Aşiret kültürüyle siyaset

Türkiye’de birbirini düşman olarak gören, “Bunlar imkan bulursa bizi yok ederler” diye birbirinden ölesiye korkan toplum kesimleri var. Aslında çoğu hiç yüz yüze gelmemiş olan, birbirlerini gerçekte tanımayan bireylerden söz ediyoruz. Neden düşmanlar birbirlerine peki? Bir tür “aşiret kültürü” yüzünden. Daha bilimsel bir adlandırma isterseniz, dar grup aidiyeti psikolojisi de diyebiliriz buna.

Bizim ülkemizde sosyalistler milliyetçilerden, milliyetçiler sosyalistlerden, İslamcılar Kemalistlerden, Kemalistler İslamcılardan, liberaller hepsinden, hepsi liberallerden ve aslında hepsi birbirinden korkarlar, birbirini düşman görürler. Ama kişi olarak değil toplu olarak.

Aile üyeleriniz arasında, komşularınız içinde, iş ve meslek muhitinizde sizinle aynı siyasi/ideolojik angajmanı paylaşmayan kişiler ise düşmanınız değildir. Çünkü onları “şahsen” tanıyorsunuzdur. Ama onların üyesi oldukları politik gruba ve o grubun şahsen tanımadığınız diğer üyelerine düşmanlığınız bakidir.

Demek ki meselenin özü kişiler arasındaki görüş ayrılığı, inanç farklılığı, değerlerin uyuşmaması, kültür çatışması falan değil. Yabancıya karşı duyulan kuşku.

***

İnsan sosyal bir yaratık. Tek başına değil, ancak topluluk içinde hayatını sürdürebilen bir canlı. Öyleyse başka insanlarla bir arada olmamız bireysel çıkarımızın gereği. Ancak bu ihtiyaç, paradoksal biçimde, bireysel çıkarlarımızı grup çıkarının gerisine çekmeyi gerektiriyor.

Grup çıkarlarını birey çıkarlarının önünde tutmanın gerekçesi muhtemelen çok eski devirlerde “grup olmadığında bireyin de olamayacağı” (yani insanların bir arada bulunmadıkları takdirde tek başlarına hayatlarını sürdürmelerinin mümkün olmayışı) gerçeğidir. O günlerden bu yana DNA’larımızda taşıdığımız bir bilgi bu. Nesilden nesle aktarılan bir yasa.

Bu doğal yasanın gereği olarak çekirdek aileden başlayıp sülale, klan, aşiret diye giderek genişleyen ve hepsi kan bağına dayalı (sayılan) topluluklar halinde yaşamış atalarımız. Güven duygusunu orada bulmuşlar. Zaman zaman kendilerine benzeyen bazı gruplarla kendilerine belki daha az benzeyen başka gruplara karşı işbirliği de yapmışlar. Bu işbirliğinin işe yaradığı görülünce ilişkiler artmış, kavim veya ulus dediğimiz birlikler oluşmuş. Kabile, aşiret gibi yapıların üstünde yer alan bu çerçeve kimlikler şehir hayatına geçilmesiyle birlikte daha işlevsel hale gelmiş ve insanların daha önce yalnızca kandaşlarına karşı besledikleri sınırlı güven duygusunun kapsamı genişlemiş. Böylece ticaret, sanat, eğitim ve bilim faaliyetleri gelişmiş, medeniyetler teşekkül etmiş.

Buna karşılık, başka gruplarla ilişkileri daha sınırlı kalan topluluklar içe kapalı şekilde süren sosyal yaşayışları itibarıyla bu gelişmelerden uzak kalmışlar. Dolayısıyla şu veya bu şekilde medeni normlarla karşılaştıklarında yabancılık yaşamışlar, yeni şartlara kolay intibak edememişler.

Ne var ki “medenileşen” topluluklar da birtakım doğal süreçler sonucunda sosyokültürel yapıların ve buna bağlı olarak siyasi organizasyonların çözülmesiyle birlikte yeniden aşiretleşme eğilimi içine girebilmişler. Çünkü kapsayıcı kimlikler zayıflamış, güven azalmış ve sonuçta medeniyet normlarından uzaklaşma başlamış.

***

Bugün de bazı toplumlar böylesi süreçlere maruz durumdalar. Ne yazık ki Türk toplumu için de geçerli bu durum. Bugün Türkiye’de -kimilerinin “kimlik sorunu” dedikleri- temel sorun toplum kesimlerinin birbirinden uzak kompartımanlara dağılmış olmasıdır.

Bir parça yakın tarihin kırılmalarından izler taşıyan, bir parça hızlı şehirleşmenin ve göçün eseri olan, bir kısmı dinin farklı yorumlarından kaynaklanan, biraz etnik hassasiyetlerden beslenen, sınıf esaslı olmasa bile ekonomik ayrışmalarla da ilgisi bulunan, küçük bir bölümü ideolojik angajmanlardan büyük bir bölümü ise düpedüz parti sadakatinden veya alışkanlığından ileri gelen bir kompartımanlaşmadan söz ediyoruz. Bilhassa son yıllarda sertleşen siyasi kutuplaşmanın körüklediği toplumsal dağınıklıktan.

Öteden beri hep yakındığımız güvensizlik sorunu bu tablonun hem sebebi hem de sonucu. Daha doğrusu birbirini besleyen mekanizmalar bunlar. Biraz önce ticaretin, sanatın, eğitim ve bilim faaliyetlerinin veya kısaca medeniyetlerin ortaya çıkmasındaki rolünden dem vurduğumuz güven duygusunun eksikliği saydığımız değerlerin de bozulması, çürümesi, elden gitmesi demek.

Gelgelelim bunun farkında olanlar çoğunlukta değiller hiçbir zeminde. Siyasetçi halinden memnun, daha büyük işlerle uğraşan aydınların umurunda değil iletişim teknolojilerinin ve medyanın en güçlü olduğu bir süreçte yaşanan bu dağılma. Toplumu birleştirici bir işlev görmesi gereken milliyetçiliğin bile birtakım ellerde popülizme dönüşüp ayrıştırıcı bir yönde kullanılmaya çalışılması geleceğimiz adına pek ümit verici bir görüntü değil maalesef. Ancak, bardağın dolu tarafına bakacak olursak, neyse ki bütün bu sorunların hepsinin çözümü var.

