Toplum ne zaman uyanır?
Sorunlar oluşmaya başladığında mı; yoksa sorunların zirveye çıktığı zaman mı? Ya da yıkımdan sonra mı?
Demokrasilerde toplumun uyanması çok önemlidir. İyi ama toplum nasıl uyanacak?
Size bir kaç örnek vereyim:
1-) İkamet ettiğim ATA2 diye eski bir site var. İkamet edenler mesleki olarak oldukça iyi sayılabilecek bir düzeyde. Bu site kooperatif yöntemi ile yönetiliyor; yani seçimler yapılıyor. Bu sitede kocaman bir AVM banka borcuna karşılık satıldı. Bitmiş bir sitede kocaman bir AVM nasıl bir banka borcuna karşılık satılır? Bir kooperatif nasıl ve neden bu kadar borçlanır ve ortak mülkiyeti satabilir? Kısaca ikamet edenlerin büyük çoğunluğu orta sınıf olan bir sitede bile demokrasi ne kadar işliyor, mali durum nasıl hakkaniyet buluyor, anlamak zor.
Siz bunu bir de koca bir ülke için düşünün...
2-) 1991 seçimlerinin ülkemiz açısından önemli bir örnek olduğunu sıkça vermiştim. Rahmetli Demirel’in “Kim ne verirse 5 lira fazlası benden” vaadi en meşhuru olsa gerek. O seçimlere devletin kasasından dağıtılan rüşvet benzeri vaatlerle gidildi. Bu vaatleri gören rahmetli Adnan Kahveci “Bu ülke en az 10 yıl kaybetti” demişti. Ama toplum tercihini tatlı vaatlerden yana kullandı ve acı faturayla da 2001 krizinde yüzleşti.
Bilenler 91’de ülkenin kaybettiğini hemen o gün görmüş, ama toplum acı fatura geldiğinde uyanabilmişti.
3-) 80’li yıllara rahmetli Turgut Özal damga vurmuştu. Yüzde 10 vergi oranı ile yüzde 25 kamu yatırım oranı sağlanmıştı. Başta eğitim olmak üzere genel bir toplumsal değişim yaşandı. Ama toplum bu değişimi ne kadar kavrayabildi? Hatta medya!
Bazı manşetleri hiç unutmam. Nerede ise her gün bir Özal manşeti ile medya farklı bir iş yapıyor gibiydi. Toplum, büyük kısmı çarpıtılmış haberlere maruz kalmıştı.
Ve o büyük değişimin ikinci evresini yaşayamadan bitirdik. 93 ölümleri ile Türkiye büyük treni tamamen kaçırdı.
Özal’ın “Orta-direk” projesi bugün Erdoğan’ın “Taban-direk” projesine dönüştü. Orta sınıf yok edilirken, taban sınıf baş ediliyor. Cahillik cesareti toplumun en büyük gücü haline geldi. Profesörlük bile bir bakıma değersiz görünür oldu.
Toplumda bilgi yerine yalan daha etkin hale geldi. Taban yeni bir kişilik buldu ve bu kişilikle bilgiye-medeniyete karşı hakimiyet kuruyor.
Daha önceleri çok defa tekrarladım, yazdım: İktisadi büyüme sağlarken bile toplumsal (iktisadi) gelişme yakın tarihimizde ilk kez gerilemeye başladı. Mesela yollarımız ve arabalarımız arttıkça magandalarımız daha hızlı çoğaldı.
Okumanın değeri düştü, rantın değeri arttı.
Bilginin değeri yerine paranın değeri konuşuldu.
Dünyanın en iyi okulundaki profesörlük yerine lise öğretmenliğinden fırıncılığa terfi eden girişimcilik tercih edildi.
Bilimden-bilgiden intikam alırcasına tercihler yapılırken, toplum da bu popülizme alkış tutarak ayakların baş olmasını kutladı.
