Ermenistan’la ilişkiler normalleşirken...

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM’deki bütçe görüşmeleri sırasında Ermenistan’la ilişkilerin normalleşmesini sağlamak amacıyla özel temsilci atanacağını, yakın bir gelecekte de iki ülke arasında charter seferlerinin başlayacağını duyurdu. Umarım bu kez süreç nihai amacına ulaşır, diplomatik ilişkiler tesis edilir, sınır kapıları açılır, tarihi husumetlerin ortadan kaldırılması için karşılıklı çaba harcanır.

Hepsinden önemlisi de atanacak olan özel temsilciler sorunları ve çözüm yollarını yeniden masaya yatırmak yerine, 10 Ekim 2009’da zamanın Dışişleri Bakanları Ahmet Davutoğlu ile Eduard Nalbandyan arasında uluslararası gözlemcilerin huzurunda Zürih’te imzalanan iki protokolü esas alarak ilerlemeyi seçer. Tekerlek yeniden keşfedilmeye, sorunlar yeniden tanımlanmaya kalkışılmaz.

Unutmayalım ki, o iki protokolün imzalanması uzun bir müzakere sürecini gerektirmiş, sınır kapılarının açılması, diplomatik ilişkilerin kurulması hem Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinin seyrine, hem de niteliği tartışmalı insani trajedileri konuşacak bir alt komisyonun kurulmasına endekslenmişti. Futbol diplomasisiyle taçlanan bu süreç bir süre sonra da Azerbaycan’ın zamanında öngörülemeyen ve yönetilemeyen itirazları yüzünden askıya alınmıştı.

***

Geçtiğimiz yıl yaşanan ve Türkiye’nin askeri desteğiyle siyasi hedefine ulaşan savaş, normalleşme üstündeki Azerbaycan vetosunun kalkmasına yol açtı. Şimdi iki ülke daha rahat konuşacak, bana öyle geliyor ki, Ermenistan bir tarih komisyonu ya da alt komisyonu kurulmasına razı olursa karşılıklı olarak diplomatik temsilciler atanacak, sınır kapıları açılacak. Büyük olasılıkla tarifeli seferler de yapılacak.

Bölgenin kırılganlıkları dikkate alındığında normalleşmeden çıkarı olan iki ülkenin de acele etmesinde, daha önce varılan mutabakatı müzakerelerinde zemin almasında yarar var. Rusya ile Ukrayna arasındaki sorunlardan Karadeniz’deki hassas dengelere kadar pek çok konu müzakerelerin seyrini etkileyebilir. İran’a uygulanabilecek yeni bir yaptırım ya da İsrail yüzünden yaşanabilecek bir gerilim süreç üstünde istemeyen, beklenmeyen baskı oluşturabilir.

Ayrıca her iki ülkenin kamuoylarının olası muhalefeti ve normalleşme sürecinin başka sorunların ağırlığı altında ezilme potansiyeli de dikkate alınmak zorunda. İlişkilerin seyrini etkileyecek bir başka değişken de Amerika merkezli Ermeni lobisinin Taşnak kanadı. İddialarının anlam kaybedeceğinden çekinerek, tazminat taleplerinin mümkün olmayacağını düşünerek normalleşmeye karşı çıkabilirler.

Aslında 1991’de bağımsızlığını tanıdığımız ama diplomatik ilişki kurmadığımız, 1993’de yaşanan katliamlar sonrasında ise kara sınırlarını resmen kapattığımız Ermenistan, kıt kaynakları ve dar imkanlarıyla Türkiye için kendi başına bir cazibe merkezi değil. Nihayetinde görece yoksul iki küsur milyonluk bir ülkeden, üstelik de ticaretin dolaylı yollarla gerçekleştiği bir yerden söz ediyoruz. Rusya ile geliştirdiği özel ilişkileri yüzünden jeopolitik değerinin azaldığı da gerçek.

Eskisi gibi “bize yakınlaşırsa Rusya’dan uzaklaşır, NATO’ya yakınlaşır” diye düşünemeyiz. Rusya 2008 Gürcistan krizinde ispatladığı üzere ittifakın genişlemesine müsaade etmez. Ayrıca Ukrayna krizi sürerken ve Rusya ile bu kadar çetrefilli ilişkileri varken, güvenlik ve beka büyük ölçüde Moskova’nın iyi niyetine, çıkarlarının seyrine terk edilmişken hiçbir Ermeni siyasi de ülkesinin geleceğiyle kumar oynamaz.