***

Zira Türkiye’deki kavga veya çekişme farklı siyasi kesimler arasında. Farklı toplum kesimleri arasında değil. Haddizatında problemin asıl temeli şu: Her toplumun içinde -tıpkı matruşka bebekleri gibi- başka toplumlar da yer alır. En başta kan bağımız olan aile üyeleri olmak üzere birtakım ortak özellikleri paylaştığımız başka insanlarla toplumun geri kalanından ayrı kümeler oluşturuyoruz ve sonra mensubu bulunduğumuz bu küçük kümeye aidiyet hissiyle bağlanıyoruz. Tek tek küçük gruplardan oluşan büyük gruba da aidiyet duyuyoruz elbette ama küçük grup aidiyeti diğerinden daha fazla ağır basıyor. Çünkü daha fazla güvenli hissettiğimiz zeminlerde daha kolay toplumsallaşıyoruz. Öyleyse küçük grup aidiyetlerinin duvarlarını aşmak için büyük grup zemininde güven eksikliği hissetmemek gerekiyor. Üstelik günümüzde şehirlileşme ve milletleşme süreçleri sonunda güç birliği ve dayanışma içinde olmamız gereken insan grupları eski devirlere kıyasla çok daha fazla genişlemiş bulunuyor.

Ne var ki psikolojimiz veya genetik kültür kodlarımız bu yüzeydeki ihtiyaca karşı derinden itirazlar ve hatta birtakım engeller üretiyor. Güvensizlik duygusu bunların en mühimi. Toplumsal çözülme süreçleri, kültürel kompartımanlaşmalar, siyasi kutuplaşmalar vs. bu duyguyu besleyip büyütüyor.

Bu engeli aşmanın yolu toplumun ortak değerler ve hukuk çerçevesinde birlik oluşturabilmesi, yeni modern manada millet olması yolunda herkesin üzerine düşeni yapması.

Elbette bunun için öncelikle siyasetçimizin, aydınımızın ve medyamızın “aşiret dilini” kullanmaktan imtina etmesi, karşısına çıkan birtakım toplumsal anlaşmazlıklara ayrıştırıcı değil birleştirici olma yönünde yaklaşmayı şiar edinmesi gerekiyor. Bugünkü siyasetten veya bugünkü medyadan bunu beklemek gerçekçi olmayabilir belki ama yol bu. İllaki bu yolda yürüyecek birileri olur. Bugün olmazsa yarın olur. Yalnız, çok geç olmazsa da iyi olur.

YORUMLAR (98)
YORUM YAZ
İÇERİK VE ONAY KURALLARI: KARAR Gazetesi yorum sütunları ifade hürriyetinin kullanımı için vardır. Sayfalarımız, temel insan haklarına, hukuka, inanca ve farklı fikirlere saygı temelinde ve demokratik değerler çerçevesinde yazılan yorumlara açıktır. Yorumların içerik ve imla kalitesi gazete kadar okurların da sorumluluğundadır. Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır. Özensizce belirlenmiş kullanıcı adlarıyla gönderilen veya haber ve yazının bağlamının dışında yazılan yorumlar da içeriğine bakılmaksızın onaylanmamaktadır.
98 Yorum
  • M.helvacı / 27 Mart 2022 00:29

    Kesinlikle artık akp adını AŞP olarak değiştirmesi çok uygundur..

    Yanıtla (0) (0)
  • M.helvacı / 27 Mart 2022 00:22

    Hocam öyle bir başlıkkii bravo gerçekten tebrik ederim.Artık kesinikle aşiret yönetimi demek lazım..Hak mış hukukmuşş.demokratik yönetimm..hepsi fasa fiso artık

    Yanıtla (0) (0)
  • Mustafa İMİR / 26 Mart 2022 21:33

    Güzel bir sistemik düşünme yazısı. Teşekkürler. Ancak karmaşık ve her biri değişken çok bileşenli toplumsal ilişkileri temel olarak ''güven''e bağlamanız, diğer bileşenlerden kısa da olsa söz etmemiş olmanız yazıdaki bütünlüğü gölgeliyor. 'Aşiret kültürü' ancak bir analoji olarak ifade edilebilir. Onun üzerine genel bir toplumsal tavır ve duruş açıklanamaz. Bir ara diğer yönleri de düşünüp tekrar yazarsınız sanırım.

    Yanıtla (0) (0)
  • Yavuz / 26 Mart 2022 11:08

    “Cahiliye zamanında toprağa gömülen kadın, günümüzde evlere gömüldü. Derler, kadın evde oturup çocuk terbiye etmelidir. İlginçtir, ilim ve ma'rifetten habersiz bir insan, evlat terbiye edebilir mi?”.......................Ali Şeriati

    Yanıtla (7) (2)
  • Karar Okuru / 26 Mart 2022 13:55

    Ama İslam'ın hakikati olarak görülen, oysa İslam'ı tarih boyunca kendi menfaatlerine göre yorumlayan, kendi menfaatlerinin gereğini dine söylettirip din sömürüsü yapan insanlara göre mi cevap vereyim? yoksa cevap verdiğimde DİNSİZ, HAİN, TERÖRİST olarak yaftalanacağım bir cevap mı vereyim....

    Yanıtla (4) (0)
  • Ali / 26 Mart 2022 16:07

    "Mim’siz medeniyet, tâife-i nisâyı yuvalardan uçurmuş, hürmetleri de kırmış, mebzul metâ/eşya yapmış. Şer’-i İslâm onları, rahmeten dâvet eder eski yuvalarına. Hürmetleri orada; rahatları evlerde, hayat-ı âilede" bsaidnursi/ Lemeat.

    Yanıtla (2) (3)
  • Organik / 26 Mart 2022 20:33

    Cifirci kasaba vaizi, kadın evde oturmalıdır, diyor. Peki bu konuda bir nass var mı? Kuran, kadın çalışamaz, memur olamaz, sosyal hayatta yer alamaz, diyor mu? HAYIR! Kadın çalışınca değeri düşüyormuş. Bu kafadaki birine ZOBU denir ancak. Tek maaşla ev geçindirilebilen İnönü devrinde yaşamıyoruz. Tayyip 4,253 lira 40 kuruş maaş veriyor. Said ağam gelsin, tek maaşla çoluklu çocuklu ev geçindirsin de görelim.

