Sosyalist aydınımızın HDP ve LGBT sınavı
Batı dünyasında sol siyaset sanayi devrimiyle oluşan yeni sosyal düzene tepki olarak şekillenmişti. Emekçi yoksul kesimlerin alın teri ve hatta kanı üzerinde palazlanan burjuva kapitalizmini ortadan kaldırıp üretim araçlarını kamuya devretmeyi ve böylece insanlar arasında eşitliği sağlamayı amaçlayan “sosyalist devrim” fikri bu dönemde ortaya çıktı.
Bütün bir on dokuzuncu yüzyıl sosyalist devrim fikriyle çalkandı. Yirminci yüzyılda ise iki önemli gelişme oldu. İngiltere ve Almanya gibi işçi sınıfının ve dolayısıyla sosyalist hareketin en güçlü olduğu ülkelerde beklenen devrim 1917’de sanayisi gelişmemiş ve önemli bir işçi sınıfının bulunmadığı Rusya’da gerçekleşti.
Bunun teoriyle örtüşmeyen boyutu bir yana, orak çekiçli kızıl bayrak Moskova’da göndere çekildikten bir süre sonra Marksist-Leninist devrim fikrine geleneksel Rus yayılma siyasetinin ideolojik içeriğini sağlama misyonu yüklendi. Böylece sosyalizmin emek ve sermaye arasında bir mücadele olmaktan çıkıp devletler -veya devlet blokları- arasındaki çıkar çatışmalarının aracına dönüşmesi özellikle Batı dünyasındaki emekçi kesimlerle sosyalist devrim fikri arasında mesafe oluşturdu.
İkinci önemli gelişme ise bilhassa İkinci Dünya savaşından sonra sanayi ve dış ticaret düzeninin yerine oturup ekonomik refahın tabana yayılması oldu. Bu gelişmede payı olan Avrupalı sosyal demokratlar çalışan kesimlerin ve dar gelirlilerin siyasi temsilciliğini komünistlerin elinden tamamen aldı.
***
Demir Perde’nin yıkılmasından sonra sosyalizmin siyasi iddiasının ortadan kalkması ve Batı dünyasındaki sosyalist unsurların sosyal demokrat hareketin içine karışıp erimesi “sol ideolojide de” radikal bir değişim meydana getirdi. Refah toplumlarında solcu siyasetin -doğal olarak- oldukça dar bir alana sıkışmış olmasının da etkisiyle “liberalleşmiş” bir sol hareket ortaya çıktı.
Alın teri sömürüsüne dayanan klasik sanayi kapitalizmi bu dönemde yerini yeni bir emek-sermaye ilişkisine bırakmıştı. Avrupa şehirlerinin gettolarında artık yoksul fabrika işçileri değil, göçmenler başta olmak üzere evsizler, uyuşturucu bağımlıları, eşcinseller gibi marjinal kesimler toplum baskısı altında hayat mücadelesi veriyordu.
Solcu aydınlar da dikkatlerini ve hassasiyetlerini bu yöne çevirdiler. Toplumsal azınlıkların maruz kaldığı ayrımcılık meselesi sol düşüncenin ve sol siyasetin merkezine yerleşti. Giderek toplum içinde azınlık durumundaki etnik, dini, cinsel kimliklerle ilgili hak talepleri devrim beklentisinin yerini aldı.
Ne var ki esas olarak “ayrımcılık karşıtlığı” şeklinde ortaya çıkan bu yönelim toplumun çoğunluğu tarafından “belirli kesimlere ve belirli kimliklere toplumsal hayatta imtiyazlı roller ve statüler edindirme çabası” olarak görülmeye başlandı.
Çoğunluğun kimliğinin ve değerlerinin yok edilmek istendiği şüphesi sağ popülist siyasetin en önemli malzemesi oldu. Solcu veya liberal siyasete karşı “Çocuklarımızı LGBT yapmak istiyorlar” veya “Dinimizi yıkmaya çalışıyorlar” veya “Gizli hedefleri azınlıktaki falan etnik kimliği çoğunluk haline getirmek” gibi suçlamalar birçok ülkede etkili olabiliyor.
Trump Amerika’sında bunu gördük… “AB’nin göçmen politikasının hedefi İngiltere’de İngilizleri azınlık yapmak” diyen Boris Johnson’ın halka Brexit’i nasıl onaylattığını gördük... Macaristan’da Orban’ın altılı muhalefet blokundaki bazı unsurların eşcinsel evliliklerine ilişkin ifadelerini kullanarak nasıl seçim kazandığını gördük…
Burada halkın kaygılarını manipüle eden, değerlerini ve hassasiyetlerini istismar eden popülist siyasetin ahlak dışı karakteri hakkında bir şey söylemek gereksiz. Ancak, diğer yanda liberal sol siyasetin toplumu rahatsız ve tedirgin eden, korkutan ve kuşkulandıran söylemlerini ve eylemlerini masum görmek de zor.
Zaten bunun sonucu olarak ABD’de Demokrat Parti, İngiltere’de İşçi Partisi, Almanya’da SPD gibi partiler toplumun değerlerini önemsemeyen bir yaklaşım içinde olmakla suçlanıyor ve siyaseten kan kaybediyorlar.
***
Türkiye’deki vaziyete gelince… Burada da popülist siyasetin -yaşanan onca faciaya rağmen- gücünü arttırabilmesi biraz da solcu aydınlarımızın eseri. Sol derken, Türkiye’de aslında hiçbir zaman işçi sınıfının sermaye sınıfıyla mücadelesinden doğan ve geniş kitlelere dayanan bir sosyalist hareket mevcut olmadı. Zaten olması pek mümkün de değildi. Ancak entelektüeller arasında Marksizm’e ilgi duyanlar oldu. Avrupa’daki 1968 rüzgarlarından etkilenip sosyalist devrimin taşlarını burada da döşemeye çalışanlar oldu. “Silahlı propaganda“ yoluyla proletaryayı bilinçlendirip devrime yöneltmek amacıyla birtakım örgütler kuruldu ve bu uğurda maalesef epeyce de kan döküldü.
Diğer yandan, ülkede güçlü bir işçi sınıfı ve bunlarda da sınıf bilinci olmadığından sosyalist aydınların ve üniversiteli gençlerin silahlı kuvvetler içinde oluşacak cuntalarla beraber “milli demokratik devrim” yolunda yürümelerini savunanlar oldu. Keza bu yolda da çok kan döküldü.
Sovyetler’in dağılması üzerine bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sol hareketler krize girdi. Bütün dünyada olduğu gibi Türk sosyalistleri de azınlık hakları, etnik ayrılıkçılık davaları ve cinsel kimlik hassasiyetleri gibi konularda “her türlü iktidara karşı” mücadele etmeye yöneldiler.
Batı’da ayrımcı karşıtlığı olarak başlayıp bilahare toplumsal gerçeklikle didişen bir entelektüel züppeliğe dönüşen politik doğruculuk (political correctness) yaklaşımı burada da temel şiar olarak benimsendi.
Türkiye’de sanki siyahilere yönelik bir ayrımcılık sorunu varmış gibi “zenci” yerine “Afro Amerikalı” adlandırmasını kullanmaya çalışmak, üniversite öğrencisi kızların “kadın” diye anılması için hassasiyet göstermek veya İngilizlere Britanyalı demek vs. gibi… masum davranışlar yanında… o kadar da masum görünmeyen ve toplumu rahatsız eden bazı tutumlar da var.
En başta etnik kimlikler adına yürütülen ayrılıkçı davalara gösterilen yakınlık… Kürtlerin kültürel haklarını öne sürüp PKK terörünü haklı görmek, haklı göstermek…
Tarihte yaşanmış trajik olayları karşı tarafın bakışıyla yargılamak… Mesela, Türk milletinin tamamına yönelik kabul edilemez bir itham olan Ermeni “soykırım” iddialarının tavizsiz savunucusu olmak…
Yakın zamanlara kadar toplum çoğunluğunun gündeminde yeri bulunmayan -çünkü umursanmayan- LGBT konusunu insanların gözüne sokarcasına gündeme getirmek ve kuşku uyandıracak şekilde ısrarla gündemde tutmak…
Bütün bunlar, niyet ne olursa olsun, sonuçta karşıtını güçlendiren bir işlev görüyor. Üstelik ne Kürtler ne Ermeniler ne de LGBT bireyler bu işten kazançlı çıkıyor.
Hiç kimse fayda görmüyor, herkes zarar görüyor!















Yorumları okuyunca, bilgi yok laf çok. Kapitalist sistem çürürken insanı da çürütüyor. İnsanın sosyalizm dışında çıkışı yok. Kapitalizmin içinde kalarak onu insanileştireceğini savunan tüm çıkışlar çöktü. İslamcılık ( şeriat) kapitalizmin içinde üstelik en vahşi uygulayıcısı. Polemik olsun istemiyorum. Dünya insanı hızla mülksüzleşiyor. Bu süreç devrimle olmasa da evrilerek sosyalizme çıkar. Burjuva ideologlar bunu inkar etmiyor. Bastırmaya çalışıyor. Dünya sosyalist hareketi Çıkış arıyor.