***

Diğer yandan kabul etmeliyiz ki Ermenistan, Amerika ve Fransa başta olmak üzere pek çok ülkeyle olan ilişkimizde ağırlığı, hatta ipoteği olan bir aktör. Ermenistan-Türkiye normalleşmesi, Ermenistan’ın en azından ticari anlamda Türkiye’ye yakınlaşması soykırım ve tazminat gibi konuların gündemdeki yerini ve önemini yitirmesine yol açabilecek mahiyette. Normalleşme Türkiye üstündeki lobi baskısının ortadan kalkmasına, azalmasına yardımcı olabilir.

Ermeni tarafının anlaması gereken ve sanırım anladığı Türkiye’nin ikili ilişkileri normalleştirme isteğinin şimdi de eskiden de kendilerinin bu baskısı, ABD ve Fransa gibi ülkeler üstündeki orantısız etkisi yüzünden olduğu. Bu etkiyi kaybetmek istemezlerse, sürecin önkoşulsuz ilerlemesi gerektiğini düşünürlerse ya da ulusal hassasiyetlerinden fedakarlık etmeyi göze alamazlarsa, Türkiye ile ilişkilerinin normalleştiremeyebileceği.

Yanılıyor olabilirim ama bana ilişkilerin normalleşmesinin anahtarı artık tarihçilerden ve muhtemelen hukukçulardan da oluşacak komisyonda gibi geliyor. Bu belki Ermenistan için kabulü kolay olmayan bir önkoşul. Ancak Türkiye’nin bunu 2005’den bu yana savunduğunu, her pazarlıkta ortaya koyduğunu, 2009’da da kabul ettirdiğini düşünürsek şimdi çok da taviz vermeyeceğini, bölgenin istikrarı adına beklentilerinden vazgeçmeyeceğini varsayabiliriz…

YORUMLAR (27)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
27 Yorum
  • insan haklari savunucusu / 15 Aralık 2021 19:44

    iliskiler normallesirse bile Ermenistan yoksulluktan kurtulamaz. Kucuk, bereketsiz bir toprak parcasi orasi. Hic bir dogal zenginligi yok. Tek ihrac ettikleri sey konyak, baska bir sey yok. Bence Ermenistan diye bir devlet olmasi o ulkede yasayan 3 milyon Ermeni icin iyi bir sey degil. Batisinda Turkiye, dogusunda Azerbaycan. 2 olumcul dusmanin arasinda tek guvencesi Rusya. olan bir ulke uzun sure var olamaz. Bati ulkelerine goc etsinler, kurtulsunlar.

    Yanıtla (1) (3)
  • Karar Okuru / 15 Aralık 2021 23:25

    Niye göç etsinler ilahi "ihs" ülkenin doğusunu Ermenilere veririz Büyük Ermenistan'da gül gibi geçinip giderler. Kürtler ne der bilmem çünkü onlar da tam olarak oraları istiyorlar. Zannederim götürüldükleri ülkelerde asimile olarak refaha kavuşanlar artık kinlerini muhafaza edemiyorlar? Taşnak Ermeni ırkçılarına taze kan olarak Ermenistan Ermenileri mi gerekiyor ? Zor dostum zor bu kafayla uzlaşmak zor. Kindar Irkçılık başa bela azizim.

    Yanıtla (2) (0)
  • Karar Okuru / 15 Aralık 2021 23:27

    "ihs" Bak bu yazdığın sizin takımın bile hoşuna gitmemiş! Tüh tüh tüh çam devirmişsin. Tam iki olumsuz oy vermişler.

    Yanıtla (0) (0)
  • insan haklari savunucusu / 16 Aralık 2021 01:52

    Ermenileri asimile etmek kolay degil. Her gittikleri yerde okul acarlar. Anadil egitimi ile cocuklarina Ermenice okuma yazma ogretirler. Yeni nesillerin bir kismi asimile olsa da cogu kimliklerini, kulturlerini kaybetmez. O konuda bir endisen olmasin....Buyuk Ermenistan hayaliyle yasayan Ermenilerin sayisi cok azdir. Buna karsilik Buyuk Turan Imparatorlugu hayaliyle yasayan milyonlarca Turk asilli vatandasimiz var bu ulkede. Sen de onlardan biri olmayasin sakin.