    Yanıtla (1) (0)
  • ismail karadağ / 26 Mart 2022 20:18

    tamda böyle efendim... güzel yazı.

    Yanıtla (0) (0)
  • Albedo / 26 Mart 2022 16:30

    Bu ulkede toplumun onune konan birincil deger maddiyattir.toplumun maddi manevi,sosyal ictimai butun degerleri paraya feda edilmistir.paranin onunde din iman cami cemaat,ahlak hepsi boyun egmistir.toplumda paranin satin alamayacagi hicbirsey yoktur gibi korkunc bir algi olusturulmustur.bu durum icten ice curuyen bir toplumun disa vuran ifadeleridir.

    Yanıtla (7) (1)
  • Albedo / 26 Mart 2022 17:20

    Turkiye sanayi devrimi yapamadi lakin yazili turk tarihinin yonetim bazinda yalani mesrulastiran zihniyet devrimi yapti...

    Yanıtla (7) (0)
  • Albedo / 26 Mart 2022 17:46

    Bu zihniyetin inanca sirayeti sonucu herturlu gayrimesru kazanci olan kisiler hayir kurumlarina yardim yaparak diyetini odediklerini soyleyerek muslumanligin icine ruhbanligi sokmaya basladilar..

    Yanıtla (3) (0)
  • Albedo / 26 Mart 2022 20:18

    1980 oncesinde yasanan sag-sol Husumeti farkli bir versiyonda tekrar zuhur etmeye basladi.iktidari alenen destekledigini ve menfaat temin ettigini bildigi ticaret erbabindan vatandas uzak duruyor. bunun karsisinda iktidar yandasi olmayan hayir kurumlarina iktidari destekleyenler yardim etmiyor,hisimlik kurmaktan kaciniyor.ulkede bunlari dusunen var mi acaba?

    Yanıtla (0) (0)
  • Net! / 26 Mart 2022 19:19

    Zorunlu ilkokul eğitimini ,şekilci saçmalıkları,toplumu homojenleştirmeyi modernleşme sananlar gerçek modernleşmeyi durdurdular, daha büyük sorunlara,kamplaşmaya yol açtılar,otoriter gelenek bıraktılar.2011 den sonra iç ve dış koşulların etkisiyle akp,ittihatçı-kemalist elitlerle uzlaşıp,yerli ve milli ittifak kurulunca eski hastalıklar nüksetti.Yapılan hataları örtme telaşı,ekonomik bağımsızlık vb niyetlerle yapılan işler, herşeyi daha da kötü hale getirdi,hem realiteden hem de halktan koptular

    Yanıtla (2) (4)
  • musto / 26 Mart 2022 19:14

    Garibi dövmüşler...Ahh arkam demiş...Dünyamızda canlı varlıkların çoğunluğu ayakta kalmak bölgesine sahip olabilmek ve onu korumak için kendi hemcinsinden klanlar kurar. aile kabile ırk inanç ile kuvvetlenir.Dünyanın süper gücü Amerikada bugün her inancın,mezhebin, ırkın daha fazla söz sahibi olabilmek için kurdukları dernekleri ve lobileri vardır...Yahudi lobisinin izin vermediği çoğu yasalar kanunlaşmaz.Yıllardır bu tür lobilere para öderiz.İsraille aramız açıldı,Ermeni soykırımı tanındı...

    Yanıtla (2) (1)
  • Remzi Temür / 26 Mart 2022 17:37

    Bu memlekette hakiki anlamıyla bir liberalizm düşüncesi var mı? Liberallerin (ki bunların ekserisi sol liberaldir, pek az bir kısmı da sağdan gelme liberaldir) aşiret kültüründe payı yok mu? Liberaller, millet olgusunu, gerçekliğini kabul ediyor mu; yoksa bazı kavramları istismar ve tahrif ederek millet olgusunu bilinçlice baltalıyor mu? Açık, cesur ve samimiyseniz gazetenizdeki sol ve sağdan gelme liberal yazarlar da dahil bu sorun-mevzuyu etraflıca ele alırsınız. Bekliyoruz.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ali / 26 Mart 2022 17:22

    “İnsanlar bilmedikleri şeylere düşmandırlar" Hz Ali ra. Blişip tanışınca yabancılık/ hasımlık kayboluyor.

    Yanıtla (2) (0)
  • Kararsız / 26 Mart 2022 17:16

    Tüm İslam ülkelerinde olduğu gibi Düşünce,araştırma, yorum yapma gibi yaratanın insana verdiği en büyük meziyetleri kullanmayan; güç ve otoriteyi elinde tutan, kandırmaca söylem sahibine koşulsuz itaat eden millet oluşumuz en büyük sorunumuz. Çoğumuz her dönem sözü geçen İslamcınin sadece kendi çıkarı peşinde olduğunu görsek bile kabul etmiyoruz. Bu ülke Menderes ile başlayıp, Özal ve Erdoğan politikaları ile pazarlandı, peş keş çekildi. Sağcı ve dinciler ya görmeyin.

    Yanıtla (3) (1)
  • Net! / 26 Mart 2022 16:10

    Klanların mücadelesi sürüp gidicek.Sonlanması iki şekilde mümkün, Kemalizmde uzlaşı olmadığına,tam tersine klanları kamplaştırdığına göre, ya uzlaşı ile liberal demokrasi olucak ya da bir klan diğer klanlara tamamen baskı kurup,hibrit rejimden tam otoriterliğe geçilcek.

    Yanıtla (1) (0)
  • Şaik / 26 Mart 2022 16:10

    Sayın yazar, Türkiye bir adım ileri atarsa iki adım da geri atar. Düzen bu, mekanizma bu, paradigma bu. Öyle demokrasiymiş, hukuk devletiymiş bunlar devletin topluma çok gördüğü şeyler. Kim iktidara gelirse gelsin, sonuç değişmiyor. Böyle gelmiş böyle gider, fazla bir beklentim yok.

