İnsan bazı zamanlarda, bazı şiirleri neden hasretle okumayı, ya da bazı müzikleri delicesine dinlemek isteğini kendine bile izah edemez. Öyle anlar olur ki bir anda her şeyi bırakıp tenha bir köşede en sevdiğiniz şiirleri okumayı istersiniz. Çünkü şiirler ertelemeye gelmez, eğer tam da en çok hasretini çektiğiniz o anda okumazsanız işin büyüsü kaybolur, kalbiniz üzülebilir...

İşte geçtiğimiz hafta böylesine müstesna anlardan birinde Bursa Trilye’de mavinin tenhalığında Behçet Necatigil’in “Sevgilerde” şiirini tekrar tekrar okuyarak kalbime büyük iyilik yaptım.

/Sevgileri yarınlara bıraktınız

Çekingen, tutuk, saygılı

Bütün yakınlarınız

Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden

(Siz böyle olsun istemezdiniz)

Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi

Kalbinizi dolduran duygular

Kalbinizde kaldı.

..............

Gizli bahçenizde

Açan çiçekler vardı,

Gecelerde ve yalnız

Vermeye az buldunuz

Yahut vaktiniz olmadı./

Kuşkusuz şiirler farklı insanlarda, farklı duygu dünyaları oluşturabilir. İtiraf etmeliyim ki, ne zaman Necatigil şiirlerini okusam kalbim dinleniyor ve sükunete eriyorum.

Ama şu da bir gerçek ki insan bazen sükunetten de sıkılabilir ve tüylerini diken diken eden bir müziğin acılar denizine atmak isteyebilir. İtiraf ediyorum bu deniz benim için, Klasik Batı müziğinin dehalarından biri olan Gustav Mahler... Açıyorum Mahler’in 5. Senfonisini gözlerimi kapatıyorum ve kendimi acılar denizine bırakıyorum.

Mahler’in 5 numaralı Senfonisini ne zaman dinlesem, ruhumda depremler olduğunu hissediyorum.

Mahler 5. senfoniyi bestelediği zamanlarda aşk, mutluluk, acı, ölüm, hastalık gibi akla gelebilecek her zorluğu yaşamış ve senfonisinde bu hislerinin tamamını notalara dökmüştür. Dolayısıyla yaşadıklarının eserlerinde derin etkileri bulunmaktadır ve ölüm konusunda adeta takıntılıdır. Mesela, beş bölümlü ikinci senfoni(Ölümden Sonra Diriliş) gene derin bir ölüm duygusuyla başlar ve Hristiyanların ölümsüzlük inancını hissettirerek zirveye ulaşır.

Özellikle 5. senfoni dinleyenleri adeta esir almaktadır, müziği ilk dinlediğiniz andan itibaren o duyguyu iliklerinize kadar hissedersiniz ve artık kurtuluşunuz yoktur...