BM’ce tanınmayan kasaba büyüklüğündeki 13 ülkecik bile olimpiyatlara katılırken biz 300 bin nüfuslu KKTC’yi, 9-18 Ağustos’ta Konya’da yapılacak İslam Dayanışma Oyunları’na dahil ettiremedik. Hem de 1977’de milli maç yaptığımız, 1980’de İzmir’deki İslam Oyunları’nda misafir ettiğimiz bir ülke halkı, bugün dünyaca dışlanıyor.
Türkiye, 5 Ocak 1977’de Girne’nin 20 Temmuz Stadı’nda Kıbrıs Federe Türk Devleti’yle ilk özel maçını oynamıştı…
Golü de Beşiktaşlı Hayri Ülgen atmıştı… Tam bir futbol şöleni olmuş, Kıbrıs Türk halkı muhteşem bir gün yaşamıştı…
KKTC, 1980’de İzmir’de yapılan ilk İslam Ülkeleri Spor Oyunları’na da tam 75 sporcuyla katılmış ve burada 3 altın, 3 gümüş, 3 bronz madalya kazanmıştı…
***
Yine İslam Oyunları esnasında futbol maçı oynamış, Milli Takım’ımız, 5-0 galip gelmişti…
Tek fark o zamanki adı Kıbrıs Türk Federe Devleti’ydi…
Ne IOC bir şey demiş, ne de uluslararası toplum ses çıkarmıştı… Sadece Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi rahatsız olmuştu…
***
Devletin siyaseten tanınması bir yana, Kıbrıslı Türk gençlerinin sportif olarak ambargoları aşması yolunda çok önemli adımlardı bunlar…
Çünkü, sporun masum bir tarafı vardır ve hiç bir gencin spor yapma ve uluslararası yarışmalara katılma hakkı elinden alınmaması lazımdı…
Bunda da Türkiye’nin önayak olması, İslam dünyasının diretmesi gerekirdi…
Modern Batı’nın da spora gösterdikleri hoşgörüyü, esirgememeleri en önemli görevleriydi…
***
2005’te Suudi Arabistan’daki İslam Dayanışma Oyunları öncesinde Cidde’de yapılan Spor Bakanları Toplantısı’na, Başbakan Yardımcımız Mehmet Ali Şahin katılamayınca Türkiye adına biz iştirak etmiştik…
KKTC’yi de daha sonra Başbakanlık yapan Gençlik ve Spor bakanı Özkan Yorgancıoğlu temsil etmişti…
***
Gözlemci statüsünde son derece saygı gördü ve birlikte ciddi çabalar harcadık…
Daha sonra da bütün uluslararası federasyonlar nezdinde, bütün bir ülke, federasyonlarımızla birlikte büyük seferberlik başlattık…
Pek çok organizasyonda yasaklar delindi ve KKTC’de etkinlikler yapıldı, Türk gençleri, toplumu, temsil fırsatı buldu…
BU AYIPTA İHMALİMİZ BÜYÜK
O gün, bu gündür aradan yıllar geçti…
Gençlik ve Spor Bakanlığı’mız, ilgili makamlar ve bakanlıklarımız , TMOK, TFF ve federasyonlarımız ne yaptı, doğrusu merak ediyoruz?..
Sayın Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan, KKTC’li sporcuların Türkiye formasıyla müsabakalara katılabileceğini söylemişti…
Bakan Kasapoğlu’nun hakkı(!)nı yemeyelim o da “uygulanan ambargoyu çok şiddetli bir şekilde kınamış”…
***
Ancak olay bu değil… Güçlü bir kınama yerine çok daha güçlü bir aksiyon lazımdı…
İOC nezdinde girişimde bulunup İslam ülkelerini örgütlemek ve kararlı bir duruşla KKTC’yi Konya’daki İslam Oyunları’na mutlak dahil etmek gerekirdi…
Bütün İslam ülkeleri karşılarına alamayacaklarına göre ambargo da aşılırdı…
Hatta Türkiye, tek başına bu işi kotarırdı… Çok sayıda uluslararası federasyon da destek verirdi…
IOC VE FİFA'DAN ÇİFTE STANDART
Modern dünya, sporda nasıl bir ikiyüzlülük içinde… Çifte standart bu kadar mı olur, oluyor işte…
Sportif değerlere böylesine mi ihanet olur, oluyor gördüğünüz gibi…
Kendileri koydukları kuralları böylesine mi çiğnerler, bu kadar mı hiçe sayarlar, sayıyorlar işte…
***
Hem Uluslararası Olimpiyat Komitesi, hem FİFA, hem de diğer uluslararası federasyonların tamamı sınıfta kaldı…
Hepsinin de organizasyonlarına bırakın devletleri, katılmayan ülkecikler, adacıklar, beldecikler kalmadı…
ABD’nin, İngilizlerin, Hollanda’nın, Fransa’nın, hatta Yeni Zelanda’nın kantonları, kasabaları, adacıkları…
Hepsi var, bir tek KKTC yok…
***
“Türk veya Müslüman olunca böyle oluyor, Batı aleminde” diyeceksiniz de…
İslam Ülkeleri Dayanışma Oyunları’na ne oluyor?… Tamamı İslam ülkesi 55 devlet, bir KKTC’yi kendi aralarına alamıyor mu?..