    Yanıtla (1) (0)
  • TB / 26 Mart 2022 06:43

    İbrahim Bey, bizim toplumumuzda birey olabilmeniz çok zordur. Kişilik ve eğitim olarak eksiklik hisseden insanlarımız, mutlaka ve mutlaka kendilerini bir gruba, camiaya, tarikata eklemlemek istiyor. Psikolojik olarak önemli bir gerekliliktir "aidiyet". Bizim toplumumuzda bu hemen hemen kaçınılmaz bir durumdur. Belli bir noktadan sonra da bu insanlarımız kişiliklerini kaybediyorlar. Çok zor bir durum, toplum olarak hiç iyi durumda değiliz.

    Yanıtla (15) (0)
  • Milli Gömüş / 26 Mart 2022 15:53

    Hatırla....Şahsiyet en önemli meziyettir birey olabilmek için. Maalesef haklısınız, insanlar kolaya kaçıp bir grupa eklemlenip kendi hayatlarına bir anlam katmaya çalışıyorlar. Ama neticede koyun olup meeliyorlar bir çobanın arkasında. Bireyin yetişmesine olanak vermeyen eğitim sistemimizle bu millet 23. yüzyılı göremez, dağılır gider. Tarihe not!

    Yanıtla (2) (0)
  • Ali Rıza / 26 Mart 2022 01:31

    Bu sözünü ettiğiniz ve hatta şikayet ettiğiniz sosyolojik olay , sadece bize has bir şey değil , Şark toplumlarında görülen bir olaydır , kimse kimseyi sevmez ,Misal bir köyün ahalisi , komşu komşuyu sevmez ama , karşı köyün koyun sürüsü kendi meralarına girse , hepsi anında birlik olur , karşıya saldırır , İnsanın doğası öyledir , medenileşme dediğimiz , ilkel karakterlerden kurtulma sürecidir , bu bir kültürdür , zaman içinde gelişir , önderlerin topluma müspet yönde örnek olması gerekir ,

    Yanıtla (19) (0)
  • Veli Mirza / 26 Mart 2022 12:07

    "Önderlerin topluma müspet yönde örnek olması gerekir." Oluyor! Kendisine oy verenle vermeyeni birbirine düşürüyor. Esnafla müşteriyi kavga ettiriyor. Ne yapalım onun "müspet" anlayışı da bu. Trabzon Araklı'da müşteri şeker almaya markete gidiyor. Terek boş. Çalışana, nereye sakladınız, diye çıkışıyor. Çalışan, kalmadı kardeşim, inanmıyorsan gel depoya inip bakalım, diyor. Müşterinin cevabı: "Stokçuluk yapıyorsunuz, cumhurbaşkanı yalan mı söylüyor?"

    Yanıtla (9) (0)
  • Ali Rıza /Veli’ye / 26 Mart 2022 12:50

    Veli bey , çalışan görevli doğru söylüyor , yorumumda bu noktaya dikkat çektim ,Misal bizim toplumda , köyün ileri gelenleri var , imam var gençler çocuklar onları örnek alır , şimdi tv izliyorsunuz karar verme merciinde bulunanları dinliyorsunuz , yarın için umutlarınız var , karşınızda somut örnek , güvenmek örnek almak istersiniz , İşte o örnek bizlere şekil veriyor , ha imam, ha vali , ha bakan , ha devlet başkanı , Onlar ne ise bizde oyuz. Kendini kenarda tutma Veli bey .!

    Yanıtla (5) (0)
  • Karar okuru..!.. / 26 Mart 2022 13:12

    Suc yine bizde..çünkü işimize öyle geliyor, aşiret liginde en ustte olana gore ortam püfür,püfür esen ruzgarla keyif yerinde..diger aşiretler (partiler) sira bana gelsin diye gürültü peşinde her türlü oynar aşiretler ve sadece asiretlerin ağalari keyif surer diğer tüm asiret marabalarida hizmet eder. Marabalarin aklını kullanıp sana,bana,ona,buna göre degil Herkesin faydalanacagi ortam olmali..Ağalarin değil...ilk once kendimiz DURUST OLMALIYIZ...Dürüst olmayana kesinlikle yol yoktur..

    Yanıtla (3) (0)
  • Veli Mirza / 26 Mart 2022 15:37

    Kimseyi örnek almadım. Daha doğru bir ifade ile örnek almaya değer birini bulamadım. Tek dostum kitaplar. Başkaları beni örnek almaya kalkmasın diye de asosyal bir hayatı tercih ettim. Tayyip'in sözüne inanıp da gidip bakkalla kasapla kavga edecek halim yok. Bataklık orada dururken sivrisineklerle uğraşılır mı? Ben bataklığı hedef aldım.

    Yanıtla (2) (0)
  • KARAR OKURU / 26 Mart 2022 13:57

    hepsinin trafiği de siyaseti de eğitimi de bilimi de ....aynıdır...kemalisti,islamcısı,ülkücüsü...aynıdır...bakınız dünya sıralamaları. bakınız sokaklar..

    Yanıtla (3) (0)
  • Milli Gömüş / 26 Mart 2022 15:33

    Doğru tespit, hepsinin kaportasının içinde aynı motor var. Yeter ki gücü eline geçiriversin, hep aynı davranış kalıbı gözleniyor. Yandaşları zengin et, milleti uyut idare et, en kısa yoldan altın vuruş ve kaçış. Tutunabildiğin kadar tutun iktidar tahtına kısaca.

    Yanıtla (0) (0)
  • Karar Okuru / 26 Mart 2022 15:33

    Asrın lideri ve elemanları sanırsınız Ukrayna'nın, Rusya'nın sözcüsü. Bir gün biri Putin'inin kararlarından diğer gün bir başkası Ukrayna'nın yapıp edeceklerinden bahsediyor. En son, asrın lideri, iki devlet arasında altı sorunlu konu olduğunu, bunlardan dördünde mutabakat sağlandı gibi, diye sözcülük yapmıştı. Ukrayna Dışişleri Bakanlığından, öyle bir şey yok, Erdoğan durumu objektif değerlendiremiyor, diye açıklama geldi. Rol çalmaya çalışıyordu yine eline yüzüne bulaştırdı.

    Yanıtla (1) (0)
  • Okur / 26 Mart 2022 14:53

    İşin özü güya ekonomide istikrar olsun diye millet olarak tek partiye yetki verdik ve gelinen nokta ortada. Ekonominin hali ortada söylenecek söz var mı? Yok. Öyleyse Koalisyon hükümetleri dönemine dönmekten ve kuvvetler ayrılığı temelli hükümet sistemi inşa edip kavgada etsek düşman da bilsek birlikte yaşamaktan başka seçeneğimiz yok.