    Yanıtla (0) (0)
  • Arabesk / 16 Aralık 2021 09:56

    Ermeni kültürü özenle korunması ve yeni nesillere aktarılması gereken önemli İnsanlık paydaşlarından biridir. Elbette diğer kültürlere saygı çerçevesinde. Hiç bir şekilde Turan imparatorluğu hayalim yok ama fikir karşıtlarına "Stereotype" damgalar vuranları da "Arabesk" kişiler olarak nitelerim. Bütün Milletler Kadimdir. Tüm insanların kökeni aynıdır.

    Yanıtla (1) (0)
  • insan haklari savunucusu / 15 Aralık 2021 00:41

    Ermenistan'la iliskilerin normallesmesi icin Turkiye'nin tarih komisyonu kurulsun diye bir sarti varsa, normallesme baslayamaz. Dunya tarihcileri arasinda 1915 tehciri soykirim miydi, degil miydi diye bir tartisma yok. Sadece yabanci tarihciler degil, ulkemizde de tehcirin soykirim oldugunu soyleyen tarihcilerin, akademisyenlerin sayisi az degil artik. Cihan Harbinde olup bitenler - tehcir de dahil - ayrintisiyla biliniyor.

    Yanıtla (7) (8)
  • Karar Okuru / 15 Aralık 2021 07:41

    Türk, Kürt, Laz, Çerkes, Zaza katiamı da var Doğu'da. Münferit değil, üç beş değil.Ermen çeteler katletti. Yüzbinlerce.Soykırım suçu o tarihte tanımlanmış bir suç değil.Ermeni tarafı nın yaşadığı felaketin adı soykırım ise bunlar da bal gibi soykırım.Soykırıma uğrama tekeli bizde diyorsan o zaman kötü niyetlisin demektir.Bir tarafta devlet vardı diyorsan, unutma soykırımı sadece devletler değil, çeteler hatta kişiler bile yapabilir.Protokolu Ermenistan kabul etti 2009'da.Siz geride kalmışsınız.

    Yanıtla (3) (2)
  • insan haklari savunucusu / 15 Aralık 2021 20:47

    Soykirima ugrama tekeli Ermenilerindir demiyorum. Bu isin tekeli yok. Hukuki tanima gore bir olayin soykirim diye tanimlanmasi icin devletin planlayip yaptigi veya en azindan engel olmadigi bir eylem olmasi gerekir. Bugun Cin devleti Uygurlara soykirim yapiyor mesela. Bizim devletimiz haric butun devletler Uygurlarin soykirima maruz kaldiginda hemfikir....Eninde sonunda Ermenilere yapilan soykirim mi degil mi tartismasinin da bir anlami kalmadi cunku aradan 100 yil gecti.

    Yanıtla (1) (1)
  • Arabesk / 15 Aralık 2021 19:14

    “Bize basit bir oyun yaz” dedi Bilge, kahveleri getirirken.
    “Size şiddetli bir oyun yazacağız” diye karşılık verdi Hikmet.
    “Yalnızlığımız ve hor görülmüşlüğümüzün bütün şiddetiyle hepinizi yerden yere vuracağız.” Bilge kahvesinin üstüne biraz süt koydu: “Siz kimsiniz?” Oğuz Atay/Tehlikeli Oyunlar

    Bıkmadın mı dipsiz Arabeskten İhs? Bıkmadın mı özenle muhafaza ettiğin kininden? Ümitsiz vakalara pek inanmam ama...

    Yanıtla (2) (4)
  • insan haklari savunucusu / 15 Aralık 2021 22:37

    Oguz Atay'in o kitabini okudum. Cok yetenekli bir yazarmis. 43 yasinda vefat etmis; yazik....Kimseye kinim yok. 1915 de olup bitenler hakkinda devletimizin onyillarca eksik - yanlis bilgiler verdigini soyluyorum. Ermeniler yalan konusuyor, devlet dogrusunu anlatiyor diye bir inanc var bu ulkede. Kinden bahsetmissin bak bugun 50 bin Ermeni vatandas, kalmis devlet Ermeni vakiflarinin yonetim kurulu secimlerine bile engel oluyor 8 yildir. Kin diye buna derler.