Hadi Suudi Arabistan, Endonezya olmadı. 2017’de Azerbaycan’da da yoktu KKTC…
***
Artık Türkiye’nin ev sahibi olduğu Konya’da kesinlikle katılır ve şeytanın bacağı da kırılır dedik, bundan sonra da uluslararası toplum KKTC’ye spor ambargosunu kaldırır diye düşündük…
Düşünmez olaydık… Türkiye de KKTC’ye kapıyı gösterdi…
Konya’ya katılacak ülkeler listesinde KKTC yok…
İştirak edecek 57 ülkenin, 21 branş, 24 disiplinde mücadele edeceği açıklanmıştı,
***
Yani anlayacağınız KKTC, bir İslam ülkesi ama Konya’daki İslam Oyunları’na yine katılamıyor…
KKTC bir Türk devleti ama Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki bir organizasyona dahil edemiyoruz…
Yani 1980’de İzmir’de vardı, 2022’de Konya’da yok.
Koca Türkiye, kadar mı beceriksiz, İslam ülkeleri bu kadar mı vurdumduymaz, kaygısız, hissiz, yüreksiz?
***
Bütün dünyayı, olimpiyatlara sığdırıyoruz ama KKTC’yi, hiç bir yere yerleştiremiyoruz…
Kıbrıslı Türkler spor ve kültür alanlarında da ambargolarla karşı karşıya; Kıbrıs Türk takımları uluslararası maçlar oynayamıyorlar…
Kıbrıslı Türk sporcular başka bir ülkeyi temsil etmedikçe uluslararası müsabakalara giremiyorlar…
Kıbrıslı Türkler uluslararası spor müsabakalarına katılamıyorlar.
KKTC MİLLİ MAÇLAR OYNAMIŞTI
IOC, Kıbrıslı Türklerin, Olimpiyat Oyunları’na bağımsız sporcular olarak katılmalarını yasaklıyor …
Ancak tanınmış bir ülkenin bayrağı altında yarışmalarını şart koşuyor. Olimpiyatlara katılan ilk Kıbrıslı Türk olan Meliz Redif, Türk vatandaşlığı almak zorunda kaldı.
Bazı sporcular başka bir ülke için yarışmayı reddediyor.
Kıbrıs Türk takımları uluslararası maçlar oynayamıyor.
***
1974’teki Türk Harekatı’ndan sonraki ilk yıllarda KKTC futbol takımları Türkiye, Suudi Arabistan, Malezya gibi ülkelerin takımlarına karşı uluslararası maçlar oynayabiliyordu.
Bu, FIFA’nın o günkü yönetiminin gösterdiği hoşgörüden kaynaklanıyordu.
Ancak 1983’te bağımsızlık ilanından sonra, Kıbrıs Türk milli ve kulüp takımlarının uluslararası maçlar oynaması yasaklanmıştı….
NERDE KALDI PİERRE DE COURBERTİN İLKELERİ?
Olimpiyatlar belki de dünyanın en güzel organizasyonu... Kazanmak, kaybetmek vesaire bir tarafa, bütün dünyanın aynı anda heyecanlandığı barışçıl başka bir etkinlik yok.
2020 Tokyo Olimpiyatları’nda toplam 205 delegasyon katılıyor; ancak Birleşmiş Milletler’in tanıdığı sadece 193 ülke var.
IOC, BM’nin tanımadığı 13 ülkeyi kendi inisiyatifiyle olimpiyatlara dahil edebiliyor ama KKTC’yi dışlıyor…
***
Modern olimpiyatların kurucusu Pierre de Coubertin her zaman, etkinliğin jeopolitik konularından bağımsız olarak düzenlenmesi için mücadele etmiş ve dünyanın bütün sporcuların barışı temsil eden bu oyunlarda şans bulmasını istemişti..
1911’de Pierre de Coubertin bir olimpiyat takımının mutlaka bağımsız bir ülkeden gelmesinin gerekmediğini açıklayarak spor coğrafyası ile siyasi coğrafya arasındaki farkı işaret etmişti.
Ancak 1996’dan beri Uluslararası Olimpiyat Komitesi-IOC, yalnızca “uluslararası toplum tarafından tanınan bağımsız bir devleti” temsil eden komiteleri kabul ediyordu.
***
Ayrıca 1996’dan önce bağımsız olmayan ama daha önce oyunlara katılmış olan ülkelerin olimpiyatlara katılmasına izin veriliyor. Tek sorun, 1996’dan sonra, resmi olarak tanınmayan özerk bölgelerin sporcuları sadece ülkelerin adına yarışabilir.
Oyunlarına katılan toplam 206 delegasyon bulunuyor. Buna göre, BM tarafından tanınmayan ama olimpiyatlara katılan 13 resmi olimpiyat komitesi bulunuyor.
KKTC’nin de Olimpiyat Komitesi var ama uluslararası organizasyonlara katılması yasak.