İyi ama nereye kadar sürecek bu gidiş?
Venezuela popülizm sonrası açlık yaşıyor. Ülkeden 3,5-4,0 milyon orta sınıf göç etti.
Arjantin acı reçeteyi kaldıramadı ve yeniden popülizm aramaya başladı. Ve tabii ki yeni bir ekonomik krizle...
Demokrasilerde yeni keşif taban sınıf oldu. Orta sınıf artık tehlikeli sınıf haline geldi. Seçimleri belirleyen yığınlar tabanda.
O nedenle zenginleşmek ve bağımsızlaşmak taban sınıfa oynayan liderlik modelleri için istenmeyen durum haline geldi.
Seçimlerde oy dağılımına bakıyorsunuz ki, krizden en fazla etkilenen kesim yine en fazla oy veren kesim oluyor. Ne kadar çok fakirlik o kadar çok oy; ya da ne kadar yanlış ve yalan, o kadar çok bağlılık ve itaat.
Türkiye gibi sermayesini Devlet Planlama Teşkilatı sayesinde devletçilikte bulmuş toplumlarda burjuvadan ne beklenebilir?
Hangi uyanışa ayak verdiler? Hangi uyanışla beraber oldular?
Sosyal medyada Prof Dr. Kemal Üçüncü yazdı: “Avrupa’da milli burjuva olmasaydı Rönesans ve Aydınlanma olmazdı. Bizde bu sınıf hiç teşekkül etmedi. Distrübütör sermaye ve zenginler var. Onların da karnı henüz biber közlemekten dürüm yemekten doymadı. Servetlerin kaynağı kamusal yanaşmalıktır.”
Ne talihsizlik!
Evet, toplum istemezse değişimde olmaz. Ama sakın ola bu değişimi A lideri yerine B lideri veya partisi olarak görmeyin. Mesela emeklilikte yaşa takılanlar-EYT diye bir şey var. Siz hiç bu kesimden “Daha çok çalışmak ve daha yüksek emekli maaşı almak” gibi istek duydunuz mu? Varsa yoksa erken emeklilik isteği...
Oysa çalışmaya ve daha çok kazanmaya ihtiyacımız var. Avrupa 40-45 yıl çalıştıktan sonra emeklilik diyor, biz 25 yıla bile dayanamıyoruz. Hep diyorum ya, bu ülkede çalışanda sürünüyor, emeklide. Oysa bizim çalışanın da emeklinin de kazandığı bir sisteme ihtiyacımız var.
Cari açıksız yıllık yüzde 10-15 büyüme oranları yakalayacak bir ekonomik modeli çok rahat kurabiliriz. Çünkü “Orta Yaş Fırsat” ülkesiyiz.
Ama bunun için Prof Dr. Ömer Dinçer’in 2004-05 yıllarında kısmen uygulamaya çalıştığı bir “Kamu Yönetim Reformuna” da ihtiyacımız var. Hatta çok daha genişine..
Türkiye için “Orta Gelir Tuzağı” içinde olduğu söylemi var. Ama ülkemiz için asıl sorun “Orta Demokrasi Tuzağıdır”. Bu konuda Mehmet Gün”ün yazdığı “Türkiye’nin Orta Demokrasi Sorunları ve Çözüm Yolu” kitabını okumanızı öneririm.
Evet, ne zaman uyanabiliriz? Veya uyanabilecek miyiz?
Çünkü artık çok yoğun bir Milliyetçilik baskısı altındayız. Ama belki de daha fazlası olarak çok yoğun bir din baskısı da yaşanıyor.
En küçük uyarı ve ikaz bile hainlik ile suçlanırken nasıl uyanabiliriz? Aynı liderin yıllar önceki konuşmalarını vermek bile hainlik olarak görülüyor.
Merkez kitle partileri döneminde ekmek sorunu kısmen uyanışta etkili olabiliyordu. Ama artık ideolojik anlayışın hakimiyetinde açlık bile etkili olmuyor.
