Düşmenin kolay ama çıkmanın çok zor olduğu bir lig Süper Lig. Bazan gidişin dönüşü de olmuyor, bu ligde…
Bunun en canlı şahiti 1976’da düşüp 45 yıl sonra, ancak 2021’de çıkabilen Giresunspor…
Süper Lig’de şampiyonluk yarışında Trabzonspor, neredeyse tek kaldı… Ancak düşme hattında inanılmaz bir yarış var…
Çok sayıda takım, küme korkusu yaşıyor… Haftalardır galibiyet alamayan 13.sıradaki G.Saray bile, bir iki hafta daha kazanamazsa tehlike hattına inebilir…
***
Eski Malatya, tarih olmuştu, Yeni Malatya da,aynı yolun yolcusu, 16 puanla, ligin dibine demirlemiş durumda.
Çıkışıyla lige yeniden renk katacağını düşündüğümüz İzmir temsilcisi Altay, 22 puanla 19.
Ligin asansörü Rizespor, 23 puanla 18. sırada. Dev maçların flaş takımı Giresunspor da 26 puanla 17. sırada. 16. sıradaki Göztepe’nin 27, 15 ve 14.sıradaki Anntalyaspor ve Kasımpaşa’nın 28’er puanları var.
***
Koca ülkede neredeyse borçsuz kulüp yok... Galiba Sıvasspor ve Kasımpaşa dışında her kulüp aynı akıbete koşuyor...
Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor, borçlulukta müthiş bir yarış içinde…
Çünkü gelirlerinin çok çok üstündeki giderler öylesine borç dağları oluşturdu ki, o dağ kaydığında heyelan her tarafı silip süpürecek...
Belki bazılarının borçları kontrol edilebilir borçlar ama onları da kabul etmemiz mümkün değil...
***
Devlet desteği, bedava stadyumlar, iyice azaltılmış, kuşa çevrilmiş vergiler...
Ciddi yayın gelirleri. İddaa’dan büyük kaynaklar, stat isim hakları, hasılatlar, sponsorlar, ürün satışları, kombine gelirleri, becerebilirlerse satabilecekleri oyunculardan alacakları bonservis bedelleri...
***
Bu kadar gelirlere rağmen bütçeler niye bozuk anlamak mümkün değil...
Üçüncü sınıf futbolculara ödenen birinci sınıf ücretler, fahiş bonservis bedelleri...
Bütün bunlar bile bu kadar büyük borçlanmanın gerekçesi olamaz...
Hep birbirine bakarak borç tırmandırma yarışına giren yöneticilerimiz, sadece kulüplerini değil, kendilerini de felakete sürüklüyorlar...
Hele içlerinde şaibeli transferlere imza atanlar, sahte belgeleri ayıklayamayanları kötü bir akıbet bekliyor...
***
Kulüpler de, yöneticiler de, simsar hocalar da enkaz altında kalacak...
Tabii ki başta futbolumuzu yönetenlerle, sporumuzun başında olanlar ve göz göre göre yanlışlara göz yumanlar ve kulüpleri iflasa sürükleyip tarihe gömenler. Veballeri o kadar büyük ki...
“KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ”
O güzelim şehirler, bu gün Süper Lig’de temsilci bulundurmaktan mahrum…
5. Şampiyon Bursaspor, öyle bir düştü ki, bir daha toparlanamıyor. Türkiye’nin en önemli futbol şehri Bursa gibi komşusu Eskişehir de aynı akıbeti yaşıyor.
***
Başkanların efsanesi İlhan Cavcav’ın takımı Gençlerbirliği bile ondan sonra tutunamadı, 1. Lig’de bile sıradanlaştı.
Asansör takımlarımızdan başkent ekibi Ankaragücü, sanki çıkmak için düşüyor. Ya da tam tersi düşmek için çıkıyor…
Adana Demirspor, ligin tozunu atıyor ama refiki Adanaspor, Süper Lig hasretiyle yanıp tutuşuyor…
Eskişehirspor, Mersin İdmanyurdu, Kocaelispor, Diyarbakırspor, Vanspor, Zonguldakspor, Boluspor, Manisaspor, Elazığspor, Aydınspor, Denizlispor da yok...
***
Süper Lig’i sallayan takımlardan eser yok...
Siyasiler, valiler, belediye başkanları, şehirlerin ileri gelenleri kolları sıvamışlar ama giden takımların yerine yenilerini getiremiyorlar...
Doğu ve Güneydoğu’yu sosyal hayatla tanıştıran kulüplerimiz olmayınca şehirler adeta cenaze evini andırıyor...
Gakkoş’ların temsilcisi Elazığspor, önce düştüğü 1. Lig’de, sonra da 2., şimdi de 3. Lig’de borçlarla boğuşmaya devam ediyor... AKoca bir şehrin hayalleri de yıkılmış oldu…
***
Sporun özellikle Doğu’da ekstra anlamları var... Bölücü terör örgütünün gölgesindeki bir coğrafyada spor olmadan normale tam dönülmez...
Biz yıllardır spor kulüpleri yasasının çıkmasını ve bununla sporun baştan başa yeniden dizayn edilmesini savunuyoruz...
Güçlü zayıf, İstanbul-Anadolu, Doğu-Batı ayrımı yapmadan herkese adilce uygulanmasını dile getiriyoruz...
***
“
Adalet” kavramının bütün kötülükleri, haksızlıkları, yolsuzlukları, şikeyi, şiddeti, her türlü kirliliği gidereceğini düşünüyoruz...
Bütün kurum ve kuruluşların üzerlerine düşen görevleri herkese eşit yerine getirmelerini bekliyoruz...
Yetkisini yasamadan almış yürütmenin, yani hükümetin, özellikle de spor bakanlığının, bizzat direksiyonda bulunması, bir oyuncu olarak her alana müdahil olması gerekir...
***
Mali vecibeler, şike-şiddet-dopingle mücadeleye kadar suçluların üzerine üzerine gitmesi, adalete teslim etmesi gerekir...
Kendi halinde bıraktığınız hiçbir şey amacına uygun çalışmayacaktır, sistem suç ve suçlu üretmeye devam edecektir...
Mevcut yasalar da çözüm üretmek için yeterli aslında, ama uygulayabilene...
Yoksa istediğiniz kadar yasa çıkarın, devlet seyirci olmaya devam ederse 2023’te de, 2071’de de aynı konuları konuşmaya, uygulanmayacak yeni yasalar çıkarmaya devam ederiz...
***
Kalite olan, başkanlar, yöneticiler ve spora hizmeti şiar edinenler, kimseye suç işletmeden, zan altında bırakmadan, onurunu zedelemeden, hapse attırmadan sorunu çözmek... Yoksa...
Sistem batağın eşiğine gelmiş yeni takımlar üretmeye devam ediyor... Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor… Başta şampiyonluk yaşayan kulüpler olmak üzere, borçlulukta onları aratmayan diğer Süper Lig, 1. Lig, 2. ve 3. Lig kulüpleri de aynı yolda...
***
Unutmamaları lazım ki, ayağını yorganına uzatmazsan akıbet kötü. Tüketim kültürünü terkedip üretime dönüş yapmazsan gelecek karanlık…
Bu gidişin dönüşü yok. Dönenler, aynı hataları yapıp tekrar gidiyor… Düşmenin kolay, dönmenin çok zor olduğu bilinmeli…
“Giden gelmiyor, acep nedendir?” dememek için, gerçeklerle yüzleşmeli…