    Yanıtla (1) (1)
  • C. Pissarro / 15 Aralık 2021 20:45

    Ermenistan kapisi derhal acilmalidir. Insanlar özgürce seyahat edebilmeli, ticaret yapabilmeli . Ekonomileri düzelen insanlar düsmanliklari zaman içinde azalir.. Avrupa ya bakin 70 sene önce birbirini bogazlamislar, şimdi herkes hayatindan memnun çünkü refah seviyeleri yükselmis..
    Biraz müsamaha,sagduyu,hosgörü her seyi halleder.

    Yanıtla (5) (0)
  • Mürsel / 15 Aralık 2021 16:55

    Ermenistan' la iyi ilişkiler Türkiye için de iyi. Yalnız bu iyi ilişkiler daima kırılgan. Neden? Hur duşunce, yaşasın bariş ve ihs gibi aynı kişi veya üçüz iflah olmaz düşünce yüzünden.
    İhs tehcir değil soykırım demiş. Doğru tehcir değil, yüzlerce yıllık "karakin" katliamları, "kürttürk' e soykırım!"

    Yanıtla (3) (2)
  • insan haklari savunucusu / 15 Aralık 2021 19:30

    Ben "tehcir degil, soykirim" demedim kardesim. Her tehcir soykirimdir diyorum. Soykirimin hukuki tanimina gore de bir devlet etnik veya dinsel bir azinlik olan vatandaslarinin evlerini mallarini gasp edip tehcir ederse bu eylem soykirimdir. Hatta kimse hayatini kaybetmese bile soykirimdir.

    Yanıtla (3) (2)
  • Karar Okuru / 15 Aralık 2021 19:09

    Soru : Ermenistan ile İlişkiler Normalleşmezse ne olur ?
    Cevap: Bize hiç bir şey olmaz
    Soru : Kime ne olur ?
    Cevap: Olan Ermenistan vatandaşlarına olur, sefaletleri devam eder.

    Yanıtla (2) (4)
  • Bir Okur / 15 Aralık 2021 18:23

    Ermenistan ile sadece aşğıdaki önkabullerden sonra görüşülmelidir. Ayrıca bunlarla neyi konuşacaksınız.

    Ermenistan ikili bir anlaşma ile, 1. Batıdaki azgın Ermeni kuruluşlarının üç beş kuruş yardımı için emir almazsa, 2. Anayasasını derhal değiştirip sınırlarını BM'ye yeniden onaylatırsa, 3. Yalanlarla dolu okul kitaplarınıdan, yalanları ayıklarsa, 4. 30 yıl boyunca işgal ettiği Karabağ için kira verir ve yıkımı tazmin ederse, 4. Azerb'da yaptığı soykırımı ve tazminatı kabul ederse görüşülme

    Yanıtla (3) (4)
  • insan haklari savunucusu / 15 Aralık 2021 17:55

    Ermenistanla iliskilerin normallesmesi yakin gelecekte olabilecek bir sey degil. Bir kere Karabag sorunu halledilmis degil. Karabag'in yarisi Azerilerin oteki yarisi da Ermenilerin elinde. Bu iki halk birlikte yasayamaz. Sinirlar konusunda da anlasmazlik var. Turkiye ile Azerbaycan arasinda Ermenistan'dan gecen yolun acilmasii da bugun icin mumkun gozukmuyor. Aliyev de Turkiye'nin Ermenistanla iyi iliskiler kurmasini istemez. Hatta Putin izin verirse bir savas daha olabilir.

    Yanıtla (2) (0)
  • Hur dusunce / 15 Aralık 2021 14:40

    Diplomatik dille, her konuda sadece biz hakliyiz.... ve daima biz magduruz...tiyatrosu, sn. yazarin bu yazisinda pek yer bulmamis !! Ozde tarih. ..Orta Asyadan, yikarak, yakarak geldigimiz andan baslar..Onceki tarih, kadim halklar, kulturler, medeniyetler, komsu ulkeler, azinliklar, tehcirler, yok hukmundedir...!! Sadece bizim ozde...kahramanliklarimiz...naylon destanlarimiz..., kurtlar vadilerimiz...kilic hakkimiz..sahte laikcilerimiz,din tuccarlarimiz, irkcilarimiz, adaletimiz !! gecerlidir.

