İstanbul cazla daha da güzel...
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen Caz Festivali, dün Beylikdüzü Yaşam Vadisi’ndeki etkinlikle başladı. Bir ay boyunca cazın ünlü isimleri şehrin kültürel mekanlarında İstanbullu cazseverlerle buluşacak. Müzikle ya da özellikle cazla olan ilgimiz zayıf olabilir ama unutmamak gerekiyor ki müzik ve farklı kültürel etkinlikler, şehirlerin ruhunu zenginleştiren değerlerdir.
Genel olarak bilimde, teknolojide belli bir merhaleye ulaşan toplumlar gelişmiş toplumlar olarak tanımlanır. Evet, doğrudur ama bu eksik bir tanımdır. Zira teknolojik gelişme, sadece aygıtsal bir gelişmişliğe işaret etmektedir. Oysa daha kapsamlı ve bütüncül bir gelişmişlik kültürel ve sanatsal değeri yüksek eserlerin yaratılmasıyla mümkündür. Dolayısıyla, maddi kalkınmışlıklarını büyük
müzisyenlerle, şairlerle, ressamlarla, mimarlarla ve kültür insanlarıyla tamamlayamayan toplumların bir medeniyet oluşturmaları mümkün değildir.
Böyle bir değerlendirmenin penceresinden baktığımızda kuşkusuz sanatın bütün dalları önemlidir ama biliyoruz ki özellikle şiir ve müzik hayata bakışımızı zenginleştiren ve her gün önümüzde yeni bir dünyanın kapılarını aralayan temel sanat değerleridir.
Türk musikisinin büyük ismi Dede Efendi’ye atfedilen şöyle bir ifade var: “Musiki öyle bir denizdir ki, ben paçaları sıvadım; ama hâlâ içine giremedim.” Ve şu cümle de Beethoven’dan: “Daha üstünü olamaz, müzik yoluyla tanrıya yaklaşmak ve oradan insanlığa seslenmek...”
İster klasik müzik, ister caz, isterse rock ya da pop olsun bütün müzikler insanlığın ortak dili ve sesidir. İşte dün başlayan 26. İstanbul Caz Festivali’yle yaz ortasında müthiş bir müzik denizine giriyoruz.
***
Bu yılki sloganı “Caza Dokunan Eller” olan festivalin en önemli isimlerinden birisi saksofoncu, besteci, yapımcı ve grup lideri kimlikleriyle çağdaş cazın efsane isimlerinden Kamasi Washington... 1981 doğumlu Amerikalı cazcı ve saksafon üstadı olan Washington, son dönemin en dikkat çeken yeni kuşak caz sanatçılarından...
Festivalde ayrıca ünlü basçı Michael League’in liderliğinde sofistike besteleri çığır açıcı bir emprovizasyon stiliyle birleştiren Snarky Puppy, virtüöz piyanist ve besteci Aydın Esen, müziğini caz, R&B ve hip-hop unsurları etrafında ören besteci ve vokal José James, bestelediği, söylediği ve kendi enstrümanlarıyla çalıp kaydettiği şarkıları sayesinde yıldız haline gelen Jacob Collier, çağdaş cazın önde gelen piyanistlerinden Bill Charlap, caz piyanonun bir diğer yıldızı ve parlayan isimlerinden Shai Maestro, trompette öncü bir isim Paolo Fresu’nun Lars Danielsson ile ikili projesi Summerwind, caz, blues ve soul melodilerini ustalıkla bir araya getiren Mélanie de Biasio, genç neslin en yaratıcı caz müzisyenlerinden, yapımcı, besteci ve davulcu Makaya McCraven, reggae, soul, afro-beat ve latin ritimleriyle örülü, caz emprovizasyonları ile tanınan genç grup Nubiyan Twist, Azerbaycan folk müziğini cazla harmanlayarak modern bir dil yakalayan piyanist ve besteci Elchin Shirinov ve daha birçok isim bulunuyor.
Ve işte ruh dünyamızı zenginleştirecek müziğin en güzel festivali başlıyor... Uzun bir seçim yorgunluğunun ardından İstanbul bu yaz cazla daha da güzel olacak...