    Yanıtla (0) (0)
  • murat 124 / 26 Mart 2022 12:05

    Bir ülkede fakirlik övülüyor öbür dünyada da siz yaşayacaksınız deniyorsa gelir eşitsizliği vardır

    Yanıtla (12) (0)
  • N. Öztürk / 26 Mart 2022 14:16

    Hacı Murat, ona fakirlik övülüyor demeyelim ama, şikayet etmeyin, azla yetinin gibi bir anlam yükleyebiliriz.Asıl buraya bakmak lazım, bunu diyenlerin maddi dünyaları nedir? Mesela biri var ki, 50 takım elbise sahibi, ama vatandaşa bir hırkayla da nasıl mutlu olunabilineceğine dair vaazlar çekiyor.

    Yanıtla (5) (0)
  • Selim Kılıç / 26 Mart 2022 10:35

    Aşiret kültürü; Doğalgaza, elektriğe, akaryakıta yaptığı %355'e varan zamlar için "Erdoğan ne yapsın, dünyada enerji fiyatları yükseliyor." diye savunmak, İBB'nin talep ettiği %50 zam için "Ekrem İmamoğlu zamdan başka bir şey bilmiyor, istifa etsin" demektir.

    Yanıtla (12) (0)
  • Asiret / 26 Mart 2022 14:07

    Aşiret kültürü, Ekrem İmamoğlu zihniyetinin başa geldiğinde bu eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, laik, hakkaniyetli ...dili terkederek....ama onlar, gerici, irticai, şeriatçı, cumhuriyet düşmanı, Atatürk düşmanı....gibi argümanlarla karşı tarafa her türlü zulmü yapmayacağına... Milleti inandıramaması ya da ideolojik geçmişlerinde milletin iliklerine kadar hissettirmesi...baksana o korku milletin benliğine sinmiş maalesef...

    Yanıtla (0) (4)
  • Consensus Demokrasi / 26 Mart 2022 00:41

    Hollanda toplumu da ikinci dunya savasi sonrasi, tabanda birbirleriyle iliskisi olmayan gruplardan/kumelerden olusuyordu. Bunlara Zuil deniyordu. Genelde liberal zuil, sosyalis zuil, muhafazakar zuil. Bu gruplarin kendi gazetesi, tv kanali, radyosu, vs. vardi. Fakat bu gruplarin liderlikleri tepede temel demokratik degerlerde uzlasarak Consensus Demokrasi denilen demokrasiyi gelistirdiler. Istanbul kadar bir ulke olan Hollandanin ekonomisi Turkiyeden buyuk ve zengin. Zuiller de cozulmus durumda.

    Yanıtla (9) (1)
  • Okur / 26 Mart 2022 13:56

    Ama bizde tepedekiler aksine kendi bekaları için milleti bölüyorlar.

    Yanıtla (4) (0)
  • Ahmet dönmez / 26 Mart 2022 09:47

    Kürtlerin ulusal sınıfsal talepleri karşılanmadan olmaz. Eşitlikçi özgür vatan.

    Yanıtla (7) (21)
  • Yıldız / 26 Mart 2022 10:57

    Almanya’da oluyor Kürt dolu burada olmaz çünkü Almanya Kürtlerin ulusal haklarını tanımıştır?? ABD Meksikalı dolu 120 milyon latino Katinoların ulusal hakları tanınmış mıdır? Bu devirde eşitlik ve özgürlük önemli milli veya dini kimlik değil!!!

    Yanıtla (1) (4)
  • Ali / 26 Mart 2022 16:43

    Tehlike değil ve kanunlara uyan kürt çünkü.

    Yanıtla (2) (0)
  • Mehmet Kubilay Eryiğit / 26 Mart 2022 10:59

    Lazlar, Çerkezler, Boşnaklar vs. de ulusal talep derse ne olur biliyor musun...Brötonlar Fransada ulusal talepte bulunsa gülerler...

    Yanıtla (3) (3)
  • Mahir Kocaman / 26 Mart 2022 11:41

    Yazarın reddettiği aşiret dilini kullanmışsınız. Ya dikkatli okumadınız ya da alışkanlıklarınız sizi farklı düşünmekten alıkoyuyor

    Yanıtla (2) (1)
  • Karar okuru..!.. / 26 Mart 2022 12:49

    09;47 Milletin Sofrasina oturmuşuz ve herkesin emegiyle getirdiği tabaga kaşık sallıyoruz ama yokkkk BENİM TABAĞIM baska ve özel olacak...fakat biz herkesin tabağına kaşık sallayacagiz...bi bakalim etrafimiza var mi enayiler..?..

    Yanıtla (3) (2)
  • KARAR OKURU / 26 Mart 2022 13:50

    Burada eşitlikten, özgürlükten, haktan, hukuktan bahsedenler o dediklerinden bahsettikleri yanılgısına düşme..Bizim derdimiz KHK'lılar, solcu mağdurlar, devlet menfaat pastasının bizim karşı olduğumuz ideolojinin eline geçmesi...Yoksa biz başa gelirsek o dediğin konuda biz daha katıyız...

    Yanıtla (2) (0)
  • Aşiret için / 26 Mart 2022 13:40

    Yine grup olmadığında bireyin de olamayacağı fikrine kendisini kaptırmış olan yazılı sınavda 95 puan alan çocuğunun mülakatta elenip 70 puan alan diğer adayın neden işe alındığı şeklinde şikayet eden babanın bu serzenişine :'...biri 95 puan, diğeri 70 puan aldığı halde neden 70 puan alanın işe girmesinin doğru bir uyglma/işlm oldğ gerçeğini ... İslam'a, Kur'an'a, peygamberimizin yaşayışına, adalete, hikmete, hakkaniyete ne kadar uygun olduğunu öyle güzel ispat eder ki mağdur bile şapka çıkarır.

    Yanıtla (2) (0)
  • Murat / 26 Mart 2022 13:40

    Ortadogu toplumlarinda ne bekliyorsun.Bunlarin icinde en tehlikeli olan Siyasal Islamcilar...Kendinden olmayan herkese Dusman bir egitim aliyorlar.