Yanıtla (0) (1)Dünya sosyalist hareketi hiçbir zaman çıkış bulamayacak: Çünkü üretim araçlarının sahipliğine dayalı evrim-devrim döngüleri sahne kuramı bağlamında geleceğe doğrusal ilerlediği halde, paylaşımın artı ürün elde etmeyen ilkel toplumdaki gibi olmasını öneriyor. Bunu da, ilkel paylaşımın doğal olduğunu savunarak yapıyor. Bu regresif bir romantizmden başka birşey değildir. Hülasa, sosyalizm Chopin'in kuyruğunu yakalamaya çalışan bir köpeciği anlattığı Minik Köpeğin Valsi gibi bir şeydir, o kadar!
Yanıtla (1) (0)Kapitalizmin insan tarafından icat edilmediğini, sadece teşhis konularak anlaşılmaya çalışıldığını kavramak bile sıkıntılarımızın önemli bir kısmını geride bırakacak. Kim hangi fikirle müdahale ederse etsin, bugüne kadar olduğu gibi kapitalizm coğrafyanın kültür iklimine göre müdahale edeni dönüştürerek yutmaya devam edecek.
Yanıtla (0) (0)Tabii(doğal) olmayan eğilimleri yaygınlaştırmak, kamu önüne çıkarmak doğru değildir . Doğal akışa da uygun değildir.Allah aşkına Memeli hayvanlar ve kuşlar taifesinde erkek erkeğe birleşme gördünüz mü? Bazı teşebbüsler olmakla beraber sonuca ulaşmaya müsade yoktur.Olağan akışa uygun olmayan eğilim sahiplerinin yaşama halkına evet; Lâkin özendirilmesine hayır. Konu Dünya için Çevre ve Ozon tahribatı kadar tehdittir.
Yanıtla (7) (2)Ben bahçe de kedilerde gördüm ve çok şaşırmıştım. Yanlışmış gördüm acaba diye komşulara da sordum onlarda görmüş ve hatta sopayla kovalamışlar. Maalesef bazı insanlar hormonal olarak farklı hissediyorlar, ellerinde değil. Yani psikolojik değil olay fizyolojik
Yanıtla (2) (2)Hangi bilimsel makaleye dayandırıyorsunuz bu tezinizi? Bilim adamları öyle demiyor ama! Psikiyatrist dr.Mustafa Merter bey'i you tube'den ,instagramdan takip edin,sizin iddianızın tam tersini söylüyor.
Yanıtla (2) (1)iyi niyetlice yazılmış bir yazı olabilir. Ama neye hizmet ettiği önemli. Bilerek ya da bilmeyerek, bazı aydınlarımız doğrularla yanlışları iç içe kullanarak ( gri propaganda) belli bir ideolojiye hizmet etmiş oluyorlar. Bence cumhuriyetin karakteri değiştiriliyor. Resmi toplumda, sözde islami ilkeler önceleniyorken, geleneksel toplumda da, ne kadar geri yanlar varsa bunlar da pohpohlanıyor. Toplumsal değişim -dönüşüm talebi öyle bir manipüle edildi ki, olabilecek en gerici rota tercih edildi.
Yanıtla (1) (0)Yazida gecen "Halktan kopuk olmak" ifadesi gercekten tam bir komedi. Dünyanin her yerinde elit, halktan daha farkli bir yapiya sahip olur ve hedefi ortalama vatandasin gelisimine katkida bulunmaktir. Ortalama bir TC vatandasi 8 yil egitim almis biri. Yani ilk ögretim mezunu. Böyle bir insanla ayni manteliteye sahip olup, ülkeyi ileri götüreceksin, öyle mi? Sen bu halktan kopuk olmayip, onunla ayni seviyede olursan, ülken Afganistan olur.
Yanıtla (5) (8)Tahsilliler in alt kültürden fazla bir farkı yok. Kitap okumazlar. Kendi ve karşıt ideolojileri bilmezler. Bilmediklerini de bilmezler. Ama her konuda kesin konuşurlar. Mesela kemalistler böyledir. Bknz kemalist önderlerin anı vd kitaplarının satış rakamları.
Yanıtla (1) (1)Cumhuriyeti kuran kadro elitti ama halktan kopuk değildi. Çoğu asker olduğundan ister istemez eratla iç içeydi ve bu yolla halkı tanıyordu.
Yanıtla (1) (0)Devrimciler zulüm gören her kesime “cennet” hesabı yapmadan destek verir.
Yanıtla (4) (4)DEVRIMCIYI severiz..Toprağını,Ağacani,Kuşunu, Cicegini,Deresini,Insanini seveni daha cok severiz.Gözyaşı rengi aramayani,Gulmenin dili olmayacagini bileni,,Dertli,,Omurgali,Iradeli olmali,,(,Kitab ezberleyip ezber bilgi hammali olmayip).İşçiyle,Köylüyle,,Garible,Esnafla ve üretenlerle SEVİYESI OLMAYANI daha cokk severiz..Sevmeyi,sevenile aramizda pek fark olmaz zahirde..***misal:Yanmaz kefenci vb ile muhabbet edeceğimize bu sekilde ki Devrimci olanla ahbablik etmek bizi daha mutlu eder.
Yanıtla (0) (0)K Marks sosyalist devrimin en gelişmiş kapitalist ülkelerde olacağını ve halkın refahı paylaşacağını öngörüyordu. Ancak Rus devrimi az gelişmiş bir ülkede oldu ve halk fakirliği paylaştı. Çocuk doğuştan sıhhatli değildi.
Yanıtla (14) (3)“Zengin zenginlerle fakir fakirlerle paylaşır”
Yanıtla (5) (1)Sakat doğdu insanlığı boğdu erken öldü..
Yanıtla (1) (0)Ülkenizdeki rejimin adı ne olursa olsun, 7 veya 70 göbekten (yerli ve milli) vatandaşı olduğunuz bir ülkede-istediğiniz halde- maddi imkansızlık sebebiyle (bağ, bahçe, tarla, arsa, konut vb.) BİR KARIŞ toprak sahibi olamıyorsanız biliniz ki, o ülkenin ortaklarından/sahiplerinden biri değil, MODERN KÖLESİNİZ!...
Yanıtla (12) (4)Çok çalışıp az yersen senin de toprağın olur.Çok kazanacaksın az harcayacaksın.Biz bunu ülke olarak yapabilsek efah seviyesinde ilk ona gireriz ama savurganlık almış başını gitmiş.
Yanıtla (3) (3)Yorumcunun "..ISTEDİĞİNİZ HALDE MADDİ İMKANSIZLIK SEBEBİYLE.." ifadesinden ne anladığın bu mu?!... Şaşırtıcı değil ama yazık!!!
Yanıtla (4) (1)Avrupalı, Japon, Koreli, Arabistanlı senin harcadığının dört beş katını harcıyor … o zaman bizden yoksul olmaları lazım?
Yanıtla (1) (2)Japon Koreli 4/ 5 katımızı harcamıyor ama belki 8/ 10 katımızı üretiyor ve tasarruf ediyor...
Yanıtla (1) (0)Ey HDP'liler, ballı milletvekili maaşlarını alıp, Kürt çocuklarını ölüme göndermeyi bırakın. Bu yol yol değildir. Biraz cesaretinizi toplayın ve samimi olarak, örgütün silah bırakması konusunda deklarasyon yayınlayın. Bırakmazsa da restinizi çekin. Doğru yaklaşım budur. Bu pusulasız ve faydasız siyasetinizle zavallı halkı( sizi destekleyenleri) perişan ettiniz...Êdi bese= Artık yeter...
Yanıtla (7) (5)Sana katılıyorum sevgili kardeşim.Artık silahın devri geçti.Barış,dostluk,kardeşlik kazansın.HDP yönetimi de PKK etkisinden kurtulsun.Kürt halkı da bir nefes alsın.Ben de Edi Bese diyorum.
Yanıtla (0) (0)Ibrahim bey 1917 Rus devrimi Alman istihbaratinin başarısidır. Ayrıca PKK konusunda daha cesur bir açıdan degerlendirmenizi beklerim.
Yanıtla (0) (1)Yani rusya da dışgüç esiri. Ya iç şartlar mojikler..
Yanıtla (0) (0)1915 olaylarından bir kaç on yıl önce balkanlardan Osmanlı püskürtüldü ve müslüman ahali Anadolu'ya göç etmeye mecbur bırakıldı. Ermeni çeteler balkanlarda yaşananın aynısını Rus devletinin yardım ile biz neden beceremeyelim hülyasına dalınca kötülük zinciri uzadıkça uzadı. Sonuç herkes için felaket. Tek taraflı ve yüzeysel okumalar toplumu ruhen yaralamaya devam ediyor.
