TÜİK verilerine göre 2022/II. çeyrekte toplam çalışan sayısı 30 milyon 775 bin kişi oldu. Yine GSYH verisine göre ücret ödemelerinin GSYH içindeki payı %21,4’de kaldı.

Buna göre çalışan başına aylık gelir 8.224 lira ediyor. Nitekim SGK verilerine göre ortalama ücret Mayıs ayında 8.167 TL düzeyinde. Yani bir uyum var.

Oysa 2016/II. çeyrekte GSYH içinden ücretlilerin aldığı pay %32,2 düzeyinde bulunuyordu. Bu hesaba göre 2022 yılı ikinci çeyrekte çalışan başına ücret 12.386 TL olmalıydı.

Maalesef bu olması gereken 12.386 TL ücret yerine çalışanlar 8.224 TL’de ücrette kalmış. Yani her bir ücretli çalışan alması gereken maaşın 1/3’ünü kaybetmiş durumda. Yeni model işte tam da bu...

Ucuz işçilik...

Adeta çağdaş kölelik...

Olması gereken ücret yerine giderek daha düşük ücret vermek. Köleden bile daha ucuza gelen bir işçilik...

FAİZCİLERİ BÜYÜTTÜLER

TÜİK ülke ekonomisinin yüzde 7,6 büyüdüğünü ama asıl büyümenin yüzde 26,6 ile faizler olduğunu açıkladı.

Ücretliler küçüldü - faizciler büyüdü...

Hani Nass.. vardı? Faize karşıydık ya...

BDDK verileri diyor ki; bankalar bu yılın ilk yedi ayında 207,9 milyar lira net kar elde etmişler. Oysa geçen yıl ilk yedi aylık karları sadece 40,2 milyar liraymış...

Kim büyüdü, kime çalıştığınızın farkında mısınız?

Zenginler büyüdü fakirler küçüldü... Yeni model bu.

Ücretler küçüldü - faizciler büyüdü... Model böyle işledi.

SÜRDÜRÜLEMEZ BÜYÜME

Bakın şu anda bir model uyguluyoruz diyorlar ya... Yarının ne olacağı dahi belli olmayan bir model bu.

Ne MB Başkanı, ne Hazine ve Maliye Bakanı ne de diğer ilişkin kişilerin ekonomiye yönelik hiçbir öngörüleri tutmuyor.

Peki nasıl büyüdük? İçeride parasal genişleme ve dışarıda dış talep... Şimdi bunların da sonuna geliyoruz.

Hem İSO PMI hem de MÜSİAD Sameks Endeksi 50 baz puanın altına düştü. Otomotiv, beyaz eşya ve konut sektörü küçülmeye başladı.

Yarını bile göremeyen bir iş dünyası nasıl sürdürülebilir büyüme sağlayacak?

Bu kış görüşürüz!!!

ÖDEME KRİZİ

Bir taraftan ekonomi büyüsün istiyoruz ama diğer taraftan kimse döviz almasın. Ucuz kredi yatırıma gitsin ama o krediyi kullanan ilk kişi almasa da ödeme yaptığı kişi ve kurum döviz alabilir?

Bunu kesmenin tek yolu kredi vermemek... Şimdi buna başvuruluyor.

Acaba bu yolun sonu nereye çıkacak?

Bu kış görüşürüz!!!

Hem gıda sorunu hem de likidite sorunu kapı dışında bizi bekliyor olmasın... Bence o kapının arkasına bir bakın derim...