Hayal satışı!

Dünyanın en büyük ekonomi sıralamasında 20. sırayı bile kaybettik. Ama her cümlemiz ilk 10 ekonomiye girmeyi hedefliyor. Ve buna en yakınız vs. deniliyor.

Oysa 2015’de 16. sıradaydık ve artık 21. sıraya geriledik. Önümüzdeki yıl ise 23. sıraya düşeceğimiz nerede ise kesin.

Burada tek mesele ilk 20 ekonomik sıramızı kaybetmek değildir. Asıl mesele bizden küçük veya çok küçük olan ülkelerin bile hızla bize yaklaşmasıdır. Bir çok Afrika ülkesi bile bizim kat be kat üzerimizde büyüme gösteriyor.

Başarısızlığı başarı olarak satmak nasıl bir şey???

KBG (Kişi Başına Gelir) 2000-2020 arası;

Türkiye 1,3 kat; Uruguay 2,8; Şili, Kostarika, Panama, Peru 2,0; Kazakistan 4,5; Çin 8,1; Rusya 3,3; Arnavutluk 2,7; Sırbistan 2,4; Tayland 2,4; Surinam 1,9; Endonezya 3,3; Sri Lanka 3,2; Filipinler 2,2; Bolivya 2,5; Vietnam 5,5; Hindistan 3,0; Kenya 3,7; Gine 2,5; Nepal 3,7 ve Uganda 2,3 kat artırıyor.
Hadi kıyaslayın... Biz resmen irtifa kaybederken geriden gelenler ya bizi geçmiş ya da hızla bize yaklaşıyor.

***

2015 yılından beri BÜYÜK BUHRAN içindeyiz. 2014’de işsizlik alarm verdi; 2015’de yatırımlar durdu ve nihai patlama 2018’de gerçekleşti.

Eğitim durumuna göre baktığımızda büyük buhran özellikle lise ve alt eğitim kesimini derinden etkiledi. En fazla işsizlik çekenler alt eğitim kesimi oldu. Hatta çocuk sayısında bile alt eğitim kesiminde büyük düşüş yaşandı.

Geçen yıl yüzde 11,0 büyüme sürecinde 2,1 milyon kişi iş bulmuş. İş bulma oranı lise altı eğitimli kesimde %4,7 olurken üniversite mezunlarında %9,3 oranında gerçekleşmiş.

Büyük buhran alt eğitim grubunu vurmaya devam ediyor.

***

Şimdi gelelim asıl hikayeye...

TÜİK hafta içinde Tüketici Güven Endeksini açıkladı. Geçen yıl nisan ayında 80,3 olan endeks bu yıl nisan ayında 67,3’e gerilemiş durumda. Doların 18 lirayı geçtiği Aralık 2021’de bile Tüketici Güven Endeksi 68,5 düzeyi ile şu anki seviyenin üzerindeymiş.

Ama bu durumun alt sorulara cevabına bakalım. Asıl hikaye orada.

TÜİK soruyor: “Gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi” nedir? Bu soruya verilen cevabın endeksi geçen yıl nisan ayında 82,9 seviyesinden bu yıl nisan ayında 67,3’e düşüyor.

Ekonomide gelecek beklentisinde yüzde 18,8’lik bir karamsarlık oluşmuş.

Ve TÜİK soruyor: Geçen 12 aylık döneme göre mevcut dönemde genel ekonomik durum” nasıl? İşte bu soruya verilen cevaplardaki karamsarlık artışı %31,3.

Biraz daha izah edeyim: Geleceğe bakışımızda karamsarlık yüzde 18,8 artıyor ama önceki duruma göre şu anda nasılız dediğimizde karamsarlık yüzde 31,3 artıyor.

Hatta şöyle de izah edelim: Geleceğe ilişkin beklenti endeksi 67,3 ama önceki döneme göre mevcut durum endeksi 39,4 seviyesinde.

Ortada büyük bir hayal kırıklığı olduğu açık.

Eylül 2018’de geçmişe göre bugün ila geleceğe ilişkin beklentiler aynı seviyelerdeydi. Oysa bugün geleceğe ilişkin hala bir beklenti var ama geçmişe göre bugün çok daha kötü durumdayız.

Bu durum bize neyi gösteriyor?

Toplumda 2018 ortasından beri bir “daha iyi olacak” beklentisi devam ediyor. Ama her gün bir önceki dönemden de daha kötü olmuşuz.

İnsanlarımız gerçeği yaşıyor ama son 4 yıldır mart şubattan, nisan marttan iyi olacak hayali ile ayakta durmaya çalışıyor.

***

Bu tablo bize gerçekleri görmek istemeyen, gerçekleri kabul etmeyen bir kesimin varlığını ortaya seriyor.

Ya da ülke yönetiminin hayal satışında ne kadar başarılı olduğunu...

Yazımı şöyle bitireyim: Siz kimsiniz? Son 4 yıldır gerçekleri kabullenemeyen ve hala hayal peşinde koşanlardan mı; yoksa acı gerçekleri görüp ona göre davrananlardan mı?

Sahi siz kimsiniz?

screenshot-9.jpg

YORUMLAR (152)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
152 Yorum