Yanıtla (2) (1)Sosyalist hareket kendini real sosyalizmin eleştirisi üzerinden yeniden kurmaya çabalarken üç temel başlığın kapitalizmin içinde devrim sürecinde çözüle bileceğini belirledi. Bunlar; Kadın sorunu, azınlık/ ulusal sorunlar, çevre ekoloji. LGBT filan özel hayat olarak tesbit edilmiş bulunuyor. Türkiye ve dünyada mülkiyet sorunu üretim ve tüketim ilişkilerinin dolayısıyla iktidar şekillenmesi üzerine yoğun tartışma süreçleri yaşanıyor. Konu kısa bir yoruma ve birkaç makaleye sığmayacak kadar geniş.
Yanıtla (3) (7)Boş laflar. Reel sosyalizmmiş de bilmemem ne? Sovyetlerde yaşanan sürrel sosyalizm imiş, bu arkadaşlar reelini kuracakmış, kafaya gel kafaya. Türkiye sermaye birikimi yokluğundan kırılıyor. Üretemiyor. (Az üretiyor anlamında). Fakirlik sarmalına girmek üzere. Ne yapacaksınız? Koç'un mal varlığına el koyup devlet fabrikaları mı açacaksınız.? 90 milyonu nasıl doyurnayı düşünüyorsunuz? Yok üç tane sorun alanı varmış da bilmem ne? Ancak emperyal güçlere alet olursunuz?
Yanıtla (10) (2)Karar okuru; Türkiye az üretiyor fakat çok israf ediyor. Herkesin yaşayışı kendine; biz zenginden fakire özellikle devlet/ kamuda; tasarruf ve tutumlu olmak zorundayız. Çünkü her haksız/ haram kazancın kötü bir bedeli var! Biz vasat dayanışmacı hayırda yarışan bir toplumun fabrika ayarlarına dönmek zorundayız!..
Yanıtla (6) (0)Adını yazamayan birine cevap vermeyi acizlik addediyorum.
Yanıtla (3) (6)Asıl acizlik söylenecek söz varken söylemekten imtina etmek değil midir?
Yanıtla (4) (0)Sol aymazlık. ve sağ bağnazlık kronik rahatsızlıklardır! Ömür boyu sürer bazen ama genelde de 50 yaş sonrasında biraz hafifler.
Yanıtla (0) (0)Bunlar en azından açık açık delikanlı gibi kimliğini söylüyor. Muhafazakarların çoğu takiye yapıyor. Devleti yıkmak istiyoruz ama seviyoruz diyor siyasal islamcılar. Diğerleri en azından mert. Devrimciler her zaman zulüm görenlerin yanındadır.
Yanıtla (4) (4)Türk Solunun. Hazin hikayesi üzerine yazılmış.Tam bir ibret analizi ve makalesi. Nasıl sosyal demokratların içine sızıp depişim dönüşüm yaşamış Türk sosyalistleri..Kendilerini Avrupada çaptan düşüren sosyal demokrat politikalara sermaye..emek.Uzlazmasına neden ateş püskürüp chp.nin iktidarı alabidiğine soldadırdan maksadın sınıf çatışması ile sosysliizmi diriltmek.Azınlıklar yaratmak.olanları kaşımak.Kültürel hak talebi desdek bahanesiyle Pkk .yı mazur görmek son aşama..Lgtb vs çıkmaz sokak.
Yanıtla (8) (8)Mart dediğin 1800 şer, sola gelmeden Lut kavmi var, Osmanlı’da eşcinsellik konuları var atlamışsın, hani kitaplar, makaleler olmasa geçelim de.
Yanıtla (2) (1)Türk milletinin tamamına yönelik kabul edilemez bir itham olan Ermeni soykırım iddiaları derken,azınlık bir kesimin bunu yaptığını mı söylemeye çalışıyorsunuz.
Yanıtla (0) (2)Türkiye'de Ermeniler zulüm görmediler, katledilmediler diyen yok. Çok acı olaylar yaşadıkları, yaşadıklarının tüm insanlığın utancı olduğu bir gerçek. Abidin Ege'nin hatıratında Tarsus-Halep arasında bunun izlerini açıkça görüyoruz. Fakat bu gerçeğin sadece bir yüzü. Bir de Ermenilerin Müslümanlara çektirdikleri acılar, gerçekleştirdikleri katliamlar var. Suyu Arayan Adam'da Şevket Süreyya'nın Ermenilerin Müslümanlara yaptıklarına ilişkin anlattıklarını okuyunca da insan insanlığından utanıyor.
Yanıtla (2) (1)Türkiye'de solun içinde çeşitli fraksiyonlar var. Ateistler, Komünistler,Kemalistler,Sosyal Demokratlar vs.Hepsinin müşterek özelliği din karşıtlığıdır.Bunu çoğu zaman Arap düşmanlığı, Arapca düşmanlığı, tesettür düşmanlığı,bazen özgürlük kılıfıyla , bazen de çağdaşlık uygarlık demokrasi kılıfıyla din düşmanlığı yapıyorlar.İslamı ekseriyetle hurafe , karanlık , ortaçağ zihniyeti, ile yaftalıyorlar.Siyasetin temelinde 2 şey var menfaat ve inanç.Dünya kurulalı bu böyle.
Yanıtla (6) (14)Cariyeler, huriler, koleler, kullar, kilic hakki, cizyeler, ganimetler, talanlar, sualsiz biat ve itaat gibi degerlerle ....donanmis din ideolojisine de saldiriyorlar !! Bu, yuce, maneviyat ve ahlak.... dolu ilkelere... degerlere ..saldiranlarin, degerlerini - seviyelerini, cok merak ediyorum ??
Yanıtla (10) (8)Allah'a kulluğu reddeden kimse başka şeylerin kulluğunu seçmiştir.Şeytanın ve nefsinin kuludur.Mevcut otoritenin kuludur veya dinin yerine ne koyarsa onun kuludur.Kısa süren dünya hayatını kendince çağdaş şekilde tüketerek mezara vardığında artık onun için dünya imtihanı bitmiş sonsuz ahiret başlamıştır.O kimse için o mezar bir cehennem çukuru olacaktır.Ne geriye bir dönüş vardır nede onun için bir kurtuluş ümidi.Artık o ateşin kuludur.
Yanıtla (4) (7)O kadar cok eminmisin ahiretteki, hayalindeki ...fantezi hayattan. Biz gunahkarlar, cehennem atesinde devamli yanarken...sen ise 72 genc ve guzel kadin hurilerle..., kolelerle, saraplarla, bahcelerle, gercekten.... ozlenen bir hayat yasayacaksin !! Bu sana verilen dini bilgiler...ozde mi ? sozde mi ? diye hic dusundun mu !! Sozde ise.... nasil gecistireceksin, bu beyin ve hayal travmalarini !!
Yanıtla (7) (5)-Kim dünya hayatı ve onun ziynetini istiyorsa, orada onlara işlerinin karşılığını eksiksiz veririz; orada onlar hiçbir zarara uğratılmazlar.Onlar, âhirette paylarına ateşten başka bir şey düşmeyen kimselerdir. Dünyada ürettikleri boşa gitmiştir; yapıp ettikleri de geçersizdir.(Hud-15 -16)
Yanıtla (4) (7)-Bu, onların dünya hayatını âhirete tercih etmelerindendir. Allah kâfirler topluluğuna hidayet vermez. Bunlar, Allah’ın kalplerini, kulaklarını ve gözlerini mühürlediği kimselerdir; gaflette olanlar da işte bunlardır.Hiç kuşku yok ki âhirette kaybedecek olanlar bunlardır.(Nahl-107-108-109)
Yanıtla (3) (4)12:28 GORMEK ISTERSEK en zalimcesi yaşanıyor şu an dunyada,,Envai cesid hemde,,Kilic hakki mi.?. Conilerin girmedigi yer mi var.?.Cizye mi.?. yesil kagitlar matbaada bas dağıt. Istedigin kadar cariye,köle ama AKIL LAZIM.ve ORGANIK zihinsel etki altina alınmamış. Aksi halde EFENDISINE AŞIK kole sayılır..hemde bedava ...
Yanıtla (3) (3)Niye her hangi birşeye kulluk seçiyorsunuz. İlla bir şeye kul olmak lazım.
Yanıtla (1) (0)Dindar mıyım? Olabilir. Ancak her samimi inançlı Arapçı, Ortadoğucu. olmak zorunda da değil. Savruk, düzensiz, şsmatacı, kuralsız insanlardan rahatsız oluyorum. Çünkü benim yaşam alanımı, sokağımı, çevremi berbat ediyorlar. Maddi manevi enerjimi düşürüyorlar. Çünkü temizliği ve düzeni seviyorum. Boşnak, Malay, Çerkes Türk değiller (etnik olarak değiller, sosyal ve aidiyet duygusu olarak ait hissedebilirler. Baş üstüne). Ancak temiz, hijyen, hak bilir topluluklar bunlar. Sol konusunda haklısınız.