    Yanıtla (2) (0)
  • SanalKıreş / 26 Mart 2022 13:35

    Hepimizin içine doğduğu, kiminde hafif kiminde ağır zihinsel hasar oluşturan biz ve ötekiler sorunu. Hayatın doğal kışı içinde bir sebeple farkına varanların acı çektiği bir durum.Daha tehlikeli olan bu sorunu kabul edip kendi mahallesinde böyle bir şeyin asla kabul edilemez olduğunu savunup ancak oda yetmez ama evet demişti diyenler. Aşiret kültürünü direk teşvik edip destekleyenler ve asla kabul edilemez ilan edip destekleyenler. Keşke herşey siyah ve beyaz kadar kolay tarif edilebilir olsaydı

    Yanıtla (0) (0)
  • Aşiret için 1 / 26 Mart 2022 13:35

    Grup olmadığında bireyin de olamayacağı fikrine kendisini o kadar kaptırmış olacak ki; bir arkadaş, AKŞENER'in, iki köprünün uzunluğu ve maliyetini karşılaştırarak, bizdeki köprü maliyeti neden yüksek sorusuna: '... biri 360 milyon dolar, diğeri 900 milyon dolara mal olduğu belirtilen iki örnekteki gerçeği görelim..' diye cevap vererek, gerçeği(!) güzelce(!), her vicdanı mukni(!) edecek bir şekilde, ulaştırma bakanını da tanık göstererek öyle güzel cevaplamış ki....

    Yanıtla (0) (0)
  • BirOkur / 26 Mart 2022 13:13

    Türkiye’de siyaset kurumu aşağıdaki amaçlar için vardır: 1- devlet imkanlarını kullanarak en kısa süre zengin olmak. 2- ideolojik yada inanç olarak bağlı olduğu gruplara fırsatlar yaratmak 3- finansal , adalet ve güvenlik konularını normatif olmaktan çıkarıp kendi inanç ve düşüncelerine yaklaştırmak 3- gayri menkul ile ilgili kedine ve yandaşlarına fırsatlar yaratmak 4- kamu mallarının kiralanması ve işletilmesinde fırsatlar devşirmek 5- liyakate göre değil sadakata göre eleman almak

    Yanıtla (1) (0)
  • murat 124 / 26 Mart 2022 12:39

    Hukuk demokrasi ile yönetilen ülkelerde yönetenler ve etrafı zenginleşemez. Kamu imkanları yandaşlara tahsis edilemez. Topluma din milliyetçilik ırkçılık veriliyor dış düşmanlardan söz ediliyor hukuk ve demokrasi askıya alınıyorsa Sizi yönetenler zenginleşiyor zenginliğin kaynağını gizliyorlar demektir.

    Yanıtla (5) (0)
  • Karar Okuru / 26 Mart 2022 12:32

    "Mahfi Eğilmez: Kur Korumalı Mevduat Hesabı'nın Hazine’ye yıllık maliyetinin 445 milyar lirayı bulacak." Bu şu demek, bankaya döviz yatıranın faizini 84 milyon vergileri ile ödeyecek. Çiftçiye yeterli destek verilmiyor, sanayiciye aramalı üretim tesisi kurdurulamıyor, ama parası olana para kazandırılıyor. Algı ile oynanarak NAS deniliyor, DIŞ GÜÇLER deniliyor, yönetememenin, beceriksizliğin sebebi biziz denmiyor.

    Yanıtla (6) (0)
  • karar okuru / 26 Mart 2022 12:32

    Ötekileştirme bu toplumun baş belası. aidiyetlerin kutsanması büyük sorun. bu kutsama etnik köken ve din aidiyeti üzerinden olunca çok daha tehlikeli. geçmişte bunun acıları yaşandı. ancak, bu durum kolayca çözülecek bir konu değil. Şehirleşme ile uzun vadede çözülebilir. toplum kesimlerinin harman oldugu yerler şehirler. iç içe yaşamak zorundalar. bir kaç kuşak sonra aidiyet duyguları değişime ugrayacak ve herkes birbirlerine katlanmayı ve saygı duymayı zorunlu olarak kabul edecek

    Yanıtla (0) (0)
  • Yener YILMAZ / 26 Mart 2022 12:21

    Bu olumsuz gruplaşmada ırkçı milliyetçi, islamcı “aydın" ların, siyasetçilerin ve yaptıklarının söylediklerinin etkisi nedir hocam...

    Yanıtla (2) (1)
  • murat 124 / 26 Mart 2022 12:06

    Demokrasi ve hukuk olan devletlerde helalleşme diye bir tanım olmaz.. Sorunlar hukuk ahlak çerçevesinde çözümlenir.

    Yanıtla (7) (0)
  • murat 124 / 26 Mart 2022 12:04

    Milliyetçilik Din Irk Mezhep Ulusal birliği sağlamaz Ulusal birliği sağlayacak demokrasi hukuk refah eşitlik ve demokrasidir.. İslam ülkelerinde kimsenin mutlu olmaması hukuk dan demokrasiden nasibini almamış olmalarından kaynaklanır.

    Yanıtla (5) (3)
  • RECEP ALI KOC / 26 Mart 2022 11:55

    öncelikle aydınlar kendilerini düzeltmeli,üslupları çok sert ,toplumu da severek yaklaşmalılar olaylara,yüzde 80 aptal denir se , göbek kaşıyan diye bakılır ve bunlar alkışlanırsa bu iş olmaz

    Yanıtla (1) (1)
  • Karar Okuru / 26 Mart 2022 11:50

    Batılı siyasetçi mutlaka Türkiye'yi kıskanıyordur. Niye benim de 20 yıldır erimeyen böyle bir seçmenim yok. Yol köprü yap, kilise, İncil nutukları at. Her pazar kilise çıkışı siyaset konuş, 50 yıl önce İnternet mi vardı biz getirdik de. Mister Corc sen bu milleti anlayamazsın diye muhalefeti eleştir. Yanında sepet gibi bir rahip gezdir, çeşme açılışlarına bile götür dua ettir. Çanlarımız susmayacak vatan bölünmeyecek de. Yağsın yağmur gibi oylar.