Bugün ülkemizde her 100 çalışana karşılık 14,7 kişi işsiz. Ve bırakın işsizliğin azalmasını artış devam ediyor. Ama daha 31 Mart seçimlerinde bile görüldü ki, iktidar ortakları kriz semtlerinde daha çok oy alabiliyor.
Din ve Milliyetçiliğin baskın söylemi altında kaybettiğimiz değerleri ve kaçırdığımız fırsatları kim nasıl söyleyebilir ki?
İşimiz epey zor. Bir devletin kurumları ve bir inanışın kuralları alt-üst oluyor. Bu yıkımların maliyetini ne kimse görebiliyor, ne de söyleyebiliyor. Ama fatura ödeme vakti gelince ideolojik bakış etkisi ile geç uyanışın maliyeti de çok ağır olacak.
Bizden uyarı zil sesi, KARAR sizindir.















İşte tipik bir cahil. Okuduğunu da anlamıyor. Zaten yazar ülkenin kötü gidişinin sebebinin senin yazdıkların olduğunu söylüyor. Milliyetçilik ve popülizm. Ulan madem uçuyoz kaçıyoz, ormanlarımız yanarken neden izliyoruz. Bozukmuş hadi ordan kaypaklar
Yanıtla (0) (0)Kazanan taraf değil çoktan kaybettik zira. Ama nasıl olsa size hava hoş bu ülke de elimizden gidince tam süper güç olmustuk çekemediler dersiniz. Merak ediyorum gerçeklerden bu kadar mı kopuk bu kitle gerçekte yoksa para menfaat için mis gibi mi yapiyor.
Yanıtla (0) (0)Yazarın çok övdüğü Turgut Özal dönemi bugünlerin temellerini atmıştır..o zaman muhalif köşe yazarları aynı şekilde özal ı yerden yere vuruyordu..
Yanıtla (0) (0)Meydanı boş buldun, işkembe-i kübradan atıyorsun. Atma Recep din gardaşız. 2023 de artık halife de gelince uçacağız, yakalayana aşk olsun!
Yanıtla (0) (0)Zulum döneminin zalimlerine avazi çıktığı kadar destek veren avane kardesim. Uzaya 6 seritli yol yapmıştık yazmayı unutmussun, hatirlatayim dedim.
Yanıtla (0) (0)"Her şeyin kökeninde eğitimin ahlaksızlaşması yatıyor. En iyisi hiçbir şey yapmamak! Bilinçli tembellik hepsinden iyi! Bu söz de 200 yıl önceden... Ne kadar da bugün ile aynı...
Yanıtla (0) (0)“Bu devir, sıradan insanların en parlak zamanı; duygusuzluğun, bilgisizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin, hazıra konmak isteyen bir kuşağın devridir.” Bu sözün 200 yıl önce söylenmiş olduğuna inanabiliyormusunuz... (Dostoyevski)
Yanıtla (0) (0)Kendi soyledigine sende inanmiyon ama bir cikarin varki veriyon hamaseti . Selam ve dua ile.
Yanıtla (0) (0)Yorumun Türkiye’nin çöp sepetine gittiği kısmı doğru gerisi Osmanlı tipi ham hayal. Yerimizde bu kafa ile çöp sepeti.
Yanıtla (0) (0)En ciddi hastalıklar “bir şey olmaz ile başlar”. Kürdünden Avrupalısına, liberalinden solcusuna, bu çağ dışı anlayışa destek olmuştu olağan din mahallesi ile birlikte şimdi niye yakarıyoruz
Yanıtla (0) (0)17 yıldır iktidarda olan bir hükümetin ülkeyi ve toplumu ne hale getirdiğinin özeti, maalesef durum giderek daha da umutsuz oluyor...