Yanıtla (3) (4)Bu dediğim topyekun Araplara karşı olmak, prensip olarak karşı olmak değil. Peygamberimiz ve eshabı bir etnik topluluğa indirgenemez. Çağlar üstü. Ben mevcut popülasyondan hatta bize gelenden bahsediyorum. Bize katkıları sıfır. Bu sosyo kültürel yapı ile ancak yük olurlar. Oluyorlar da. Büyükşehirlerin otuz yıl önceki sokaklarına bakın, bir de şimdi bakın.
Yanıtla (3) (2)Zerre kul hakkı yiyen olmaktansa,Kul hakkı yemeyen solcu olmayı yeğlerim.
Yanıtla (7) (4)15;16 Hoca Efendi..zaten KUL HAKKI yiyen sadece adi ile olur..Kendisi olmaz.**Şuna yakasinda opr dr yazar ama kendisi bi haber...Ayrica,.İsterse oruç tutmaktan iskelete dönsün, Namaz kilmaktan beli bükülsun.Sabahlara kadar Kuran okusun...NAFILE...ama siz yine solcu olabilirsiniz Kul hakki yemeyen kısmından,,onlarda lazim..digerlerine ORNEK OLUR...
Yanıtla (0) (0)Sn.Hacı;aynen onayılıyorum,bu yorumu,lakin bir eksigi ile,o da müslüman kesimin içindeki oluşanlarda onlardan geri kalmaz.Objektiflik müslümanın olmazsa olmazıdır.Resul ve arkadaşları otururken,gelen yabancı Resul hanginizsiniz diye soruyordu.Günümüz İslami yapılanmalara bakalım.Kibir,şatafat,gösteriş hat safhada degilmi.Menzil'deki yeni gelişmelere bakalım,ki gerçi eskisi ne idi,ki yenisi ne olsun.Kibir,şatafat ve güç gösterisi,postnişin altında olan deger para.Syglr.
Yanıtla (3) (0)Solun geçmişi 150 yılı bulmuyor, Dünya kurulduğundan beri kiminle birbirinizi yiyordunuz?
Yanıtla (2) (1)Osman s. Arolat 60 ve 70 li yılların sosyalist gençlik lideri. Gazeteci. Anılarında diyor ki.. Biz halkı tanımıyormuşuz..o kadar yıllık faaliyetlerden sonra anlamış. Solun genelinin bu hastalığı devam ediyor. Tepeden bakılıp empoze edilecek yığın gibi görülüyor hala. Sayın yazara.. Yazının sonunda dile getirmedikleriniz dahil konularda sizin gibi milliyetçiler dahil tüm sağ neden hiç yok. Yani.. Waldo sen neden burada değilsin.
Yanıtla (4) (2)Bizim aymaz sol, liberaller ve bağnaz sağ birbirinin zıt kopyasıdır, ne akıl, ne bilim ne de entellektüel ahlak zeminini önemserler!
Yanıtla (4) (2)İster siyasi partiler gibi maskesiz, ister başta FETÖ olmak üzere büyük bir kısım cemaatler gibi maskeli olsun, Türkiye'deki her siyasi oluşumun amacı devleti ele geçirip rant elde etmektir. Sağı da solu da, derneği de vakfı da fark etmez. Hiç birinin tarımsal ve endüstriyel üretimle bir alakası yoktur. İktisadi anlayışları faiz sebep-enflasyon sonuç, al-sat ya da el koy-dağıttan öteye gitmez. Millet te bunların birinin ardına takılıp sürünür.
Yanıtla (7) (3)Düşüncenize katılıyorum. Bunun sebebi de yasama ve yürütme yetkisinin iktidarda toplanmasıdır. İktidara gelenler, devletin kaynaklarını istediği gibi kullanma hakkına da sahip oluyor. Denetimli siyaset bizim tek kurtuluşumuz. Denetimi de siyasi partilerden başlatmak gerekiyor. Ülkemizdeki yasalarla tıkanmış olan "parti içi demokrasi" kanallarını açtığınız takdirde, parti içinde rekabeti canlandırmış, dolayısıyla da denetimi de sağlamış oluyorsunuz. Lider sultası da kendiliğinden bitiyor.
Yanıtla (5) (2)11:43..Guzel..Biz boyle ve benzeri fikirler duyduk mu HEMEN FIKIRSEL OLARAK SIĞINIYORUZ. "Varoş" vari ezber beyinli "bazi" takkeli,sapkali,poşulu,ruhsuz,ezber,cahil vb gecekondu gibi türemiş lakirdilardan kaçıp. Nezih,Agaclar icinde meltem ruzgarli sahil kenari misali saf,temiz Hür ve emniyetli,sakin,huzurlu ve sekinet icinde oluyoruz..Umarim çoğalır boyle alanlar..maddi ve manevi....var mayamizda çünkü ***
Yanıtla (0) (0)Allahtan sen gerçeği görmüşsün de devleti kurucu kadronun mirasçılarına bırakalım onlar dilediği gibi yönetsin,kimse devleti ele geçirmeye çalışmasın diyorsun. Olabilir tabi neden olmasın benim devlette gözüm yok, kim yönetirse yönetsin hiç ilgilenmiyorum.
Yanıtla (1) (1)Kurucu kadronun mirasçısı millettir. Millet emaneti ehline teslim ederse memleket ihya olur. Etmezse ehil olmayanlar ihya olur, millet sürünür. Milletin ilk yapması gereken iş, siyaseti parti ağalarının elinden alıp tabanın tepeyi denetleyebildiği bir yapıya kavuşturmak, bunun için de mevcut siyasi parilerin dışında, parti içi demokrasiyi benimsemiş yeni partiler biçiminde örgütlenmektir. Eskileri seçim yolu ile siyaset dışına itmektir. AKP ve CHP de dahil 12 Eylül partileri ile bu iş olmaz.
Yanıtla (3) (0)Tarihte zorun rolü ilginç bir çalışma sayın yazar. Bazıları illa ben cahil kalmak istiyorum diyor ne diyorsun sayın yazar dışardan mı bilinç içeriden mi.
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar ne yazıyor, okuyucular nerelerden bahsediyor? Tuhaf bir durum
Yanıtla (1) (0)Sol düşüncenin muhatapları yanlıştı Türkiye'de. yoksul kesimler değil, orta ve üst gelir sahipleri daha çok ilgi gösterdi. çarpıklık buradan kaynaklanıyor.
Yanıtla (1) (0)Sayın Kiras, yazınızı okudum ama ne demeye çalıştığınızı anlayamadım. Yani solcular, toplumun saydığınız kesimlerini görmezden mi gelsinler? Ayrıca solcuların bu kesimler hakkındaki yaklaşımlarını, özellikle de seçim zamanlarında çarpıtarak gündeme taşıyıp üstünde tepineneler de solcular değil. Hiçbir solcu-ya da solcu olarak gösterilen bazı unsurlar- iktidara gelince erke erkeğe evlenmelere izin vereceğiz ya da herkesi lgbti yapacağız demediği halde , sanki böyle demişler gibi siyaset yapanlar
Yanıtla (2) (2)kalabalıkları yönetmenin en kolay yolu onlara bir düşman göster
Yanıtla (1) (0)Sn.Kiras;bu kadar güzel bir derleme ve analiz için teşekkür size.K.Marx'a ürettiği düşünce ve işlettigi akıl içinde saygı duymamakta mümkün degil,ki benim akıl üretim ve düşünce geliştirme köküm,İslamdır.Lakin ben ne klasik müslüman kesim nede Marksist kesimle uyuşamam,hekadar bazı noktalarda birleşsekte temelde ayrı.K.Marx'la güncel marksistler aynı degiller.Ben güncel marksistlerin Marx'ı sıgınak olarak kullandıklarını düşünüyorum.Aynen bizdeki-ifadeyi kabullenmesemde-siyasal islamcılık gibi.
Yanıtla (1) (1)D. Perincek, Hulki, Nedim Sener gibi, derin devletin 1970 lerden kullandigi taseron provokatorler, bugun de isbasinda... 0,25 % oraninda oy almis binbirsuratlar, % 10 civarinda oy almis HDP yi kapattirmak icin secimlerden once kanaldan kanala dolastiriliyordu.. Derin devlet, somuruculer, medya, sahte laikciler ulkuculer, dinciler, : vatan icin.. beka icin...somuru icin..yolsuzluklar icin .. omuz omuza, beraber calisiyorlar !! Hukuk, liyakat, demokrasi, secmenin tercihine saygi, yok hukmunde !!
Yanıtla (13) (8)Mesele cok oy akmak mi?Yani HDP yuzde 10 aldi diye terorle ilgili faaliyet ve suclari yok mu sayilmali?Bu nasil bir mantik boyle.?Hukuku askiya alalim her seyin olcutu alinan oy sayisi olsun oyle mi?Anlasilan bir yakininiz ya da akrabaniz teror orgutu yuzunden hayatini kaybetmemis.
