Korkunç bir olay…
Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, karanlık yıl olan 1993’de gene karanlık bir şekilde Lice’de vuruldu.
Haftanın hukuksal gelişmelerini incelerken karanlıklarda kaybolduğu anlaşılan, 29 yıldır sonuca bağlanmayan dava dosyasında yeni bir gelişme olduğunu okudum.
Haberlerde, Yargıtay C. Savcılığı’nın beraat kararı verilen davanın bozulmasına, yapılmayan pek çok incelemenin yapılmasına ve İlker Başbuğ ile Hasan Kundakçı’nın dinlenmesine karar verildiğini yazılı idi.
Dosyanın peşine düştüm.
Çok karmaşık ve karışık, hukuktan azade bir “faili meçhul” klasiğine rastladım.
İlk başta bugün suçsuzluğu netleşmiş ama 26 yıldır hapiste yatan bir “fail” imal edildiğini gördüm.
Resmen ve hızlıca bir fail imalatına rağmen, dosyanın kapatılmadığına da şahit oldum.
Hadi başlayalım…
1993 yılında Lice’de “çatışma var” denilerek çağrıldı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın. Komando bölüğünün bahçesine helikopter ile geldiğinde, iner inmez tek kurşun ile öldürüldü.
Lice’de o gün sadece Bahtiyar Aydın öldürülmemişti. 15 sivil ve bir asker de öldürülmüş, Lice’de neredeyse taş taş üzerinde kalmamıştı.
Fail 1996 yılında bulunmuştu. Mehmet Emin Özkan, Mersin’de “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla gözaltına alındı.
Özkan, yargılama boyunca olay ile hiçbir ilgisi olmadığını anlatmaya çalıştı ama iki itirafçının verdiği, daha sonra ise "işkence gördük" diyerek geri çektiği ifadeler nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edildi.
Derken beklenmedik bir gelişme oldu.
Tam 20 yıl sonra Lice Katliamı davasının zamanaşımına uğramasına çok az kala 2013’de Diyarbakır’da yeminine sadık bir savcı dosyayı yeniden didik didik inceledi ve bir iddianame hazırladı.
İddianamede “Mehmet Emin Özkan'ın bu eyleme katıldığına dair herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır" denildi.
Diyarbakır’daki bu iddianame üzerine Özkan’ı yargılayan Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi yargılamanın yenilenmesine ve infazın durdurulmasına karar verdi ama Özkan’ı tahliye etmedi. Yeni açılan davanın sonucunun beklenilmesine karar verdi.
Yıl 2013’tü ve Mehmet Emin Özkan 1996 yılından beri cezaevindeydi ve de suçsuzdu.
Son duruşmada Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin verdiği “cezaevinde kalamaz” raporuna işaret eden üye hâkim şerhine karşın, suç işlemediği kesin olan, cezaevinde 5 kez kalp krizi geçiren, hafıza kaybı ile birlikte pek çok ağır hastalığı olan 84 yaşındaki Özkan gene tahliye edilmedi.
Lice katliamı iddianamesinde, yıllarca emniyet ve jandarmanın “PKK yaptı” diye rapor tuttuğu olaya ilişkin herhangi bir delil bulunamadığı gerekçesiyle dönemin Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Emekli Albay Eşref Hatipoğlu ve Üsteğmen Tünay Yanardağ hakkında “taammüden öldürme”, “halkı isyana ve birbirini öldürmeye teşvik”, “cürüm işlemek üzere teşekkül oluşturma” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 24 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamedeki deliller ve çok önemli vakıalara rağmen sonuçta Eşref Hatipoğlu beraat etti, Tünay Yanardağ ise yargılama sürerken vefat ettiği için davası düştü.
Oysa savcı bu iddianameyi çok titiz çalışarak, belgelere ve tanık anlatımlarına dayalı olarak hazırlamıştı.
Örneğin Bahtiyar Aydın’ın Kanas marka silah ile tepelerden ateş edilerek öldürüldüğü bilgisine karşın savcı Kanas silah ve mermi eşleştirmesi yapamadı. Savcı Bahtiyar Paşa’yı vurduğu söylenen silahı ve kurşunu sordu. Jandarma Komutanlığı kendilerinde bulunmadığını bildirdi.
Dosyadan, suikasttan sonra bölgede incelemelerde bulunan TBMM İnsan Hakları Araştırma Komisyonu'na 1994´te gönderilen bir belge çıktı. Belgede terör örgütü üyesi bir zanlı yakalandığı ve Aydın suikastında bilgi sahibi olduğu yazılı idi. Ancak savcı bu ifadeye de ulaşamadı. Jandarma Komutanlığından gelen yazıda böyle bir terör örgütü mensubu olmadığı bildirildi.
Çatışmanın çok yoğun biçimde ve şehir içinde gün boyunca devam etmesine, 16 kişinin yaşamını yitirmesine, çok sayıda vatandaşın yaralanmasına, birçok bina ve aracın hasar görmesine karşılık, hiçbir örgüt mensubunun ölü, yaralı ya da sağ yakalanmadığı, şehir içinde yaralanan asker ve polisin bulunmadığı da kayıt altına alındı.
Savcı, hukuki deliller ile JİTEM tim komutanı olan Tünay Yanardağ’ın, kimlik bilgileri tespit edilemeyen Cemil kod adlı itirafçı ile birlikte düzenlediği duyum raporu ile maktul Bahtiyar Aydın’ın Lice’ye gitmesini sağladığı ve öldürttüğü, Albay Eşref Hatipoğlu’nun ise 14 vatandaşın ölümüne, çok sayıda kişinin de yaralanmasına sebep olan operasyonu yönettiği, onun emirleri ile ateş edilmesi sonucu ölüm ve yaralanmaların meydana geldiğini iddia etti.
Şimdi Yargıtay C.Savcılığı, 29 yıl sonra Diyarbakır Jandarma Alay Komutanı Emekli Albay Eşref Hatipoğlu’nun beraat kararının bozulmasını istiyor.
Rahmetli Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, Güneydoğu’da Türk ordusu tarafından yaygın olarak kullanılan yargısız şiddeti onaylamadığı ve halkla yakın ilişkileri olduğu bilinen, halk tarafından çok sevilen bir askerdi.















Jitemci Cem Ersever jitemin yoldan çıktığını ve kirli işlere bulaştığını itiraf edince Yeşil gibi katil tarafından binbaşı Cem Ersever öldürüldü. Berbat bir dönem. Nice askeri bile bizzat asker öldürdü. Hukuk hepsini açığa çıkarmalı
Yanıtla (1) (0)Figen hanım ülkemde yıllardır korkunç şeyler oluyor.Anlatmaya çalıştığınız hadise gerçekten öyle ise vah vah halimize geleceğimiz çok karanlık.2010 dan itibaren gözlemlerim de adaletsiz bir ülke haline geldik.Gelecek nesiller 21 . yy Türkiyesini ( 21. yy.ilk çeyreğini) hayırla yadetmeyecektir.
Yanıtla (1) (0)Umarım tüm faili meçhul cinayetler en kısa zamanda çözülür.Cinayette zaman aşımı kaldırılmalıdır.Çağla Tuğaltay,Yasemin Durgun,Aynur Kanbur gibi hala faili meçhul kalan dosyaların üzerine gidilmelidir.Adalet yerini bulmalıdır.Katiller ellerini kollarını sallayarak gezmemelidir.Bu cinayetlerin çözülmesi için herkes görevini en iyi şekilde yapmalıdır.Yeni gelecek hükümet bu cinayetlerin üzerine gitmelidir.20 yıl da geçse bu insanların yakınları hala aynı acıyı yaşıyorlardır.Zaman aşımı kaldırılsın
Yanıtla (0) (0)Doğruların dillendirilmesi adına kaleme aldığınız için tebrik ve teşekkürler
Yanıtla (2) (0)ABD nin ülkemiz üzerinde tezgahladigi tıpkı rahmetli Eşref Bitlis paşanın uçağının düşürülmesi gibi karanlıkta kalan bir olay. Figen hanım yüreğinize sağlık bilgilendirmeleriniz için
Yanıtla (2) (0)Bu güzel ülkemi her hükümet döneminde bir mafya grubu yönetmiştir ve bu tür yönetimlere son verecek bir babayiğit göremiyorum. Daha dün Suriye Devlet Başkanına demediğini bırakmayanlar şimdi barışmak ve özür dilemek için gün sayıyorlar ve bunuda millete bir zafer olarak yutturacaklar.
Yanıtla (2) (0)Devlet gibi bir devletin olduğu yerde faili meçhul bir tek cinayet olmaz , olamaz ; varsa orda da devlet yoktur !
Yanıtla (4) (0)Bu ulke yazicioglu olayini aydinlatamadi daha ne bekliyorsunuz?
Yanıtla (2) (0)Figen hanım hukukta skandal yaratan bir dava dosyasına daha ulaşarak dava dosyasına en ince detayına kadar açıklık getirmeniz mesleğiniz açısından büyük bir başarı. Sizi kutlarım Ayrica 1993 yılı faili meçhul cinayetlerin yoğun olduğu ve derin devletin işbaşında olduğu dönemdi. Gizli tanık ifadeleriyle çok sayıda insan faili meçhul cinayetlerin kurbanı oldu, suçsuz günahsız birçok insanda zindanlarda ömür çürüttü.
Yanıtla (2) (0)1993. Devleti mafyanın yönettiği yıl. Elli atmış tane oscarlık film çıkar.
