"Aleykümselam" meselesi
Atatürk’ün ölmeden evvel son sözünün “aleykümselâm” olduğunu, ilk defa Hacettepe Üniversitesi Târih Bölümü öğretim üyesi Dr. Ali Güler 2014 yılında gündeme getirmiş ve şöyle demişti:
"Atatürk'ün, komaya girdiğinde söylediği son söz 'aleykümselâm' sözüdür. 8 Kasım günü Atatürk saat 18.30'da Dr. Neşet Ömer İrdelp muayene için, Mustafa Kemal Atatürk'e 'Paşam dilinizi dışarı çıkarır mısınız?' deyince Atatürk, dilini dışarı çıkardı. Ardından, Dr. İrdelp 'Biraz daha uzatır mısınız?' diye sordu. Bunun üzerine Atatürk, dilini tamâmen içeri çekip sağına döndü. Orada birisiyle konuşur gibi 'aleykümselâm' dedi ve derin bir komaya girdi. Bundan 38 saat 5 dakika sonra da tıbben ölümü gerçekleşti.
Ben Nahl Sûresi 32. âyet ve Vâkıa Sûresi 91, 92. âyetlerde anlatılan inançlı bir insanın ölüm anının gerçekleştiğine inanıyorum. Kuran-ı Kerim'de anlatıldığı gibi Atatürk'ün, rûhunu almaya gelen Azrâil'e selâm verdiğini düşünüyorum." (2014-Vatan gazetesi)
Atatürk, 10 Kasım 1938’de saat 9.05’de gözlerini açıp odadakilere son defa bakıyor ve birkaç sâniye içinde gözlerini kapatıyor. Bundan ne anlıyoruz? Atatürk, 10 Kasım’da saat 9.05’de öldü. Yâni Azrâil, Atatürk’ün rûhunu bu saatte teslim aldı. Peki doktorunun söylediği “aleykümselâm” sözünü ne zaman söyledi? Bundan 38 saat 5 dakika önce. Bendeniz, 2019’da bir yazımda Ali Güler’e hitâben şöyle sormuştum:
“Azrâil, 8 Kasım’da geldi, selâm verdi. Atatürk de Azrâil’e selâm verdi. Sonra Azrâil gitti. 10 Kasım’da saat 9.05’de tekrar geldi.
He mi? Öyle mi?
Ya siz, bizim aklımızla dalga mı geçiyorsunuz? Bu Azrâil, kaç kere gelip can alıyor?”
Gâyet mantıklı bir soru değil mi? Bu kadar basit bir şeyi sorabileceğimizi akıl etmeyen mezkûr târihçi, o sıralarda Pelin Çift’in târih programına konuk olduğunda bu mantıklı soruyu espri konusu olarak ele aldı. 10 Kasım’da anlattıklarından sonra, “Atatürk, Azrâil’e ne dedi?” diye haber patlamışmış. Ya ne olacaktı?
Bu programdan evvel açık ve seçik olarak Atatürk’ün Azrâil’e selâm verdiğini söyleyen Ali Güler, bu sefer selâmın meleklere verildiğini ifâde edip komada geçen 38 saat 5 dakikayı, Kuran-ı Kerim’deki başka âyetlere dayanarak “berzah âlemi” diye yorumladı. Beynim yandı. Kısa devre yaptım.
Aleykümselâm meselesi, geçtiğimiz 10 Kasım’da bir târih programında yine gündeme geldi. İnkılap târihi profesörü Cezmi Eraslan, son nefeste kelime-i şehâdet getirmekle komaya girmeden evvel söylenen “aleykümselâm” sözünün aynı şey olduğu yorumunu yapınca da kısa devre yaptım.
Lütfen bu meseleye târihçiler değil, ilâhiyatçılar açıklık getirsin.