Yanıtla (10) (3)Ben sosyal medyada “PKK’nın kontrolünü elimize aldık önceden Amerika’nın yönlendirdiği bir örgüttü şimdi tamamen bizim kontrolümüzde” diye sevinenleri gördüm. Doğru mu söylüyor diye hiç tereddüt etmedim akparti millet vekili iç işleri başkanıyken çok söylerdi bunu. PKK’yı tamamen kontrol altına aldıklarıyla övünürdü. Hey gidi hey!
Yanıtla (0) (0)HDP de, ona destek olanlarda sütten çıkmış ak kaşık değil, sağ bağnazlığın ayna yansıması gibi
Yanıtla (8) (3)Yüzde şu kadar oy almak hakikatin ve meşruiyetin ölçüsü değildir.Hakikat ve meşruiyetin ölçüsü bizzat hakikat ve meşruiyetin kendisidir.Naziler 33 milyon oy almıştı şimidi onları göklere mi çıkaralım yoksa lanetle ve nefretle anmaya devam mı edelim?
Yanıtla (10) (2)Normal müslüman bir toplumda; icma/ çoğunluk ve kıyasın dini ve toplumca bir hakikat ve geçerliğini unutmadan...
Yanıtla (2) (1)Çoğunluk hdp'yi yasa dışı ve teröre destek odağı olarak görüyor. Onlarca kamuoyu yoklaması var bu konuda. O halde bu konuda bir icma oluşmuştur denebilir.
Yanıtla (5) (0)Melhame-i kubra..101, Yılı..1699,viyanada başlayan Sakarya meydan muharebesinin basladığı geri çekilmenin bittiği gündür..22,ağustosa 22,gün devam eden subay ve eratın kahramanca vatan savunması yaptığı kanının son damlasina kadar aktığı gundur..Allah cumlesinden razı olsun...
Yanıtla (5) (0)Bu ülkede yasayan herkesin bu insanlara yapilanlar karsisinda sesini yükseltmesi, bunun bir nefret sucu oldugunu söylemesi gerekirken, Kiras'a göre, bu sadece Sosyalist aydinlarin sorunu. Zaten bir Islamcinin yapabilecegi tek sey, hepimiz Müslümaniz, aramizda ayri gayri yok deyip, bu konuda sagir ve dilsiz rolünü oynamaktir, ki bunu da Türkiye'de yasayan bir Islamci yapar. Daha dandik ülkelerde bu LGBT bireyler yasadiklarina sükretmeli. Ondan sonra, Islam sevgi ve baris dinidir, deyip dururlar.
Yanıtla (12) (9)H.Menteşoğlu; İslam' da kul/ kamu hakkı Allah hakkıdır. Allah bana küfür şirk ve kul/ kamu hakkıyla gelmeyin buyurur. Müslümanlar zorla ve sınunda bunu öğrenip uygulamak zorunda; bu açıdan katılyorum.; Hukuku ibadı/ kamu hukukunu Hukukullah olarak bilenlerw selam ve dua ediyorum" Bsaidnursi/ Emirdağ Lahikası.
Yanıtla (1) (4)İslam kurallar ve kaideler bütünüdür.Kur'an da iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak emredilmiştir.Kötülük ve zulüm alenen yapılırsa onu menetmeyen herkes suçludur.İyiliği yayan da yapılan iyiliğin mükafatında hissedardır.Bir toplum kötülüğe sessiz kalırsa gelecek felaket o toplumun tamamına gelecektir. İslam değil bir toplum bir kişiyi dahi kötülükle baş başa ve hür bırakmaz.O nedenle İslam'ın hakim olduğu yerde iyilikte yardımlaşma ,kötülükte ise engelleme emredilmiştir.
Yanıtla (1) (3)Bence Türkiyedeki Solcuların kendisini konumlandırdırğı Tek mevzi var : İslam Düşmanlığı veys Din Karşıtlığıdır. Tüm Dinlere ,fikirlere , değerlere saygılı olan Solcularımızın İslmadan İslami değerlerden ödlerinin korkması anlaşılabilir değil. İşte solcuların bu düşmanlığı saysenide birileri her seferinde bedava ekmek yiyor bedava seçim kazanıyor...
Yanıtla (4) (8)Anlaşılmayacak bir şey yok abi!Türkiye ve İslam alemindeki İslam düşmanlığının akli,bilimsel ve martıki bir izahı yoktur.Tamamiyle duygusal,nefsani ve patolojik vakıadır bunların din allerjisi.Ya bir hacının camide kendisine bağırmasıyla,ya ezanların çok yüksek okunmasıyla,ya bazı cemaat ve tarikatlerin akıl dışı ve sapkın eylemlerine karşı bir tepki sonucu doğmuştur bunların din düşmanlığı.
Yanıtla (3) (2)İçinde düşman geçen hiç bir cümle bana sağlıklı görünmüyor. İslamla alakası olmayanlar islama düşman olmak için davranmazlar. Kendi çıkarlarını korumak için çabalar herkes. Bunu düşmanlık olarak tanımlarsanız kendinize düşman yaratmaktan başka hiç bir işe yaramaz.
Yanıtla (3) (0)Murat beye bu yönüyle katılıyorum; sosyalistlerin fikir özgürlüğü anlamında çok faydaları olmuştur ve olmaya devam etmektedir. Ayrıca gerçek sendikacılığın gelişmesinde, işçi haklarının sağlanmasında da emekleri çoktur. Sol literatür çok geniş ve aydınlatıcıdır, sorgulayıcıdır. Sorgulama eleştiriyi getirir; eleştiri doğru yolu bulmayı sağlar. Maalesef sağ diye tabir edilen cenahta fikir özgürlüğü konusunda sorun vardır...Solcu olsun, sağcı olsun fikir özgürlüğünden yanaysa demokrattır...
Yanıtla (1) (1)Sol/ sosyalist parti ve sivil toplum kuruluşları ve HDP'nin iç ve dış siyasette rahat bir mavevra yakalaması ve rüştünü ispat etmesi için PKK'nin kayıtsız şartsız silahı/ terörü bırakması gerekir. PKK nası doğdu, nasıl bu kadar eleman temin edebildi, herkesin bildiği konular...Kimse Kürd'ün sırtından terörü seçmesin. Kürtler bıktı; sorunlarını mecliste görüşmek/ konuşmak istiyorlar. Eğer HDP, PKK'nin gölgesinde siyasete devam ederse, sonuç Kürtler için hüsrandır.
Yanıtla (2) (0)Genelde 1960 ve 1970'in sol hareketlerine göre bugünkü sosyalistleri eleştiri yağmuruna tutmuşsunuz. Solun/ sosyalizmin ilerleme göstermemesi; genel olarak işçi ve emekçi sınıfın( büyük oranda ); sınıf bilincine sahip olmaması; sendikacılğın sermaye sınıfının baskısı nedeniyle ilerleme göstermemesi; bazı örgütlerin ve PKK terörünün sol ve soyalist partilere, hatta CHP'ye bile zarar vermesinden kaynaklanmaktadır. Nitekim HDP'nin rahat siyaset yapamaması üzerindeki PKK gölgesinden kaynaklanmakta..
Yanıtla (0) (0)Türkiye’de siyaset, bir fikir ve misyon üzerine inşa edilmeden günün modasına göre şekillendiği için kaliteli ürünler de ortaya konulamıyor . Tüccar mantığıyla bu cadde üzerinde şu ürün iyi satılır der gibi bu hafta / ay şu mesele revaçta haydi onu savunan ya da ona cephe alan taraf olalım diyerek ortaya konulan siyaset ne kadar kaliteli olabilir ki ?
Yanıtla (0) (0)Uluslararası bankacı, dünyayı bilen bir Sjw arkadaşın ifadesi: Bu ülkeden memnun değilim. Bu ülke insanı temel olarak Sünmi ve Türk eksende. O halde bu eksenin karşısında kim var ise ona destek vermeyi statateji olarak benimser vw ona göre davranırım. Matematiksel bir kesinlik olarak bunu böyle ifade etti. Cengiz Çandarları, Hasan Cemalları, Ali Bayramoğlu'nu tam da bu stratejiye ıygun görüyorum. Bir kızılderili kabilesi anti Türk ve Sünni tavır alsın yeter ki.Bu arkafaşlar hemen oraya geçer.