    Yanıtla (7) (0)
  • yavuz / 26 Mart 2022 11:46

    Hizipleşme ve ayrıştırmadan beslenen Türk siyasetini temizlemeden bu dedikleriniz hiç olmayacak sayın yazar.Kutuplaşma olmasa iktidarı kaybederiz,ondan besleniyoruz diyen iktidar yöneticileri ve hala bu kadar destek çıkan varken;medeni meşruiyetimizi sağlamamız imkansız.

    Yanıtla (0) (0)
  • Aydın Sert / 26 Mart 2022 11:43

    Çok güzel bir sosyolojik değerlendirme olmuş. Birbirimizden özellikle korkutuluyoruz. Bunu aşmamız lazım. İDEOLOJİLER BİZE ÇOK ŞEY KAYBETTİRİYOR.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ali Baba / 26 Mart 2022 11:24

    Bayat ekmekten sonra Bayat tatli sati$lari da ba$ladi

    Yanıtla (3) (1)
  • rabia / 26 Mart 2022 01:43

    Bizim milletin istedigi yönetim tipi bu. Toplumun ekseriyeti hırsızlık , hile, hurda, sorun etmiyor. Sigaranın kacagını alıp yagın sahtesini satmak istiyor. Vergi vermek istemiyor bos gezip kacak elektrik kullanmak istiyor. lafa gelince biz buranın insanıyız kimse bize laf edemez diyor. tehdit gasp toplanıp adam döverek sorununu cözüyor. buna da yol veren yönetim kolluk gücü var ülkede. Yazarı bile durumun kontrolden cıkmasına teşne olduktan sonra dert yanıyor ne yapacaksın ?

    Yanıtla (13) (1)
  • Acaci hayuyat / 26 Mart 2022 11:02

    Bu ulkede insanlar siyasete girer alavere dalavere cevirmek icin,cocugunu tip fakultesine verir iyi parasi oldugu icin,ortaokula giden oglu iddia oynar.dukkan acar hemen koseyi donmeye calisir,kizina zengin bir koca bulmak icin etrafa haber yayar,markete ise koyar bir es bulsun diye.alri kaval ustu sishane gezer,muslumanligi kimseye biraknaz.hazineyi soyanlara o kadar olur der.calanlara calisiyorlar der.toplum yapisi erozyona ugramis kimsenin umurunda degil.paraya feda edilen inkitalari yasayan

    Yanıtla (3) (0)
  • Mustafa Mert / 26 Mart 2022 10:59

    İktidarın bakan yardımcısının maaşının 313 bin lira olduğu haberi var. Bu haberi yapanlara hain, operasyoncu, cehape zihniyeti, dış mihrak, dış güç savunucusu, algı diyorlar. Aşiret kültürü denen şey bu olsa gerek.

    Yanıtla (4) (0)
  • Adnan Topuz / 26 Mart 2022 10:52

    liberaller hepsinden, hepsi liberallerden ve aslında hepsi birbirinden korkarlar, birbirini düşman görürler ifadesi çelişik bir ifade. Çekirdek aileden başlayıp sülale, klan, aşiret diye devam yaşam tarzındaki dağılmanın şiddeti en az muhafazakarda en fazla liberallerde yaşanır. Liberalin ilişkisinde düşmanlık değil farklı bakış, merkezden bakış vardır. O yüzden de hepsiyle ilişki çatışması yaşadığı konular vardır. Düşman ilişkisi taraflar arasında olur, merkezden bakanla düşman ilişkisi olmaz.

    Yanıtla (2) (0)
  • kararlı / 26 Mart 2022 10:32

    Seçim kanununu 20 dakikada değiştirebiliyorlar ama Emeklilikte Yaşa Takılanlar'ın problemini 20 yıldır çözemiyorlar. Hala bunlara inanıp güvenen varsa onlara da acil şifalar dilerim...

    Yanıtla (2) (0)
  • kararlı okur / 26 Mart 2022 10:31

    Siemens 2008'de “Türkiye’de 57 milyon € rüşvet dağıttık” dedi Soruşturma açılmadı Mercedes 2010'da “Türkiye’de rüşvet verdik” dedi Soruşturma açılmadı Reza Zarrap "50 milyon € rüşvet verdim" dedi Plaket verildi Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu halka yardım etti Soruşturma açıldı.

    Yanıtla (4) (0)
  • Karar Okuru / 26 Mart 2022 09:38

    "düzelteceğiz merak etmeyin" Ucuz ekmek, ucuz et, ucuz ayçiçeği yağı, ucuz şeker, ucuz pirinç, ucuz benzin kuyruğu var, Baklava boş satılıyor, mantı boş satılıyor, elektrik faturasına bakılamıyor. Paramız düşeceği en düşük seviyede, hademe bekçi sınavına 50.000 üniversite mezunu başvuruyor. İşsizlik 2021'de 11. milyon olmuş. Bizi bu hale kim getirdi? Bizi bu hale getiren "düzelteceğiz merak etmeyin" diyor.

    Yanıtla (14) (0)
  • Alıntı / 26 Mart 2022 10:22

    Erdoğan: Türkiye'nin ekonominin sorumlusu benim ben.

    Yanıtla (0) (0)
  • Mustafa Mert / 26 Mart 2022 10:27

    20 yıldır Ecevit zamanında "Başbakan'ın önüne yazar kasa atıldı. Esnaf kan ağlıyor" dediler. Aşiret kültüründe konuşulmayanlar. Elektriğe %250 zam Doğalgaza %220 zam Ayçiçekyağına %350 zam Şekere %400 zam Una %480 zam Akaryakıta %430 zam Mutfak tüpüne %350 zam

    Yanıtla (4) (0)
  • Sayın yazar / 26 Mart 2022 10:17

    Levhada yazılan ismini ismi azamla güzel korumuş ve onu her saat değiştirip iyiye götürmeye çalışan insanlara yakın olur haşrolunursan senin için hayır vardır..bu dini bir yorum mu yoksa etik mi felsefi mi yoksa başka bir şey mi sen artık düşün..

    Yanıtla (0) (0)
  • Okur,,, / 26 Mart 2022 10:16

    Almanya Fransa ABD Ingiltere yâni batı, oralarda 'da aşiret varmı ki ? eğer yok ise, bizde var diye mi, bizi kıskanıyorlar yoksa.. eğer öyle yapıyorlarsa ayıp ediyorlar..

