İnsanlar bu elektrik faturalarına öfkelenmesin de neye öfkelensin?

Evet, bizim oturduğumuz evin de zamlı elektrik faturası geldi. Faturasını yayınlayanlar kervanına katılmaya hazırım.

Sürekli okurlar hatırlayacak, bundan bir ay önce, 8 Ocak günü bu köşede çıkan yazımda, “Birbirinden beter iki kötü haberim var, iyi haberim hiç yok” demiştim.

Yazıda anlattığım Ocak ayının 6’sında evimize gelen fatura çok normal değildi. Bir kere 34 günlüktü; o yüzden tüketimimiz bir fatura dönemi için çok yüksekti; 591,198 kWh elektrik tüketmiştik. Karşılığında da CK Boğaziçi Elektrik AŞ bizden 632 lira 69 kuruş istiyordu.

Ben o zaman, “Zamlar yansımaya başladı bile” diye yazmıştım. Çünkü bir önceki ayki faturamız 404 lira gelmişti. Aradaki yüzde 56’lık artışa bakıp, “Zamlar yılbaşını bile beklemeden devreye girdi anlaşılan” diye yazmıştım. Yazdığım yanlıştı, henüz zam tam olarak devreye girmemiş, bizim evin faturasına sadece 6 günlük zam yansımıştı.

Şimdi 6 Ocaktan 3 Şubata kadar olan 28 günlük dönemin faturası önümde duruyor. toplam 453,132 kWh tüketimimiz olmuş ve ödememiz gereken para 798 lira 86 kuruşa yükselmiş. İki fatura arasında tüketim miktarı yüzde 30,47 azaldığı halde ödenecek para yüzde 26 artmıştı.

Ama tabii tüketimdeki farktan ötürü gerçek artış oranı bu değil. Ocak ayındaki faturamızda vergiler dahil elektriğin kW’sine 107 kuruş ödemiştik; bu fiyat şimdi 176,30 kuruşa yükselmişti. Artış oranı yüzde 64,76 idi. En azından bizim ev için gerçek zam oranı bu işte.

Aralık ayında 404 lira ödediğimi söylemiştim. O fatura elimin altında olmadığı için tüketim miktarımı ve elektriğin vergiler vs dahil bize paçal maliyetini burada söyleyemiyorum. Ama herhalde şunu söyleyebilirim: 60 gün içinde evimizde elektriğe ödediğimiz para 404 liradan 799 liraya çıkmış durumda. Hemen hemen yüzde 100 artış.

Geçen ayki yazımda bu artışın nedenini de anlatmıştım. Son fatura üzerinden güncelleyeyim: Bizim eve gelen elektriğin vergiler dahil paçal fiyatı olan 176 kuruş kabaca 13 dolar/cent’e denk geliyor. Bizim evin fatura döneminde EPİAŞ piyasasında oluşan 28 günlük fiyat ortalaması ise kabaca 9 dolar/cent kadar.

Ama unutmayın, EPİAŞ piyasası üreticilerin piyasası. O rakamın üzerine dağıtım maliyeti ve dağıtım şirketinin şehir içi dağıtım maliyetleri ve elbette kârı da eklenecek.

Bizim uzun dönemli Türkiye tecrübemiz, mesken elektrik fiyatının 15-17 dolar/cent civarında olması. Yani, aslında fiyat dengelerinin bozulduğu 2018 öncesinde biz bugün şikayet ettiğimizden daha yüksek bir bedeli elektrik fiyatı olarak ödüyorduk. Bugün ödediğimiz 13 dolar/centlik fiyat korkarım biraz daha artacak ve ülkemizin bu uzun dönemli fiyatına yükselecek.

Peki eskiden daha yüksek fiyat ödüyorduk ama şikayet etmiyorduk, bugün neden şikayet ediyoruz?

İşte en önemli konu bu.

2018 öncesinde de hiçbirimiz zengin değildik ama gelirimizin satın alma gücü ve dolar karşılığı bugünkünden fazlaydı. O sayede elektrik faturasını ödediğimizde “Amma da zam geldi” diye düşünmüyorduk.

2018’de ciddi bir kur krizinden geçmiş olmamıza rağmen doların ortalama satış fiyatı 4,82 olmuş. 2021’de bu ortalama 8,92’ye yükseldi. Henüz 39 gününü yaşadığımız 2022’de bu ortalama fiyat şimdilik 13,55 lira seviyesinde.

Aramızdan kaç kişinin geliri doların artış hızında yükseldi? Veya geliri, dolar bazında sabit kaldı bu son 3 yılda?

Kimsenin kazandığında gözüm yok ama zaten ezici bir çoğunluğun gelirinin dolar bazında ciddi miktarda azaldığını biliyoruz.

Oysa, elektriğin fiyatını, işte söylüyorum, eninde sonunda dolarla belirliyoruz.

Mesela kısmetse 2023’te Rusların yaptığı ve sahibi olduğu nükleer santral devreye girmeye başlayacak. Oradan alınacak elektriğin fiyatını kaç zaman önce belirleyip kanuna da yazdık: 15 dolar/cent. Üstelik bu fiyatı onyıllar boyunca ödemeye devam edeceğiz.

Türkiye’nin bir nükleer santrala ihtiyacı var-yok tartışmasına gitmeyeceğim; bazıları bize ait olmayan ama bizim topraklarımızda kurulu bir nükleer santralla gurur duyuyor olabilir; ben burada fiyatla ilgiliyim.

Gelecekte elektriğin fiyatını düşürmek istiyorsak, nükleer santraldan ve termik santrallardan gelecek elektriğin fiyatını dengeleyebilmeliyiz. Örneğin bu yıl kar yağışları sayesinde hidroelektrik barajlarımızdan daha fazla faydalanabilecek, elektrik fiyatını daha kolay dengeleyebileceğiz ama hidroelektrik kapasitemizin sınırındayız; o yüzden rüzgar ve güneşten elektrik elde etmek için çok daha fazla yatırım yapmalıyız.

Yoksa, elektriğin fiyatını 15-17 dolar/centlik uzun dönem ortalamasında tutamayabiliriz.

YORUMLAR (30)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
30 Yorum