Yanıtla (3) (1)Bir de kadrolaşma meselesi var, “her iktidar kendi kadrosunu oluşturur” gerçekten mi?Oysa herkes bilir ki kurucu kadrolar kurdukları devleti kendi çocuklarına emanet ederler ve onların çocukları devleti kimseye kaptırmazlar.Kaptırdıkları an devleti yıkan kavgalar yaşanır ve devletin yeni sahipleri yeni bir isimle devlet kurmak zorunda kalırlarDevletin adı hala Türkiye Cumhuriyeti ise demekki hala devleti yönetenler kurucu kadronun çocuklarıdır ve kurucu kadronun politikaları aynen uygulanıyordur
Yanıtla (0) (0)Türk milliyetçileri diye yutturulan ise Atatürkçü Türkçüler. Geriye ne kalıyor, milli görüşçüler onlar da aslında Menderes’in mirasçısı muhafazakar! Türk milliyetçileri. Şimdi arkanıza yaslanıp şöyle bir bakın etrafınıza kim kimdir çıkarabildiniz mi? Çıkaramadımız mı Kafanız mı karıştı yoksa:)))
Yanıtla (0) (1)Solun siyasi amaçlı karşıt gibi görünen söylemleriyle iktidarın sol karşıtı görünen söylemleri aslında aynı amacı taşıyor olabilir mi acaba? Türkiye solunun bir azınlık olduğunu düşünürseniz elbette iktidarla aynı amacı taşıdığını anlayabiliriz. Ama önce hangi sol sorusuna bir açıklık getirmek gerekir. Görebildiğim kadarıyla Türkiye’de sol diye bir şey yok, hep sağ.Kargaşa da sağın baş döndürücü dağılmasıyla oluşan karmaşıklıktan kaynaklanıyor.Bize sol diye yutturulan aslında Türk milliyetçileri
Yanıtla (0) (0)Şu var ki Sosyalizm İnsanlığın gördüğü en güzel rüyadır; her uyumasında bu rüyayı yeniden görecektir... Bir ülkede "uygulanamadı" diye Sosyalist iddialardan vazgeçilmedi, geçilmemeli.. İnsanlık sosyalist uygulamalara hem muhtaç hee de açtır, maalesef bunun farkında olmayanların başında da bizzat sosyalistler geliyor... Evet, sosyalistler dışlanmış haksızlığa uğramış olanları savunur...Ezen-ezilen dünyasında "ezilenden YANA OLAMK SOSYALİSTLİKTİR ÇÜNKÜ....,
Yanıtla (7) (3)Sosyalizm bir rüyadır,hakikatle ve realiteyle bir ilgisi yoktur.O kadar ki toplumun ana gövdesini oluşturan yığınların sorunlarından bihaberdir ve duyarsızdır.Bunun işareti de sırf marjinallere duyarlı olmalarıdır.
Yanıtla (4) (7)Bütün insanlığın Müslüman olacağı inancı bir rüya değil mi?
Yanıtla (4) (0)07:22.SOSYALIZMI kitaplardan veya anlatanlardan degil birebir kuruluşunda ve yaşantısında ÖMÜR GEÇİRENLERDEN ilk ağızdan duyduk..Gozlemledigimiz kadar bir yere kadar Sosyalizm FİSTİK GIBI gitmis,.**Bizde o devri yaşamak isterdik tabi..Çünkü hayat konforu ucuz,,,Ama Hayat icinde İnsanoglu degisip,geliştikce olmazsa,olmaz ve büyü bozuluyor..ISLAM ise (laf ebeleri degil.).Şuurlu ve iradeli, kendine istedigini,baskasinada Kalbten isteyenler çoğunlugunda Soyalizm felsefesi musteri bulamaz.**
Yanıtla (0) (4)Sayın Yazar, Dün siz hangi bulvarda kimle yürüdünüz? Dün din, millet, Bayrak diyenler bu gün ne yapıyorlar? Sosyalizmi, Yazdığınız gibi analize edemeyiz! Emek ve Sermaye çelişkisi var mı? Bu Çelişki car olduğu sürece mücadele olacaktır! Liberal düşünce sahipleri emek sermaye çelişkisi koşuyor mu? Verdiğiniz olumsuz örnekler var, Peki özgürlük getireceğiz diyen güçler Dünya da katliam ve bir sürü yıkıntı bıraktılar vede geriye bir sürü işbirlikçi bu mu Savunulan sistem?
Yanıtla (0) (0)Bu ülkede fiilivata'nın nerelerde yapıldığını bir kereden bir şey olmaz diyerek üstünün örtüldüğuünü bu millet çok,çok iyi biliyor..Ama aldırmıyor..
Yanıtla (1) (0)Gercekci olalim insancil kalalim !!!! Baristan en cok bahs Eden parti Kim ????? Hdp kelimesi gecince düsünmeden tartismadan hem nisan Tahtasi gibi Ates ediliyor malesef ,,,,ispanya,da nasil boga,lar KIRMIZI,yi görünce . Dünya,da ilk DEFA görüyorum Miletvekili TARTAKLANIYOR .... Buda malesef Turkiyede oluyor hemde polis tarafindan ....
Yanıtla (2) (1)11:23..Tebrikler... Dili ile bizi ÖVER, eli ise bizi DÖVER,,misali gibi olmuş...
Yanıtla (0) (0)Sosyalizmin bu ülkeye tek faydası; fikir özgürlüğüne yaptığı katkıdır. O da keyfiyetten çok kemiyet ağırlıklı. Dün silahlı propagandayla kan dökenler bugün; cinsiyet/ şehvet temelli devrimlerle uğraşıyor.İnsan cinsini 2 den: 4- 8- 16..ya çıkartmaya uğraşıyor.Eskiden afaki odaklıyken şimdi nefsi odaklılar. Sonuç yıkım tahrip bozma...
Yanıtla (6) (11)Türkiye'de bir LBGT sorunu yok. Ak parti Bülent Ersoy'u etkinliklere davet ederdi. şarkı söyletirdi. bu insanları dışlamak yerine anlamaya çalışmak lazım.
Yanıtla (5) (4)Ya da Madimak katliami gibi konularda asla yorum yapmazlar. TC'de milyonlarca LGBT var ve bunu herkes biliyor. Bu insanlarin hepsi vergi mükellefi, hepsi her yaptiklari alisveriste bizimle ayni oranda vergi ödüyorlar. Hukuki olarak bizimle ayni haklara ve yükümlülüklere sahipler. Ama AKP son 10 yilda hic bir grubu onlar kadar asagilamadi. Hicbir devlet dairesinde calisamazlar, toplumdan asagilanmadan, hakarete ugramadan baska bir sey görmüyorlar ve Islamin egemen oldugu her yerde durum böyle.
Yanıtla (15) (23)Sanirim Kiras'in bahsettigi aydin tipi siz ve sizin gibiler oluyor.Ulkemizde milyonlarca LGBT'li var demenizden belli oluyor.Bu ulkenin gerceklerine de degerlerine de yabancisiniz.Dogdugunuz yer Anadolu olsa da duygusal ve dusunsel kokleriniz disari ya da yabanci.Bu yuzden insanimizi hicbir zaman ikna edemeyecek bunun sebep oldugu ofkeyle onu asagilayip duracaksiniz.
Yanıtla (14) (14)Tebrik ederim hemen hain damgasını vurmuşsun. Olur mu hiç öyle senin gibi düşünmek zorundalar.
Yanıtla (9) (8)Ben bilmiyorum milyonlarca lbgt olduğunu. İstanbul da yaşıyorum. Milyonlarca olduğunu da zannetmiyorum. Bayağı bir abartma olmuş "milyonlarca" ifadesi. Mesela lbgt için nasıl bir "hak" ön görüyorsunuz? Eşcinsel evlilik hakkı mı? Çocuk edinme hakkı mı? Lbgt propaganda/tanıtım hakkı mı? Cinsiyet değişikliğini Sgk karşılamalı mı? Yasalarda bir ayrımcılık yok bildiğim kadarıyla. Toplum görüş ve tutıum olarak benimser veya benimsemez. Topluma dayatma mı yapılmalı?
Yanıtla (15) (4)Dünyanin degisik yerlerinde yapilan arastirmalarda, LGBT orani %3.5 ile 8 arasinda cikiyor. Bir insanin LGBT olarak tanimlanan gruplardan birine dahil olmasi icin, illa bunu aciga vurmasi gerekmiyor, ki bir cogu toplumsal baski nedeniyle, zaten bunu gizliyor. TC'de bu oran dünya ortalamasinin yarisi kadar bile olsa, ülkede en az 1.5 milyon LGBT cikar. Bu arada, dünyada erkek escinselligin en yaygin oldugu yerlerden biri Afganistan. Hani en az 2 milyon vatandasinin ülkemizde bulundugu ülke.
Yanıtla (9) (1)Herkes gibi onların da yaşama hakları vardır kuşkusuz.Ancak ortaya çıkıp Receple şabanın aşkından Ramazana ne(bu cümleyi aynen Kılıçdaroğlu bir tv söyleşisinde tekrarlamıştı),biz istediğimizi yaparız kimse karışama deyip bir takım acayip kıyafetlerle gösteri yaparak bunu gözümüze sokanlar için idari,ahlaki ve hukuki bir takım yaptırımlar söz konusu olacaktır.
Yanıtla (9) (5)Ne var bunda. Taliban reisinin de bir erkek korumasi ile koyun koyuna videosu yayinlandi internette. Turkiye'deki muslumanlardan 'kahrolsun Taliban' tepkisi duymadik. Sessizce onayladilar. Iki yuzlu olmayin.
