Uğur Dündar ne yapsaydı?
Hem adını Binali Yıldırım önerdi, hem de Yıldırım cephesi daha adı önerilir önerilmez tefe koymaya başladı. 28 Şubat'ın baş medya aktörü mü demediler, Müslümanlara yıllarca kin kustuğunu mu söylemediler. 'Namaz kılan ögrencileri terörist gibi gösterdi' diyerek 'irticayla mücadele' geçmişini mi hatırlatmadılar...
Dindarları hedef alan yayınlarla sembolleştiğinden girdiler, başörtüsü ve İmam Hatip düşmanlığı denince akla gelen ilk kişi olduğundan çıktılar.
Muhafazakar kesimlerde ne kadar olumsuz, hayırla anılmayan hatırası varsa hepsini canlandırarak kötülemeye soyundular.
Geçen sene Saadet Partisi'nin Erbakan Ödülleri törenine katıldığında da aynı repertuvarı çalmış, demediklerini bırakmamışlardı.
O sıra "İşkencecinize aşık olmuşsunuz haberiniz yok" yazıları yayınlayan gazete, baktım dün "Uğur Dündar'ı susturan bize neler yapmaz" yaygaraları satıyordu.
Teklifi abul etse bir kabahat, moderatörlükten çekilse ayrı bir kabahat. Güya CHP baskısıyla çekilmiş, Binali Yıldırım onu isterken rakibine yarar diye Ekrem İmamoğlu istememiş yani...
Bu iddiayı ortaya atanlar sanki Dündar'ı moderatör olarak görmeye can atıyormuş, tercihinden dolayı adayları Yıldırım'ı çok kutlamış ve öneriyi canla başla desteklemişler.
Dündar'ı ilk andan itibaren hedefe koyan, geçmişi kurcalayarak AK Parti nezdinde mesleki sicilini ve imajını bozuk gösteren, sabıka kaydını tarayıp neden tarafsız olamayacağını ispata yeltenen onlar değil de sanki CHP ve İYİ partili İmamoğlu taraftarlarıydı.
Üstelik sırf davet etti, bir ödül verdirdi diye Saadet'i savrulmakla suçlayıp başının etini yiyenler, Dündar'ı seçtiği için Yıldırım'a tek laf da etmediler.
Hem ayrı telden çaldılar, karşılarmış gibi göründüler hem de moderatör olmasına aslında karşı çıkmadılar, içten içe sevindiler. Öyle olmasa, moderatörlükten çekilmesine üzülmez, oyuncakları ellerinden alınmış da çok bozulmuşlar gibi tepki vermezlerdi.
Siz olsanız, ne iş diye işkillenmez miydiniz?
Şöyle şüphelenmez miydiniz: Yoksa beni komplekse sokup tarafsız görünebilmek için İmamoğlu'na gereksiz müdahale ettirmeye mi oynuyorlar. Ve, muhafazakarlara antipatik gelen gölgemi üzerine düşürerek İmamoğlu'nu yıpratmaya...Hem de hakemin haksızlıklarına uğrayan mağdur ve deplasmandaki taraf havasına büründürüp Yıldırım'a avantaj ve sempati kazandırmaya mı!...
AK Parti kampanyasının, bugüne kadarki en başarılı ve zekice hamlesiydi. Az çok çalışacak, işe yarayacaktı bana sorarsanız.
Fakat bu ikili oyunu acemice belli ederek Dündar'ın, üstünden yapılan hesabı görmesini de yine kendileri sağladı, başkası değil.
Ne yapsa yaranamayacaktı. Dündar da egosuna yenilmedi, adını korumak ve seçim manipülasyonlarına alet olmamak için rasyonel bir kararla çekildi.
Şimdi FOX TV'nin popüler yüzü İsmail Küçükkaya'da mutabık kalındı. Muhtemelen onun adından da aynı etkiyi elde etmeyi deneyecekler. Fakat nafile...
Sinekten yağ, tekeden süt çıkarabilirsiniz ama Ķüçükkaya'dan, her seçim ekrana aldığı ve iyi ağırladığı Yıldırım'ı 'mağdur ediyor, ideolojik garezi var' imajı çıkaramazsınız.
Her iki adayın da kendilerini tam ifade edebildiği adil bir karşılaşma olsun.
Şartları eşitleyen kurallar uzerinde anlaşmış zaten partiler. Bu saatten sonra, basķı altına almak ve güveni sarsmak yerine moderatörü rahat bırakmak en sağlıklısı.
Bir haftası var, bırakın pazara kadar sakin kafayla dersini çalışsın. Biz de doğru hazırlanılmış sıkı bir yayın izleyelim.