    yıllar önce kemal dervıs akp nın dogru yaptıgı seylerı övdugu zaman chp lıler tarafından haın dıye eleştırılmıstı. o zaman chp mılletvekılıydı. kemal dervıs dedıkı: ABD de böyle, muhalefet her seye yanlıs demıyor, dogruya dogru, yanlısa yanlıs dıyor. sız herseye yanlıs dersenız, akp ye oy verenler sızı neden dınlesınler? akp den oy alamazsanız, nasıl ıktıdar olacaksınız?

    Yanıtla (5) (6)
  • TEMEL1 / 29 Aralık 2024 13:08

    Nedense; Bir yalan at, karşı taraf aksini ispat etmek çırpınsın dursun diyen alman saray palyoçasını hatırladım. Niyeki?

    Yanıtla (6) (0)
  • Metin Selçuk Gülergün / 29 Aralık 2024 23:11

    Daha geçen yıl CHP yi, Apoyu çıkarmayı düşünüyor, diye tenkit ediyorlardı, şimdi kendileri çıkarmak istiyor.

    Yanıtla (2) (0)
  • Okur / 29 Aralık 2024 23:00

    Yazınızı okumadım. Ama bu ülkede lider değil, seçmen sorunu var. Seçmen kendini kul değil, efendi olarak görür ise birşeyler değişir. Yoksa liderin kim olduğunun hiçbir önemi yok.

    Yanıtla (1) (1)
  • Yavuz İnan / 29 Aralık 2024 23:00

    Başlığa bakınca, yazıyı dikkatlice okuma isteği uyandi içimde; ne var ki yazının sonuna gelince başlığın çok iddialı olduğunu fark ettim. İktidar 15 temmuz sonrası kendi bekası ile Türkiye'nin bekasıni eşitledi. Bu ise Türkiye'ye, yani bize yapılmış bir haksızlıktı. Akp bir parti, Türkiye ise bir ülke, bilmem anlatabildim mi? Neyse, bu politikalar hala devam ediyor, devleti partilestiren zihniyet bu işin stratejisi olmuş durumda. Düğüm nasıl çözülecek kestirmek de zor.

    Yanıtla (1) (0)
  • Musa / 29 Aralık 2024 20:43

    Erdoğan bir daha aday olamayacağı için
    No problem Jose sayın yazar

    Yanıtla (2) (0)
  • Hasan Hüseyin Yılmaz / 29 Aralık 2024 18:02

    Sığ bir şekilde yorum yapılmamış. Kısmen muhalefeti uyarıda bulunuyor ve sonuçları kestirmek mümkün olduğu belirtilen makaledeki vurgulu yorumlardan umarım muhalefet dersi alır ve final sınavında bu kez başarılı olur.

    Yanıtla (1) (1)
  • Kim sorumlu / 29 Aralık 2024 18:01

    İktidara en yakın CHP Suriye politikası ırkçılık inadindan çıkamadı.Libya ya asker gönderilmesine Hayır diyerek ülke menfaat.umursamaz hale geldi.2 yılda bir erken seçim (hala erken seçim diyor) ile Parlemen.Sist.hayali içerisinde yaşıyor olarak iktidar olmaktan uzak. F.Castro ya kahraman diyen zihniyet,anayasa ile gelip gidecek olana TEK ADAM yaftalamasi. CHP iktidar olmayı değil olmamayı hedefliyor.

    Yanıtla (4) (3)
  • Temuçin / 29 Aralık 2024 17:42

    Tanıdığınız ve samimi olduğunuz bir müteahhide sorun sözleşme tarihinden iskan ruhsatı alıncaya kadar belediyelerde yuvalanmış çetelere ödediği rüşvet kadar devlete vergi veriyor mu.
    Muhalefet etmek Erdoğana laf yetiştirmek değildir. Akp den aldığınız belediyelerde onlardan daha iyi hizmet yapmaktır ve iktidara hazır olduğunuzu halka hissettirmektir. Devrimci halka koyun demez öncü olur. Halka koyun diyenlere devrimci değil soytarı demokrat denir..

    Yanıtla (1) (12)
  • necmettin / 29 Aralık 2024 14:03

    yazar boşuna yazmış yorumlardan belli bu iflah olmaz muhalif kesim laf tan anlamaz ne uğrasıyorsunuz erdoğan aleyhine atıp tutun olduk bittik diye döktürün bu kör azgın grup sizi alkışlasın

    Yanıtla (3) (16)
  • Vatandaş / 29 Aralık 2024 17:20

    İlginç bir haber. Doğruysa çok cahilce ve affedilemez bir iş.