Yanıtla (8) (8)Araştırmalara cevap verenler cinsel kimliklerini teşhir etmekten haz alan fetişistler lgbt bireylerin çoğunluğu cinsel kimliklerini gizlerler.Ayrıca her lgbt birey hayatının sonuna kadar lgbt kalmaz,hayatının bir döneminde LGBT’ye bulaşmış sonra vazgeçmiş olabilir.bir kere bile lgbt ilişki yaşayan insanları da hesaba katarsanız toplam sayı ülke nüfusunun yarısını geçebilir.Bu mesele ciddiye alınmalı.Dr kimliği ile her türlü ilişkinin hiç bir probleminin olmadığını anlatan videolar ürkütmeli!
Yanıtla (0) (0)Bu arada Iran'ida yabana atmayalim...
Yanıtla (2) (0)Tebrikler Zekeriya bey en doğru yorum rakamlardır.Bizimkilere hamaset grubuna ders olsun.
Yanıtla (1) (2)Tamam dünyanın hele hele Turkiyenin yarısı lbgt'dir. Hatta örneğin toplu ulaşımda birine değmek zorunda kaldınız. Bingo. Artık siz de Lbgt siniz. Böyle buyuruyor yorumcu. Ben ikna oldum (!) Not: İroni içerir.
Yanıtla (3) (1)Boşuna yazarsın yorumcu arkadaş.Adamların derdi anlatılanı anlamak değil ki takmışlar lgbtye yazılan mesajın içeriğine bile bakmıyorlar..4 işlemi de bilmediklerinden milyonun ne ifade ettiğini de bilmiyorlar.Varsayılan rakamlar ortalama tahmin edilendir ve birçok kaynakta bahsedilir.Ama uhrevi hülyalardan başını kaldırmayan zihniyetin bunlardan haberi olmadığı için anlatılanlarını anlamalarını beklemeyelim.
Yanıtla (1) (1)Bu yorumda neredeyse hiçbir doğru yok. Yorumcunun daha iyi ve tarafsız bir yakın ve uzak tarih bilgisine ihtiyacı var.
Yanıtla (5) (1)Milyonlarca mı dediniz!Milyonlar ve hatta yüzbinler olmadığını siz de biliyorsunuz ama siyasi hedefleriniz bunu yazmayı gerektirdiği için yazıyorsunuz.Ben bunu bütün 85 milyon insana bir hakaret olarak gördüm,bir fikir serdetme değil!
Yanıtla (8) (5)Ya da Başbağlar!Onlar insan evladı değil miydi?
Yanıtla (10) (0)"Basbağlar,Madımak, Gonca kurış Gaffar Okan domuz bağı Vahşetierine lanet olsun..
Yanıtla (6) (0)Amin!Tc derin devlet sistemine,ergenekona,jiteme ve fetöye de lanet olsun!
Yanıtla (2) (0)01:31..Sapla,samani karıştirarak Suret'i Hak'tan "kesinlikle" olamayiz..Madımak'ta yaşanan VAHŞETi yapan zihniyet (bugunde var az olsada) belli..Peşinden Bağlar vahsetini yapan zihniyette (bugunde var aramizda) belli..BUNLAR NET görmek isteyenler için..çeşitli maskelere bürünselerde saklanamazlar..***Sapik zihniyet ise (kimisi cinsel tercih diyor bizi bağlamaz) apayri konu.Tıp ve Ruh bilimi konusudur..Istedikleri kadar makyajlasinlar boş laf.***INSAN YAŞAM ONURU icpolitika üstü konulardir..
Yanıtla (5) (0)son 5 kıta doğru tespitler.Seçimin neden kaybedildiğini de gösteriyor.Üzüm yemek bile istemediler sanki.
Yanıtla (0) (0)Yeter ki Turk Milleti aleyhine bir durum olsun koşa,koşa sosyalisti (cok az istisna),özgürlükçüsu,etnik ırkçısi vb giderler..Bir taraflarını yirtarak zirvalarlar...Ama sonra da büyük bedellerin ödendiği bu Vatanın en guzel yerlerinede kurulmaktan geri durmazlar..UTANMA da yok..Turk Milletinin lehine amasiz,mamasiz fakatsiz BIR KELIME DUYMUS DEGİLİZ...Karanlıklar içinde uyusunlar..***
Yanıtla (14) (6)Zenci kardeş; Türk milletinin aleyhine olan, senin utanman gereken en büyük olay çöplerden yiyecek, plastik kağıt, toplayan türk milleti bireylerinin halidir. Bırak sen solcuları falan sen bunla ilgilen de göreyim seni ,hadi bakalım.
Yanıtla (12) (12)Yıldız kardeş tipik safsata mantığı sizinki. Latinler buna bir ad verir açın bakın. İkisinden de utanırsın olur biter.
Yanıtla (4) (3)FAKİRLİĞİN Destanını yazabilirim.(hemde kendimizden) .***..ama Onursuzluğu,Nankörlüğu,Haysiyetsizligi,Gammazliği uzar,gider ne kabiliyetim var,,ne de yazacak kalemimiz..Insan mideyle dolar ama RUHUYLA YAŞAR...Evet tonla haksizlik,eksiklik,aksaklik,uckagitcilik,hırsızlık,yalancılık olabilir bazilarinda ve uzar gider ,,, ama bu RUHSUZ ve ONURSUZ yaşamaya sebeb OLAMAZ bazılarımızda.....***
Yanıtla (5) (1)Söz konusu yorum türk milleti aleyhine diye kendini matah zannedenleredir.Ben latinler ne der bilmem, hamaset yapıp başkasını dışlayacağına, Türk milleti bireylerinin haline pazar kurulan yerde akşam üstü git bak diyorum
Yanıtla (1) (0)Türk milleti aleyhine çalışanlar kişi başına milli geliri 12.500 dolardan 9.500 dolara düşürenlerdir. Bu milletin fakirleştirilmesi demektir. Eğer son 8-10 senede milli gelir 12.500 dolarda kalsaydı, yani hiç büyümeseydik bile, milletçe fazladan yaklaşık 1.000.000.000.000 (bir trilyon) dolara karşılık gelen gelirimiz olacaktı. Bu paraya daha ne esrler yapılırdı, ne eserler. Şimdi borç içinde, üç buçuk eserin propagandasıyla geviş getiriyoruz
Yanıtla (8) (4)Ermeni “soykırım” iddialarının tavizsiz savunucusu olmak… Üstadım Ermeni soykırımı ni inkar etmek sizin milliyetçi duygularınızi oksayabilir. Atalarinizin Melaike i kiram gibi meth u sena Etmek hata ve günahlardan Müberra kılmak başınızı göklere çıkarabilir. Ama şunu bilinki Allah ZAHİR ismi tecelli edecek ve Kutsaldevletin Kutsal yalanları ortaya çıkacak. Hak tecelli edecek işlenen cinayetler aşina olunacak...
Yanıtla (3) (12)Bence de hak tecelli edecek ve Ermeni Tasnak ve Hincaklarin bu topraklarda doktugu kan ile isledigi cinayetler butun dunyanin gozu onunde ayan beyan ortaya cikacak.Cunku gerceklerin birgun er ya da gec ortaya cikmak gibi bir huyu var.Iste o zaman Ermeni soykirimi yalanina sarilanlar ve buna destek verenlerin el icine cikmaya yuzu olmayacak.
Yanıtla (10) (4)Aldatıldık, Rabbimiz bizi affetsin deyu işin içinden çıkmazlar mı?
Yanıtla (1) (1)Kimse pir ü pak demiyor. Soykırımın anlamını bilmiyor olamazsınız Mukatele ile soykırımın farkını da bilmiyor olamazsınız. Sizinkiler (hdp'li sevgili arkadaşlarınızın dedeleri bazı taşkınlıklar, maalesef yapmış. (Erzincan Tunceli hattında, bir kaç bin veya daha fazla can kaybı). Doğru bulmuyorum. Ermeniler de bir hayli müslümam (türk, zaza, alevi, kürt) katletti. Lanetliyorum. Acıları yarıştırma. Tek taraflı çamur atma. Biraz mantık, biraz insaf.
Yanıtla (7) (1)Kiras'in bahsettigi konular, HDP, LGBT ve Ermeni meselesi, sadece ülkede yasayan Sosyalist aydinlarin sorunu mu? Hem ülkenin %99'i Müslüman diyeceksiniz, hem de böyle netameli konular gündeme gelince, hemen ortadan kaybolacaksiniz? Bir aydina yakisan, bir aydindan beklenen tavir bu mudur? Yilllardir siyasal Islami yakindan takip eden biri olarak cevabim, EVET. Bir siyasal Islamcinin yapacagi sey, bu konular acilinca hemen orayi terk etmek, bu sorunlar yokmus gibi davranmaktir. Peki neden böyle?