Yanıtla (0) (0)Merakımı mucip oldu; "Tekrar kurulan" Osmanlı hangi diğer ülkeleri kapsayacak da imparatorluk olacak? Uçak derken İHA'ları kastediyorsun herhalde? Yoksa yazılanlar kinaye de anlayamadım mı?
Yanıtla (0) (0)Ortadoğu'da kartlar yeniden karılırken kazanan taraf biz olacağız ve süper güç olacağız. Siz dilediğinizi söyleyin. Sizlerin bir planı varsa Rabbimin(c.c) de bir planı vardır. Artık 90'lı yılların o küçük, müstemleke ülkesi yok. Kendi silahımızı, uçağımızı, arabamız kendimiz imal ediyoruz. Amerika'ya posta koyup Rusya'dan en iyi füze sistemini satın alıyoruz. Kim ne derse desin eski Türkiye tarihin çöp sepetine giderken, Osmanlı İmparatorluğu tekrar kuruluyor. Bu millet sizin sandığınız kadar cahil değil ve ne yaptığını biliyor. Selam ve dua ile.
Yanıtla (0) (0)Dinin bu sekilde verilis ve uygulanis sekli, topluma daha cok adalet, daha cok egitim, daha cok calismak ve daha cok hosgoru olarak yansimiyor, aksine dozu biraz artirinca, topluma ve yasama dusman, onlarca kisiyi oldurunce cennete kosacagini dusunen potansiyel intihar bombacisi olusturuyor. Ilahiyatcilara ve gercek din adamlarina ciddi gorev dusuyor. Etrafta musluman olmayan birini oldururse hemen cennete gidecegini dusunen sayisi az degil.
Yanıtla (0) (0)sizi sürekli takip edyorum, tepkisiz br toplumuz malesef. sadece rahatımızı ve karnımızı doyup doymasını düşünüyorum. bugüne gelene kadar birçok olay yaşandı, ne zmaan soğana zam geldi orada biraz uyanış yaşandı. demekki müsibet ile uyanacağız. sonraki yazılarınızı merakla bekliyoruz, iyi çalışmalar.
Yanıtla (0) (0)Sn yazar toplumu uyandırmak istiyosanız öncü olun 18 tl olan sigaranın nerdeyse % 88 vergi olarak alınıyor diğer tekel ürünlerinden aynı orana yakın vergiler alınıyor. Bir zamanlar Neşet ertaşa akıl veriyorlardı sigara zararlı bıral rahmetli fakir fukaranın cuvarasıyla oynamayın tek teselliyi onda buluyor. 2 ay bırakalım almayalım bakın nasıl televizyonlarda sigaranın faydalarından bahsedilen proğramlar bir alana iki adet bedava.aziz nesinin dediği gibi aptal bir milletiz anladıkları dilde mücadele etmiyor ne yaparlarsa kabullenip sineye çekiyoruz.
Yanıtla (0) (0)Evet gercekten cok ozlu bir yazi herseye katiliyorum. 1977 yillarinda universiteye basladigimizda MC hukumeti vardi ve 1980 de ihtilal ve 1983 de Merhum Ozal, 1991-2001 arasi Cok basli hukumetler butun liderleri sayabilirsiniz ve geldik 2002 ile 2019 yillarina inanin benim gorduklerimin hepsi palavra ve adam kayirmadan baska birsey olmadi ve aynen devam ediyoruz. Bana gore 1977 den 2019 yilina kadar ulkemizde bir onemli degisiklik gormedim ve gorecegimide zannetmiyorum. Plavralara doydum ve meydan konusmalarina da inanmiyorum.
Yanıtla (0) (0)Türkiye'nin özetini yazmışsınız resmen...