    Yanıtla (0) (1)
  • Vatandaş / 29 Aralık 2024 17:17

    Erdoğan'a karşı kazanmak için Erdoğandan daha akıllı olmak lazım. Milletle barışık olmak lazım. Dinle tarihle Osmanlıyla, dünyadaki mazlumlarla, Filistinlilerle, Suriyelilerle barışık olmak lazım. Cesur, âdil, samimi ve duygulu olmak lazım. Yakışıklı ve karizmatik olmak lazım. Muhalefette bunların hangisi var?

    Yanıtla (4) (16)
  • Ayak Takımı / 29 Aralık 2024 11:37

    Erdoğanın kazandırdıkları kaybettirdiklerinin yanında devede kulak. Kazandırdığı iddia edilen pek çok şey, sadece köstek olmasa zaten kendi kendine olacak şeyler, dünya değişti. Eser diye takdim edilen şeylerin çoğu gelecek kuşakların hakkından çalınarak borç harç yapılmış müsrif harcamalardan ibaret, ki bunların çoğu da esas faydası kendilerine olan şeyler. Buna mukabil halk sefalete demir attı, gelir dağılımı feci şekilde bozuldu.

    Yanıtla (21) (4)
  • Ayak Takımı / 29 Aralık 2024 15:16

    Devlet kurumuna ve sosyal yapıya verilen zararlar ise ekonomik boyutun çok daha ötesinde, etkilerini yaşayarak görüyoruz ve göreceğiz. Bütün insani gelişmişlik endekslerinde dibe vurmuş bir Türkiye profili ayan beyan ortadayken ne kazanımından bahsedildiğini anlamak mümkün değil. Eski Türkiyenin bugününden şikayet ederdik, yeni Türkiyenin ise geleceğinden endişeliyiz.

    Yanıtla (14) (1)
  • OKUR03 / 29 Aralık 2024 14:47

    AKP nin 23 yılı Kamu varlıklarını sat, Dış ve İç borç al, Yap işlet borçlanması ile geçti. Vergilerimiz yap işlet müteahhitlerine gidiyor. İç borçlarımız faizi ödenip erteleniyor. Dış borçların faizini yeni dış borçlarla ödeme dönemine girdik. M. Şimşek %36 ile aldığı enflasyonu TUİK bazında ile %78 lere çıkarıp, bakın bakın indiriyorum algısı oynuyor. Ne bu ekonomik hal derseniz, Cevap basit, Çünkü deniz bitti.

    Yanıtla (13) (1)
  • Adalet / 29 Aralık 2024 13:55

    Bu ülkede muhalefet falan yok.Adamların derdi şimdiden koltuk kavgası.İktidar olma gibi dertleri yok olsaydı çürük masalar kurup İbrahim sofraları hayaliyle milletle dalga geçmezlerdi.Bir kararsız olarak hala muhalefete güvenemiyorum.Dış politikada muhalefet hala yerinde sayıyor,gözünü kulağını kapatıyor.Yani gündem oluşturamıyor.Suriye bize ne diyemezsin pisliği her zaman ülkemize sıçramıştır.Demem o ki muhalefetin ha varlığı ha yokluğu.

    Yanıtla (2) (12)
  • Mr / 29 Aralık 2024 13:53

    Muhalefet emir verip Suriye'ye giremeyen F16 larimi sokacak

    Yanıtla (4) (0)
  • Hüseyin Şenel / 29 Aralık 2024 13:38

    Sn Erdoğan’nı yenmek mümkün olmayacak.Çünkü Cumhurbaşkanlığından kanunen tekaüt olacak..
    Her emekli olan sivil Cumhurbaşkanı gibi siyasete dönmeye çalışacaktır o ayrı..
    Belki genel başkanlıktan istifa edip dışarıdan partisini yönetmek isteyecek,vekil Gnl.Bşk’nın işine karışacak, belki de genel başkanlıktan hiç ayrılmayacak, tabii genel başkan olarak kalacak ama Cumhurbaşkanlığından tekaüt olacağı için, bir daha Cumhurbaşkanlığı seçimlerde yenilmesi mümkün olmayacak..

    Yanıtla (1) (7)
  • haluk d / 29 Aralık 2024 07:10

    sayin yazar iktidara yakın bir medya grubunda yazi yazsanız Tayyip beye daha çok hizmet edersiniz. Tayyip beyin yanlislarindan hic birini yazmamissiniz. Tayyip beyden kurtulmak için önce halkta demokrasi talebinin olması lazim

    Yanıtla (21) (1)
  • Hüseyin / 29 Aralık 2024 12:52

    Sen bu kafayla Erdoğana çook seçimler kazandırırsın. Huu huu. Yazar Erdoğan şunu yaptı bunu etti diyor. Sen de bunu şunu yap diyor. Okuyor musun. Yoksa okuyor gibi mi yapıyorsun. ^

    Yanıtla (0) (7)
  • Okur.. / 29 Aralık 2024 13:37

    En eski İnsan kalıntıları nerdeyse 1 milyon yıla dayanıyor. İnsanların yaşam kalitesi talepleri son yüzyılda başladı. Yinede dünyada %40-60 arası halklar bunun demokrasi ve laiklik ile mümkün olacağının bilincinde. Ülkemiz bence %50 oranında takılı bırakıldı. Yinede ortadoğu sıcağında bu bile başarı. Bu eşiği aşmak için sadece aydınlarımız değil, hepimiz daha çok zorlanmalıyız.