Yanıtla (17) (9)Ermeni soykırımı falan yok.O zaman Doğu anadoludan bölgemize,güneydoğuya kaçan bu Kürtler kimden kaçtılar.Ermenilerin öldürdüğü onbinlerce Kürtün sorunu ne oldu?Onu da yazsana dürüst münevver!?!Sadece Hakkari civarında 400 civarında kürt kızı ermenilerce tecavüz edildi.Hem de onları tanıyan amca,kardeş komşu diye hitap eden ermeniler tarafından.Bu zulmü yapan Ermeniler kafkasyadan da gelmediler.Hadi bunu da yaz aydın.......
Yanıtla (14) (3)10 tane düşman yapamaz bazılarının bize yaptığıni.........***Bize bizi bilen gerek, Bizi candan seven gerek, Çağırmadan gelen gerek, Al aşkını çal başına, Çağırmadan gelen gerek, Al aşkını çal başına..***..demiş şair ve guzel demis..
Yanıtla (1) (0)Maalesef Türkiye'de ki solculuk böyle algilanmadi. Türkiye de ki solculuk başka bir şekilde işlendi. Dinsizlik ana, baba ,bacı tanımayan vatan düşmanı olarak işlendi Bugün solun ikdidara gelememe sinin birinci nedeni budur.
Yanıtla (5) (2)Bir başkaldırı ve iyi niyetle başlayan Marksizm ile sosyalizm bence özdeş değil.Dürüstçe kapitalizm ve zulümlerine başkaldıran marks ve adamlarının idealleri artık yaşamıyor.Sadece tarihin tozlu sayfalarında mevcuttur.Marks yaşasaydı lgbtlileri mutlaka eleştirir ve insanlığını yüzkaraları derdi.Ayrıca iflah olmaz ve patolojik din düşmanlığı Marksizmde yok,aynen Tolstoyun hristiyanlığı gibi Kiliseye bir başkaldırı olarak başladı.Bu yüzden bu ideolojiyi bütün dünyaya teşmil etmek yersiz ve absürtt
Yanıtla (3) (2)Bir Marksist olarak makaleyi çok dikkatle okudum. Değerli buldum. Marksistlerle paylaşacağım.
Yanıtla (0) (0)Doğru tespitler. Türkiye'deki sol zihniyetin en büyük yanlışlarını sosyalizmin tarihsel süreci ele alınarak değerlendirilmiş. Bu bağlamda şunu da eklemek gerekir: İdeoloji olarak Türk faşizmine karşı dururken, Kürt faşizmini desteklemek Türk Solu içerisinde başlı başına ele alınması gereken en önemli unsurlardan birisi.
Yanıtla (5) (0)1965 den beri devrimci - kominist gençler haklara özgürlük sloganı ile kürt gençleri yanlarına alıp güçlenip çok görünüyordu bu gençlerin çoğuda ateist değilse bile özendiriliyordu. Sonuç olarak ilkesiz, ırkcı, dini değerlere değer vermeyen bir gençlik
Yanıtla (5) (2)Bir şeyi zayıflatmanın yollarından biri ona isim koymak, kategorize etmektir. Amerikan sinema endüstrisi yeni yeni oluşurken pek çok dağıtımcı ve yapımcı firma ortaya çıkmıştı. Bu yeni endüstrinin rekabet istemeyen kesimi ve silah sanayiicileri ortak menfaatler etrafında birleştiler. Savaş ortamı iyi bir fırsattı. Geriye sadece isim koymak kalmıştı. "Komünist çuvalına" atabildiklerini attılar. O dönem star sistemi geçerliydi.Ellerindeki yönetmen ve oyuncuları kaybeden firmalar piyasadan çekildi.
Yanıtla (1) (0)Kısacası, hak hukuk savunacaksanız, gözümüzün içine sokmadan savunun diyor yazar... Gözün içine sokma tanımını da açıkta bırakıyor...
Yanıtla (3) (1)Cünkü bu konulardan bir magduriyet cikartamiyorlar. Siyasal Islam, reaksiyoner ve rövansist bir ideolojidir ve söyleminin temel dayanagi magduriyettir. Kendi cikarlarina kullanabilecegi veya rakiplerine zarar verebilecegi her siyasi söyleme destek verirler. Örnegin Kürtleri yanlarina cekip, tek parti dönemine vurmak icin, Dersime katliam, hatta soykirim derler. Ama Dersim'den cok daha büyük bir katliam olan Ermeni meselesinde topa asla girmezler. Cünkü buradan kazanabilecekleri bir sey yok.
Yanıtla (10) (8)Ülke sevgisi, topluma bağlılık ile milliyetçilik, milliyetçilik ile ırkçılık arasındaki nüans farkları ciddidir. Bu toplumsal kan dökmelere bakışlarda da nüans farkları önemlidir. Yaşananlardan ders çıkarmak ve kaçınmak yerine birbirini suçlamaya zemin aramak akılcı değildir. Örneğin Ermeni-Türk-Kürt boğazlaşmalarında mesela Ermeni tezine sarılanlar da Taşnak liderlerinden Kazaçnuni’ nin raporundan bahsetmezler, ya da atom bombası üzerinde tepinenler, japonların o dönem vahşi kıyımlarını görmez!er.
Yanıtla (5) (1)Yazının makul bir sol eleştirisinden "yahu ne karıştırıyorsun kürdü lgbtyi. Boş beleş işler bunlar"a dönüşümü muhafazakarların -İslamcıların ya da sağcıların mı deseydim- temel özgürlüklere dair tüm entelektüel birikimlerini tek refleksle çöpe atmalarının güzel bir örneği olmuş. Hani derler ya:"içinde yok".
Yanıtla (4) (5)Türkiye’yi 60 yıldır sağ iktidarlar yönetiyor ne solcu bıraktılar ne gerçek anlamda sendika, işçilerin sendikalaşma oranı size bir fikir verebilir.Solcuların, hele hele birde yazar çizer ve politikacı ise hayat hakkının bile olmadığı bir ülkede bu insanlardan ne bekliyorsunuz? Utanması gerekenler ben demokratım diyen muhafazakar sağcılardır.Diğer radikal sağcıların zaten böyle bir derdi yok,ne burada ne Avrupa’da ne Amerika’da !
Yanıtla (8) (3)“…………toplumsal gerçeklikle didişen bir entelektüel züppeliğe dönüşen……” ister sol ister sağdan gelsin yerli liberal anlayışımızı en iyi tanımlayan cümlelerden biri. Ziya paşanın ünlü şiirinde vurguladığı tipleme de tam bu zihniyeti işaret eder; (mealen)“ acemi müneccim gökte yeni yıldız ararken önündeki çukuru görmezmiş”. Bizim liberallerin de gelişmiş demokrasiyi, AB üyeliğini, bugünün iktidarından beklemek gafletine düşüp, alet olmaları bu örneğe uyuyor..
Yanıtla (1) (0)Gender dysphoria olan tedavisi gereken vücutlarında işlev bozukluğu olan insanlara destek vermek yerine siz normalsiniz hatta herkesin olması gereken bu diye propaganda yaparak küçük çocukların beynini cinsiyet yoktur seçilir diye bilime biyolojiye normale savaş açan sjw tayfası insanlığı yok etmeye çalışıyor.
Yanıtla (4) (2)Topluma ters düşmeyelim Lgbt, azınlık, engelli grupları yok sayalım, dışlayalım, seslerini keselim öyle mi? Bunların yanında duran az sayıda solcu da halktan kopuk olsun. Toplumların ilerlemesi ve demokrasi kolayca manipüle edilen halk kitleleri ne derse yapmak ile mi olur?
Yanıtla (4) (3)Kisaca insanlar sussun ki zarar görmesinler gibi bir sonuç öneriyorsunuz. Gettolarda yasayan göçmenler, uyusturucu bagimlilari ve escinseller… ???
Yanıtla (6) (5)Türkiye için durum oldukça sefil. Sosyalistler kabaca sol ittihat terakki içinden çıktığı İçin devletle iktidarla bağını koparamadı sürekli arkasına baktı. Sosyalistler yerele kapanmaz enternasyonalist olurlar. Hayal ve hedefleri dünyadır. Dünyaya bakıp Türkiye yi onun içinde görürler. Yerel olan etnik sorun burjuvazinin çözebileceği bir sorundur. Yerelde ezilen halklara duyarlılık gösterir ama devrimi onlarla yapacağı hayalini kurmaz. Burjuvaziye kendi tezi olan demokrasiyi derinleştir çöz der.
Yanıtla (2) (1)Genel olarak makul güzel bir yazı. Özellikle lgbt konusu daha ciddi bir analizi gerektiriyor olsa da.
Yanıtla (3) (0)yazılarınızdan bana abes gelen epeyce oldu. bu onlardan değil, tayyibi, özellikle "ustalık dönemi"nde ayakta tutanın, muhalif kesimler olduğu kesin bence.
Yanıtla (3) (0)