    Yanıtla (0) (0)
  • Okur / 26 Mart 2022 10:11

    Levha işleri mühimdir levhasını değiştiren de olur değiştiremeyen de olur tartışma şudur levhasını değiştirmek nasıl ve kimlere nasiptir. Asla değiştiremeyecekleri bilinenler var mıdır vardır sayın yazar.. onların ömrü kötülük kibir haset dedikodu özür dilememe hakikati reddiye ve haksız menfaat üzere geçer bu pislikten dönmez. Böle yaşar böle ölür. İsa’yı öldüren ruhban Mekke’deki pislik tefeci silah ve petrol tüccarı bilim ilim alim düşmanı kinciler mühürlüdür değiştiremez bu bilgi kadimdir..

    Yanıtla (3) (0)
  • OKUR06 / 26 Mart 2022 09:58

    Ülkelerin gelişimi aşiret kültür anlayışını yıkmakla başlar. Türk Üniversitelerinden Nobele hiç aday kimse gösterilemez veya çıkmaz. Çünkü akademik personel seçiminde liyakat olmadığından hak etmeyenler siyasi referanslar, tarikat, cemaat, v.s gibi etkenler kullanılarak seçildiğini düşünüyorum. Adama göre akademik personel ilanları bir bakıma aşiret kültürünün yansımalarıdır.

    Yanıtla (11) (0)
  • O aslan / 26 Mart 2022 09:28

    Teşekkürler hocam eline sağlık. Hocam biz daha başından peşinen bir birimizi reddediyoruz. Öyle ki aynı mekanları paylaşmak tan,bir birimizin kitaplarını gaztesini okumaktan bile imtina ediyoruz. Çünkü aman okursam yoldan çıkarim, sanki doğru yoldayım,da Karşı taraf la hiç oturup konuştunmu, onun okuduğunu okudun mu Seksen öncesinin bölünmüşluğu kini nefreti devam ediyor. Herkes kendini vatanın sahibi karşıdakini kiracı olarak görüyor.

    Yanıtla (5) (0)
  • Okur,,, / 26 Mart 2022 09:12

    Sürüden ayrılanı kurt yermiş diye sürekli öğüt verildi, korku verildi... İçerde, bizde kalın ki bize lâzım olduğunuz'da, Sandıkta oyunuzdan, Kavgada gücünüzden, Mitingde kalabalığınızdan faydalanalım diye. Oysa, "Kimse bana yaran olmaz, yar olmaz Mertlik hırkasını giydim giyeli, Dünya bomboş olsa bana yer kalmaz İnsana muhabbet duydum duyalı, İmanım, hükümdar benliğim esir Ehli Beyt'i sevdim, dediler kusur Kimi korkak dedi kimide cesur kurt ile kuzuyu yaydım yayalı..

    Yanıtla (4) (0)
  • Dertli / 26 Mart 2022 09:07

    Sayın yazar söz ettiğiniz toplum kültürel düzey olarak bilgilenim ve bilinç olarak çok ama çok geri kalmıştır

    Yanıtla (3) (0)
  • Net! / 26 Mart 2022 08:16

    150 yıldır, herkes kendi klanı için her türlü yöntemi ve değeri kullanıyor, özgürlük de sadece klanındakilere hak sayılıyor.Uzlaşı hayal ve çoğunluk için oy hakkı yeterli

    Yanıtla (3) (0)
  • Bence böyle / 26 Mart 2022 07:59

    Devletin bireylerin yanında olması lazımki aşiret kültürü çözüle bizde devlet aşiret ve cemaatlerin yanında çünkü çok oy geliyor buda yönetim içinde yönetim sebebi olarak çıkıyor her türlü devletin imkanı onlara sağlanıyor bireyler o yüzden cemaate sarılıyor ve sonuç ortada Avrupa bunu aşmış kim kimin nesi bilinmez saygılarımla

    Yanıtla (8) (0)
  • Yasar / 26 Mart 2022 06:49

    Doğru tespitler bunu ülkeler bazındada düşünebilirsiniz ben yurtlarında yaşayan biriyim eskiden Yunanlıların bizden bizim de onlardan nefret ettiğini sanırdım . Yugoslavya iç savaşında araçlarimizla Gidemiyorduk sadece İtalya dan gemi ile Yunanistan üzerinden gidebiliyorduk . İlk defa o zaman test ettim gördüm ki olay böyle değil. Bize en yakın ırk yunan ırkı son derece cana yakın idiler. Politikacılar tüm dünyada insanları birbirine düşürüyorlar

    Yanıtla (9) (0)
  • Karar okuru / 26 Mart 2022 01:12

    Her gün etrafta iyi yetişmiş birileri ülkeyi terk ediyor. Yüzyıllar sürmüş Avrupa aydınlanmasını kimsenin beklemeye niyeti de zamanı da yok. Kavga Karagöz ile Hacivat’ ın kavgası aslında özde de cehalet ile aklın kavgası. Coğrafya kader ise , göç de o kaderi değiştirecek olandır. Bu sebep ile durumu ve yetkinliği iyi olan gidiyor.

    Yanıtla (5) (2)
  • Ahmet / 26 Mart 2022 01:03

    Yazara teşekkürler. Güzel bir tahlil olmuş. "Kişi bilmediğinden korkar" diye bir tabir vardır. Onun gibi bir şey. Bu gruplar bir araya gelseler birbirini tanıyıp anlayacaklar. Düşmanlıklar bitecek herkes huzur bulacak. Çok duyulmuştur, 12 eylül öncesi birbirine düşman olan olupta, 12 eylülde hapishanede aynı koğuşu paylaşınca dost olan çok insan vardır.

    Yanıtla (5) (0)
  • Karar okuru... / 26 Mart 2022 00:26

    Asiret kültürünu coook severiz..sokaktan duyariz Akil bloke biyolojik sürü mantigi devrede *hindi gibi kabarip* sen bizim AŞİRETİ BİLİYORMUSUN..?......eee o zaman böyle başa öyle tarak oluyor niye şikayet ediliyor ki..?..herkes kendi tarağının en büyük olduğu yarışında çünkü...

    Yanıtla (3) (1)