Mutluluğa kurşun sıkmayın

Trabzonspor’un 1975-76 sezonunda yaşadığı ilk şampiyonluğundan itibaren bütün başarılarına şahit olduk…

10’lu yaşlarda yaşadıklarımızla bu günkü anlayış arasında hiç bir fark yok hemşerilerimin… Özellikle silah tutkusu konusunda…

Kutlamalarda kurşun yağmurları arasında dolaşır, kovan biriktirirdi çocuklar… Buna rağmen hiç ara verilmez atışlar devam eder, silahlar saatlerce susmazdı… Adeta önce başkalarının silahını susturması beklenirdi…

Bu, düğünlerde de böyleydi, ne yazık ki…

***

Tehlikesiz geçen bir kutlama veya düğün-nişan töreni olmazdı… Israrla, inatla devam edilirdi…

“Eğer susturun silahları” diyen nüfuzlu veya sözü geçen bir büyük yoksa, atışlara, evlerin bacaları uçuncaya, çatıları yıkıncaya kadar devam edilirdi…

Çok tehlikeli görüntüler, hala hafızalarımızda…

Bu silah tutkusu hiç değişmedi… Eğer Trabzon’da yaşıyorsanız bu seslere katlanıyorsunuz-katlanacaksınız…

Tatile gelen bir misafiriniz varsa aniden başlayan silah seslerinden etkilenmemesi imkansız… Ürkmemeyi öğrenmelisiniz, bu “tutkunlar konseri”ne katlanmak zorundasınız…

***

Trabzonspor’un galibiyeti veya bir bayram kutlaması değil, bazen hiç bir sebep yokken de bir anda silahlar ateşlenmeye başlar…

Bir elden sıkılan kurşunlar, bütün bir köye yayılır, balkonlardan, damlardan, yollardan silahlar ateşlenir…

Sadece bir kişinin silah kullanası gelmiştir ve bu bütün bir yöreye yayılır… Sanki cevap vermek mecburiyeti varmış gibi başkaları da eşlik eder…

Sokakta oynayan çocuklar, tarlada, çay veya fındık bahçesinde çalışan veya balkonda çayını yudumlayanlar zarar görür mü veya başka yörelerden gelen misafirler tedirgin olur mu, çok hesaba katılmaz…

***

Evet silah taşıma ve kullanmakta çok usta olanlar da var ama acemiler de eksik değildir.

Dolayısıyla neresinden bakarsanız tehlike çok büyük oluyor…

Kaybettiğimiz masum insanlar, günahsız çocuklar, ömür boyu sakatlığa mahkûm olanlar, hatta sehven kendini vurup öldüren veya yaralayanlar…

Trabzonspor’un şampiyonluklarında, Liverpool, Barcelona ve İnter galibiyetlerinde, Aston Willa’yı elediğinde klasik silahlı kutlamalar hep yaşandı… Derbi galibiyetleri de zaten vaka-i adiyeden…

Şampiyonluğun keyfini çıkarın

Şimdi Trabzonspor şampiyonluğunu ilan etmeye hazırlanıyor… Yarın 20.30’da Antalyaspor’la oynayacağı maçtan 1 puan alırsa ipi göğüsleyecek…

Normali evinde oynadığı bu maçı Trabzonspor’un kazanması… Hadi beraberlik olsun, yine de hedefe varıyor,..

Bordo-Mavililer, bu başarıda en büyük paya sahip Abdullah Avcı yönetiminde çok güçlü kadrosu ve taraftarının büyük desteğiyle bunu başaracak güçte…

Aslında tarihte pek görülmedik bir şekilde rakiplerine büyük puan farkı atan Karadeniz takımı, haftalardır zaten gün sayıyor…

***

Ancak bütün tedbirlere rağmen büyük motivasyonun ters etkisiyle oluşan stres bunu geciktirdi…

Fakat artık sona gelindi… Ancak bu karnaval havası yine Akyazı Şenol Güneş Stadı’na çökebilir…

Bunun için de çok ihtiyatlı ve serinkanlı olmakta fayda var…

Rakibi, ilk mağlubiyetini aldığı Antalyaspor gerçekten çok güçlü takım… Hele son 7 haftadır müthiş bir seri yakaladı…

Dolayısıyla çok kolay bir lokma değil… Üstelik de hiç bir stresi olmayacak, çok rahat oynayacak…

***

Müthiş futbolcu kariyerinden sonra teknik adamlıktaki sınavına da Hollandalı yardımcısıyla birlikte güçlü bir başlangıç yapan Nuri Şahin gibi bir hocası var, Antalyaspor’un…