Yanıtla (0) (0)İLKEZ ÇOK AMA ÇOK DOĞRU BİR YAZ YAZMIŞSIN EVET ÖMER DİNÖÇERİ TAYİP ERDOĞANA GÖREVDEN ALDIRANLAR BUGÜNÜN SORUMLULARI OYSA ÖMER DİNÇER GERÇEKTEN MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA DÜZELTECEKKEN EĞİTİM BİR SEN İLE TAYİP ERDOĞANIN DANIŞMANLRI ONU GÖREVDEN ALDIRTILAR BAKIN PANSİYONLU OKULARIN BÜTÇESİNİ DASHİ M İLLİ EĞİTİM BAKANLI GÖNDERMİYOR DÜNYANIN EN BAŞARISIZ BİR MİLLİ EĞİTİM BAKANI ADALET BAKANI MALİYE BAKANI ÇALIŞMA BAKANLARI VAR
Yanıtla (0) (0)TEŞEKKÜRLER İBRAHİM BEY. AYDINLATICI BİR YAZI. YAZILARINIZI ZEVKLE TAKİP EDİYORUM.
Yanıtla (0) (0)Bur toplum yarım kuru ekmek bulup karnı nı doyurup sukretıyorsa soyulmaya durun eye mahkumdur
Yanıtla (0) (0)Ata sözümüz? Bir musibet bin nasihat tan!!!!!!!
Yanıtla (0) (0)Sen meseleyi anlamadıysan yorum yazma.
Yanıtla (0) (0)toplum uyanmak istiyor mu acaba??? fırsatlar diyarından bir fırsat bana da düşer mi? helal haram farketmezzz,,, bu kadar domuz etinin yendiği başka bir avrupa ülkesi yok(merhum mehmet şevket eygi) faizin devlet eliyle yükseltildiği, dünyada başka bir örneği yokkk..
Yanıtla (0) (0)Müthiş bir yazı, toplumsal dinamiklerin ters yüz edildiği bir toplum asla zenginlik ve huzura ulaşamaz. Eğitim ve liyakatın bu derece aşağılandığı avamlık ve popülizmin baş tacı yapıldığı devletlerin yaşama ve bağımsız kalması imkansızdır. Toplumun ve devletin, onu ayakta tutan bütün payandaları kesilmiştir ve Türkiye Cumhuriyeti çökme Tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. Bu durum beni etkilemez diyen varsa bu pek mümkün olmaz.
Yanıtla (0) (0)Galileo dünya dönüyor dediği zaman insanlara çok saçma gelmişti. Dünya dönüyorsa dönmenin oluşturduğu rüzgar olması gerek deyip ona gülmüşlerdi hatta ayrıca dünya yuvarlak dediği için yakmaya bile kalktılar. Beyin kapasitesi ancak günlük hayatiyetini idame ettirmeye yetenlerin söz sahibi olduğu ülkemizde insanlara yaklaşan tehlikeyi haber verdiğinizde de anlattıklarınız çok saçma geliyor.
Yanıtla (0) (0)Yazınızı okuyunca, ben yazsam neredeyse tamamen aynı şeyleri yazardım diye düşündüm. Tercüman oldunuz, teşekkür ederiz.Tarafsız ve büyük resmi gören yazılarınızın devamını bekliyoruz. Her anlamda kabalığın ve kaba gücün hakim olduğu günümüzde, düşüncelerimizde yalnız olmadığımızı görmeye ihtiyacımız var. Belki, arzuladığımız Türkiyeyi -bizim göremeyeceğimiz kesin-torunlarımızın göreceği konusunda umudumuz olur.
Yanıtla (0) (0)Toplumun uyanacak ne mecali,ne feraseti ,nede bilinci var.Herseye biat eden toplumdan adalet,demokrasi cikmaz bundan dolayida ayni yerde döner dururuz.4 sene önce yazdigim yorumlar halen gecerli.Ben ikaz etmistim diyeyimde baska bir sey demeyeyim.Slm
Yanıtla (0) (0)Bu baskı Politikanın manevra türevlerinden biri olan ; ''Toplumun oyunu almak için her yol mübah'' versiyonu. Yoksa bu ne din nede Milliyetçilik baskısı. Sadece Milliyetçiliği de Dini de amaç için kullanmalarıdır. Yoksa Dinin neresinde Kayırmacılık, farklı görüşe afaroz, liyaketsizlik yoluyla adaletsizlik var.
