Suriye ordusunun Esed ve Hamaney’e bağlı teröristlerle mücadelesine fesat karıştıran, kargaşadan istifade ile Alevi sivillerin canlarına ve mallarına kasteden mücrimler var, evet.

Bunlar devrimci de olsa, hatta devrimin en önde gidenlerinden bile olsa tutuklanmalı, yargılanmalı ve en ağır şekilde cezalandırılmalı.

Şükür ki Devlet Başkanı Ahmed Şara ve arkadaşları bu hususta ümit verici açıklamalar yapıyorlar ve o mücrimlerden hesap sorma süreci fiilen de başladı.

***

Bosnalıların efsanevi lideri Aliya İzzetbegoviç, Bosna savaşı sırasında yaptığı bir konuşmada, sivilleri hunharca katleden düşmandan aynı şekilde -sivilleri katlederek- intikam almalarının söz konusu olamayacağını, zira “inandığımız kitap”ın bunu “apaçık bir şekilde” yasakladığını vurgulayarak, Allah’ın yardımıyla kazanmanın yolunun “muayyen yasalara” uymaktan geçtiğini belirtmişti.

Suriye ordusu mensuplarını aşırılıktan uzak durmaya çağıran ve “en yakınımdakiler arasında bile olsalar, haksız yere kan dökenler cezasız kalmayacak” diyen Ahmed Şara’nın şu cümlelerini duyduğumda “Bu adam Aliya’yla aynı kumaştan” dedim: “Bizi düşmanlarımızdan ayıran şey ilkelerimize olan bağlılığımızdır. Ahlakımızdan vazgeçtiğimiz anda düşmanlarımızla aynı seviyeye ineriz.”

***

Alevilere mezalim konusunda bir soruşturma komisyonu kuruldu.

İlk tutuklama haberleri de geldi.

Çok önemli bunlar.

Hem akan masum kanının yerde kalmaması hem de devrimin sıhhat ve selameti bakımından çok çok önemli.

Değil mi ki devrimin en büyük iddiası din, mezhep ve ırk ayrımı yapmadan bütün Suriyelileri kucaklamak?

***

Bu vesile ile, Ahmed Şara ve Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Mazlum Kobani arasında imzalanan, Kürtlerin hukukunun teminat altına alınmasını ve Suriye’nin kuzeydoğusundaki bütün sivil ve askeri kurumların Suriye devletiyle bütünleşmesini öngören anlaşmanın hayırlı olmasını dilerim.

Allah Suriye Devrimi’ni korusun ve bereketlendirsin.