    Yanıtla (2) (2)
  • Halk / 29 Aralık 2024 09:24

    Seçimi kazanmanın en önemli unsurları lidere ve partiye Güven, halkın değerlerine saygı ve sahip çıkma, yapılan sosyal yardımlar, daima halkın içinde olma, sosyal medyayı iyi kullanma, mütevazilik. Yoksa hayal çok beklersiniz

    Yanıtla (1) (2)
  • Gazi / 29 Aralık 2024 13:22

    Bunlar yetmez, Sermayeye sırtını daya, sistemi kendine uydur, partiyi devlete eşitle, kurumları partileştir, aileyi saltanatlaştır, yargıyı boz, muhalefete göz açtırma, medyayı ele geçir gibi metodlar uzun süreli Esad iktidarı için elzemdi. Sonuçta mücadele bile etmedi, tüm taraftarlarını ortada bırakıp kaçtııı.

    Yanıtla (5) (0)
  • Desidero / 29 Aralık 2024 12:53

    Yazar Suriyenin göçmenlerin geri dönüşü için altyapısı (İş, ekmek, konut, vs) müsait olmaığından bahisle CHP'ye başka çözümler bulmayı tavsiye ediyor. Doğru, ama Suriye hiçbir zaman müsait olmayacaktır. Suriyelilerin kalıcı olacağı çözümler CHP değil, Suriyenin iç savaşına taraf olan AKP nin yöntemidir. CHP'yi AKP'lileştirme yazısı olmuş bu. Değil Türkiyede, dünyada bu konuda Ya kalırlar, Ya giderler dışında çözüm yoktur.

    Yanıtla (5) (0)
  • Mr / 29 Aralık 2024 08:50

    ABD Fırat'ın doğusunda bayrak gösteriyor, YPG ye karşı tek adım atamiyoruz. Smo Fırat'ın doğusunda ilerlerken yandaş kanallarda harita önünde değnekli uzmanlar 24 saat savaş taktikleri anlatıyor, Erdoğan'ın Suriye fatihi olduğunu söylüyorlardı şimdi kayiplar.Bunların herşeyi algı yaratmak.

    Yanıtla (11) (0)
  • Hüseyin / 29 Aralık 2024 12:49

    Muhalefet nerde ve ne yapıyor.

    Yanıtla (1) (4)
  • Cüneyt / 29 Aralık 2024 09:00

    Mümkün.Muhalefet fedakarlık edecek , belediyelerinde hakka ,hukuka ,halkın menfeatine uygun işler yapacak , yolsuzluklar için, geniş çaplı mitingler düzenlenecek.

    Yanıtla (6) (0)
  • Hüseyin / 29 Aralık 2024 12:48

    En son cümle önemli.

    Yanıtla (0) (0)
  • Güneş / 29 Aralık 2024 11:39

    Hükümetin yanlış Suriye politikası yüzünden, ülkemiz çok zarar gördü. Esat gitti tamam da Türkiye ne kazandı? Sınırımız mı genişledi? Bedava petrol mü alıyoruz? Benim gördüğüm en kazançlı İsrail çıktı. Ypg de bir tarafını tırtıkladı. İktidar ve yandaşları da sanki dünyayı fethettiler. Bize batmış bir ekonomi kaldı. Yandaş müteahhitlere de Suriye de iş imkanı çıktı.

    Yanıtla (4) (0)
  • Burhan Kula / 29 Aralık 2024 10:35

    Adalet ve hukuk olmadan, AİHM kararları uygulanmadan ülkenin düzelmeyeceği açık, halk bunu anladığı zaman ancak ülkede değişim düzelme ilerleme olacaktır, yoksa bu hayat pahalılığı asla bitmeyecek aksine dahada artacaktır.

    Yanıtla (3) (0)
  • Okur yazar / 29 Aralık 2024 02:22

    Çok yerinde bir değerlendirme. İmamoğlu’nu da tebrik ediyoruz öncü olduğu için. Muhalefet böyle olmalı. Hadi kolları sıvayın aslan parçaları.

    Yanıtla (2) (2)