Çok stratejik ama çok
Berat Albayrak dediğinizde aklıma çok şey geliyor ama bunların içinde “Yerli ve Milli” söylevi bugün ki konumuz olacak.
Yerli ve Milli
Bakın hain IMF 2001’de ülkemize gelmiş ve iç borçlanmada ABD dolarını, Avrupa avrosunu yasaklamış. Evet evet, hain İMF bize demiş ki “kendi ülkenden kendi vatandaşından kendi paranla borçlan, kendi paranla işlem yap.”
İşte bu büyük hainliği 2019 yılında Berat Albayrak döneminde yıktık. Kendi ülkemizden kendi vatandaşımızdan ABD doları, Avrupa avrosu ile borçlanmaya başladık.
Çok stratejik yerli ve milli hamleler yaptık.
Millete yerli milli satarken işlemler ABD doları, Avrupa avrosu oldu.
***
Dün sayın Cumhurbaşkanı açılış töreninde konuştu. Eskişehir’de kurulan beyaz eşya fabrikasının açılışını yaptı. Fabrika Çinli Haier firmasınındı.
Şu anda Türkiye dünyada beyaz eşya üretiminde 2. sırada yer alıyor. Evet, dünyanın Çin’den sonra en büyük beyaz eşya üreticisiyiz.
En büyük rakibimiz Çin...
Romanya’da tek üretici olan Arçelik’e karşı da Çinli Haier firması üretim hamlesinde bulundu. Artık Avrupa’da beyaz eşya sektöründe Çin’le sıkı sıkıya rakibiz.
Vestel ve Arçelik başta olmak üzere Türk şirketleri bu pazarı korumak veya kaptırmak istemiyor.
Acaba kaç sektörde böyle dünya sırasında yer alıyoruz? Ve rakiplerimiz kimler?
***
Çin açısından şu anda en büyük 2 temel sorun var. Ürettikleri ürünleri en büyük pazarları olan AB ve ABD’ye geç ulaştırma sorunu. Bu konuda ABD için başka yol yok ama AB için büyük projeleri var.
2. büyük sorunu ise, pandemi ile beraber anlaşıldı ki üretim süreçleri tek ülkeye ve/veya bölgeye bağlanamaz. Batı bu açıdan yeni üretim merkezleri arıyor.
Aslında iki sorun da iç içe geçmiş durumda.
Ve Çin bu sorunu aşmak için;
1- AB’ye hızlı ulaşım için eski İpekyolu üzerinden tren yolu (kuşak yol) oluşturuyor.
2- Üretim merkezlerini fason-montaj üretim şeklinde AB’ye yaklaştırıyor.
Şimdi soruyu soralım:
Çin’in bu büyük yayılmacı projesinde en büyük destekçisi kim?
Evet, bildiniz... TÜRKİYE
Hatta dün açılışını yaptığımız beyaz eşya fabrikası bile bu projenin bir parçası. Bir örnek daha verelim: Efendim törenlerle Türkiye’den Çin’e tren seferleri başlatan kim? Tabii ki bizim Ulaştırma Bakanlığımız.
İyi ama tam da bu dönemde bütün dünyanın bildiği ve herkesin söylediği Çin’e karşı “YENİ FIRSAT ÜLKE” kim... Tabii ki TÜRKİYE.
Kendi elimizle kendi fırsat ülke konumumuzu en büyük rakibimiz Çin’e vermek için canla başla çalışan kim: TÜRKİYE.
Ne kadar YERLİ-MİLLİ değil mi?
“Ne söylüyorlarsa tersini yapıyorlar veya ne yapıyorlarsa tersini söylüyorlar” tezimi tekrar etmek isterim.
***
Bir not: Nerede ise bütün dünya Çin’in Müslüman Uygur Türklerine baskılarını kınıyor ve karşı çıkıyor. Ama buna ses çıkartmayan ve görmezden gelen kim?
Muhafazakâr AK Parti ve Milliyetçi MHP.
Söze gerek var mı?
***
Bugün ülkemizde Hazine garantili müteahhitler 84 milyonu esir almış gibi oldu. Evlatlarımız bile onlara çalışacak.
Birkaç ay önce Hazine garantili köprüler-yollar doldu da taşıyor diye yazılar yazdırdılar. Dün Prof. Dr. Uğur Emek yazdı... 2021’de 1,69 milyar dolar öngörülen eksik kullanım ödemeleri gelecek yıl 2,20 milyar dolar olarak öngörülüyor. Ve bu öngörüye göre bu ödemeler her yıl artacak.
Yani bazı yazarlara yazdırılan Hazine garantili ödemeler meğerse yalanmış ve her yıl artacakmış.
Bunlar elbette bir strateji.
Nasıl bir strateji? derseniz hemen söyleyelim: 84 milyonun faydasına ve ülkesinin lehine değil.
Ya kime...
Cevabı size bırakalım...
***
Büyük bir strateji uygulanıyor ama hepsi yanlış yaptık mantığı ile... O zaman sormak lazım: Bu kadar yanlış karar bilinçsizce alınabilir mi? Bence asıl büyük strateji burada yatıyor.