Uçmaya çalışan deve kuşu
Baygın adamın ağzına bakıyor kalpler
Kara savaşı kapıda, buyruk onun
Asrın kurbanları nefes tutmuş, içerde bekliyor
Belki bu gece üçte, belki yarın
Yedek kulübesinde nice başkumandanlar, televizyondan öğrenecek
Merkezde şahadet parmağı oynattırılmıyor
Bir rol oynayamama telâşı almış saha kenarını
Savaşın kalpgâhına sokulmuyor komşular
Yan serdarların kaderi, uzaktan kumandayla tayin edilecek
Cesetlere serilecek haberlerse baskıda
Kimi ayık, kimi tilki uykusunda karargâh ağalarının
Alın yazıları cepheden okunmuyor, silik ve sinmiş
İlk kez anlıyorum deve kuşunu
Aşağılardan seslenmek nedir, bir alçalış türküsü neler söyletir
Dili olsa da anlatsa şöyle kanatlanmadan süzülmeyi
Tribünlere oynayan kanatlarım kalbimi taşımaktan âciz, dese
Tazıdan hızlı koşan yanlarım da yorgun düştü
Yorgun mermi gibi havalanamıyorum şimdi gösteri uçuşuna
Pazılarım cılız, coşkularım evrime yenik, gözlerim sönüyor
Dinozorlarla beraber çekilmeliymişim sahneden, kuşluk namına
Bacaklarım da taşımıyor şovu, o evvel zaman gürlüğüydü
Bak dese; uçmaya çalışmak, gülünçleşmekmiş bu alçaklıklarda
Nasıl kurtarılacak irtifa, kuşluğumu unutmuşum
Görmem ömür aldı, körelecek kadar uzun yaşamakla cezalandırıldığımı
Gençlik ateşimin dumanı tütmüyor laf kalabalığında
Kendime güldürmüyor bile artık kanat alıştırmalarım
İçimdeki külden boşluk, işgal altında
Bir üçüncü sayfa magazin kahramanının işgali
Deve mi, kuş mu; karar verememişim
Vurmakla kendini vurdurmak arasında
Seyirciyle dolusun, seyirciyle doluyum, seyirciyle dolular
Oysa usta neyzenden girift sesiyle doldurmalıydım kendimi
Çapraşık nağmeleri rüzgârın, çınlamalıydı göğüs kafesimde
Ezan, hazzan, çan sesleri maktul düştü yanı başıma
Ayak ucumda öldürülmüş süt çocukları yatıyor
İçimdeki boşluk, seyirci işgali altında
Bir üçüncü sayfa magazin baygınlığının işgali
Deve mi, kuş mu; kararsız çırpınışlarım
Öldürmekle kendini öldürtmek arasında
Dese ki; çınlak bir cinayet şeridi gibi uzanıyor
Geçiyor gözümün önünden Gazze
Dosdoğru anlatıyorum size, dinleyin
Bir düzmece kavga girdabında bu kalpler
İdare lambası şinanay, ışığı çaldı kalpazanlar
Kalpten gelir kalpazan, sahtecilik ustası
Kayıtlara geçmezdi ölümler, kaydedilmezdi yenidoğanlar
Bir zamanlar kayıt dışıydı aşkla kavga
Ve sahiciydi kalp adamların en kalbi
Bu kayıtlı hayatta her şey seyirlik, hepsi kalp
Bir ölenlerle doğanlar göstermelik değil
Bırak pilsiz atanı, kalpsiz kalp bulunmuyor arasan, ne yerde ne gökte
Mahşerin dünya provasında gibiyim
Cennet kalpler, kalbî cehennemler diliyor
Göstermeliksin, göstermeliğim, göstermelikler
Soyut üçlü çekim, en güçlü kanat çırpış
Zafer edebiyatında sahtelik, kalpten de kalp
Dese ki yine; kalpsiz dünyada uçulmaz, sağım solum kalp
Dayanmazdı yoksa kalp, dayanmazdı bunca kalpliğe
Gerçek semalarda prova edilir her aldatmaca
Sahtesin, sahteyim, sahteler vesselâm
Deve döşlüler, deve yürekliler, deve kinliler yâlelli çekiyor
Deve kuşu ölür, sen kaçışı hatırla, bitmez bu yâlelli.