Bu kadar hasretle, büyük ümit ve moralle 42 bin kişilik bir koro oluşturacak taraftarın, baştan sona sabırlı olması gerekiyor…

Galibiyeti ve şampiyonluğu da hazmedebilecek bir serinkanlılık gerektiren bir ortam olacak…

Bir de stada girebilen 40 bin kişinin dışında atmosferi yaşamak isteyen onbinler, yüzbinler stadın çevresinde, dev ekran bulabildikleri her meydanda son derece soğukkanlı olmak zorundalar…

***

Dünyanın ve Türkiye’nin her tarafından gelen, günlerdir de Trabzon şehir ve ilçe merkezlerini bayraklarla donatıp şölen yerine çeviren taraftarların, evlerinde coşkuya ortak olacak insanların, masum çocukların üzülmemesi için azami bir gayret gerekiyor…

Türkiye’nin her yerinde, iki olimpiyata ev sahipliği yapan Trabzon’da uluslararası organizasyonları başarıyla yöneten ve kimsenin burnunun kanamasına fırsat vermeyen kolluk kuvvetlerimiz, emniyet güçlerimiz, polisimiz yine başarılı bir sınav verecektir…

Ancak yetmez… Herkesin üzerine düşeni yerine getirmesi lazım…

***

Silahlar, sandıklarda saklanmalı, kimsenin eli beline gitmemeli… En ufak bir girişimde bulunan kişiler, ana-baba-çocukları ve hatırlı büyükleri tarafından engellenmeli…

Hiç kimse ölmemeli, hiç bir çocuk hayatının baharında sönmemeli, hiç kimse sakat kalmamalı…

Birinin coşkusu, diğerinin üzüntüsü olmamalı…

Ey Trabzonsporlular, maçlar, şampiyonluklar kazanılır ama eğer en büyük sınav kaybedilirse bütün güzellikler kabusa döner…

Keyfini çıkarın, coşkusunu yaşayın ama ne olur, ölçüyü kaçırmayın…

Lütfen:

Mutluluğa kurşun sıkmayın…

TEŞEKKÜRLER BAHÇEŞEHİR

Bu sefer de Bahçeşehir Koleji… Basketbolcu, hoca, yönetici, camiası… Ne kadar teşekkür etsek azdır…

Turnuva boyunca önüne geleni devirdi Bahçeşehir, gösterişli galibiyetler aldı…

5 yıllık planlı ve düzenli bir yatırımla basamak basamak yükseldi, nihayet finalde de eze eze sonucu aldı…

İtalyan Reggio Emilia’yı devirip kupanın sahibi oldu…

Ne çok başarı yakalıyoruz basketbolda… Bahçeşehir Koleji’yle beraber Türk takımları basketbolda 11. defa Avrupa kupası kazanmış oldu…

Erkek Basketbol Milli Takımı’mızın Dünya İkinciliği ve Avrupa finalistliğinin dışında erkek ve kadın kulüp takımlarımız da başarıdan başarıya koşuyor…

Son halka da Bahçeşehir Koleji’nden…

***

FIBA Avrupa Kupası finalinde İtalya temsilcisi Reggio Emilia’yı ilk maçta deplasmanda 72-69 mağlup eden Bahçeşehir Koleji, rakibini kendi sahasında da 90-74 yenerek tarihindeki ilk Avrupa zaferini elde etti.

Ülker Spor Salonu, bir zafere daha evsahipliği yaptı.Antrenör Erhan Ernak ve Hall, Smith, Jones, Berkay Candan, Oğuz Savaş ile formasını terleten bütün oyuncuları tebrik ediyor, daha nice başarılar diliyoruz… Darısı diğer takımlarımıza diyoruz…

***

5 yıl önce kurulan ve Süper Lig’de 4. sezonunu geçiren Bahçeşehir Koleji, Europe Cup’ı kazanarak Türkiye’ye 11. Avrupa kupasını getirdi.

Bu sevinci ilk yaşayan Efes’ti. Lacivert-Beyazlılar, 1996’da Koraç Kupası’nı kazandı.

Fenerbahçe ve Anadolu Efes EuroLeague’de, Beşiktaş EuroChallenge’da, Galatasaray ve Darüşşafaka EuroCup’ta, kadınlarda Galatasaray 2 kez Europe Cup’ta, bir kez de EuroLeague’de, Yakın Doğu Üniversitesi de EuroCup’ta şampiyon olmuştu.

YORUMLAR (3)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
3 Yorum