Üniformalı siyaseti kim yapıyor?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın forslu mont giydiği fotoğrafla Kılıçdaroğlu'nun atletli fotoğrafı kıyaslanıp soruluyor: Hangisine oy verirsiniz?

Erdoğan mı, bir baş soğan mı diye sormalarından iyidir. O da soruldu.

Seçimin Erdoğan'la terörist PKK, din düşmanı küffar, işgalciler, dış güçler, aklâksız Batı ve emperyalist Biden arasında geçtiği propagandasıysa hiç kesilmedi.

Erdoğan'ın alternatifi olarak darbe dahi gösterildi.

İktidar değişikliğine verilecek oylar, illa bir öcüye gidecek; ama Biden'a, ama küffar teröristlere. Erdoğan'a karşı Kılıçdaroğlu'na oy verme şıkkı yokmuş gibi.

Hatta kadınla kadın, erkekle erkek evlensin mi; 14 Mayıs'ta buna karar verecekmişiz. Soylu, onu bile söyledi.

Zorumuz neyse 14 Mayıs'ta bir tek, hepsi milletin içinden çıkmış eşit adaylar ve partiler arasında seçim yapamıyoruz. Seçmenin, öyle zannetmesine izin verilmiyor.

Erdoğan'ın elit montuyla Kılıçdaroğlu'nun halk atletinin yarıştırılması, AK Parti açısından cesurca yani. Takdir etmiyor değilim.

Seçmen, Kılıçdaroğlu'yla Erdoğan seçenekleri arasında bir tercih için sandığa gittiğimizi sanabilir. Yanlış bir fikre sürükleme riski, yine de alınmış.

Fakat güç sembolleriyle, statü göstergeleriyle, devlet nişanlarıyla, rütbe ve üniformalarla temsil edilmek; AK Parti kampanyası için ne kadar doğru?

Halk adayının karşısına devlet adayını koyuyormuş gibi...

Sonucu, halk çoğunluğu belirleyecek.

Bir siyasi partinin güç ve seçkinlik alâmetleriyle özdeşleşmesi, milli iradeye yanlış mesaj olmasın!

Valiler, minareler, atanmış memurlar zaten devrede. Açıktan AK Parti'ye oy vermeye çağırıyorlar.

Üniformamsı montuyla Hulusi Akar da sivil siyasete yeterince zıt düşüyordu.

İktidar; hoşlanmadığı şeyler söyleyen avukata, akademisyene, emekli askerle polise bile ne diyordu: Siyasete gireceksen rütbeni, cübbeni, üniformanı çıkar öyle gir!

Ekonomi yönetimine eleştiri ve öneriler getiren TÜSİAD başkanları, iş insanları son 20 yılda ne azarlar yedi Erdoğan'dan.

Politika onların işi değildi, görevleri sadece üretmekti, hadlerini bileceklerdi, çizmeyi aşmayacaklardı, siyasete çok heveslilerse de kaçak güreşmeyip seçim meydanında Erdoğan'ın karşısına çıkacaklardı!

Bayraktar kardeşler, havacı montlarıyla seçim çekişmesine dahil olduğunda duyuyor musunuz hiçbirini?

Ticari aile şirketiyiz, demeyip Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'na üst perdeden ayar vermek hak ve serbest.

Bunu destekleyenler; bir de Erdoğan'ın forslu montuyla karşılaştırıp Kılıçdaroğlu'nun halk atletini aşağılamasınlar mı!

Halkın partisi; halkın atletine tepeden bakar mı, hor görür mü? Unutmuş, uzaklaşmışlar o refleksten.

Artık boyunlarındaki lüks atkının, kollarındaki saat ve çanta markasının, pahalı ayakkabılarının kendilerine çok görülmesine bozuluyorlar.

2019 seçim yenilgisinden sonra AK Parti Genel Merkezinden açıklamışlardı. Halkı anlamak için, halkın arasına tebdili kıyafetle ekip çıkaran bir partiye dönüştüler.

Halkın partisi, halktan görünmek için halk kılığına girer mi? Üniformalı siyaset yapar mı?

Bunu sorsalar, atleti avam bulup forslu montu yüceltmezlerdi vesselam.

1474649a.jpg

"VAR MI ALLAH'A KARŞI OY KULLANAN" PROPAGANDASI

Dini siyaseten kullanmak, dine ve demokrasiye suikasttı. Erdoğan, böyle değerlendiriyordu.

Zaten TCK 216 da bunu, halkın bir kısmını diğerine karşı kin ve düşmanlığa tahrik suçu olarak tanımlıyor.

Ancak bu seçimde "dini, bayrağı, ezanı olmayanlar, Bay Kemal'i destekliyor" propagandası yapmaya mani değil.

Çünkü namazın kazası var da bu seçimin kazası, Erdoğan'a göre yok.

"Bay Bay Kemal emri Kandil'den, biz Allah'tan alıyoruz" demekte bir sakınca görmüyor onun için.

Soylu da "ne yapıyorsak bize Allah yaptırıyor" diye herkese bildirmişti.

Dolayısıyla Erdoğan'a, Soylu'ya, AK Parti'ye karşı oy kullanan, Allah'a karşı gelmiş gibi bilinsin istiyorlar.

Dini seçime sokmanın, Müslümanlığı oylatmanın dinde yeri, hükmü var mı; ilahî emirler böyle mi buyuruyor? Onu ulema anlatsın.

Naçizane şu sakıncayı arz edip çekiliyorum.

Peki ya halk; emri kendisinden alacak, Anayasa ve yasaların dediğini yapacak bir yönetim seçmek için oy kullanacağını düşünürse? Müslümanlık seçilmemiş, din mi sandıkta kaybetmiş olacak?

2019 İstanbul seçimlerini, AK Parti'ye karşı Sisi kazanmışa gelmedi mi yine böyle?

Seçime, halktan yetki almak isteyenler girer diye bir kanaat var çünkü. Allah'tan yetki alanlar, kim ki kulların onayına başvuracak!

İktidarda kalmak, seçim kazanmak için yaptıklarını Allah'a mal edip rakibinin karşısına Allah'ı çıkarmak biraz sıkıntılı görünmez mi?

YORUMLAR (105)
YORUM YAZ
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
105 Yorum