Resmen çılgınlık bu… Süper Lig kulüplerimiz, sınırsız yabancı transferi hakkı istemişler…

Eldeki çöplere yeni çöp katmak için… Olmayan bütçelerini harcamak için…

Zaten batakta olan kulüplerini, iyice batırmak için… Gerçekten çılgınlık bu, deli cesareti desek, o bile değil…

Oysa her yıl kademeli olarak yabancı sayısı azaltılıyordu. Sahada en fazla 8 oyuncu oynayabiliyor. 3’ü de yerli…

Bu daha da azaltılacaktı sözde…

***

Mehmet Büyükekşi ve yönetimi gelince sayı, 1 sezon için dondurulmuş, bir sonraki yıl devam edecekti…

Ancak kulüpler öyle çılgın bir talepte bulundu ki, tam bir felaket…

Kulüpler yatıyor kalkıyor, yabancı diye sayıklıyor… Varsa yoksa yabancı transfer hakkı… Hem de sınırsız…

Zaten batakta olan kulüplerimiz, “borçları nasıl öderiz” diye düşünmek yerine, yeni borçlar nasıl ilave ederizin derdine düşmüş…

***

Futbol Federasyonu, bir toplantı düzenlemiş.

Yabancı kuralıyla ilgili sunum yapmış, toplantıya katılan teknik direktörler ve kulüp yöneticileri fikirlerini paylaşmış.

Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi ve Adanademirspor Başkanı Murat Sancak’ın katılmadığı toplantıda ana tema yeni sezonda uygulanacak yabancı kuralıymış.

Ayrıca Rezerv Lig ve B takımlarındaki oyuncuların daha fazla süre alabilmesi için nasıl bir politika izleneceği de masaya yatırılmış...

***

Bazı kulüpler “Toplamda 14, sahada ise sınırsız yabancı olsun” fikrini savunurken, bazı takımlar ise 8+3 formülünün gelecek sezon da devam etmesi gerektiğini ifade etmiş…

Toplantıya katılan kulüplerin çoğunun gelecek sezon sınırsız yabancıdan yana görüş bildirdiği aktarılmış...

***

Federasyon ise tüm teklifleri dikkatlice dinleyerek not almış, Mayıs ayının başında kararını açıklayacağını kulüplere iletmiş..

Halbuki, TFF, daha önce mutabık kalınan kademeli azaltma kararının tartışmaya kapalı olduğunu, seneye de uygulanacağını söylemeliydi….

Ne yazık ki söylemedi. Popülizmi tercih etti

PEKİ, İNGİLİZ SİSTEMİNE VAR MISINIZ?

Sınırsız yabancıda en güzel örnek İngiltere…

İngiltere’de yabancı kuralları zaman zaman güncelleniyor… Onlar gittikçe zorlaştırıyor…

Çünkü Brezilya, Almanya ve İspanyollar’ın cirit attığı takımlarında İngilizler, oynama şansı bulamıyor…

FA artık yalnızca FIFA sıralamasındaki ilk 30 ülkenin futbolcularını o da maçların % 30-75’inde milli olmak kaydı ile transfer edebiliyor…

***

Bu olay sıralamada 43. olan Türkiye’nin ve geri kalmış ülke futbolcularının Premier Lig’de oynamasının artık ne kadar zorlaştığını gösteriyor... Amaç, Britanyalı oyuncuları desteklemek, daha fazla forma şansı vermek…

Transfer edilecek oyuncunun ülkesinin milli takımının son 2 yıldaki maçlarının %75’inde forma giymiş olması da gerekiyor.

Bununla beraber takımların kadrolarında 21 yaşından büyük en fazla 17 oyuncu olması kabul ediliyor.

ARDA TURAN BİLE KOTAYA TAKILMIŞTI

Bunun en canlı örneklerinden biri tarihimizin en kariyerli oyuncularından Arda Turan’dı…

2015’te, Atletico Madrid’den sonra İngiltere Premier Ligi’ne gitmesine kesin gözüyle bakılan Arda Turan’ın bu planı suya düşmüştü,

O da dünya devi Barcelona’ya transfer olmuş, İspanya Ligi’nde devam etmişti.

***

İngiltere Futbol Federasyonu, özellikle Premier League’de giderek artan yabancı hegemonyasını kırmak için harekete geçmiş, daha fazla İngiliz oyuncunun şans bulabilmesi için geniş kapsamlı bir planı hayata geçirmişti..

FIFA sıralamasında

1-10 arasında yer alan ülkelerde en az %30,

11-20 en az %45,

21-30 en az %60,

31-50 en az %75 milli olmak zorunda.

***

İbretlik notlar:

1- Chelsea, Manchester City, Manchester United ve Liverpool’un ilk 11’lerinde İngilizler’in oranı: %22. Oran bir önceki yıla göre %6 düşmüş…

2- Federasyon 2020’de 25 kişilik kadroda izin verilen 18 İngiltere’de yetişmemiş oyuncu kotasını 13’e düşürmüştü...

3- 21 yaş altı oyuncular için 1, üstündekiler için son 2 yıldaki milli maç sayıları referans alınıyor...

Türk takımları ise hala sınırsız kota isteyebiliyor… Üstelik de İngiliz kulüplerinin ekonomisi Türkiye’yle kıyaslanmayacak kadar güçlü…

Kulüplerimiz, gerçekten ayıp ediyor…

DEPREMZEDELERİ UNUTTURMADIĞI İÇİN TEŞEKKÜRLER A.MADRİD-BEŞİKTAŞ

Depremin yaralarını sarmak için yılların geçmesi gerekiyor… Çünkü yıkım çok büyük, hasar çok fazla, tahribat ölçülemeyecek kadar derin…

Kayıplarımızı geri getiremeyeceğiz, ömür boyu yürek acısı olarak taşıyacağız…

Yaralıları iyileştirebilir, evlerini yapıp hizmetlerine sunabilir, yeni yerleşim yerlerinde yaşam alanına kavuşturabiliriz…

***

Ancak ömür boyu psikolojik sıkıntıları taşıyacak, çocuk, genç yaşlı, erkek kadın herkesin normale dönmesi yıllar alacak…

Bir de hayatta kalanların sürekli hatırlanması, verilen sözlerin unutulmaması yardımların süreklilik kazanması için farkındalık oluşturacak faaliyetlerin devamı gerekiyor…

***

İşte İspanya’nın köklü kulübü, kralın takımına karşı halkın takımı olan Atletico Madrid de çok büyük jest yaparak Türkiye’ye geldi…Bizim de en köklü kulübümüz, aynı yaştaki halkın takımı Beşiktaş’la maç yaptı…

Kaybedeni olmayan bu maçı, Beşiktaş, süper yıldızları kadrosunda barındıran rakibine karşı 2-0 kazandı ve stadı dolduran taraftarını bir kere daha sevindirdi…

Maçtan çok iki teknik adamın sözleri daha anlamlıydı: