Sağlık Bakanlığı çok güzel bir uygulama yapmış. Hayat Eve Sığar uygulamasını telefonumuza indirerek çevremizdeki risk durumunu görebiliyor ve ailemizi takip edebiliyoruz.
Uygulama güzel fakat henüz çok zayıf. Sık sık hata vermesi elbette düzeltilir, uygulama fikri de geliştirilirse birçok sorunu çözer. Sağlık Bakanlığı hastanedeki vatandaşlarımızın sağlığıyla ilgilendiği kadar her gün korona gündemi ile zihni işgal edilen vatandaşların sağlığıyla da ilgilenmeli. Bunun için de bu uygulama bir fırsata dönüşebilir.
Bunu yapabilmek için öncelikle uygulamayı memur geleneklerinin dışında yapılması lazım. Uygulamanın mevcut halindeki bilgilendirme metni bile bir PDF olarak düzenlenip uygulamaya yüklenmiş. Üst katta müdür beye onaylatıp daha sonra vezneye götürmemiz gereken bir metin olmadığına göre bunları dijital ortamın yapısına uygun ve kolay bir şekilde yüklemek hantallıktan kurtaracaktır.
Doğru bir tarzla uygulamaya bakarsak hemen şunları da görebiliriz. Bu zor dönemde devletin bir sanal uygulama ile vatandaşıyla iyi iletişim kurması “hayati” önem taşıyor. Bu uygulamaya çeşitli başlıklar açılarak hem vatandaşların ruh sağlığı için çalışılabilir hem de evde geçen dönem daha iyi değerlendirilebilir. Mesela bu uygulamada bir “iyi haberler” sekmesi olsa ve her gün yüzlerce ölüm haberi aldığımız bu günlerde iyi haberlerle psikolojimiz biraz toparlansa.
Uygulamanın bir başka sekmesi de televizyondaki neşeli yayınlar üzerine kurulu olabilir. Birçok kanal artık eski dizileri ve filmleri yayınlıyor, gazetelerden alıştığımız yayın akışı bölümlerinin bir başka özel versiyonu da bu uygulamadan verilebilir. Tabii konu televizyona gelmişken hala yeni bölümler çekerek set çalışanlarının ve oyuncuların hayatını riske eden dizi yapımcılarına da bir “of” diyelim. Yazıklar olsun.
Diziyi evden çekmeyi başaran “Tutunamayanlar” ekibine ve TRT’ye de bir alkış verelim. Helal olsun.
Sonra da uygulamamıza dönelim.
Bir kültür bombardımanı var. Birçok dergi sayılarını erişime açtı, kitaplar PDF olarak dönüştürülüyor. Müzeler, sergiler gezilebiliyor; eski tiyatro kayıtları izlenebiliyor. Tüm bunların derlendiği bir kültür sanat sekmesi de çok büyük bir hizmet olur. İndirdiğimiz uygulamadan dergilere, müzelere yönlendirildiğimizi düşünüyorum. Bu, evdeyken kültürel seviyesini artırmak isteyen milyonlar için harika bir çalışma olur.
Öte yandan günlük programlar da eklenebilir. Birçok sanatçı sosyal medya hesapları üzerinden canlı yayınlar açıyor. Bunların organize edildiği bir sistem hayal ediyorum. Milyonlarca kişi evinden MFÖ konserine katılıyor. Buna ihtiyacımız var. Bu zor zamanlar başka nasıl geçer, bilmiyorum.
Tabii sadece konserle kalmamalı. Kimi günlerde tiyatro, kimi günlerde mimari üzerine bir şeyler takip edelim. Önemli olan evdeki vakti değerli kullanıp moralimizi yüksek tutmamız. Bunu devlet yapmak zorunda değil, devlet desteklesin ve organize etsin yeter. Sanatçıların işe, vatandaşların da sanata ihtiyacı var. Bu herkes için faydalı bir uygulama olur.
Tabii bunun ötesinde devletin anlık olarak vatandaşla daha seri ve sıcak bir biçimde iletişime geçmesini alınan önlemlerin duyrulmasında da kullanabiliriz. Mesela sokağa çıkma yasağının ilk uygulanmasındaki facia, bu uygulama ile telafi edilebilirdi. Fırınların açık olacağı bildirimi hemen milyonlarca kişiye ulaştırılabilir ve hatalı yapılan ilk duyuru hemen düzeltilebilirdi.
Sanal uygulamanın böyle anlar için televizyondan çok daha etkili bir yöntem olacağı şüphesiz. Geç kalmayalım, nereden yetişirsek kârdır.
Hayat Eve Sığar uygulamasını geliştirelim. Onunla eve daha çok şey sığdırmanın yoluna bakalım. Güzel bir iş var, onu büyütelim. Devlet bir krizle boğuşuyor, bazı şeyleri göremiyor. Onları da biz söyleyelim.