Yanıtla (6) (0)yıl 2013 ve neredeyse 2023,ne değişti.kripto paralar,saadet zincirleri,bahis ve piyango işleri,kumar ve uyuşturucu pislikleri,kişilerin banka kredileriyle semirtilmesi ve kredi yolsuzlukları,binlerce dolar alanlar,özel mülkünde ağırlanan yaramaz insanlar vs vs vs
Yanıtla (3) (0)Anlaşılan askerin içindeki fetöcülerin pkk lilerle işbirliği yaptığı sonucu çıkıyor. Licedeki olaylarda 15 Tane vatandaş ölüyor, yüzlercesi yaralanıyor. Ama ne hikmetse bir tane pkk li ne ölüyor ne de yaralısı ele geçeriliyor. Çok şüpheli bir durum.
Yanıtla (4) (14)Bravo, konjonktüre uygun olarak failleri şak diye bulmuşsunuz.
Yanıtla (9) (0)Aynen .Binbaşı Cem Ersever O yıllarda Güneydoğuda dönen dolapları cinayetleri Ankara"ya gelip Gazeteci Soner Yalçın"a anlattı . Sonrada Abdulah Çatlı ve yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından işkenceyle sorgularak öldürüldü. O döneme ait ne varsa merak edenler Soner Yalçın "in kitabından öğrenebilir.
Yanıtla (5) (0)Bahtiyar aydın cinayeti olduğunda ben de güneydoğu da öğretmenlik yapıyordum. Bu gün gibi hatırlıyorum: Yerel halk çok üzülmüştü. Bu olayda Amerika'nın TSK içindeki hücrelerine daha sonra fetö'ye dönüşmüş ajanlarına dikkat çekmek isterim. O yıllarda başlayan TSK'yı ele geçirme planı 15 Temmuzda görüldü ki çok yol kat etmiş. Az kalmış teslim almaya ama Allah yardım etti de temizledik hainleri ordumuzdan...
Yanıtla (3) (5)Biryerde bir suç işleniyor DEVLET suçluları yakalayıp cezalandıramıyorsa Vay Halimize !..Bir yerde DEVLET kendisi suç işletiyorsa vay halimize vay ! Bu yaşananları öğrenince inşaallah yalan çıkar diye dua ediyorum. Uğruna tereddütsüz can verebileceğim DEVLET bumu diye bazan utanıyorum çünkü DEVLET ADALET için vardır suçsuzları kendi pisliğini örtmek amacıyla hapislerde çürütmek için değil. Utanıyorum. Vay halimize vay !!!!
Yanıtla (7) (0)bir gün bu ülkenin yaşadığı ihanetleri faili meçhulleri suikast ve darbelerin gerçek yüzünü planlayıcılarını bunlardan nemalananları iktidarlarını devam ettirenleri. cuma annelerinin şahadet sabırlı sessiz feryatlarını cumartesi annelerinin çaresizlikleri ülkeye bela olan terör örgütlerinin kime ve nereye hizmet ettiklerini iç ve dış bağlantılarını ortaya çıkaracak yargı organları ve bunları yazacak dürüst objektif kalemler olacak mı yoksa öğrenmek ahiretemi kalacak..
Yanıtla (5) (0)Devlet içinde devlet olmuş bugün bile sorgulanmayan nice kişilerin işadamı, milletvekili kılığında aramızda dolaştığını düşünüyorum. Kurcalansa ortalığa benzer pek çok olay karşımıza çıkacaktır. Türkiyede iki yönetim var sanki meşru ve gayrimeşru. Meşru olan gayrimeşrunun yoluna giriveriyor sanki.
Yanıtla (0) (0)Hayatta en zor insan olmak olduğu gibi, en zor olan da vicdan sahibi hukukçu olsa gerek.
Yanıtla (8) (1)Sayın Çalıkuşu , Bu korkunç olayın nedenini son cümlelerinizle anlatmışınız. Aynen katılıyorum . Diyarbakır "da o tarihlerde Nice faili mechul cinayetler işlenmiş gerçek faillere hiç ulaşılmamıştı . Kimin eli kimin cebinde belli değildi . Bu olaydada kaoston yararlanıp devlet eliyle bu cinayetin olma ihtimali niye olmasınki. Zamanın Süper valisi bile intihar etti.Sepep neydi acaba.? Bu cinayeti PKK yapsaydı kesinlikle üstlenir proboğandasısını yapardı. .
Yanıtla (11) (0)Bu yazıyı gecenin bu vaktinde okuyana uyku haram.. Bana olduğu gibi.. Böyle adalet yerin dibine batsın! desek ne değişir?! Komşu köşede de İskender Hoca'nın ahlak ve adalet konusunu irdeleyen bir yazısı var.. Canlıların fıtratında adalet duygusu varmış..Zalım oğlu zalım olan kanı bozuk insanoğlunda niye yok kardeşim??!!
Yanıtla (20) (2)Çok acı bir durum.
Yanıtla (4) (1)Jitem'in 17 bin faili mechul cinayet isledigi bilinmesine ragmen, suclularin pesinden gidilmedi. Cinayetlerin aydinlatilmasini isteyen Cumartesi annelerinin her hafta yaptigi protestoyu da yerli ve milli iktidarimiz yasakladi. Burasi Turkiye.
Yanıtla (15) (4)