Yanıtla (0) (0)Dünya yeniden kurulacak ve kuruluyor. Mevcut siyasi yapılar Milliyetçilikle ayrıştırılacak ve sonra istenen yapıda tekrar bir araya getirilecek. Bir araya gelme sürecinde Milliyetçiliğin yıkıcı ve bozucu etkilerinden Medyada bol bol bahsedilip kamuoyunun Milliyetçiliğe karşı tavır alması sağlanacak.
Yanıtla (0) (0)Cok umitsisce yazilmis hatta korku verici bir analiz.Ama korkunun ecele care oldugu hic gorulmedi. Her toplum hak ettigi sekilde yonetilir.Bizim gibi « cogunlukcu » sozde demokrisilerde buyuk halk yigînlarinin nasil yonlendirildigi ulkenini gelecegini sekillendiriyor. Her sey apacik ortada.Zaman bize gosrerecel
Yanıtla (0) (0)Süpersiniz yazınız ve tespitler harika ama ne yazikki uyanmayı beklemiyorum
Yanıtla (0) (0)Yazınızı hiç beğenmedim. Konuları anlamadan kafanıza göre yorumlamışsiniz. #EmeklilikteYaşaTakılanlar. Konusunu araştırmadan direkt suçlama yapıyordunuz. Kanunların geriye doğru işletilmesi. Sizin için normal dir. Neyse sizden radikal "ummadığım" bir yorum beklemiyorum.
Yanıtla (0) (0)Okumamış cahil kitleler uyanmazlar sadece açıkırlar. Görünen oki bu büyük kitle açıkmak üzere.
Yanıtla (0) (0)AKP'lilerin iddiası ülkenin 2002'ye göre daha ileride olması. Göremedikleri şeyse diğer ülkelerin 2002'ye göre bizden daha iyi duruma gelmesi. Evet 60'la ileri doğru gidiyoruz ama diğer ülkeler 90'la gidiyor. Öndekiler arayı açtı arkadakiler yetişti. Örnek: Ülkedeki İnternet hızı son 2 yılda %7 artmış ancak ülke sıralamasında 83.lükten 102.liğe gerilemişiz çünkü diğer ülkelerin hızı bizden daha fazla artmış. Bilmem anlatabildim mi?
Yanıtla (0) (0)Hala yazıyorsunuz.size hak da veriyorum.ama benim hiç bir umudum yok artık.bu ülke düzelmez.boyle gideriz.yasim geçkince biraz.ama yine de ne yapsam da yurt dışına gitsem diye düşünüyorum.artik yorum yazmak bile istemiyorum.hic bir umut yok.beddua etsem onlara zarar vermez.obur dünyada hakkımızı alırız desem.inanmiyorum.
Yanıtla (0) (0)'Kul'lar biat eder, 'birey'ler itiraz eder...
Yanıtla (0) (0)Dogru söze ne denir tebrikler.Yapılanları durup düşünmedikçe ,akletmedikçe problem bitmez.Akletmek esas sorun bence.
Yanıtla (0) (0)Toplum olarak yakın bir zamanda düzelmemiz pek mümkün gözükmüyor. Hazırı, kolayı, basiti, işimize gelen şeyleri hep tercih etmeye başladık. Araştırmak, doğruyu öğrenmek, üretmek, insanlara faydalı olmak, hakkaniyetli, dürüst olmak, milli menfaatleri hep üstte tutmak ne hikmet se işimize gelmiyor. Genlerimizle oynandı, ifsat edildik. Bir yılda yağan yağmur İstanbul'a bir saatte yağınca afet oldu. Bunun ilahi ikaz olduğunu söylüyorlar. Halk dindar olmayan birini başkan olarak seçtiği için, bu İstanbul için uyarıymış! Ne günlere geldik?
Yanıtla (0) (0)Sadece akp secmeni mi görmesi gerekiyor...digerleri de görmesi gerekmiyor mu....38 ile iş bitiyor mu
Yanıtla (0) (0)"... Toplumda bilgi yerine yalan daha etkin hale geldi. Taban yeni bir kişilik buldu ve bu kişilikle bilgiye-medeniyete karşı hakimiyet kuruyor... " diyorsunuz ya. (gazeteniz tarafindan da genel olarak desteklenen) adam meterolojiden bilgi gec geldi diye bir yalani ayakustu soyleyerek dogru ata (!) oynayabiliyor. Bu bilgi ilgilisi tarafindan aninda belgeyle curutulebilecek olsa bile. Neden? Soylenen yalanin kitleler arasinda yaratacagi ilk etki ile bu yalaninin belgeyle de olsa curutulmesinin yaratacagi etki arasinda daglar kadar fark var. ve eminimki adam bu konuda egitimli.
Yanıtla (0) (0)Sayın yazar, ekonomiden anlıyan biri olarak oturdunuz sitedeki olayları anlamak zor diyorsanız, bu toplum kendine olanları anlamaması, görmemesi ozaman çok normal ! Kolpa ve masallar üzerine kurulmuş bir sistemde yetişen bir toplumdan nekadar ilerleme beklentiniz vardıki ?
Yanıtla (0) (0)Yorum nerde kaldi
Yanıtla (0) (0)Harika tespitler. Ama bir avuç insan dışında kim anlar ki? Herkesin kafasına gerçeklerin dank edeceği vakit, ben söylemiştim demek de anlamını yitirecek. Çünkü herşeyimizi kaybedeceğiz.
Yanıtla (0) (0)Ibrahim Bey, sizin gorduklerinizi yuzde 38 AKP secmeninin gormesi icin ne olmasi gerekiyor ? Uzuluyoruz insan gibi yasamak varken bu kadar insan niye bu kadar cile ceker ? Kendi cocuklari onunu goremezken baskasinin cocuklarinin bir kac senede milyarder olmasini niye destekler ? Gozunun onunde olani goremeyip hayatinda belki hic goremeyecegi yolla niye ovunur ? Ilaci bedava alacagiz diye SGK geliri gideri ceviremez oldu ama bunu kendinin sebep oldugunu iflas olursa halkin iflas edecegini halkimiz kendi niye gormez ? Avrupalinin 67 kadar niye calistigini anlamak icin Einstein olmaya gerek yokki
Yanıtla (0) (0)Bunlar daha iyi günlerimiz şimdilik azda olsa emekli maaşını alabiliyor.Yatırım gelmiyor tüm belediyeler borçlu iş makinlarını çalıştırmaya yakıt bulamıyor kış geliyor yazın bolluğu bitmek üzere doğal gaz elektrik gıda zamları can yakacak. İktidar halen konut faizini indirmekte stokları azaltma derdinde. Bu kış çok çetin geçecek.
Yanıtla (0) (0)ATA 2 bildiğim kadarıyla imara aykırılık sorunu(iskansız,yani kaçak yapılaşma!) uygun fiyat-rant sözkonusu! Gömleğin ilk düğmesini yanlış ilikleyip bu gömlek üzerinden analiz yapma ve toplumu uyarma cesaretinizi tebrik ederim:)
Yanıtla (0) (0)Bu din bu şekilde verilmeye devam ederse uyanmak mümkün değil. Sorgulamanın bütün yolları kapatılıp her söylenene inanan, katıksız itaatin benimsetildiği bir nesil yetiştiriliyor. Deizm de buna tepki olarak yükselişe geçti. Ancak bu anlayışı yenmesi zor.
Yanıtla (0) (0)