    Yanıtla (4) (4)
  • Karar Okuru / 15 Aralık 2021 16:28

    Hür düşünce demişsin ama bu bayağı bayağı kirli düşünce. Hayırdır, sana koskoca bir millete iftira ve hakaret etme hakkını kim verdi? Gözünüzü bu kadar mı kin bürüdü? İnşa edilen bunca özgün cami, külliye, tarihi eser, sanat eseri, şiir, şarkı, türkü yok hükmünde mi? Pardon ama siz kimsiniz ki böyle bir hükümle bir milleti infaz etmeye çalışıyorsunuz?

    Yanıtla (4) (4)
  • Yaşasin Bariş / 15 Aralık 2021 11:38

    Evet, sorgusuz, sualsiz tüm insanlik için yaşasin Bariş.
    Saati durdursanizda zaman akiyor.
    Bakiniz, bundan 10 yil önce Kürt yoktu, şimdiyse TRT-Kurdi vardir.
    Türk Yunan kardeş olamazlar, en az Istanbul ve Izmir yüzünden.
    Ama gelecekte en büyük birlik Türkiye ve Kurdistan ittifaki olacaktir. Kurdistan kurulacak.
    Adalet Bayraği olacak.
    Her Türk kardieşimize beleş ikinci Pasaport ikram edilecek.

    Yanıtla (2) (2)
  • Karar Okuru / 15 Aralık 2021 16:14

    Git ötede kur turşu mu kuracaksan, devlet mi kuracaksan. Türkiye Devleti bölünme kabul etmez. Burada her karış Türkiye toprağıdır. Kastın bu ise ayrıca suç işliyorsun haberin olsun. Hayal alemindeki pasaportunun sayfalarını da rüyanda uçak yapar uçurursun.

    Yanıtla (3) (3)
  • Halil Akıncı / 15 Aralık 2021 13:51

    Gerçek Türk düşmanlığına kimliğininin korunması için ihtiyacı olan Diasporanın ve Kilisenin Ermenistan üzerindeki etkisinin daha ağır basmasıdır.Bir örnek Türkiye ile iyi ilişkiler isteyen Petrosyanın kendi Dışişleri Bakanının Diasporaca tayinini engelleyememesidir.Yeni yol Barışın ancak üçlü olabileceğini kabule ,somut adımlara ve bir takvime bağlı olabileceğinin idrakine dayalı olmalıdır.
    Geçmişin yeni nesillere kin aşılamak için kullanılmasından vazgeçilmesi barışı kalıcı kılabilir.

    Yanıtla (1) (1)
  • Halil Akıncı / 15 Aralık 2021 13:18

    2009 protokolü Türkiyenin somut tavizleri karşısında Ermeni ve destekçileri tarafının da açıklanmasına dahi izin vermedikleri vaatlerine dayalı bir belge idi.Türkiye’deki karar vericiler ve yardımcılarının “Ermenilerle barışma yapan”kahramanlar olma hevesinin her türlü denge ve hesap kitabın önüne geçtiği bir sürecin sonucuydu.Tek akla yakın görünen gerekçesi de Ermenistan ile yapılan bir barışın Ermeni Diasporasının aleyhimizdeki tutumunu değiştireceği düşüncesi idi.Bu da yılların

    Yanıtla (2) (0)
  • Erkin / 15 Aralık 2021 07:18

    Hadi bakalım size gene gün doğdu

    Yanıtla (0) (0)
  • Okur / 15 Aralık 2021 02:10

    Ermenistan önce,bağımsızlık bildirgesinde yer alan,kuzeyde Trabzon'dan güneyde Adana-Mersin'e tüm doğu ve güneydoğu Anadolu'yu "Batı Ermenistan" diyerek toprak talebinde bulunmaktan vazgeçmeli,bildirgeden o ifadeyi kaldırmalı.Sonra devlet armasında bizim Ağrı dağına yer vermekten vazgeçmeli.Barış istiyorsa Komşu ülkelerden toprak talebinde bulunmayacağını taahhüt etmeli.Resmi belgelerinde Türkiye'nin resmen 1/3'ünü kendi toprağı ilan eden düşman,emperyalist 1 ülkeyle nasıl dostça,güvenli ilişki

    Yanıtla (2) (3)
  • Karar okuru / 15 Aralık 2021 00:27

    Suya sabuna dokunmama ilkesi yine korunmuş!

    Yanıtla (2) (2)